1- İmam Hüseyin (a.s) buyurmuştur:
"Resulullah'ın (s.a.a) yanına gittim, Übey b. Kâb da oradaydı, Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdular: 'Hoş geldin ey Ebu Abdullah (İmam Hüseyin'in künyesi), ey göklerin ve yerin ziyneti!' Übey b. Kâb; 'Ya Resulallah, senden başka da göklerin ve yerin ziyneti var mı?! Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: 'Ey Übey! Beni hak olarak peygamberliğe seçen Allah'a andolsun ki, Ali oğlu Hüseyin'in göklerdeki makamı yeryüzündeki makamından daha büyüktür. Allah’ın arşının sağ tarafına şöyle yazılmıştır: 'Hüseyin, hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir.' "-[1]-
2- İbn-i Abbas anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Hüseyin bendendir ve benim oğlumdur. O, kardeşi Hasan'dan sonra halkın en üstünüdür. Hüseyin, Müslümanların imamı, müminlerin mevlâsı, Allah'ın halifesi, imdada çağıranların imdatçısı, sığınanların sığınağı ve bütün mahlukat üzerinde Allah'ın hüccetidir. O, cennet ehli gençlerin efendisi ve ümmetin kurtuluş kapısıdır. Onun emri benim emrimdir; ona itaat bana itaattir. Her kim ona uyarsa, bendendir ve her kim ona muhalefet ederse, benden değildir. Ben, onun yanıma ve haremime sığındığını, oradan da üzüntü ve belâ, ölüm ve fena çölü olan ölüm yerine doğru göçtüğünü görür gibiyim."
Daha sonra Resulullah (s.a.a) ağladı. Onun ağlamasıyla yanında bulunan ashabı da ağlamaya başladı. Öyle ki sesleri yükseldi. Sonra Resulullah (s.a.a) dua ederek şöyle buyurdu:
"Allah'ım, benden sonra Ehlibeyt'imin başına gelecek musibetleri sana şikâyet ediyorum."-[2]-
3- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Şüphesiz Hüseyin'in katlinden dolayı müminlerin kalbinde asla soğumayacak bir sıcaklık vardır."-[3]-
4- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Ümmetimden benim dinime mensup olduklarını sananlar olacak ki, benim evlâdımın faziletlilerini inkâr edecek, soyumun temiz ve iyilerini öldürecek, dinimi ve sünnetimi değiştirecek, geçmişteki Yahudilerin Yahya ve Zekeriyya'yı öldürdüğü gibi, onlar da yavrularım olan Hasan ve Hüseyin'i öldüreceklerdir. Bilin ki, Allah Yahudileri lânetlediği gibi, onlara da lânetini yağdıracaktır. Kıyamet gününden önce de onların yolunu takip eden nesillere, mazlum Hüseyin'in soyundan, hidayet üzere olan Mehdi'yi musallat kılacak ve dostlarının kılıçlarıyla onları cehenneme gönderecektir. Allah'ın lâneti, Hüseyin'in katillerine, katillerini sevenlere, onlara yardım edenlere ve takiyye söz konusu olmaksızın onlara lânet okumaktan çekinenlere olsun. Allah'ın salât ve rahmeti ise, şefkat ve merhametle Hüseyin'e ağlayan, düşmanlarına lânet okuyan, kin besleyen ve kalbini onlara karşı gazap ve öfkeyle dolduran kimselere olsun. Bilin ki Hüseyin'in katline razı olanlar, katillerinin (suç) ortağıdırlar. Hüseyin'in katilleri, katillerinin yardımcıları, dostları ve onların yoluna uyan takipçileri, Allah'ın dininden uzaktırlar."-[4]-
5- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur:
"İmam Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdu: 'Benî Ümeyye'den zalim bir grubun şehit edeceği, gönlümü bağladığım şu oğlum için ağlıyorum. Allah, benim şefaatimi onlara nasip etmesin. Allah'a andolsun ki, Hüseyin'imi dinimden çıkan kâfir birisi öldürecektir.' Daha Resulullah (s.a.a), Hasan ve Hüseyin için hayır duası etti ve şöyle yalvardı: 'Ya Rabbi, ben bu iki oğlum için İbrahim Peygamber'in kendi oğulları için istediği şeyi istiyorum. Ya Rabbi, sen Hasan ve Hüseyin'imi ve onları sevenleri sev; onların düşmanlarına lânet et! Öyle bir lânet ki yeri ve göğü doldursun.' "-[5]-
6- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Hasan ve Hüseyin benim çocuklarımdır; onları seven beni sever, beni seven Allah'ı sever, Allah'ı seveni de Allah cennete koyar. Onlara buğzeden bana buğzeder, bana buğzeden Allah'a buğzeder, Allah'a buğzedeni de Allah cehenneme atar. Bunlar, benim ve kızımın çocuklarıdır. Allah'ım, ben onları severim, sen de onları sevenleri sev."-[6]-
7- İbn-i Abbas diyor ki:
"Yüce Allah, Resulü'ne (s.a.a) şöyle vahyetti: Zekeriyya oğlu Yahya'nın kanı için yetmiş bin kişi öldürdüm, Hüseyin'in katli içinse bunun iki misli kişi öldüreceğim."-[7]-
8- İbn-i Ebî Ziyad diyor ki:
"Bir gün Resulullah (s.a.a), zevcesi Ayşe'nin evinden çıkıp kızı Fatıma'nın evinin önünden geçerken oğlu İmam Hüseyin'in ağladığını duydu. Hz. Fatıma'ya; 'Bilmez misin ki Hüseyin'in ağlayışı beni incitir?' diye buyurdu."-[8]-
9- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den; Hüseyin'i seveni Allah sever. Hüseyin, peygamber torunlarından bir torundur."-[9]-
10- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Bir gün o güne kadar asla yanıma gelmeyen bir melek ziyaretime gelerek; 'Senin bu oğlun öldürülecektir; istersen, onun öldürüleceği yerin toprağını sana göstereyim.' dedi. Daha sonra elini uzatarak kırmızı bir toprak çıkarıp bana gösterdi."-[10]-
11- Enes b. Haris anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Benim bu oğlum Hüseyin, Kerbelâ denen yerde öldürülecektir. Sizlerden o zamanı idrak edenler, Hüseyin'in yardımına koşsunlar."
Bu hadisi rivayet eden Enes, İmam Hüseyin'in (a.s) kıyam ettiğini duyunca, İmam'ın kervanına katılır ve İmam'la birlikte şehadet makamına erişir.-[11]-
12- "Resulullah (s.a.a), Hz. Hüseyin'in şehit olacağını ve başına gelecek musibetleri kızı Fatıma'ya haber verdiğinde, Fatıma (s.a) çok ağladı ve; "Bu musibetler ne zaman vuku bulacaktır?" diye sordu. Resulullah (s.a.a); "Ben, sen ve Ali dünyada olmadığımız bir zamanda." diye cevap verdi. Fatıma (s.a) bu sözü duyunca, ağlaması daha da şiddetlendi ve; "Peki Hüseyin'ime kim ağlayacak? Kim onun için matem tutacak?" diye sordu. Resulullah (s.a.a); "Fatımacığım!" buyurdu, "Ümmetimin kadınları, Ehlibeytimin kadınlarına; erkekleri de erkeklerine ağlayacaklar. Her yıl onun matemini yenileyecekler (canlandıracaklar). Kıyamet günü olduğunda sen kadınlara, ben de erkeklere şefaat edeceğiz. Hüseyin'in musibetlerine ağlamış olanların ellerinden tutup cennete götüreceğiz."-[12]-
13- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Fatımacığım! Kıyamet günü Hüseyin'in musibetlerine ağlayan göz dışında bütün gözler ağlayacaktır; o göz ise cennet nimetlerine ulaştığı için gülecektir."-[13]-
14- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
"Yüce Allah, yeryüzüne baktı ve bizi seçti. Bizim için de Şiîlerimizi seçti. Onlar bize yardım eder, sevincimizle sevinir ve hüznümüzle hüzünlenirler; mallarını ve canlarını bizim yolumuzda feda ederler. Onlar bizdendirler ve bize dönerler."-[14]-
15- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur:
"Kim bizim musibeti anıp da ağlar veya başkalarını ağlatırsa, gözlerin ağlayacağı gün onun gözü ağlamaz. Kim bizim velayetimizin ihya edildiği bir mecliste oturursa, kalplerin öleceği gün onun kalbi ölmez."-[15]-
16- İmam Rıza (a.s), muharrem ayının ilk gününde yanına gelen Şebip oğlu Reyyan'a buyurmuştur:
"Ey Şebip oğlu, cahiliye Arapları muharrem ayının hürmetini gözetir, bu ayda zulüm ve savaştan kaçınırlardı. Oysa bu ümmet, ne bu ayın, ne de kendi peygamberlerinin hürmetini gözetmediler. Onlar bu ayda Peygamber'in soyunu katlettiler, Peygamber'in ailesinden olan kadınları esir aldılar ve Peygamber'in malını yağmaladılar. Allah, ebediyen bunu onlara bağışlamasın!"
"Ey Şebip oğlu, birine ağlayacak olursan, Ebu Talip oğlu Ali oğlu Hüseyin'e (a.s) ağla. Çünkü o, bir koçun boğazlandığı gibi boğazlandı ve onun ailesinden yeryüzünde eşleri bulunmayan on sekiz kişi öldürüldü ve onun ölümü için yedi gök ve yer ağladı."
"(Aşura günü) ona yardım etmek için dört bin melek yere indi, fakat indiklerinde onun şehit edildiğini gördüler. Bu melekler, İmam Mehdi (a.s) kıyam edinceye dek mahzun bir hâlde onun kabrinin çevresinde bulunacaklar. İmam Mehdi kıyam edince onun yardımcılarından olacaklar. Şiarları, 'Ey Hüseyin'in intikamını alacak olanlar!' olacak."
"Ey Şebip oğlu, babam (İmam Musa Kâzım), babası (İmam Cafer Sadık) aracılığıyla büyük babasından (İmam Muhammed Bâkır'dan) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: 'Büyük babam İmam Hüseyin şehit edildiğinde gökten kan ve kırmızı toprak yağdı.'"
"Ey Şebip oğlu, İmam Hüseyin'e ağlayıp da gözyaşlarını yanaklarına akıtırsan, Allah işlediğin küçük-büyük, az-çok bütün günahlarını bağışlar."
"Ey Şebip oğlu, eğer yüce Allah'ın huzuruna günahsız bir hâlde çıkmak istiyorsan, İmam Hüseyin'i ziyaret et."
"Ey Şebip oğlu, eğer Peygamber (s.a.a) birlikte cennetteki odalara yerleşmek istiyorsan, İmam Hüseyin'in katillerine lânet oku."
"Ey Şebip oğlu, eğer İmam Hüseyin'le birlikte şehit olanlara verilen sevap gibi bir sevap elde etmek istiyorsan, onu hatırladığında, 'Keşke ben de onlarla birlikte olsaydım da büyük bir kurtuluşa erişseydim.' de."
"Ey Şebip oğlu, eğer cennetin yüce derecelerinde bizimle birlikte olmak istiyorsan, bizim üzüntümüz için üzül, bizim sevincimiz için sevin ve gönlünü bizim velâyetimize ver; çünkü kişi gönlünü bir taşa bile verse, Allah kıyamet günü onu onunla birlikte haşreder."-[16]-
17- İmam Cafer Sadık (a.s) İmam Hüseyin'den (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Eğer beni ziyaret eden kimse, Allah’ın kendisi için hazırladığı mükâfatları bilseydi, sevinci ağlayıp sızlamasından daha çok olurdu.”
İmam Sadık ardından şöyle ekledi:
“Hüseyin'in (a.s) ziyaretçisi, ziyaretten günahsız bir şekilde geri döner.”-[17]-
18- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Allah'ım, Hüseyin'in kabrine sürülen yüzlere acı; bize acıyarak gözyaşlarını akıtan gözlere acı; bizim için yanıp tutuşan kalplere acı ve bizim için edilen feryatlara acı."-[18]-
19- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
"Her kim bizi hatırladığında veya yanında anıldığımızda, gözlerinden sinek kanadı miktarınca olsa bile, bizim için gözyaşı akıtırsa, Allah ona cennette bir ev bina eder ve bu gözyaşını onunla cehennem arasında bir engel kılar."-[19]-
20- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Bize yapılan zulümden dolayı mahzun olan kimsenin nefesi tesbihtir, üzüntüsü ibadettir ve bizim sırrımızı gizlemek, Allah yolunda cihattır."-[20]-
21- İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Allah, Aşura günü işini tatil eden (bırakan) şahsın dünya ve ahiret ihtiyaçlarını giderir. Her kim Aşura gününü yas ve ağlama günü yaparsa, yüce Allah kıyamet gününü ona neşe ve sevinç günü kılar ve onu cennette bizi görmekle hoşnut eder. Her kim Aşura gününü bereket günü sayarsa ve o gün evi için bir şey alırsa, Allah ona bereket vermez ve kıyamet günü onu Yezit, Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer b. Sa'd -Allah'ın lâneti onlara olsun- ile mahşere getirir ve cehennemin en alt tabakasında ona yer verir."-[21]-
22- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Her kim su içtiğinde Hüseyin'i (a.s) hatırlar ve onun katiline lânet okursa, yüce Allah ona yüz bin sevap yazar, onun yüz bin günahını affeder, makamını yüz bin derece yükseltir ve o şahıs yüz bin köle azat etmiş gibi olur ve Allah onu kalbi serin bir hâlde haşreder."-[22]-
23- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Her kim İmam Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir söyler de ağlar ve ağlatırsa, Allah bunun için cenneti ona gerekli kılar ve onu bağışlar."-[23]-
24- Abdullah b. Bukeyr diyor ki:
İmam Cafer Sadık (a.s) ile birlikte hacca gitmiştim. İmam Cafer Sadık'a; "Ey Resulullah'ın torunu! Eğer İmam Hüseyin'in (a.s) kabri kazılacak olursa, acaba o kabirde bir şey bulunur mu?" diye sordum. İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurdu:
"Ey İbn-i Bukeyr! Ne de büyük bir sual ettin! Ali oğlu Hüseyin (a.s); babası, annesi ve kardeşi ile birlikte Resulullah'ın bulunduğu cennetteki yerlerinde bulunuyorlar. Onlar, orada çeşitli rızklarla ağırlanıyorlar. Hüseyin (a.s), Arş'ın sağından asılıp şöyle diyor: 'Ey Rabbim! Bana verdiğin vaadini gerçekleştir! O, ziyaretçilerini görür, isimlerini, babalarının isimlerini ve taşıdıkları azıkları bilir. Onun, bir adamın kendi çocuğunun hakkındaki bilgisinden daha fazla, ziyaretçileri hakkında bilgisi vardır. O, kendisine ağlayana bakıp ona Allah'tan bağışlanma diler, babasından da ona bağışlanma dilemesini ister ve; 'Ey ağlayan! Eğer yüce Allah'ın sana hazırladığı nimetlerden haberdar olsaydın, şüphesiz, sevincin üzüntünden çok olurdu.' der."-[24]-
25- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
"Bizim musibetlerimizi duyup bize yapılan hürmetsizliklere ağlayan kimse, kıyamet günü bizim derecemizde olur. Bizim musibetlerimizi duyup ağlayan ve ağlatan kimse, gözlerin ağlayacağı gün ağlamaz. Bizim anımız için kurulan meclislerde oturan şahsın kalbi, kalplerin öleceği gün ölmez."-[25]-
26- İmam Hüseyin (a.s) buyurmuştur:
"Bizim için gözlerinden bir damla yaş akıtan veya gözleri yaşaran her şahsı, yüce Allah cennete yerleştirir."-[26]-
27- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kerbelâ toprağı ve Fırat suyu, yüce Allah'ın kutsadığı ve şereflendirdiği ilk toprak ve sudur."-[27]-
28- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"İmam Hüseyin'in mezarının yeri, cennet kapılarından bir kapıdır."-[28]-
29- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
"Eğer insanlar, İmam Hüseyin'in mezarının ziyaretinin faziletini bilselerdi, onu ziyaret etme özleminden ölürlerdi." [29]
30- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim ahirette Resulullah'a (s.a.a) komşu ve İmam Ali (a.s) ve Hz. Fatıma'nın (s.a) yanında olmak istiyorsa, İmam Hüseyin'in ziyaretini terk etmesin." [30]
31- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim Aşura günü İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret ederse, cennet ona gerekli olur." [31]
32- İmam Hasan Askerî (a.s) buyurmuştur:
"Müminin beş alâmeti vardır: Günde (farz ve müstehap olmak üzere) elli rekât namaz-[32]- kılmak; Erbaîn ziyaretini [33] okumak; sağ ele yüzük takmak; toprağa secde etmek; (namazda) besmeleyi sesli okumak." [34]
33- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Biliniz ki İmam Hüseyin'in hareminin kubbesi altında edilen dua kabul olur; toprağında hastalıklara şifa vardır ve imamlar onun soyundandır."[35]
34- İmam Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim İmam Hüseyin'in hakkını (imametini) tanıyarak onu ziyaret ederse, yüce Allah ona kabul olmuş bin hac ve bin umre sevabı verir ve onun önceki ve sonraki günahlarını affeder." [36]
35- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Allah bir kimse için hayır dilerse, Hüseyn’in (a.s) ve ziyaretinin sevgisi onun kalbine yerleştirir.” [37]
36- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“Hüseyin (a.s)’ın ziyareti en üstün amellerdendir.” [38]
37- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
“Kim yerinin cennet olmasını istiyorsa, mazlumun ziyaretini terk etmemelidir.”
"Mazlum kimdir?" denildiğinde; “Kerbelâ sahibi Ali oğlu Hüseyin’dir.” buyurdular. [39]
38- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Ali oğlu Hüseyin'in (a.s) ziyaretçisi, Resulullah'ın (s.a.a) ziyaretçisi sayılır." [40]
39- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret ediniz, ona cefa etmeyiniz (bu hususta kusur etmeyiniz). Çünkü o, cennet ehli gençlerin seyyidi (efendisi), şehitlerin serveridir.” [41]
40- Hz. Ali (a.s) anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Kıyamet günü Arş'tan bir münadi mahşerdekilere şöyle seslenecek: 'Ey kıyamet ehli, gözlerinizi kapatın; Muhammed'in (s.a.a) kızı Fatıma geçecektir.' Sonra Fatıma, elinde oğlu Hüseyin'in kanlı gömleği ile mahşere gelecek ve Arş'a yönelerek Allah'a; 'Sen adil ve Cebbar olan Allah'sın; benimle oğlumu öldürenlerin arasında hükmet.' diye şikâyette bulunacaktır."
Resulullah (s.a.a) daha sonra şöyle buyurdu:
"Andolsun Kâbe'nin Rabbine ki Allah, kızım Fatıma'ya hakkı vererek (zalimlere) hükmünü gösterecektir. Daha sonra kızım Allah'a yönelerek; 'Allah'ım, benim şefaatimi oğlum Hüseyin'in musibetlerine ağlayanlar hakkında kabul buyur.' diye istekte bulunacak ve yüce Allah da onun şefaatini Hüseyin'e ağlayanlar hakkında kabul edecektir." [42]
--------------------------------------------------------------------------------
01 Uyun-u Ahbar’ir-Rıza, c.1, s.59
02 Şeyh Saduk, el-Emalî, s.115
03 Cami-u Ahadis'iş-Şia, c.12, s.556
04 Bihar'ul-Envar, c.44 s.304
05 Mutahharî, Kerbelâ ve İmam Hüseyin, s.13
06 Sünen-i Tirmizî, c.2, s.240 ve 307
07 Müstedrek'üs-Sahihayn, c.3, s.178
08 Mecma'uz-Zevaid, c.9,s.201
09 Müstedrek'üs-Sahihayn, c.3, s.166
10 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.6, s.294
11İbn-i Esir, el-İsabe, c.1, s.68
12 Bihar'ul-Envar, c.44, s.292
13 Bihar'ul-Envar, c.44, s.292
14 Gurer'ul-Hikem, c.1, s.245
15 Uyun-u Ahbar'ir-Rıza, c.1, s.294
16 Bihar'ul-Envar, c.44, s.285
17 Şeyh Tusî, el-Emalî, c.1, s.55
18 Bihar'ul-Envar, c.101, s.8
19 el-Gadîr, c.2, s.202
20 Şeyh Müfid, el-Emalî, s.338
21 İlel'üş-Şerayi, c.2, s.145.
22 Bihar'ul-Envar, c.44, s.303
23 Keşşî, Rical, c.2, s. 574-575
24 Nefes'ül-Mehmum, s.13
25 Bihar'ul-Envar, c.44, s.278
26 Nefes'ül-Mehmum, s.13
27 Bihar'ul-Envar, c.98, s.109
28 Kâmil'üz-Ziyarat, c.1, s.271
29 Sevab'ul-A'mal, s.319
30 Vesail'uş-Şia, c.10, s.331
31 İkbal'ül-A'mal, s.568
32 Maksat, günlük on yedi rekât farz ve otuz üç rekât nafile namazlardır. Bu hadiste yatsı namazının ardından oturarak kılınan iki rekât nafileye değinilmemiştir.
33 İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetinin kırkıncı gününde okunması tavsiye edilen ziyaret.
34 Vesail'üş-Şia, c.10, s.373.
35 Müstedrek'ül-Vesail, c.1,s,335
36 Mizan'ul-Hikme, c.4,s.304
37 Kamil’üz-Ziyarat, s.142
38 Kamil’uz- Ziyarat, s.147.
39 Kamil’uz- Ziyarat, s.141.
40 Nefes'ül-Mehmum, s.16
41 Nefes'ül-Mehmum, s.109
42 Yenabi'ul-Mevedde, c.2, s.323; el-Meveddet'ül-Kurba, s.32
"Resulullah'ın (s.a.a) yanına gittim, Übey b. Kâb da oradaydı, Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdular: 'Hoş geldin ey Ebu Abdullah (İmam Hüseyin'in künyesi), ey göklerin ve yerin ziyneti!' Übey b. Kâb; 'Ya Resulallah, senden başka da göklerin ve yerin ziyneti var mı?! Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: 'Ey Übey! Beni hak olarak peygamberliğe seçen Allah'a andolsun ki, Ali oğlu Hüseyin'in göklerdeki makamı yeryüzündeki makamından daha büyüktür. Allah’ın arşının sağ tarafına şöyle yazılmıştır: 'Hüseyin, hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir.' "-[1]-
2- İbn-i Abbas anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Hüseyin bendendir ve benim oğlumdur. O, kardeşi Hasan'dan sonra halkın en üstünüdür. Hüseyin, Müslümanların imamı, müminlerin mevlâsı, Allah'ın halifesi, imdada çağıranların imdatçısı, sığınanların sığınağı ve bütün mahlukat üzerinde Allah'ın hüccetidir. O, cennet ehli gençlerin efendisi ve ümmetin kurtuluş kapısıdır. Onun emri benim emrimdir; ona itaat bana itaattir. Her kim ona uyarsa, bendendir ve her kim ona muhalefet ederse, benden değildir. Ben, onun yanıma ve haremime sığındığını, oradan da üzüntü ve belâ, ölüm ve fena çölü olan ölüm yerine doğru göçtüğünü görür gibiyim."
Daha sonra Resulullah (s.a.a) ağladı. Onun ağlamasıyla yanında bulunan ashabı da ağlamaya başladı. Öyle ki sesleri yükseldi. Sonra Resulullah (s.a.a) dua ederek şöyle buyurdu:
"Allah'ım, benden sonra Ehlibeyt'imin başına gelecek musibetleri sana şikâyet ediyorum."-[2]-
3- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Şüphesiz Hüseyin'in katlinden dolayı müminlerin kalbinde asla soğumayacak bir sıcaklık vardır."-[3]-
4- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Ümmetimden benim dinime mensup olduklarını sananlar olacak ki, benim evlâdımın faziletlilerini inkâr edecek, soyumun temiz ve iyilerini öldürecek, dinimi ve sünnetimi değiştirecek, geçmişteki Yahudilerin Yahya ve Zekeriyya'yı öldürdüğü gibi, onlar da yavrularım olan Hasan ve Hüseyin'i öldüreceklerdir. Bilin ki, Allah Yahudileri lânetlediği gibi, onlara da lânetini yağdıracaktır. Kıyamet gününden önce de onların yolunu takip eden nesillere, mazlum Hüseyin'in soyundan, hidayet üzere olan Mehdi'yi musallat kılacak ve dostlarının kılıçlarıyla onları cehenneme gönderecektir. Allah'ın lâneti, Hüseyin'in katillerine, katillerini sevenlere, onlara yardım edenlere ve takiyye söz konusu olmaksızın onlara lânet okumaktan çekinenlere olsun. Allah'ın salât ve rahmeti ise, şefkat ve merhametle Hüseyin'e ağlayan, düşmanlarına lânet okuyan, kin besleyen ve kalbini onlara karşı gazap ve öfkeyle dolduran kimselere olsun. Bilin ki Hüseyin'in katline razı olanlar, katillerinin (suç) ortağıdırlar. Hüseyin'in katilleri, katillerinin yardımcıları, dostları ve onların yoluna uyan takipçileri, Allah'ın dininden uzaktırlar."-[4]-
5- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur:
"İmam Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdu: 'Benî Ümeyye'den zalim bir grubun şehit edeceği, gönlümü bağladığım şu oğlum için ağlıyorum. Allah, benim şefaatimi onlara nasip etmesin. Allah'a andolsun ki, Hüseyin'imi dinimden çıkan kâfir birisi öldürecektir.' Daha Resulullah (s.a.a), Hasan ve Hüseyin için hayır duası etti ve şöyle yalvardı: 'Ya Rabbi, ben bu iki oğlum için İbrahim Peygamber'in kendi oğulları için istediği şeyi istiyorum. Ya Rabbi, sen Hasan ve Hüseyin'imi ve onları sevenleri sev; onların düşmanlarına lânet et! Öyle bir lânet ki yeri ve göğü doldursun.' "-[5]-
6- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Hasan ve Hüseyin benim çocuklarımdır; onları seven beni sever, beni seven Allah'ı sever, Allah'ı seveni de Allah cennete koyar. Onlara buğzeden bana buğzeder, bana buğzeden Allah'a buğzeder, Allah'a buğzedeni de Allah cehenneme atar. Bunlar, benim ve kızımın çocuklarıdır. Allah'ım, ben onları severim, sen de onları sevenleri sev."-[6]-
7- İbn-i Abbas diyor ki:
"Yüce Allah, Resulü'ne (s.a.a) şöyle vahyetti: Zekeriyya oğlu Yahya'nın kanı için yetmiş bin kişi öldürdüm, Hüseyin'in katli içinse bunun iki misli kişi öldüreceğim."-[7]-
8- İbn-i Ebî Ziyad diyor ki:
"Bir gün Resulullah (s.a.a), zevcesi Ayşe'nin evinden çıkıp kızı Fatıma'nın evinin önünden geçerken oğlu İmam Hüseyin'in ağladığını duydu. Hz. Fatıma'ya; 'Bilmez misin ki Hüseyin'in ağlayışı beni incitir?' diye buyurdu."-[8]-
9- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den; Hüseyin'i seveni Allah sever. Hüseyin, peygamber torunlarından bir torundur."-[9]-
10- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Bir gün o güne kadar asla yanıma gelmeyen bir melek ziyaretime gelerek; 'Senin bu oğlun öldürülecektir; istersen, onun öldürüleceği yerin toprağını sana göstereyim.' dedi. Daha sonra elini uzatarak kırmızı bir toprak çıkarıp bana gösterdi."-[10]-
11- Enes b. Haris anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Benim bu oğlum Hüseyin, Kerbelâ denen yerde öldürülecektir. Sizlerden o zamanı idrak edenler, Hüseyin'in yardımına koşsunlar."
Bu hadisi rivayet eden Enes, İmam Hüseyin'in (a.s) kıyam ettiğini duyunca, İmam'ın kervanına katılır ve İmam'la birlikte şehadet makamına erişir.-[11]-
12- "Resulullah (s.a.a), Hz. Hüseyin'in şehit olacağını ve başına gelecek musibetleri kızı Fatıma'ya haber verdiğinde, Fatıma (s.a) çok ağladı ve; "Bu musibetler ne zaman vuku bulacaktır?" diye sordu. Resulullah (s.a.a); "Ben, sen ve Ali dünyada olmadığımız bir zamanda." diye cevap verdi. Fatıma (s.a) bu sözü duyunca, ağlaması daha da şiddetlendi ve; "Peki Hüseyin'ime kim ağlayacak? Kim onun için matem tutacak?" diye sordu. Resulullah (s.a.a); "Fatımacığım!" buyurdu, "Ümmetimin kadınları, Ehlibeytimin kadınlarına; erkekleri de erkeklerine ağlayacaklar. Her yıl onun matemini yenileyecekler (canlandıracaklar). Kıyamet günü olduğunda sen kadınlara, ben de erkeklere şefaat edeceğiz. Hüseyin'in musibetlerine ağlamış olanların ellerinden tutup cennete götüreceğiz."-[12]-
13- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Fatımacığım! Kıyamet günü Hüseyin'in musibetlerine ağlayan göz dışında bütün gözler ağlayacaktır; o göz ise cennet nimetlerine ulaştığı için gülecektir."-[13]-
14- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
"Yüce Allah, yeryüzüne baktı ve bizi seçti. Bizim için de Şiîlerimizi seçti. Onlar bize yardım eder, sevincimizle sevinir ve hüznümüzle hüzünlenirler; mallarını ve canlarını bizim yolumuzda feda ederler. Onlar bizdendirler ve bize dönerler."-[14]-
15- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur:
"Kim bizim musibeti anıp da ağlar veya başkalarını ağlatırsa, gözlerin ağlayacağı gün onun gözü ağlamaz. Kim bizim velayetimizin ihya edildiği bir mecliste oturursa, kalplerin öleceği gün onun kalbi ölmez."-[15]-
16- İmam Rıza (a.s), muharrem ayının ilk gününde yanına gelen Şebip oğlu Reyyan'a buyurmuştur:
"Ey Şebip oğlu, cahiliye Arapları muharrem ayının hürmetini gözetir, bu ayda zulüm ve savaştan kaçınırlardı. Oysa bu ümmet, ne bu ayın, ne de kendi peygamberlerinin hürmetini gözetmediler. Onlar bu ayda Peygamber'in soyunu katlettiler, Peygamber'in ailesinden olan kadınları esir aldılar ve Peygamber'in malını yağmaladılar. Allah, ebediyen bunu onlara bağışlamasın!"
"Ey Şebip oğlu, birine ağlayacak olursan, Ebu Talip oğlu Ali oğlu Hüseyin'e (a.s) ağla. Çünkü o, bir koçun boğazlandığı gibi boğazlandı ve onun ailesinden yeryüzünde eşleri bulunmayan on sekiz kişi öldürüldü ve onun ölümü için yedi gök ve yer ağladı."
"(Aşura günü) ona yardım etmek için dört bin melek yere indi, fakat indiklerinde onun şehit edildiğini gördüler. Bu melekler, İmam Mehdi (a.s) kıyam edinceye dek mahzun bir hâlde onun kabrinin çevresinde bulunacaklar. İmam Mehdi kıyam edince onun yardımcılarından olacaklar. Şiarları, 'Ey Hüseyin'in intikamını alacak olanlar!' olacak."
"Ey Şebip oğlu, babam (İmam Musa Kâzım), babası (İmam Cafer Sadık) aracılığıyla büyük babasından (İmam Muhammed Bâkır'dan) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: 'Büyük babam İmam Hüseyin şehit edildiğinde gökten kan ve kırmızı toprak yağdı.'"
"Ey Şebip oğlu, İmam Hüseyin'e ağlayıp da gözyaşlarını yanaklarına akıtırsan, Allah işlediğin küçük-büyük, az-çok bütün günahlarını bağışlar."
"Ey Şebip oğlu, eğer yüce Allah'ın huzuruna günahsız bir hâlde çıkmak istiyorsan, İmam Hüseyin'i ziyaret et."
"Ey Şebip oğlu, eğer Peygamber (s.a.a) birlikte cennetteki odalara yerleşmek istiyorsan, İmam Hüseyin'in katillerine lânet oku."
"Ey Şebip oğlu, eğer İmam Hüseyin'le birlikte şehit olanlara verilen sevap gibi bir sevap elde etmek istiyorsan, onu hatırladığında, 'Keşke ben de onlarla birlikte olsaydım da büyük bir kurtuluşa erişseydim.' de."
"Ey Şebip oğlu, eğer cennetin yüce derecelerinde bizimle birlikte olmak istiyorsan, bizim üzüntümüz için üzül, bizim sevincimiz için sevin ve gönlünü bizim velâyetimize ver; çünkü kişi gönlünü bir taşa bile verse, Allah kıyamet günü onu onunla birlikte haşreder."-[16]-
17- İmam Cafer Sadık (a.s) İmam Hüseyin'den (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Eğer beni ziyaret eden kimse, Allah’ın kendisi için hazırladığı mükâfatları bilseydi, sevinci ağlayıp sızlamasından daha çok olurdu.”
İmam Sadık ardından şöyle ekledi:
“Hüseyin'in (a.s) ziyaretçisi, ziyaretten günahsız bir şekilde geri döner.”-[17]-
18- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Allah'ım, Hüseyin'in kabrine sürülen yüzlere acı; bize acıyarak gözyaşlarını akıtan gözlere acı; bizim için yanıp tutuşan kalplere acı ve bizim için edilen feryatlara acı."-[18]-
19- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
"Her kim bizi hatırladığında veya yanında anıldığımızda, gözlerinden sinek kanadı miktarınca olsa bile, bizim için gözyaşı akıtırsa, Allah ona cennette bir ev bina eder ve bu gözyaşını onunla cehennem arasında bir engel kılar."-[19]-
20- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Bize yapılan zulümden dolayı mahzun olan kimsenin nefesi tesbihtir, üzüntüsü ibadettir ve bizim sırrımızı gizlemek, Allah yolunda cihattır."-[20]-
21- İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Allah, Aşura günü işini tatil eden (bırakan) şahsın dünya ve ahiret ihtiyaçlarını giderir. Her kim Aşura gününü yas ve ağlama günü yaparsa, yüce Allah kıyamet gününü ona neşe ve sevinç günü kılar ve onu cennette bizi görmekle hoşnut eder. Her kim Aşura gününü bereket günü sayarsa ve o gün evi için bir şey alırsa, Allah ona bereket vermez ve kıyamet günü onu Yezit, Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer b. Sa'd -Allah'ın lâneti onlara olsun- ile mahşere getirir ve cehennemin en alt tabakasında ona yer verir."-[21]-
22- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Her kim su içtiğinde Hüseyin'i (a.s) hatırlar ve onun katiline lânet okursa, yüce Allah ona yüz bin sevap yazar, onun yüz bin günahını affeder, makamını yüz bin derece yükseltir ve o şahıs yüz bin köle azat etmiş gibi olur ve Allah onu kalbi serin bir hâlde haşreder."-[22]-
23- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Her kim İmam Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir söyler de ağlar ve ağlatırsa, Allah bunun için cenneti ona gerekli kılar ve onu bağışlar."-[23]-
24- Abdullah b. Bukeyr diyor ki:
İmam Cafer Sadık (a.s) ile birlikte hacca gitmiştim. İmam Cafer Sadık'a; "Ey Resulullah'ın torunu! Eğer İmam Hüseyin'in (a.s) kabri kazılacak olursa, acaba o kabirde bir şey bulunur mu?" diye sordum. İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurdu:
"Ey İbn-i Bukeyr! Ne de büyük bir sual ettin! Ali oğlu Hüseyin (a.s); babası, annesi ve kardeşi ile birlikte Resulullah'ın bulunduğu cennetteki yerlerinde bulunuyorlar. Onlar, orada çeşitli rızklarla ağırlanıyorlar. Hüseyin (a.s), Arş'ın sağından asılıp şöyle diyor: 'Ey Rabbim! Bana verdiğin vaadini gerçekleştir! O, ziyaretçilerini görür, isimlerini, babalarının isimlerini ve taşıdıkları azıkları bilir. Onun, bir adamın kendi çocuğunun hakkındaki bilgisinden daha fazla, ziyaretçileri hakkında bilgisi vardır. O, kendisine ağlayana bakıp ona Allah'tan bağışlanma diler, babasından da ona bağışlanma dilemesini ister ve; 'Ey ağlayan! Eğer yüce Allah'ın sana hazırladığı nimetlerden haberdar olsaydın, şüphesiz, sevincin üzüntünden çok olurdu.' der."-[24]-
25- İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
"Bizim musibetlerimizi duyup bize yapılan hürmetsizliklere ağlayan kimse, kıyamet günü bizim derecemizde olur. Bizim musibetlerimizi duyup ağlayan ve ağlatan kimse, gözlerin ağlayacağı gün ağlamaz. Bizim anımız için kurulan meclislerde oturan şahsın kalbi, kalplerin öleceği gün ölmez."-[25]-
26- İmam Hüseyin (a.s) buyurmuştur:
"Bizim için gözlerinden bir damla yaş akıtan veya gözleri yaşaran her şahsı, yüce Allah cennete yerleştirir."-[26]-
27- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kerbelâ toprağı ve Fırat suyu, yüce Allah'ın kutsadığı ve şereflendirdiği ilk toprak ve sudur."-[27]-
28- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"İmam Hüseyin'in mezarının yeri, cennet kapılarından bir kapıdır."-[28]-
29- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
"Eğer insanlar, İmam Hüseyin'in mezarının ziyaretinin faziletini bilselerdi, onu ziyaret etme özleminden ölürlerdi." [29]
30- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim ahirette Resulullah'a (s.a.a) komşu ve İmam Ali (a.s) ve Hz. Fatıma'nın (s.a) yanında olmak istiyorsa, İmam Hüseyin'in ziyaretini terk etmesin." [30]
31- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim Aşura günü İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret ederse, cennet ona gerekli olur." [31]
32- İmam Hasan Askerî (a.s) buyurmuştur:
"Müminin beş alâmeti vardır: Günde (farz ve müstehap olmak üzere) elli rekât namaz-[32]- kılmak; Erbaîn ziyaretini [33] okumak; sağ ele yüzük takmak; toprağa secde etmek; (namazda) besmeleyi sesli okumak." [34]
33- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
"Biliniz ki İmam Hüseyin'in hareminin kubbesi altında edilen dua kabul olur; toprağında hastalıklara şifa vardır ve imamlar onun soyundandır."[35]
34- İmam Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Kim İmam Hüseyin'in hakkını (imametini) tanıyarak onu ziyaret ederse, yüce Allah ona kabul olmuş bin hac ve bin umre sevabı verir ve onun önceki ve sonraki günahlarını affeder." [36]
35- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Allah bir kimse için hayır dilerse, Hüseyn’in (a.s) ve ziyaretinin sevgisi onun kalbine yerleştirir.” [37]
36- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“Hüseyin (a.s)’ın ziyareti en üstün amellerdendir.” [38]
37- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
“Kim yerinin cennet olmasını istiyorsa, mazlumun ziyaretini terk etmemelidir.”
"Mazlum kimdir?" denildiğinde; “Kerbelâ sahibi Ali oğlu Hüseyin’dir.” buyurdular. [39]
38- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
"Ali oğlu Hüseyin'in (a.s) ziyaretçisi, Resulullah'ın (s.a.a) ziyaretçisi sayılır." [40]
39- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret ediniz, ona cefa etmeyiniz (bu hususta kusur etmeyiniz). Çünkü o, cennet ehli gençlerin seyyidi (efendisi), şehitlerin serveridir.” [41]
40- Hz. Ali (a.s) anlatıyor:
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
"Kıyamet günü Arş'tan bir münadi mahşerdekilere şöyle seslenecek: 'Ey kıyamet ehli, gözlerinizi kapatın; Muhammed'in (s.a.a) kızı Fatıma geçecektir.' Sonra Fatıma, elinde oğlu Hüseyin'in kanlı gömleği ile mahşere gelecek ve Arş'a yönelerek Allah'a; 'Sen adil ve Cebbar olan Allah'sın; benimle oğlumu öldürenlerin arasında hükmet.' diye şikâyette bulunacaktır."
Resulullah (s.a.a) daha sonra şöyle buyurdu:
"Andolsun Kâbe'nin Rabbine ki Allah, kızım Fatıma'ya hakkı vererek (zalimlere) hükmünü gösterecektir. Daha sonra kızım Allah'a yönelerek; 'Allah'ım, benim şefaatimi oğlum Hüseyin'in musibetlerine ağlayanlar hakkında kabul buyur.' diye istekte bulunacak ve yüce Allah da onun şefaatini Hüseyin'e ağlayanlar hakkında kabul edecektir." [42]
--------------------------------------------------------------------------------
01 Uyun-u Ahbar’ir-Rıza, c.1, s.59
02 Şeyh Saduk, el-Emalî, s.115
03 Cami-u Ahadis'iş-Şia, c.12, s.556
04 Bihar'ul-Envar, c.44 s.304
05 Mutahharî, Kerbelâ ve İmam Hüseyin, s.13
06 Sünen-i Tirmizî, c.2, s.240 ve 307
07 Müstedrek'üs-Sahihayn, c.3, s.178
08 Mecma'uz-Zevaid, c.9,s.201
09 Müstedrek'üs-Sahihayn, c.3, s.166
10 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.6, s.294
11İbn-i Esir, el-İsabe, c.1, s.68
12 Bihar'ul-Envar, c.44, s.292
13 Bihar'ul-Envar, c.44, s.292
14 Gurer'ul-Hikem, c.1, s.245
15 Uyun-u Ahbar'ir-Rıza, c.1, s.294
16 Bihar'ul-Envar, c.44, s.285
17 Şeyh Tusî, el-Emalî, c.1, s.55
18 Bihar'ul-Envar, c.101, s.8
19 el-Gadîr, c.2, s.202
20 Şeyh Müfid, el-Emalî, s.338
21 İlel'üş-Şerayi, c.2, s.145.
22 Bihar'ul-Envar, c.44, s.303
23 Keşşî, Rical, c.2, s. 574-575
24 Nefes'ül-Mehmum, s.13
25 Bihar'ul-Envar, c.44, s.278
26 Nefes'ül-Mehmum, s.13
27 Bihar'ul-Envar, c.98, s.109
28 Kâmil'üz-Ziyarat, c.1, s.271
29 Sevab'ul-A'mal, s.319
30 Vesail'uş-Şia, c.10, s.331
31 İkbal'ül-A'mal, s.568
32 Maksat, günlük on yedi rekât farz ve otuz üç rekât nafile namazlardır. Bu hadiste yatsı namazının ardından oturarak kılınan iki rekât nafileye değinilmemiştir.
33 İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetinin kırkıncı gününde okunması tavsiye edilen ziyaret.
34 Vesail'üş-Şia, c.10, s.373.
35 Müstedrek'ül-Vesail, c.1,s,335
36 Mizan'ul-Hikme, c.4,s.304
37 Kamil’üz-Ziyarat, s.142
38 Kamil’uz- Ziyarat, s.147.
39 Kamil’uz- Ziyarat, s.141.
40 Nefes'ül-Mehmum, s.16
41 Nefes'ül-Mehmum, s.109
42 Yenabi'ul-Mevedde, c.2, s.323; el-Meveddet'ül-Kurba, s.32
Yorum