
Onlar bu dünyada Yaşadıkları sürece, ben al’ı Muhammed dostu olarak yaşayamam olsam olsam ancak yalancı ve korkak dost olurum.
Kerbela’nın intikamını almam için bu yolda Allah yardımcımız olsun ve Allah’a şükürler olsun ki; kılıcım onların Başlarında olacaktır. Onları bana tanıtın ki; Resulullah’ın evlatlarına uzanan elleri keseyim.
Diyerek Katilleri cezalandırmak üzere teşkilatlanmaya başladı. (1)
Musa Bn. Diyor:
Muhtar İmam Hüseyin'in katillerini takibe alıp yakalamamız için bize emir verdiğinde kendisine şöyle bir söz vermişti:
"Yemin olsun Allah'a ki; Yeryüzünden Kerbela Katillerinin pis varlıklarını temizleyene, kadar doyunca yemek yemeyeceğim ve su içmeyeceğim. (2)Muhtarın hareketi başladıktan sonra Kerbela katilleri bir kısmı gruplar halinde, bazıları ise münferiden yakalanarak dünyadaki cezalarına çarptırıldı.
YEZİDİN ÖLDÜRÜLMESİ
Rivayet edilir ki ;Yezit (l.a) bir gün adamları ile birlikte ava çıkmıştı bir kaç günlük yol kat ederek, Şam dan uzaklaşmışlardı ki,karşılarına bir Ceylan çıktı Yezit adamlarına:
"Ben yalnız başıma bu Ceylanı avlayacağım kimse benimle gelmesin." Diyerek av'ını takip etmeye başladı.
Av'ı onu çok uzaklara götürdü ve gözden kayboldu Yezit su kuyusundan su çıkaran bir köylüye rastladı ve içmek için su istedi Köylü suyu verdi, ancak Yezit ondan saygı ve hürmet bekliyordu.
Köylü o ilgiyi göstermeyince Yezit ona:
"Eğer benim kim olduğumu bilseydin bana saygıda kusur etmezdin.
"Deyince, Köylü:
“ Peki, sen kimsin ey Müslüman kardeş? “ Diye sordu, Yezit ben senin Halifen ve Emirin Muaviye oğlu Yezit’im.
Dediğinde köylü adam: "And olsun Allah'a ki; Sen Hz. Hüseyin’in katilisin. Ey Allah’ın ve Resul’ün düşmanı diyerek, Yezide saldırdı ve yezidin elindeki kılıcını alarak Yezidin başına indirmek isteyince kılıç atının başına değdi ve at ürkerek kaçmaya başladı, Yezidin eğeri ters dönerek ayakları eğerde takılı kalmıştı, ürken at Yezidi taşa ve kayalara çarparak paramparça etti, birkaç gün sonra Yezit’ten atın üzengisinde sadece bir ayak kalmıştı, (3)
Yezidin ayağına, Yezidin cenazesiymiş gibi, Cenaze merasimi düzenleyerek ve Cenaze Namazı kılarak Şam’ın orta yerinde defin ettiler. Sonraları Yezidin Mezarının olduğu bölgeyi şehir çöplüğüne çevirdiler.
Daha sonraları ise;Şehire çirkin görüntü ve pis koku Yaydığından dolayı yerine Cam Fabrikası kurdular.Ne garip tecellidir ki;
Mühendisler ve Mimarlar cam fabrikasını uygulamak için ne yaptılarsa Cam Eritme Fırını hep Yezid'in mezarının üzerine denk geldi ve o şekilde fabrikayı tesis ettiler böylece Yezit dünyadaki cezasına bu şekil’de çarplmış oldu.
a)TOPLU İDAMLAR
Muhtar Aşura günü İmam Hüseyin'in Yaralı ve Başsız Cesedinin üstünde at yarışları düzenleyen katilleri yakalayarak, sırt üstü yere çiviletti, Atlara yeni Nal çaktırdı ve onların bedenleri üzerinde yarıştırdı, böylelikle hepsi paramparça oldular.(4)
Daha sonra onların parçalanan bedenlerini yaktırdı.
Ve hepsi kül oldu.
Onlar:
İshak bn. Haviye, ahnes bn nurset, hekim bn tüfeyil, ömer bn sübeyh,reca bn mümkazi abdi,salim bn. Heyseme ,vahiz bn. Naim, satih bn. Vahap, hani bn. Sübeyt ve asit bn. Malik idi.Ebu Ömer diyor ki:
"Biz daha sonra bu on kişinin geçmişini araştırdık ve hepsinin zina zade olduğunu gördük."
Kerbela katillerinin içerisinde en acımasız ve etkili, olan 248 kişi Kufe’de yakalanarak boyunları vuruldu.
Şimir bn Zilcevşen Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) özel bineği olan deveyi ganimet olarak Küfe’ye getirmiş ve zaferini kutlamak için o deveyi keserek Ehlibeyt düşmanlarına dağıtmıştı.
Muhtar emir verdi o devenin etinin dağıtıldığı evlerin hepsini tespit ettirdi, o evlerin hepsini ateşe verdi devenin etini bilerek yiyenleri hepsini öldürdü.
b) KUFE’NİN İLERİ GELENLERİNİN İDAMI
Muhtarın kıyamında cezalandırılan Kerbela katilleri:
1-ÖMER BN SAAD O
Yezidin ordusunda başkumandan dı ve kıyamın başından beri kısas olacak kişilerin birinci sırasında idi, yakalanmadan önce gelerek muhtara teslim oldu çünkü muhtarın kız kardeşi Safiye’nin kocası idi, Safiye kocasının öldürülmemesini ve hapisle cezalandırılmasını rica etti, Kız kardeşini kıramayan Muhtar Ömer saad’a bazı şartlar dâhilinde amanname (dokunulmazlık) verdi ve bu şartlardan herhangi birini ihlal edilmesi halinde öldürüleceğini şart koştu.Kufe’de, Kerbela katillerini idam edildiklerini ve Ömer saad’a amanname verilmesini duyan Hz. Ali (as) nin oğlu Muhammedi Hanefiye, Muhtara mektup yazarak ömeri Saad’ında cezasız kalmamasını istedi. Bunun üzerine Muhtar bir bahane ile Ömer Saad’ın evine askerlerini gönderdi ve Ömer Saad’ın karargâhına getirtmek istedi, direnince de amanname şartlarından birisini ihlalinden dolayı öldürmeye karar verdi ve Ebu Ömer isimli komutan Ömer saad’ın başını keserek Muhtara getirdi.
Muhtar bu olaydan sonra Ömer Saad’ın oğlu ve aynı zamanda yeğeni olan Hıfz’a sordu onu:Bu Kesik başın sahibini tanıyor musun?
Cevap verdi:
"Babamdan sonra benim yaşamamın bir manası yoktur." Muhtar: "Zaten ondan sonra sende yaşamayacaksın diyerek onunda boynunu vurdurdu .
"Ve sonra şöyle dedi :
"Ömer saad, Hz Hüseyin’e misilleme olsun, oğlu ise Hz Hüseyin’in oğlu Aliekbere misilleme olsun, ama bu ikisi asla o ikisiyle kıyaslanamaz, and olsun Allah'a ki eğer kureyş’in 4/3nü öldürsem Hüseyin’in bir parmağının karşılığı dahi olamaz.
" Muhtar Ömer saad’ın kesik başını Medine’ye Muhammedi Hanafiye’ye gönderdi Ömer saad’ın kesik başını gören Hanafiyye:"Allah’ım; Muhtarın bu gününü unutturma ve onun mükâfatını Peygamberin (sav) ve Ehlibeyt’in eliyle ona inayet eyle yemin olsun Allaha bundan sonra; kimse Muhtar’ı kınamaya ve mezemmet etmeğe yeltenmesin. (8)
2-ŞİMİR BN ZİLCEVŞEN
Kerbela’nın bir numaralı cani’sidir Muhtar'ın elinden kaçmayı başardı, Muhtar onun peşine adamlarını göndererek yakalandığı yerde öldürülmesini emretti.Müslüm Zabai diyor:
"Biz şimir’le beraber küfe'den kaçtık, Basra yolu üzerinden (satitma) denilen yere vardık, oraya (kiltaniye) diye yakın bir köy vardı köylüler bizim saklandığımız yeri Muhtar’ın askerlerine ihbar etmeleri neticesi bizi muhasaraya aldılar ve şimiri öldürdüler. (9)
Şeyh Tusi’ye göre ise:
Şimiri yakalayarak Muhtara getirdiler, Muhtar onu kaynayan yağ kazan’ına attırdı, Askerlerden birisi de şimir’in başını tekmeleyerek öldürdü ve başını kestirdi.Abdurrahman bn abd. ‘da diyor ki:
"Ben şimir’i öldürdüm ve başını kestim.
" Muhtar şimir’in başını görünce şükür secdesine kapandı ve daha sonra emir verdi kesik başı süngüye taktırdı ve Küfe camisi’nin giriş kapısına diktirdi.
3-BECDEL BN SELİM
Aşura günü o yüzüğünü almak için İmam Hüseyin’in parmağını kesmişti, Muhtar onun önce el parmaklarını, daha sonra ayaklarını kestirdi ve kan kaybından öldü .(12)
4-HULİ BN YEZİD’İ HASBEHİ
O Kerbala’nın alçak katillerinden birisidir, görevi İmam’ın kesik başını taşımaktı, aynı zamanda Osman bn. Ali (as) ‘nin katilidir.
Aşura günü akşama doğru Ömer saad İmam Hüseyin’in kesik başını İbni Ziyad’a götürmesi için ona teslim etti, o Kufe’ye vardığında Hükümet Konağı kapanmıştı, mecburen İmam Hüseyin’in kesik başını kendi evine götüdü ve tencere içerisinde tandıra koyduğunda hanım’ı o tencere içerisinde ne olduğunu sordu. Huli:
"Senin Dünyalığını getirmişim o tenceredeki, Hüseyin bn Ali’nin başıdır."Dediğinde hanımı feryat ederek:
"Vay olsun sana; Millet evine kazanç getiriyor sen ise, Peygamber’in oğlunun başını getiriyorsun.)
Diyerek ağladı. Evi terk eden Huli’nin hanımı baktı ki tandırdaki tencereden saçan Nur Göklere Bağlanmış ve diyor:
"And olsun Allaha ki sabaha kadar beyaz Güvercin'leri gördüm ki Tencerenin etrafında uçuşuyorlardı.
"Günün aydınlanmasıyla, Huli İmam Hüseyin’in kesik başını hükümet konağına götürerek İbni ziyad’a teslim etti.
Muhtar, kıyam ettiği zaman Ebu Ömer isimli komutan’ını Huli’yi yakalamakla görevlendirdi, Ebu Ömer ve askerleri Huli’nin evini ablukaya aldılar, Ebu Ömer evin içerisine girerek arama yaptı ve hanımından Huli’yi sordu, bilmiyorum.
Diye cevap aldı ama gözü ile tuvaleti işaret etti, Tuvalette Huli yakalandı, Muhtar'a haber verildi ve kendisi gelerek bizzat evinin önünde boynunu vurdurdu ve cesedi kül oluncaya kadarda oradan ayrılmadı .
5-SİNAN BN ENES
O kerbelanın önde gelen canilerindendi.
İmam Hüseyin’ in şahadetinden sonra çadırlarına saldırdı, ateşe verdi, İmamın ömrünün son anlarında göğsüne hançer sapladı. Bir rivayete göre de İmamın başını kesti.(16)
Yakalandıktan sonra el ve ayakları kesilerek kaynayan yağ kazanına attırıldı.
6-HEKİM BİN TÜFEYİL, HZ.EBÜLFEZLİ ABBAS’IN KATİLİ
O kerbela katillerinin ela başlarındandır. İmam Hüseyin’i oklayanlardandı.
Hz .Ebülfezli Abbas’ı şehit etti, kılıcını ve elbisesini yağmaladı. Abdullah bin Kamil, Muhtarın emriyle onu yakaladı ve ok yağmuruna tutarak öldürttü.(17)
Elleri bağlı olan Hekime sordu:
"Sen mi Hz.Abbas’ın Elbiselerini yağmaladın?"
Sen, Hz. Abbas’ın şahadetinden sonra elbiselerini soydun ama ben seni sağ iken soyacağım tekrar sordu: Sen mi; Hüseyin’i okladın?
Cevap verdi:
Evet,
ama benim attığım ok ona zarar vermedi sadece elbisesini yırttı.Ona denildi ki:
"Sen Hüseyin’i nasıl ok yağmuruna tuttuysan aynı şekilde öldürüleceksin." Ve üç taraftan ok yağmuruna tutularak öldürüldü.
7-UBEYDULLAH BN ZİYAD
Muhtar Kufe’ye hâkim olduktan sonra, Malik Ejder’in oğlu İbrahim Ejder’i ibni Ziyad’la savaşmaya görevlendirdi, savaş sırasında İbrahim Ejder bizzat ibni Ziyad’ı ele geçirmek için fırsat kolluyordu, safları yararak ona ulaşmaya çalışıyordu çok geçmeden ibni Ziyad’ı önünde buldu, Aslan gibi ibni Ziyada saldırdı ve tek kılıç darbesi ile belinden ikiye böldü, tarih diyor ki: İbni Ziyad’ın parçalanmış cesedi atının ayakları altına düştü başı kesilen hayvan gibi hırlıyordu. (19)
İbrahim Ejder:
"İbni Ziyadı öldürdüm."
Diye Nara Atmaya başladı, bu vaka hicretin 67 yılında meydana geldi ve İbrahim Ejder 29 yaşında idi, İbrahim Ejder ibni Ziyadın başını kestirdi ve bedenini yaktırdı. (22)
Sonra :
(Allah! a şükürler olsun ki ;İbni Ziyad benim kılıcımla öldü diye dua etti.)
İbni Ziyad’ın başını Muhtara getirdiklerinde, Muhtar yerinden kalktı ve ayağını İbni Ziyad’ın başının üzerine koydu ve sonra ayakkabısını çıkararak dedi: "Bu ayakkabıyı suya çekin ve paklayın çünkü necis oldu.
" İbni ziyadın başını Kufenin giriş kapısına astırdı. daha sonra onun ve Kerbela katillerinin bir çoğunun başlarını Medine’ye İmam Zeynel Abidin (as) ve Muhammedi Hanafiye’ye gönderdi. (23)
Kesik başlar Medine’de İmama geldiğinde ,Babasının katillerinin başlarını görünce ellerini dua’ya açarak:
(Allah(cc)a şükürler olsun ki benim düşmanımdan intikamımı aldı Allah’ım Muhtara çok hayır ver.) dedi. (24)
Sevinçle dostlarına dönerek :
(Bizi İbni Ziyadın huzuruna götürdüklerinde o sofra başında oturmuştu o zaman dua etmiştim ki:
"Allah’ım bana ölmeden İbni zıyadın kesik başını görmeği nasip et, ve Allah (cc) dua’mı kabul etti ve Allah’a(cc)binlerce şükürler olsun ki bu günü bana gösterdi." (25)
8-HERMELE
Şeyh Tusi amali kitabında yazıyor ki:
İmam Zeynul Abidin (as) dostlarından olan Minhal anlatıyor: "Mekke’de Kâbe’yi ziyaret ettikten sonra Medine’ye gittim İmam’ın huzuruna vardığımda bana:
Ey Minhal Hermele’den ne haber var? Diye sordu arzettim: "Yabne Resulullah Küfe’den ayrıldığımda yaşıyordu.
"İmam her iki elini dua’ya kaldırarak:
"Allah’ım kılıcın yakıcılığını ona tattır.
" üç defa aynı cümleyi tekrarladı.
Affetme, bağışlama ve hatadan geçme özelliklerine bakılırsa bu bedduayı yaptığına göre Hermele’nin Ehlibeyt’e ne acılar yaşattığını anlamamız mümkündür.
Ebu Mahnet İmam’ı Muhammed Bakır (as) nakleder ki:
Aliasğer (as) İmam Hüseyin’in kucağında Hergele’nin oku ile boğazı parçalandığında, İmam Aliasğer’in boğazından akan kanı ellerine toplayarak havaya attığı zaman şöyle beddua etti: Ey Rabbim bizim intikamımızı bu zalimlerden al.) (27)
Minhal diyor:
İmamı ziyaretimden sonra Küfe’ye gittim.
Küfe’ye vardığımda, Muhtar Kerbela katillerini teker teker ve gruplar halinde temizliyordu, Muhtarla eskiden beri dostluğumuz ve arkadaşlığımız vardı, dolayısı ile ziyaretine gittim ve bana dönerek:
"Minhal şimdiye dek neredeydin niye bizi görmeye gelmedin ve bizimle olmadın diye sordu?"
Mekke ziyaretine gitmiştim ve Medine’de İmam Zeynel Abidin’le görüştüğümü ona anlattım, konuşarak kenase mahallesine doğru geldik, Hermele’nin saklandığı mahalle idi, askerler hemen aramaya başladılar ve çok geçmeden birisini sürükleyerek getirdiklerini gördüm, evet o Hermeleydi, Muhtar Hermeleyi görünce;
"Allah’a şükürler olsun ki elime düştün.
" Hemen cellâtları çağırttırdı ve Emir verdi:
"Önce Ellerini kesin çünkü o eller üç defa ok atmıştır, ilk defasında Aliasğer’in boğazına, İkincisinde Hz. Ebulfezl’in gözüne, ve en sonunda ise imam Hüseyin’in göğsüne.
" Sonra ayaklarını kestirdi ve daha sonra ateş getirin diye seslendi.
Minhal diyor: "Hayretlerle; Suphanallah! Dediğim de"Muhtar sordu:
Bu cümlenin anlamı nedir?
Bende İmam Zeynel Abidin’in (a.s) bedduasını söyledim Muhtar:
"Beddua’yı imamdan kendi kulağın lamı duydun?
" Evet dedim.
Muhtar atından inerek iki rekat şükür namazı kıldı ve son secdesini çok uzattı, secdeden kalkarak atına bindi oradan uzaklaştı ki o zaman Hermele’nin cesedi kül olmuştu.
Devam edecek…
1-Bihar-ul Envar c45/374
2-Bihar-ul envar c45/374
3-Luhuf4-Bihar-ul envar c.45/374.
5-luhuf/1835-
6-Bihar-ul envar c.45/59–60.
7-luhuf/1/836-
8-Bihar-ul envar c.45/377
9-Taberi c.8,s.67-Bihar-ul envar c.45/377-Kamil, c.4/241
10-Bihar-ul envar c.45/37910-Taberi c.6/53
11-Taberi c.6/33811-Taberi c.6/374
12-Taberi c.6/376
13-Taberi c.6/67-337
14-Taberi c.7/369
15-Taberi c.8/671-kâmil bn esir c.4/240
16-Kamil bn Esir c4/78
17-Bihar-ul Envar c.45/375
18-Taberi c.8/657
19-Taberi c6/90
20-Tebri c.6/90
21-Bihar-ul envar c45/383
22-Ensab-ul Eşraf c.6/426
23-Bihar-ul Envar c.45/383
24-Bihar-ul envar c.45/386
25-Bihar-ul Envar c45/386
26-Kamil bn Esir c.3/516
27-Taberi c5/448
Yorum