Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

    2- Şikayet Edenlerin Münacatı

    Bismillahirrahmanirrahim
    Ey Rabb'im! Var gücüyle kötülüğü emreden, hızla günaha koşan, (senin) emrinden çıkmaya düşkün olan, gazabına kendini hedef kılan şu nefsi sana şikayet ediyorum. O beni helak olma yollarına sürükleyerek senin indinde en aşağılık halde helak olanlardan kılmaktadır. Hastalıkları çok, arzuları uzundur. Şerle karşılaştığında sabırsızlaşır, hayra ulaştığın-da (onu diğerlerinden) esirger. Oyun ve eğlenceye düşkündür. Gaflet ve yanılma ondan ayrılmaz. Günahı görünce durmaz. Tövbe etmek istedi-ğimde beni oyalar.
    Ey Rabb'im! Beni saptıran düşmanı ve beni aldatan şeytanı sana şi-kayet ediyorum. O, kalbimi vesveseyle dolduruyor, gönlümü kuruntularıy-la kuşatıyor, bana karşı heva ve hevese destekçi oluyor, dünya sevgisini gözümde cilvelendiriyor ve sana yakınlaşmama engel oluyor.
    Ey Rabb'im! Vesveselerle altüst olan, kir ve pas tutan şu katı kalbi ve senin korkundan ağlamayan, görüp hoşlandığı her şeye tamah eden şu (aç ve kuruyan) gözü sana şikayet ediyorum.
    Ey Rabb'im! Benim bir güç ve kuvvetim varsa, ancak senin kudretin-ledir; senin koruman olmasa benim için dünya zorluklarından kurtuluş yoktur. O halde üstün hikmetin ve geçerli meşiyyetin hürmetine, beni kendi bağış ve kereminden başkasına yöneltme ve fitnelere hedef kılma; şefkat ve merhametin hürmetine düşmanlara karşı bana yardımcı ol, kusur ve ayıplarımı ört, beni belalardan koru, günahlardan sakındır; ey merhametlilerin en merhametlisi!
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #47
      Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

      3- Korkanların Münacatı

      Bismillahirrahmanirrahim
      Ey Rabbim! Sana iman ettikten sonra beni azaplandıracak mısın?! Yoksa sana olan sevgimden sonra beni uzaklaştıracak mısın?! Yoksa merhamet ve affını ümit ediyorken beni mahrum edecek misin?! Yoksa affına sığınıyorken beni (ateşe) mi teslim mi edeceksin?! Haşa ki, ümidimi boşa çıkarasın, senin kerim veçhinden uzaktır bu. Keşke bilseydim, annem beni bedbahtlık için mi doğurdu, yoksa güçlükler için mi büyüttü?! Eğer öyleyse, keşke hiç doğurup büyütmeseydi! Keşke, beni saadet eh-linden mi kıldığını ve kendi kurbuna (yakınlığına) ve civarına (komşulu-ğuna) mı mahsus ettiğini bilseydim? Keşke bilseydim de bununla gözüm aydınlansaydı, kalbim huzur bulsaydı.
      Ey Rabb'im! Azametin karşısında secdeye kapanan yüzleri siyah mı edeceksin?! Azamet ve yüceliğini öven dilleri lal mı edeceksin?! Muhab-bet ve aşkınla dolan kalpleri mühürleyecek misin?! Zikrini (anılmanı) duymaktan zevk alan kulakları sağır mı edeceksin?! Merhametini ümit ederek arzularla sana doğru yükselen ellere zincir mi vuracaksın?! Sana itaat olan şeylerle uğraşıp, bu yolda zayıflayan bedenleri cezalandıracak mı-sın?! Sana ibadet etmek yolunda yürüyen ayakları azaplandıracak mısın?!
      Ey Rabb'im! Rahmet kapılarını muvahhidlerinin (vahdaniyetine, birli-ğine inananların) yüzüne kapama; aşıklarının, senin cemalini müşahede etmelerine mani olma!
      Ey Rabb'im! Tevhid inancıyla aziz kıldığın bir nefsi nasıl hicranının sıkıntılarıyla zelil ve perişan edersin?! Sana sevgi besleyen bir kalbi nasıl cehennem ateşinde yakarsın?!
      Ey Rabb'im! Elemli ve büyük gazabından beni koru.
      Ey Hannan (şefkati çok olan), ey Mennan (pek çok ihsan eden), ey Rahim (bağışlayan), ey Rahman (esirgeyen), ey Cebbar (kırıkları ona-ran), ey Kahhar (üstün güç ve iktidar sahibi), ey Gaffar (affı çok olan), ey Settar (kusurları örten) kendi merhametin hürmetine, iyilerin kötülerden ayrıldığı, hallerin değiştiği, korkuların her tarafı sardığı, iyilerin (kurb ve civarına) yaklaştığı, günahkârların (rahmet ve lütfünden) uzaklaştığı, hiç bir zulme uğramaksızın herkesin kazandığı tam olarak kendisine verile-ceği günde beni kendi rahmetinle cehennem ateşinden ve utanç rezale-tinden kurtar!

      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #48
        Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

        4- Ümit Edenlerin Münacatı

        Bismillahirrahmanirrahim
        Ey istekte bulunduğu zaman kuluna bağışta bulunan ve kendisinden bir şey umanı ümidine kavuşturan, kendisine yöneleni kendine yakınlaştı-ran, açıkça günah işleyenin günahını örtüp gizleyen, kendisine tevekkül edene yeten ve kâfi gelen (Allah).
        Ey Rabbim, sana gelerek ağırlamanı istediği halde ağırlamadığın kimse kimdir? Senin bağışını ümit ederek kapına geldiği halde kendisi-ne bağışta bulunmadığın kimse kimdir? Senin, kapından mahrum bir şekilde geri dönmem yakışır mı? Oysaki ben, senden başka lütuf ve bağışıyla tanınan bir mevla tanımıyorum.
        Bütün hayırlar senin elinde olduğu halde, senden başkasına nasıl ümit bağlayayım?! Yaratmak ve hüküm sana mahsus olduğu halde, senden başkasını nasıl arzu edeyim?!
        İstemediğim şeyi, fazl ve kereminden bana ihsan ettiğin halde sen-den umudumu mu keseyim?! Yoksa ipine sarıldığım halde beni, kendim gibi birisine mi muhtaç edeceksin?!
        Ey kendisine yönelenlerin, rahmeti sayesinde saadete kavuştuğu ve mağfiret dileyenlerin, intikam ve cezasına maruz kalmayıp bedbaht ol-madığı zat! Her an beni andığın halde nasıl seni unutabilirim?! Sürekli beni gözetlediğin halde nasıl senden gafil olabilirim?!
        Allah'ım, ben kerem ve lütfüne elimi açtım ve bağışlarına kavuşmak ümidini kalbime yerleştirdim. O halde halis tevhidinle beni (zâhirî ve bâtınî şirkten) temizle ve seçilmiş kullarından kıl beni.
        Ey her kaçanın, kendisine sığındığı ve her arayanın kendisine ümit bağladığı (Allah)
        Ey en iyi ümit edilen, ey kendisine el açılanların en kerim ve cömer-di, ey kendisinden (bir şey) isteyeni reddetmeyen ve ümit edenin ümidini boşa çıkarmayan; ey kapısı kendisini çağıran için açık olan ve kendisine ümit edenlerden hicabını kaldırmış olan (yüce Allah), keremin hürmetine senden istiyorum ki, gözümü aydınlatacak bağışınla, gönlüme huzur ve-recek ümidinle, dünya musibetlerini (tahammül etmeyi) kolaylaştıracak yakinle bana minnet et (lütufta bulun) ve basiretimden körlük perdesini al. Kendi rahmetin hürmetine, ey merhametlilerin en merhametlisi.
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #49
          Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

          5- Yönelenlerin Münacatı

          Bismillahirrahmanirrahim
          Ey Rabb'im! Sana doğru gelişimde azığım az da olsa ancak sana te-vekkül etmekle iyimserim. Eğer suçum senin cezandan beni korkutuyor-sa umudum, senin cezana karşı güvence veriyor. Eğer günahım beni se-nin ateşine sunuyorsa, güzel güvenim sevabına yönlendiriyor. Eğer gaf-let beni, likana hazırlanmaktan alı koyuyorsa senin kerem (lütuf) ve gizli nimetlerine olan marifet ve inancım beni uyandırıyor. Eğer günah ve az-gınlığın aşırılığı beni senden uzaklaştırıyorsa mağfiret ve rızvan (hoşnut-luk) müjdesi beni sana ısındırıyor. Cemalinin ve kudsiyetinin nurların hürmetine senden istiyorum; rahmet gölgeleri ve ihsanının incelikleri hürmetine sana yalvarıp yakarıyorum ki sana yakınlaşmada, indine var-mada cemaline nazar etmekle büyük ikramına ve güzel nimetlerine olan zannımı gerçekleştir.
          Şimdi şefkat ve rahmet esintilerine kendimi hedef kılıyor, senin rah-met ve bağış yağmurunu arıyorum. Senin gazabından rızana, senden sana kaçıyorum. Ümidim, senin indinde en iyi olan şeye kavuşmaktır. Bağışına güvenim var. Senin korumana muhtacım.
          Ey Rabb'im! İlk olarak fazl ve kereminle beni andın; öyleyse bu nime-tini tamamla, kereminden bana yaptığın bağışı geri alma; kendi sabrınla günahlarımın üzerini örttün; bu perdeyi yırtma. Benden bildiğin çirkin amellerimi bağışla.
          Ey Rabb'im! Senden sana şefaat talep ediyorum (kendin hakkına beni bağışlamanı istiyorum.) Senden sana sığınıyorum. İhsanına göz di-kerek, nimetlerine meylederek, rahmet yağmurunla kanmayı ve fazilet bulutunda yağmuru yağdırmanı dileyerek, hoşnutluğunu talep ederek, cenabınıza yönelerek, bağış nehirlerinin kıyısına gelerek, indinde olan en yüce hayırları dileyerek, yüce cemaline gelerek, vechini (müşahede et-meyi) isteyerek, kapını çalarak ve azamet ve celalinin karşısında eğilerek sana geldim. Bağış ve rahmetin hatırına benim hakkımda kendin layık olduğun şeyi yap, kendi rahmetin hatırına benim layık olduğum azap ve in-tikama beni müptela etme; ey merhametlilerin en merhametlisi!
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #50
            Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

            6- Şükredenerin Münacatı

            Bismillahirrahmanirrahim
            Ey Rabb'im; bağışının peş-peşe aralıksız olması sana şükretmeyi unutturmuş ve kendime dalmışım, ihsanının sürekli bana yağması sena-larını sayıp bitirmekten beni aciz bırakmıştır, nimetlerinin birbirini takip etmesi övgülerini anmaktan beni alıkoymuştur, kerem ve iyiliklerinin ard-arda oluşu bunları açıp söylemekten beni aciz etmiştir. Ben, Senin bol nimetlerine karşılık kusurlu olduğunu itiraf eden, o nimetlerde ihmalkârlık yapmasından ve onları zayi etmesinden dolayı kendisi aleyhine tanıklık eden kimsenin halindeyim.
            Allah'ım; sen Rauf (şefkatli), Rahim, İhsan sahibi ve Kerim'sin; öyle ki sana yönelenleri ye'se düşürmez ve keremine ümidi olanları nezdinden kovmazsın. Ümit edenlerin yükü senin dergahına indirilir, yardım dileyen-lerin arzuları senin kapında durur; öyleyse arzularımızı mahrumiyet ve ümitsizlikle karşılaştırma ve ümitsizlik elbisesini bize giydirme.
            İlahi, senin büyük nimetlerin karşısında benim şükrüm küçük kalır, ik-ramın karşısında benim hamd-u senam naçiz görünür. İman nurundan olan nimetlerin beni süslemiş, izzetinden olan zarif ihsanların beni kap-lamıştır, minnetlerin açılmayacak gerdanlıklar ve kırılmayacak tasmalar boynuma takmıştır. Nimetlerinin çokluğundan onları sayıp bitirmekten di-lim aciz kalmış ve onları kuşatmak bir yana, idrak etmekten bile fikrim ye-tersiz olmuştur. O halde nasıl şükrederim? Oysaki sana şükretmek için de bir şükür gerekir, ne zaman sana hamd etsem hamdım için de tekrar sana hamd etmem gerekir.
            İlahi; lütfünle rızıklandırdığın ve ihsanınla eğittiğin gibi bize bol nimet-lerini tamamla, azabın çetinlik ve belalarını bizden uzaklaştır, her iki ci-hanın en yüce ve en büyük payından bu dünyada ve ahirette bize nasip eyle.
            Güzel imtihanlarına ve bol nimetlerine karşılık, rızama uygun, bol bağış ve ihsanına sebep olacak bir şekilde sana hamdediyorum; ey azamet ve kerem sahibi, rahmetin hürmetine -duamı kabul eyle- ey mer-hametlilerin en merhametlisi.
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #51
              Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

              7- İtaat Edenlerin Münacatı

              Bismillahirrahmanirrahim
              Allah'ım; itaatini bize ilham eyle. Sana karşı günah işlemekten bizi uzaklaştır. Temennimiz olan rızvanına ulaşmayı bize kolaylaştır. Bizi cennetlerin ortasına al. Şüphe bulutlarını gözlerimizin önünden dağıt. Kalplerimizden şek hicap ve perdelerini kaldır. Gönlümüzden batılı yok et. Batınımızda hakkı sabit kıl; zira şek ve zanlar, fitneleri aşılarlar, iyilik ve ihsanın halisliğini bulandırırlar.
              Allah'ım; bizi kurtuluş gemilerinde taşı. Tatlı münacatınla faydalandır. Sevginin havuzlarına sok. Sevgi ve kurbunun (yakınlığının) tadını bize tattır. Cihadımızı kendi yolunda, gayretimizi kendi itaatinde kıl ve seninle muamelede niyetlerimizi halis eyle. Şüphesiz biz Sendeniz ve Senin içi-niz, Senden başka Sana bir vesilemiz yoktur.
              Allah'ım; bizi seçkinlerden, iyilerden kıl. Bizi salih ve iyi kimselerden ve bağışlara doğru gidenlerden, hayırlara doğru koşanlardan, bakiyat-i salihat için amel edenlerden ve yüce derecelere doğru çaba harcayan-lardan kıl. Şüphesiz Sen her şeye kadir ve icabet etmeye layıksın. Kendi rahmetin hürmetine ey merhametlilerin en merhametlisi.
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #52
                Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                8- Müridlerin Münacatı

                Bismillahirrahmanirrahim
                Ey Rabb'im; sen münezzehsin. Senin kılavuz olmadığın kimselere yollar ne kadar da dardır. Hedefine hidayet ettiğin kimsenin yanında ise hak ne kadar da aşikardır.
                Allah'ım; bizi sana varacak yollara hidayet eyle, bizi sana kavuştura-cak en yakın yolda hareket ettir. Uzağı bize yakınlaştır, zor ve çetini bize kolaylaştır, bizleri sana doğru koşan, gelip kapını çalan, gece-gündüz yalnız sana tapan ve azametinden korkan kullarından kıl. Kendileri için kaynakları arındırdığın, arzularına ulaştırdığın; maksatlarına kavuşturdu-ğun, kendi fazlından ihtiyaçlarını giderip kalplerini sevginle doldurduğun, saf içeceklerinden kendilerini doyurduğun -kullarından eyle- onlar ki se-ninle münacatın lezzetine ulaştılar; en uzak amaçlarını senden aldılar.
                Ey kendisine yönelenlere yönelerek, onlara lütuf ve ihsan eden, zik-rinden gafil olanlara merhametli ve şefkatli olan, kendi dergahına cezbetmek için onlara muhabbetli davranan! Beni senden en fazla pay alan, senin katında en yüce olan, senin sevginden en çok hisse alan ve marifetinden en üstün nasibi olan kullarından kıl.
                Doğrusu bütün çabam sana yönelmiştir. Gayem yalnız sensin. Sen-sin benim maksadım, başkası değil. Uyumam ve uyanmam yalnız senin içindir, senden başkası için değil. Beni ferahlatacak olan senin likana erişmektir. Gönlümün arzusu sana varmaktır. İştiyakım sana kavuşmak-tır. Şaşkınlığım senin muhabbetinden dolayıdır. Aşkım senin muhabbe-tindir. Rızan benim arzumdur. Hacetim seni görmektir. Talebim sana ya-kın olmaktır. Sana yakın olmak nihai isteğimdir. Seninle münacat etmek sevinç ve huzurumdur. Hastalığıma ilaç, susuzluğuma şifa, aşk ateşime söndürücü ve üzüntümü giderici (şey) senin yanındadır.
                Öyleyse yalnızlığıma acıyıp beni bağışlayan, hatalarımı affeden, tövbemi kabul eden, duama icabet eden, temizliğimi koruyan ve ihtiyacı-mı gideren Sen ol.
                Beni kendinden koparma, uzaklaştırma; ey benim nimet ve cenne-tim; ey benim dünya ve ahiretim (ve ey merhametlilerin en merhametlisi!)
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #53
                  Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                  9- Muhiblerin Münacaatı

                  Bismillahirrahmanirrahim
                  İlahi, kim senin muhabbetinin tadını alır da başkasına yönelir? Kim kurbuna alışır da senden ayrılmak ister?
                  İlahi, bizi o kimselerden kıl ki, onları kurbun ve velayetin için seçtin, dostluğun ve sevgin için halis kıldın ve görüşmen için meyillendirdin! Ka-za -ve kaderine- razı ettin, yüzüne bakmayı kendisine ihsan ettin, hoşnut-luğunu ona bağışladın, uzaklaşman ve buğzundan korudun, indindeki doğruluk makamına yerleştirdin, marifetine mahsus ve ibadetine layık kıldın, kalbini aşık ettin, müşaheden için seçtin, yüzünü sadece kendine doğru yönelttin, kalbini sevgin için fariğ eyledin, nezdinde olana meyillendirdin, zikrini ilham ettin, şükrüne düşkün kıldın, itaatinle meşgul ettin, salih kullarından yaptın, münacatın için seçtin, senden koparacak her şeyden onu kopardın (uzaklaştırdın). Allah'ım! Bizleri öyle kimseler-den kıl ki, seninle birlikte olmakla ve sana iştiyakla rahatlık bulmaya alışmışlar; ve zamanları ah etmekle geçen, alınları azametin için secde-ye kapanan, gözleri hizmetinde uykusuz kalan, gözyaşları haşyetinden akan, kalpleri muhabbetine bağlı olan ve yürekleri senin heybetinden çarpanlardan kıl bizi. Ey kutsi nurları muhiplerinin gözlerini cilalandıran ve yüzünün azameti ariflerinin kalplerini cezbeden! Ey iştiyak sahiplerinin kalplerinin arzusu! Ey muhiplerin arzularının sonu! Senin sevgini ve seni sevenin sevgisini, beni kurbana ulaştıracak her amelin sevgisini senden istiyorum. Yine, kendini benim kalbimde her şeyden daha sevimli kılma-nı, sana olan sevgimi rızvanına sevkedici etmeni, sana olan şevkimi masiyetinden alı koyucu kılmanı senden istiyorum. Sana nazar etmek, sevgi ve teveccüh gözüyle bana bakmakla bana ihsan et. Yüzünü ben-den çevirme. Beni saadet ehlinden ve nezdinde payı olanlardan kıl; ey icabet eden ve ey merhametlilerin en merhametlisi!
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                    10- Tevessül Edenlerin Münacatı

                    Bismillahirrahmanirrahim
                    İlahi! Senin rafet ve şefkatin başka sana varacak bir vesilem, rahme-tinin ihsanından ve rahmet Peygamberi olan, ümmeti -üzüntü- ve bela-dan kurtaran Peygamberinin şefaatinden başka benim sana ulaşacak bir vasıtam yoktur. O halde bu ikisini (şefaat ve rahmet) benim için mağfire-tine nail olacak bir sebep ve cennetine erişecek bir vesile kıl. Şüphesiz ümidim keremine ve tamahım da bağışına göz dikmiştir. Öyleyse arzu-mu kendi hakkında gerçekleştir, amelimi hayırla sonuçlandır ve beni cennetine aldığın, keramet evine yerleştirdiğin, görüşme ve -kıyamet- günü gözlerini sana bakmakla aydınlattığın civarında sıdk menzillerini kendilerne bıraktığın seçkin kullarından kıl.
                    Ey gelenlerin kendisinden daha kerimine gelemediği ve kasidlerin kendisinden daha merhametlisini bulamadığı kimse! Ey tek başına ken-disiyle halvet edilebilenlerin en hayırlısı! Ey her yerden kovulup kendisine sığınılanların en şefkatlisi! Senin geniş affına elimi açtım ve kereminin eteğine sarıldım; o halde, bana mahrumiyeti nasip etme ve beni hüsrana düşürme; ey duâyı işiten -kabul eden- ve ey merhametlilerin en merha-metlisi!"
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                      11- Muhtaçların Münacatı

                      Bismillahirrahmanirrahim
                      Ey Rabb'im! Kırığımı senin lütuf ve şefkatinden başka bir şey ona-ramaz; fakirliğimi senin teveccüh ve ihsanından başka bir şey zenginliğe dönüştüremez; korkumu senin güvencenden başka bir şey gideremez; horluğumu senin egemenliğinden başka bir şey onura çeviremez; arzu-mu senin fazlından başka bir şey bana ulaştıramaz; ihtiyacımı senin ih-sanından başka bir şey kapatamaz; hacetimi senden başka kimse karşı-layamaz; üzüntümü senin rahmetinden başka bir şey gideremez; derdi-me senin şefkatinden başka bir şey çare olamaz; susuzluğumu sana ka-vuşmaktan başka bir şey gideremez; ateşimi senin likandan başka bir şey söndüremez; sana olan iştiyakımı senin yüzüne bakmaktan başka bir şey gideremez; istikrarsızlığımı sana yakın olmaktan başka bir şey istik-rara dönüştüremez; yakınmamı senin rahmet esintinden başka bir şey gideremz; hastalığımı senin dermanından başka bir şey iyileştiremez; gamımı sana yakınlıktan başka bir şey yok edemez; yaramı senin mağfi-retinden başka bir şey iyileştiremez; kalbimin pasını senin affından başka bir şey cilalandıramaz; göğsümün vesvesesini senin emrinden başka bir şey gideremez.
                      Öyleyse ey arzu edenlerin arzusunun sonu, ey isteyenlerin isteğinin nihayeti, ey taleplerin talebinin talebinin sonu, ey rağbet edenlerin rağbe-tinin zirvesi, ey salihlerin velisi, ey korkanların güvencesi, ey çaresizlerin davetini icabet eden, ey yoksulların sermayesi. Ey felakete uğrayanların hazinesi, ey imdat dileyenlerin imdatçısı, ey fakirler ve miskinlerin ihtiyaç-larını gideren, ey kerimlerin en keremi ve ey merhametlilerin en merha-metlisi! Yalnız senin karşında eğilirim, yalnız senden isterim ve yalnız sana yalvarırım; senden rızvanının esintisinden bana ulaştırmanı, lütuf ve nimetlerini bana devam ettirmeni istiyorum.
                      Şimdi ben senin kerem kapının önünde durmuş, ihsanının esintisine kendimi vermiş, sağlam ipine sarılmış, güvenilir kulpundan sımsıkı tut-muşum.
                      Ey Rabb'im! Zelil, dili yorgun (sözünü anlatamayan) ve ameli az olan kuluna acı, hesapsız ihsanla bağışta bulun, her şeyi kapsamına alan gölgenin altında onu koru; ey Kerim, ey Cemil, ey merhametlilerin en merhametlisi!
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                        12- Ariflerin Münacatı

                        Bismillahirrahmanirrahim
                        İlahi; diller, celaline yakışır bir şekilde seni övmekten ve akıllar ce-malinin künhünü idrak etmekten acizdir ve gözler veçhinin nurlarına bakmaktan kalakalmıştır. Yaratılmışlara, künhünü tanımaktan acizli ol-duklarına itiraf etmekten başka bir yol bırakmamışsın.
                        İlahi; bizleri, şevk ağaçları göğüslerinin bahçelerinde kök salan ve muhabbetinin aşkı tüm kalplerini saran kimselerden kıl; bunlar o kimse-lerdir ki fikirler yuvasına sığınıyorlar, kurb (yakınlık) ve mükaşefe bahçe-lerinde yiyip gezinirler; mülatafat kasvesiyle muhabbet havuzundan içi-yorlar, duru nehirlere girerler; şüphesiz perde onların gözlerinden kaldı-rılmıştır; şüphe karanlığı, akaid ve zamairleinden aydınlığa kavuşmuştur; şek karşılığı kalp ve batinlerinden yokolmuştur; göğüsleri ma'rifet tahki-kiyle genişlemiştir; himmetleri zahidliğin saadet yolunda öne geçmek için yücelmiştir; içecekler amelin akar sularında hoş olmuştur; sırlar, üns meclisinde güzel kokulu olmuştur; sürüleri, korku yerinde güvenliğe ka-vuşmuştur; canları Rabb-ul erbaba dönmekle mutmain olmuştur (huzur kavuşmuştur); ruhları feyz ve kurtuluşa yakin etmiştir; gözleri mahbubla-rına bakmakla aydınlanmıştır; sakin olmaları soruyu idrak etmek ve mas-kada ulaşmakla sabitleşmiştir; ticaretleri dünyayı ahirete satmada kâr etmiştir.
                        İlahi; Seni anmak ilhamının anıları kalplere ne kadar da lezzetlidir; gaybet yollarında düşünceyle Sana doğru yola çıkmak ne kadar da tatlı-dır; sevginin tadı ne kadar da hoştur; kurbunun su içilecek yeri ne kadar da güzeldir; öyleyse kovulmak ve uzaklaştırılmaktan bize sığınak ver. Bi-zi, Seni tanıyanların en yakınından, kullarının en salihlerinden, Sana itaat edenlerin en doğrularından ve ibadet edenlerin en halislerinden kıl; ey Azim, ey Celil, ey Kerim, ey bağışta bulunan! kendi rahmet ve nimetinle; ey merhametlilerin en merhametlisi!
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                          13- Zakirlerin Münacatı

                          Bismillahirrahmanirrahim
                          İlahi; eğer emrini kabul etmek farz olmasaydı Seni anmamda tenzih ederdim; Seni anmam kendi değerimin miktarıcadır, Senin değerinin mik-tarınca değildir; benim değerim Seni takdis edebilecek bir dereceye ulaş-ması gerekir. Bize nasib olan en büyük nimetlerden biri de Senin zikrinin bizim dilimizde söylenmesi ve Seni çağırmak tenzih ve tesbih etmek için bize vermiş olduğun iznidir.
                          İlahi; zikrini yalnızlıkta ve toplumda, gece ve gündüzde, açıkta ve gizlide, mutlulukta ve mihnette bize ilham eyle. Bizi, gizli anmalarla me'nus kıl; temiz işte ve rızan olan çalışmalarda bizi çalıştır; ve tam bir şekilde bizi mükafatlandır.
                          İlahi; aşık kalpler Sana susmuştur, çeşitli akıllar Senin marifetin üze-re toplanmıştır; öyleyse kalpler ancak Seni anmakla tatmin olur ve canlar ancak Seni görünce (Sana yakın edince) sükunet bulur. Sen her mekan-da tesbih edilensin, her zamanda ma'budsun, her vakitte mevcudsun, her dille çağıransın, her kalpte büyüksün; Senin zikrin olmayan her lezzetten, Senin ünsün olmayan her rahatlıktan, Senin yakınlığın olmayan her se-vinçten ve Seninin itaatın olmayan her meşguliyetten bağışlanma diliyo-rum.
                          İlahi; Sen buyurmuşsun ve Senin buyruğun ise haktır: "Ey inanan-lar, çokça zikretmek suretiyle Allah'ı zikredin (anın). Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin" (Ahzab, 42). Yine buyurmuşsun ve buyruğun ise haktır: "Öyleyse (yalnızca) beni anın, Ben de siz. anayım" (Baka-ra,152).
                          O halde kendini anmayı bize emretmişsin ve bunun üzerine bize, şeref olmamız ve yücelmemiz için bizi anmayı vaadetmişsin; biz şimdi emrettiğin şekilde Seni anmaktayız; öyleyse ey ananları anan, ve ey merhametlilerin en merhametlisi; bizi vaadettiğin şekilde mükafatlandır.
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                            14- Sığınanların Münacatı

                            Bismillahirrahmanirrahim
                            Ey Allah'ım! Ey sığınanların sığınağı, ey iltica edenlerin melcei, et helak olanları kurtaran, ey zavallıların koruyucusu, ey yoksullara merha-met eden, ey çaresizlere icabet eden, ey fakirlerin hazinesi, ey kırılanları onaran, ey korkanların korucusu, ey üzüntülerin imdadına yetişen, ey mültecilerin kalesi, eğer Sinin izzetine sığınmazsam, kime sığnayım, eğer Senin kudretine iltica etmezsem kime iltica edeyim. Günahlar, Senin affına sığınmaya beni mecbur etmiştir; hatalar, Senin bağış kapını çal-maya beni muhtaç etmiştir, çirkin iş yapmak Senin izzet dergahına çök-meye beni sevketmiştir; cezandan korkmak beni, Senin şefkat ipine sa-rılmaya sürüklemiştir. Senin şefkat ipine sarılanın rezil olması hak değil-dir; Senin izzetine sığınanı terkedilmesi veya kendi başına bırakılması layık değildir.
                            İlahi; himayeni bizden esirgeme; gözetmenden bizi mahrum bırak-ma, bizi helak yerlerinden çıkar. Çünkü biz Senin gözün önünde, Senin himayende ve Senin içiniz. Meleklerin katına yakın olanların hakkına; ve yarattıklarından salih olanların hakkına bize, bizi tehlikelerden kurtaracak muhafızlar kılmanı bizi afetlerden uzaklaştırmanı, bizi büyük müsübetler-den korumanı, gönüllerimize huzur indirmeni, yüzlerimizi muhabbet nur-larında örtmeni, bizi sağlam desteğine sığındırmanı, bizi ismet sığına-ğında toplamanı (yer veresin) istiyoruz; kendi ra'fet ve rahmetin hürmeti-ne; ey merhametlilerin en merhametlisi!
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                              15- Zahidlerin Münacatı

                              Bismillahirrahmanirrahim
                              İlahi; bizi öyle bir yurtta yerleştirdin ki, bize hile kuyularını kazmış ve ölüm peçeleriyle tuzaklarına atmıştır; öyleyse onun aldatıcı hilelerinden sana sığınıyoruz ve onun yaldızlı zinetleriyle aldatmasından sana sığını-yoruz. Şüphesiz bu yurt (dünya), arayanlarını helak etmektedir; kendisin-de ikamet edenleri yok etmektedir; öyle bir yurttur ki, afet ve musibetlerle doludur.
                              İlahi; bizi bu yurtta (dünyada) zahid kıl, kendi tevfik ve ismetinle bizi oradan salim kurtar, sana karşı muhalefet örtülerini bizden çıkar, hüsn'ü kifayetinle işlerimize idareci ol, payımızı geniş Rahmetinle çoğalt, sıla-i rahimlerimizi bağış ve feyzinden güzel eyle, kendi marifet nurlarını bizim için tamamla, bağış tadını ve mağfiret lezzetini bize tattır, sana ka-vuşacağımız gün Seni görmekle gözlerimizi aydınlat, dünya sevgisini kalplerimizde çıkar; nitekim bunu seçkin, salih kulların ve yakınlarından olan ihsan sahibi sadık kişilerin hakkında yapmışsın; andolsun Rahmeti-ne et merhametlerin en merhametlisi ve ey kerimlerin en kerimisi!
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: İmam Zeyn’ul- Abidin’in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                                (Cabir, İmam Muhammed Baqır aleyhisselamdan İmam Zeynul Abidin aleyhisselamın İmam Emirul Muminin Ali aleyhisselamın kabri başında durup ağlayarak şöyle ziyaretname okuduğunu nakleder)
                                [/size]Selam olsun sana ey Allahın yeryüzündeki emini ve kullarına olan hucceti! Selam olsun sana ya Emirel Muminin! [/size]Tam olarak ve hakkına layık olarak Allah için cihad ettin ve kitabıyla amel ettin ve Hz. Nebi sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin sünnetini takip ettin ta ki Allah seni kendi yanına davet edinceye ve senin ruhunu kendisi alıncaya kadar. Senin bütün yaratılmışlara ulaşan ve yeterli olan huccetliğini düşmanlarına da mecbur etti. Allahım nefsimi kaderine güvenmiş, kazana razı, zikrinde hevesli, seçkin evliyana muhabbetli, arzında ve göğünde sevilen, inen belana karşı sabırlı, kesintisiz artan nimetlerin için şükreden, eksiksiz nimetlerin için zikreden, seninle görüşmenin sevincini arzulayan, mahşer günü için takvayı azık edinen, velilerinin sünnetine tutunan, düşmanlarının ahlakından uzak duran, dünyadan uzaklaşıp hamdinle ve övgünle meşgul olan kıl.
                                (Sonra İmam aleyhisselam yanağını kabre koyarak şöyle buyurdu)
                                [/size]Allahım doğrusu pak olanların kalbi senin hakkında çılgına dönmüştür. Sana rağbet edenlerin yolları açıktır. Sana doğru yönelenlerin bilgileri anlaşılırdır. Ariflerin gönülleri senden korkmaktadır. Dua edenlerin sesleri sana doğru yükselmektedir. İcabet kapıları onların duaları için açıktır. Seninle münacat edenin duası icabet olmuştur. Sana dönenin tevbesi kabul olmuştur. Senin korkundan ağlayarak göz yaşı dökene rahmet olunmuştur. Senden yardım isteyene yardımın mevcuttur. Kullarına verdiğin vaadler gerçekleşmiştir. Hatalarından dolayı senden bağışlanma dileyen bağışlanmıştır. Amel edenlerin amelleri senin yanında korunmuştur. Yaratılmışlara olan rızıkların senin yanından inmektedir. Onlara fazladan verdiğin rızıklar ulaşmaktadır. Bağışlanma dileyenlerin günahları bağışlanmıştır. Yarattıklarının ihtiyaçları senin yanında karşılanmıştır. İsteyenlerin mükafatları senin yanında oldukça boldur. Fazladan verdiklerin kesintisizdir. Sofraların senden isteyenlere hazırlanmıştır. Su kaynakların susayanlara boldur. Allahım Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemin İmam Ali aleyhisselamın Hz. Fatime aleyhasselamın İmam Hasan aleyhisselamın İmam Huseyn aleyhisselamın hürmetine duama icabet et övgümü kabul et beni velilerimle bir araya getir. Sensin durduğum yerde ve ahiretimde lütuflarımın velisi isteğimin sonu umudumun amacı.
                                [/size](Kamil uz Ziyaret kitabında bu alttaki kısım ziyaretnamenin bir parçası olarak eklenmiştir)
                                [/size]Sensin ilahım seyyidim ve mevlam dostlarımızı bağışla düşmanlarımızı bizden defet bize eziyet etmelerinden alıkoy hak sözünü zahir et ve onu yücelt batıl sözü çürüt ve onu aşağılık et doğrusu sen her şeye kadirsin.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X