Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Gök, kahrından çatlayacaktı...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Gök, kahrından çatlayacaktı...

    Fuzuli'nin Hadikatüs-Süeda’sında Ehlibeyt sevgisini ve dramını anlatan bir bölüm:

    “Yağmur meleği, Yüce Allah’tan izin alarak Allah Resulü’nün huzuruna geldi.
    Resul (SAV): Ey Ümmü Seleme! Kapıyı üzerimize kapa, yanımıza kimseyi bırakma... buyurdu.
    Tam o sırada Hüseyin koşa koşa geldi. Ümmü Seleme mani olmak istedi, olamadı.
    Hüseyin hemen kapıyı açarak, doğruca Resul (SAV)’ün kucağına gitti. Resul (SAV) onu sevdi,
    öpüp kucakladı.

    Melek sordu: ”Ey Resul (SAV) onu çok mu seversin?”
    “Evet çok severim”.
    ”İyi ama ümmetin onu öldürecektir!”
    ”Nasıl olur?”
    ”Dilersen öldürüleceği yeri sana göstereyim?”

    Bunun üzerine melek, bir avuç ıslak ve kızıl toprağı gösterdi. Ne yer, ne gök o ana değin böyle
    bir cinayet görmedi. Melekler, cinler, ruhlar, rüzgar ve yağmur, yere inerek Kerbela’da cennetin
    genç efendileri için ağladılar. Gök, kahrından çatlayacaktı, Allah Teala durmasını emretmemiş olsaydı...”



    Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

    #2
    Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

    :'( :'(

    emeğinize sağlık kardeş
    Derdin kendindedir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, içine koca bir alem yerleştirilmiş; sen hala kendini küçük bir şey zannediyorsun. / Hz. Ali (as)

    Yorum


      #3
      Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

      [quote author=MÜDDESSİR link=topic=1883.msg27371#msg27371 date=1242325301]
      :'( :'(

      emeğinize sağlık kardeş
      [/quote]


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

        [quote author=MÜDDESSİR link=topic=1883.msg27371#msg27371 date=1242325301]
        :'( :'(

        emeğinize sağlık kardeş
        [/quote]
        Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
        İmam Ali (a.s)

        Yorum


          #5
          Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

          Allah razı olsun kardeşler...
          Rabbim Kerbela Şehidini doğru bir biçimde anlamayı ve
          anlatmayı nasip etsin hepimize..
          yaşamımız onun yaşamımı gibi, ölümümüz de onunki gibi şerefli olsun inş
          .
          O ne buyuruyordu:“Eğer ceddim Muhammed’in dini benim kanımla ayakta kalacaksa ey kılıçlar doğrayın bedenimi!”

          Rabbim onun şefaatini bize nasib et.
          Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

          Yorum


            #6
            Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

            aminn kardeş inşallah :'(
            Derdin kendindedir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, içine koca bir alem yerleştirilmiş; sen hala kendini küçük bir şey zannediyorsun. / Hz. Ali (as)

            Yorum


              #7
              Ynt: Gök, kahrından çatlayacaktı...

              "Rebi'ül-ahbar adındaki kitapta yazar: Abdülvehhab adında bir Hıristiyan, elçilik vazifesiyle Rûm diyarından gelip o mecliste hazırdı.
              Hazret-i İmam'ın yüzünü görünce ah çekip şunları söyledi;

              -Ben Hazret-i Resulün hayatında, ticaret maksadiyle Medine'ye gitmiştim. İstedim ki Peygambere bir hediye götüreyim. Sahabeye:

              -Hazret-i Resul neleri severler? diye sordum.

              Mübarek tabiatlerinin güzel kokulardan hoşlandığını söylemeleri üzerine bîr mikdar misk ile bir parça anber alıp o Hazrete götürdüm.

              Peygamber o sırada Ümmü Seleme'nin evinde bulunuyordu. Hediyeleri kendisine verdim.

              - Adın, nedir? diye sordu.

              - Abdülvehhab'dır, dedim.

              - Eğer İslâm dinini kabul edersen ben de senin hediyelerini kabul ederim., buyurdular.

              Mübarek yüzüne bakarak anladım ki Hazreti İsâ'nın geleceğini haber verdiği Peygamber odur. İltifatları eseri olarak derhal Müslüman
              oldum. Bir müddetten beri imanımı gizleyip kendi işlerimle meşgul idim. O gün, Hazret-i Resulün yanında iken, mübarek başı huzuruna
              getirilmiş bulunan bu aziz, henüz çocuktu. Odaya girince Hazret-i Resul, onu bağrına bastı ve yüzünü yüzüne sürerek şöyle buyurdu:

              - Allah'ın rahmetinden nasib almasın o bahtsız ki senin öldürülmene razı olacaktır.

              Bir başka gün de, yine Hazret-i Resul ile birlikte mecliste bulunuyordum. Bu aziz, büyük kardeşiyle birlikte içeri girip:

              - Dede!, dediler. Hangimizin daha kuvvetli olduğumuz bahsinde aramızda anlaşamıyoruz. Karar verdik ki huzurunuzda güreşe tutuşalım.
              Kimin kuvveti ötekinden fazla ise belli olsun!

              - Ey gözüm nurları... dedi, güreşmeniz doğru değil. Her biriniz, birer şey yazın. Hanginizin yazısı daha fazla beğenilirse, o ötekine galip
              sayılsın!

              Şehzadeler, bu teklifi kabul ettiler ve ikisi de birer satır yazı yazıp Hazreti Resulûllah'a arz ettiler. Peygamber, hiçbirinin hatırını
              kırmamak için:

              - Ey ciğer köşelerim! dedi. Yazılarınızı babanız Ali Murtaza'ya gösterin. Kararını o versin!

              Şehzadeler yazılarını gösterdikte babaları;

              - Annenize gösterin! dedi.

              Şehzadeler Hz. Fâtıma-i Zehra'ya arzettiklerinde O da:

              - Çocuklarım! Ben iyi yazı ilmini bilmem. Fakat birkaç tane incim var. Onları yere atayım. Hanginiz fazla toplarsa o galip sayılsın, dedi.

              Hazret-i Fatıma-i Zehra o incileri atıp şehzadeler toplamaya koyulduklarında - Hazret-i Peygamberden işitmiştim- Allah Cebrail'e
              emir eder ki;

              - Ey Cebrail! Yeryüzüne inip bu incileri iki çocuk arasında müsavî surette taksim et! Öyle ki bunları paylaştırırken aralarında fark olup
              hiçbirinin hatırı kırılmasın!

              Düşünün ey dostlar!

              Hazret-i Allah, Hazret-i Mustafa, Hazret-i Murtaza ve Hazret-i Fâtıma-i Zehra'nın onlara en küçük bir elem erişmesini istemezken ne
              bedbahtlardır o kimseler ki bunlara bunca zulmü reva göreler ve birini zehir ile öldürüp, birine kılıcı musallat edeler."

              Alıntı. Fuzuli'nin Hadikatü's süeda ( Saadete Ermişlerin Bahçesi) adlı eseri
              Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.(İsra-53)

              Yorum

              YUKARI ÇIK
              Çalışıyor...
              X