Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

14 MASUMDAN MUCİZELER

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    14 MASUMDAN MUCİZELER

    Güneşin Dönmesi
    Hazreti Muhammed (s.a.a), Hz.Ali'yi (a.s) bir iş için gönderdi. İkindi namazının vakti yetişti.Herkes namazını kıldı. Ama henüz Ali (a.s) kılamamıştı. Ali (a.s) Peygamber'in (s.a.a) yanına gelince, Peygamber (s.a.a) başını elbisesine sarıp, Hz.Ali'nin (a.s) dizi üzerine koyup,Allah tarafından gelen vahyi, güneş batımına biraz kalıncaya kadar dinlemeye(duymaya) uğraştı. Vahiy sona erdikten sonra Hazret (s.a.a), Ali'ye (as) sordu: İkindi namazını kıldın mı?
    Hz.Ali (a.s) cevap verdi: Hayır, Ya Resulullah! Sizin mübarek başınızı dizimin üzerinden alamadım.
    Peygamber (s.a.a) dua edip şöyle dedi: İlahi! Ali sen ve senin Resulünün itaatine meşguldü.
    Şimdi güneşi onun için geri al!
    Esma diyor ki: And olsun Allah'a! Gördüm güneş döndü ve onun nuru etrafa yayıldı.İkindi namazının faziletli zamanına döndü. Ali (a.s) namazını kıldı ve yeniden güneş indi.
    Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

    #2
    Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

    Hezrmevtun başkanlarından bir grup Peygamber'in (s.a.a) yanına gelip dediler ki:
    Senin Allah'ın Peygamberi olduğunu nereden bilelim?
    Peygamber (s.a.a) yerden bir avuç küçük taş alıp, buyurdu:
    "Bunlar şehadet ederler ki, ben Allah'ın peygamberiyim.
    Hazret'in elinde olan küçük taşlar Allah'a zikir ve tesbih edip, Hazret'in Allah'ın elçisi ve peygamberi olmasına tanıklık ettiler
    Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

    Yorum


      #3
      Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

      Zilhicce ayının 14. gecesi idi. Müşriklerin on dört kişi, Hazret'in huzuruna gelip ona dediler: Bütün peygamberlerin kendi peygamberliği için özelliklerini vardır.
      Bu gecede senin peygamberliğinin nişaşəsi nedir?
      Peygamber (s.a.a) buyurdu: Ne nişane istiyorsunuz?
      Müşrikler dediler: Eğer Allah katında senin için bir derece ve rütbe varsa, aya talimat ver, ikiye bölünsün.
      Cebrail (a.s) Allah tarafından gelip, "Ey Muhammed! Allah Teâlâ sana selam gönderdi, buyuruyor:
      Ben bütün eşya ve varlığa, sana itaat etmeye emir verdim. Peygamber Efendimiz (s.a.a) başını göğe kaldırıp, aya talimat verdi, ikiye bölünsün. Ay ikiye bölündü. Peygamber (s.a.a) şükür secdesi edip, orada bulunanlara buyurdu: Ey filân! Görün ve tanık olun! Bu müşrikler Ay'ın her iki parçası birbirine birleşip, birinci haline dönsün dediler.
      Peygamber (s.a.a) emretti ve ay birinci haline döndü.
      Müşrikler bu aydın mucizeyi görüp dediler: Ya Muhammed! Biz Şam ve Yemen'den dönen misafirlerimize soracağız, bu geceyi müşahede edeceğiz. Eğer bizim gördüğümüzü onlar da görse, bunun İlahi bir mucize olduğunu anlayacağız. Ama böyle bir şey kabul etmeseler, anlayacağız ki, bize sihir yaptın.
      Misafirler gelip, şehadet verdiler. Bu zamanda «Kamer» sûresi nâzil oldu. Bu surenin birinci ayeti, ayın ikiye bölünmesine işaret ediyor.
      Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

      Yorum


        #4
        Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

        Bir gün Fatıma (s.a) iki evladı Hasan (a.s) ve Hüseyin (a.s) ile birlikte Peygamber (s.a.a) huzuruna geldi. İçeri dahil olduktan sonra, Hazret (s.a.a) Fatıma'ya (s.a) buyurdu: Amcam oğlunu Ali'yi (a.s) benim yanıma çağır. Ali (a.s) gelince, Hazreti Peygamber (s.a.a), Hasan (a.s) sağ dizi üste, Hüseyin'i (as) sol dizi üste, Ali (a.s) ve Fatıma'yı (s.a) birini ön kısmında öbürünü arka bölümünde oturttuktan sonra, kendi abasını onların üzerine atıp, üç defa şöyle dedi: "İlahi! Bunlar benim pak Ehl-Beytimdirlər. Günah ve çirkinlikleri onlardan uzak eyle ve onları tertemiz karar ver.
        Ümmü Seleme der ki: Ben kapının ağzında durmuşdum, dedim: Ya Resulullah! Ben de onlardanım,
        Hazret buyurdu: Senin akibetin çok iyidir. Fakat onlardan değilsin. Sonra Cebrail (a.s) bir tepsi cennet narı ve üzümü getirdi. Peygamber (s.a.a) üzüm ve narı eline aldıkca, her ikisi Allah'a zikir ve tesbih dediler. Sonra Peygamber (s.a.a) onları yedi. Hasan (a.s) ve Hüseyin (a.s) tepsideki nar ve üzümden aldılar, onların elinde de Sübhanallah dediler. Hasan ve Hüseyn (a.s) nar ve üzüm yediler.
        İşte o an Hazretin ashabından biri girdi. Cennetden gelen nar ve üzümden yemek istedi. Cebrail (a.s) dedi ki:
        Bu meyvelerden sadece peygamber (s.a.a), onun canişi ve çocukları yiyebilir.
        Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

        Yorum


          #5
          Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

          Emir'ul-müminin (a.s) buyuruyor: Günlerin birinde ben ve Peygamber (s.a.a) bir yerde idim. Kureyş'in büyükleri Hazret'in huzuruna gelip dediler ki: Ey Muhammed! Sen öyle büyük bir iddia ediyorsun ki, senin ataların ve akrabaların bile iddia etmemiştir. Bizim senden bir isteğimiz var. Eğer yerine getirirsen, senin Peygamber ve Allah tarafından gönderildiğini anlarız. Eğer yapamazsan anlarız ki, sen yalancı ve sihirbazsın.
          Peygamber (s.a.a) buyurdu: Sizin isteğiniz nedir?
          Dediler bizim için, bu ağacın kökünden çıkıp, senin karşında durmağını iste.
          Peygamber (s.a.a) buyurdu: Allah Teâlâ her şeye kadirdir. Eğer böyle yaparsa, iman edecekmisiniz?
          Cevap verdiler: Evet.
          Peygamber (s.a.a) buyurdu: Ben yerine getiririm. Fakat biliyorum iman etmeyeceksiniz. Sizlerden bir grup Bedir kuyularına düşecek. Bir grup ise benimle savaşmak için ordu hazırlayacak.Ve Hazret buyurdu: Ey Ağaç! Eğer Allah'a ve ahiret gününe güvenin varsa ve benim Allah'ın Rasulü olduğumu biliyorsan, Allah'ın izniyle kökünden çık ve benim yanıma gel!
          Gerçektende O ağaç, kendi kökünden çıkıp, şiddetli gürültü ile Hazret'in yanında durup, kendi gölgesini onun mübarek başına saldı. Ağaç yüce bir dalını, Peygamberin (s.a.a) başı üzerinde, başka bir dalını ise benim başım üzerinde bıraktı. Ben de Hazret'in sağ tarafında durmuştum. Müşrikler bu aydın mucizeyi gözlemleyip, gurur ve kibirlendiler: Emir et ağaç dönüp, ikiye bölünsün. Bir bölümü sana dönsün, bir bölümü ise yerinde kalsın. Peygamber (s.a.a) emriyle ağaç yerine döndü, ikiye bölündü. Sonra ağacın bir bölümü hızlı ve şiddetli ses ile Hazretin yanına geldi. Dediler de ağacın bu bölümü gidip, öbür bölüm ile birleşsin. Peygamber (s.a.a) emri ile bu iş de yerine getirildi. Ama onlar iman getirmediler.
          Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

          Yorum


            #6
            Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

            Arap kabileleri Resulullah (s.a.a) eziyet etme kararı verdikten sonra Hazret (s.a.a) dedi: İlahi! Kendi azabını bunlara gönder ve Yusuf (a.s) peygamberin zamanında olan açlıktan bunlara nazil et! Peygamber'in (s.a.a) bedduası ile yedi yıl yağmur yağmadı. Medine'de açlık-susuzluk yaşandı. Çölde yaşayan bir Arap, Peygamber'in (s.a.a) huzuruna geldi. Sair Arapların adına yardım istedi dedi:
            Ağaclarımız kuruyup, bitkilerimiz yok olup, kadın ve hayvanlarımızın döşünde süt kalmayıp ve telef olmuştur.
            Hazret (s.a.a) minbere çıkıp, Allah'a hamd ve sena ettikten sonra yağmur duasını okudu. Hazret (s.a.a) duasını okuyup bitiremeden, yağmur yağmaya başladı. Bir hafta yağdı. Nihayet Medine ehli gelip dediler ki:
            Ey Peygamber! boğulmaktan ve evlerimizin viran olmasından korkuyoruz.
            Peygamber (s.a.a) asimana yönelip dedi: İlahi! Yağışı çevreye yağdır. Bu tarafa yağdırma!
            Hazret'in işaretiyle bulutlar Medine şehrinin üzerinden dağılıp, şehrin etrafında durdular. Etrafa sağlam yağmur yağıyordu. Fakat Medine'ye bir damla da yağmur düşmüyordu. Bir ay nehirlerde sel aktı.
            Peygamber (s.a.a) buyurdu: Allah-u Ekber eğer Ebu Talib sağ olsaydı, gözleri aydınlanırdı.
            Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

            Yorum


              #7
              Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

              Peygamber (s.a.a) Medine'ye dahil olduktan sonra, Ebû Eyyûb Ensari'nin evinde oturmayı karar verdi. Bu zamanda Ebu Eyyub'un evinde, bir keçi yavrusu ve üç kilo buğdaydan başka bir şey yoktu. O keçi yavrusunu kızartıp, buğdaydan ekmek pişirip peygamber (s.a.a) için getirdi.
              Peygamber (s.a.a) buyurdu: Cemaati çağırın kim yemek istiyorsa, Ebu Eyyub'un evine gelsin. Ebû Eyyûb cemaati çağırdı. Cemaat Ebu Eyyub'un evine toplandılar. Hepsi hazırlanmış yemekten yiyip doydular. Fakat yemek azalmadı. Hazretin (s.a.a) talimatı üzerine kemikleri toplayıp keçi yavrusunun derisinin arasına koydular.O an Hazret (s.a.a) buyurdu: Allah'ın izniyle kalk! Keçi yavrusu dirilip, ayağa kalktı. Cemaat yüksek sesle Allah'ın birliğine ve Muhammed'in (s.a.a) peygamberliğine şehadet verdiler.
              Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

              Yorum


                #8
                Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                Ketade ibni Numan, Bedir ve Uhud savaşına katılan biriydi. Uhud savaşında bir darbe sonucu gözünün biri yerinden çıkmıştı.O, Peygamberin (s.a.a) yanına gelip dedi ki: Benim güzel bir eşim var. Onu çok istiyorum ve o da beni çok istiyor. Birkaç gündür yeni evlenmişiz. Çok huzursuzum ki, beni o halde görsün.
                Peygamber (s.a.a) onun gözünü yerine koyup dedi: İlahi! Ona güzellik elbisesi giydir!
                Ketadenin gözü şifa bulup, eskisinden de güzel oldu. Hiçbir zaman gözü ağrımadı. Ama öbür gözü bazı zamanlar ağrıyordu
                Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                  Yahudilerin bir grubu, Abduh adlı bir Yahudi kadının yanına gelip dediler ki: Ey Abduh! Muhammed'in (s.a.a) biz, Benî İsrail'in kanını heder edip, Yahudiliği bertaraf ettiğini biliyorsun. Benî İsrail'in bir grubu, çok miktarda para ile bu zehiri almışlar ki, sen onu bu koyunun etine katıp, peygamberi zehirlemelisin. Abduh onların dediğini yerine getirdi. Yehudun başkanları onun evine toplandılar. Abduh Peygamber'in (s.a.a) yanına gelip dedi ki: Ey Muhammed! Sizin, benim boynumda komşuluk hakkı var, Yahudi başkanlarından bir kaçı, benim evimde toplandı. Bizim meclisi, kendinizin ve sahabelerinizin vücuduyla ziynetlendirin.
                  Peygamber (s.a.a), Ali (a.s), Ebu Decane, Ebû Eyyûb, Sehl b. Huneyf ve muhacirlerden bir grup ile birlikte yola düştü. Meclis'e girdiler. Pişmiş zehirli koyun etini yol sofraya koydular. Yahudiler ayakta duruyordu. Peygamber (s.a.a) onlara buyurdu: Oturun!
                  Onlar, Hazret'in cevabında dediler: Eğer bir peygamber bizi görmeye geldiyse, hiç kimse onun huzurunda oturmaz. Biz istemiyoruz ona bir eziyet olsun. Elbette, Yahudiler yalan söylüyorlardı. Zehirlenmenin korkusundan ayakta duruyorlardı. Pişmiş koyunu, Hazretin yanına koyduktan sonra koyunun kol kısmı dile gelip dedi ki: Ey Muhammed!(s.a.a) Bana zehir koydular. Yeme!
                  Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                    Şekt adlı bir Yahudi, Peygamberin (s.a.a) yanına gelip dedi ki: Ey Muhammed! Tanrın hakkında sormaya geldim. Eğer benim sorularıma cevap verirsen, sana tabi olacağım.
                    Peygamber (s.a.a) buyurdu: Her ne hakkında istiyorsun, sor!
                    Yahudi: Senin Allah'ın nerede?
                    Peygamber (s.a.a): Her yerde. Belirli mekanda değildir.
                    Yahudi: senin Allah'ın nasıl?
                    Peygamber (s.a.a): Nasıl olmak! mahlukatın özelliği ve sıfatı ile tavsif olunmaz.
                    Yahudi: Senin Peygamber olduğunu kim bilir?
                    O anda taş, ve çevrede bulunan bütün varlıklar, Arap dilinde açıkça dediler: "Ey Şekt! O, Allah'ın elçisi ve peygamberidir. »
                    Yahudi dedi: Bugüne kadar bundan açık mucize görmemiştim. Sonra ekledi: Allah'ın birliğine ve senin Allah'ın resulü olduğuna tanıklık ediyorum
                    Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                      Allah razı olsun huge bu güzel paylaşımlardan dolayı..

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                        İbni Abbas diyor ki: Mekke'yi fethedip dönüyorduk, gece vakti Hevazende idik. Peygamber (s.a.a), Aliyyibni Ebu Talib'e (a.s) buyurdu: Ey Ali! Kalk, Allah katında olan dereceni idrak et! Güneş doğduğu zaman onunla sohbet et!
                        Ben Fezle dedim: Kalk ayağa, bakalım Ali (a.s) güneş ile nasıl sohbet ediyor. Güneş doğdu. Ali (a.s) ayağa kalkıp, ona hitap ederek şöyle dedi: Selam olsun sana ey Allah'ın itaatinde hep duran salih kul! Güneş onun cevabında şöyle dedi: Selam olsun sana ey Peygamber (s.a.a) kardeşi, canişini ve Allah'ın halkına olan kanıtı! O zaman Ali (a.s) şükür secdesine başladı.Allah'ın Rasûlü (s.a.a) ayağa kalktı. Hazret (s.a.a) kendi elini, Ali'nin (a.s) yüzüne çekip buyurdu: Kalk benim habibim! Asiman ehli senin ağlamana göre, ağlıyorlar. Allah teâlâ, seninle yüksek feleği saklayanlarla iftihar ediyor.
                        Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                          Ne demek kardeşlerim,vazifem.Yapabildiğim kadar.Okuyabildiğim kadar.Anlayabildiğim kadar.Size ulaştırabildiğim kadar.Ne mutlu bana.Sayenizde bir şeyler paylaşabiliyorum.
                          Allah tüm şialardan razı olsun.
                          Allahümme salli Ala muhammedin ve Ali Muhammed ve Accil ferecehum Vel An ada ehum.
                          Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                            İmam Ali (a.s) kendi ashabı ile birlikte Babil'e doğru yola çıktılar. Yolun ortasında namaz kılmak için uygun yer aradılar. Nihayet, namaz kılmak için uygun yer bulamayıp, eylemlerine devam ettiler. Ama güneşin batmasına çok az kalmıştı. Gerçi Ali (a.s) bir grup ashabı ile namazını kılmıştı. Fakat Ashabın bir grubu namazını kılmamıştı. Bunun için kendi namazları hakkında konuşmaya başladılar.
                            İmam Ali (a.s) onların muhabbetini duyduktan sonra, Allah teâlâdan güneşin iadesini istedi. Allah teâlâ onun duasını kabul etti. Güneşi ikindi namazının vaktine iade oldu. Hazretin (a.s) ashabı namazını kılıp bittikten sonra, güneş indi. Cemaat bu açık mucizeyi müşahade ettikten sonra, Allah'a şükredip, ondan af istediler. Bu haber her tarafa yayıldı.
                            Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: 14 MASUMDAN MUCİZELER

                              Esma binti Ümeys diyor: Hazreti Fatıma (s.a) buyurdu: Gecelerin birinde Ali (a.s) eve giriş yaptıktan sonra beni korkuya düşürdü.
                              Dedim: Ey dünya kadınlarının hanımı! Seni nasıl korkuya düşürdü?
                              Hanım buyurdu: Yerin onunla ve onun yer ile konuşmasını duydum.
                              Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X