Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Lebbeyk Ya Huseyn!

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Lebbeyk Ya Huseyn!



    Hamd önde de sonda da Yaratılmışlar için övünç kaynağı olan, ismi deva, zikri şifa olan Allah’adır.

    Allah’ın salât ve selamı yarattıkları içerisinde en güzeli, âlemlere rahmet, hatem’ul enbiya Muhammed Mustafa ve O’nun pak, tertemiz Ehl-i Beyt’ine olsun.



    Son birkaç on yılın bilançosu bizlerin düşmanları için hakiki bir hezimetin görüntüsüdür. Bizler sırtlarımızda Peygamber’in hırkası, elimizde Ali’nin kılıcı ve dilimizde Huseyn zikri olarak düştük dillere. Önce İran’da koca bir dalga olduk ve büyüdük. Büyükten, küçüğe hepimizin boyun eğdiği tek hakikat vardı: Ölüm. Canlarımızın İslam yoluna öylesine sermiştik ki, İmam Rıza’nın ayağını bastığı o taş timsali teslim ettik canlarımızı aşkın sıcaklığına. Her birimiz bir Humeyni’ydik neredeyse. Dilimizde tek bir zikir ve ellerimiz havada bağırıyorduk: “Lebbeyk Ya Huseyn”.

    Neydi böylesine bizlerin gönüllerinde en acı ateşlerin dahi sakinleşip hakikate boyun eğmesine sebebiyet veren bu söylemin hakikati. Acaba Kerbela’dan sonra ilk defa “Yok mu yardım edecek olan” nidaları bizlerin gönüllerine ulaşıyordu da öylesine gönülden Lebbeyk Ya Huseyn diyorduk. Aşağılık bir hayat sürmenin acısını ilk defa mı hissetmiştik de “Zillet bizden uzaktır” demek için böylesine istekliydik ölmeye. O büyük hakikati öylesine bedenimizde hissediyorduk ki artık o büyük zulmün bize galebe çalmasına imkân bile yoktu. “Lebbeyk ya Huseyn” Mekke’nin karanlıklarında yükselen Muhammedî sesin tecellisiydi bizlerin içerisinde. Kufe’nin Perşembelerinde İmam Ali’nin münacatlarına bizlerin gönlünden gelen o güzel yanıttı Lebbeyk Ya Huseyn. Yalnızlığına gömülmüş Müçteba’nın sırtından vuruluşuna döktüğümüz gözyaşlarının yansımasıydı Lebbeyk Ya Huseyn.

    Son birkaç on yıl zulmün efendilerine göstermiştir ki İslam sevdalıları sabrın kapılarını öylesine aşındırmış ve sabretmeye o kadar alışmışlardır ki bu şekilde tağuta karşı alınacak yeni zafer kapıdadır ve hiç de uzak değildir. Onlar sabrı bizleri uyutacak bir afyon olarak görmüşlerdi. Sürekli bizlere alttan alta sabrı tavsiye ediyorlar ve sabır susmaktır diyorlardı. Onlar Kuran’a sarılın diyerek bizlere kendi yarattıkları safsataları Kuranî hakikatler olarak pazarlamaya çalışıyorlardı. Ancak buna bizlerin inanması kolay değildi. Bizler sabrı İmamlarımızdan öğrenmiştik. Hakikati İmam-ı Zaman’ın “biz sizleri hep anarız” sözünde bulmuştuk. Bizlere sabrı sus-pus oturmak ve zuhuru beklemek olarak anlatanlar yanılmışlardı. Sabır bazen susmaksa çoğu zaman da konuşmak, haykırmak ve baş kaldırmaktır. Sabır, hep durmak değildir, hareket edip amellerde boğulmaktır. Sabır var olduğun yolda can vermek üzere sebatla ilerlemektir. Sabır hakikatin o acımasız yüzünü gördüğünde dahi tevekkül edebilmektir. Sabır ahdine vefa edip, emanete riayet etmektir. Sabır nimetin şükrünü eda edebilmektir. Sabır Mümin olmak için bir ömrü pervasızca verip yine de Allah'a “Rabbim sen beni müminlerden eyle” demektir. Sabır “Lebbeyk Ya Huseyn’in” hakikatidir.

    Lebbeyk Ya Huseyn bir canlanışın, yeni bir dirilişin, susamış bir bedenin suya doğru koşuşunun işaretidir. Bu sözle yerle gök birbirine karışır ve bu sözle sallanır tağutun kaleleri. Bilesiniz, tağut da bilmektedir ki İslam’ı yeryüzünden silemeyecektir, bu yüzden o İslam’ı başka bir hale sokmak niyetindedir. Onun amacı “Lebbeyk Ya Huseyn” diyenleri yok etmektir. O da biliyor ki “Lebbeyk Ya Huseyn” demeyen bir İslam, Yezidin saraylarına hapistir. Bu yaşayışın adı İslam olsa da, biçimi tam da tağutun istediği gibidir. Bu yüzden Huseyn adını silmek ister kalplerden zulmün efendileri. Bu yüzden dayanır bizlerin kapılarına. Bizlerin hükümetinden sırt dönenleri bir bir yanına çeker onlar. Lebbeyk Ya Huseyn diyenlere karşı binlerce düzen kursalar da Allah’ın da buyurduğu gibi bizlerin zaferi kesindir. Bizlerin “bir gecesi onların bin gecesinden evladır”.

    Lebbeyk Ya Huseyn şahadetin o coşturucu sesidir. Hz. Resul’ün yanına gelen yeni evlenmiş gencin şehit olmak istediğini bildirmesidir Lebbeyk Ya Huseyn. Lebbeyk Ya Huseyn, kurban olma yolunda yarışmak demektir. Bu kurban oluş “hayırlarda yarışmak” gibidir. Bu kurban oluş Allah’ın sahiplendiği bir yoldur. Allah’ın Ona kurban olan en büyük yareni Huseyn’in yarenlerinin kanlarına da sahip çıkışıdır Lebbeyk Ya Huseyn. Kerbela’da kesilen kolların yere düştüklerinde Abbas’ın dilinden süzülen “benim cennetim Huseyn’dir” sözlerinin tecellisidir Lebbeyk Ya Huseyn. Bu ölüm için edilen yemindir.

    Sabra boyun eğip, her şeyi feda ediştir Lebbeyk Ya Huseyn. Allah deyip gerisinden vazgeçiştir Lebbeyk Ya Huseyn. Bir mektebin şiarıdır bu söz. Bu söz Mina dağında sevinen İbrahim’in gözyaşlarının sebebi, İsmail’in kurtuluşunun nişanesidir. Bu söz tarihe yayılan bir izzet meşalesidir. Bu söz onurlanıştır toplumlara. Bu söz bir değerleniştir Allah katında.

    Lebbeyk Ya Huseyn İslam ümmetinin kurtuluş nişanesi ve bir devrin her türlü pisliğine karşı koyuştur. Bu söz ile yıkılacaktır modern putlar ve bu söz ile canlanacaktır mabetler yeniden. Bu söz bizlerin duruşunun şiarı olacak ve bu sözle değerlenecektir sözlerimiz. Lebbeyk Ya Huseyn diyenlere miras kalacaktır yeryüzü, tıpkı Tevrat ve Zebur’da da müjdelendiği gibi. Siyonist rejim ve onun dostları bugün bizlerin varlığını kendi sırtında hissettikçe daha da sıkışıyor. Daha da sıkışacak ve kaçacak yer bulamayacaktır Allah’ın izniyle.

    Lebbeyk Ya Huseyn Siyonist rejim ve taraftarlarına verilen ilahi yanıttır. Bu yanıtı yüzyıllardır en yakınlarından gelen sesle duymaktadırlar onlar ve bizleri bu yüzden yok etmek istemektedirler. Onların davası susan İslam’la değildir. Onların derdi bizlerin direniş gösteren gerçek İslam’ı iledir. Bugün sözlerini saklayanlar yarın İslam’ın dünyaya hâkim geleceği günde ganimet meydanlarında gezeceklerdir. Tıpkı dün yaptıkları gibi. Peygamberi Uhud dağında yalnız bırakanlar ganimet meydanlarında en öndeydiler. Ama bizlerin hakikati haykıran sesi İslam ümmeti için birleştirici bir unsurdur. Huseynî duruş onları da bu ümmetin parçası sayacak kadar hüsn-ü zan sahibidir. Lebbeyk Ya Huseyn ümmetin vahdetinin yegâne temsilidir.

    Dünün sessizliğinde bizleri yıkanlar bugün ilahi bir çığlıkla karşılarına dikilen bizlere bahşedilen o mutlak gücün tecellisinin nelere kadir olduğunu göreceklerdir. Bugün Lebbeyk ya Huseyn dediğimiz vakittir. Dünyayı sırtımıza atıp, ilahi aşka koştuğumuz vakittir. Bu vakit Siyonistlere ve yandaşlarına karşı cihada giriştiğimiz vakittir. Lebbeyk ya Huseyn nidalarıdır bizlerin vahdetinin yegâne kaynağı, Lebbeyk ya Huseyn’dir bizlerin kurtuluşunun anahtarı. Lebbeyk ya Huseyn’den geçer Nuh’un gemisinin kapıları…



    Lebbeyk ya Huseyn!


    Hüseyin BEHEŞTÎ
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X