Bismihi Teala
HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM
Selamun Aleykum Ey Aziz Canlar! Değerli Müminler!
Hz.İmam Hüseyin'in (a.s) Mübarek Kabrinin 14 Asırlık Öyküsü
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/r225z-4775.jpg[/img]
Hicri 61 senesinin Muharrem ayının 13’ünde (Miladi olarak 13 Ekim 680), yani Ölümsüz Taff Destânı’nın gerçekleştiği tarihten üç gün sonra; İmam Huseyin'in, Ehlibeyti’nin ve Ashâbı’nın pâk bedenleri, İmam Huseyin'in oğlu İmâm Seccâd’ın yaptıkları düzenleme ve (o dönem Kerbelâ’nın etrafında yaşayan) Esedoğulları Aşîreti’ne İmam'ın verdiği direktifler doğrultusunda, teker teker tayin ettikleri yerlere defnedildiler. Defin işlemlerinin tümü, İmam Seccâd tarafından yapılan düzenlemelere uyularak, O’nun tarif ettiği yerlere ve defnediliş şekilleri hususunda verdiği talimatlara harfiyen uyulmak suretiyle ve Kendileri’nin de bizzat iştirak ve yardım etmeleriyle yerine getirildi. Ayrıca, Mukaddes Kabirlerin üzerine (ayırt edilebilmelerini sağlayan) birtakım nişaneler konuldu.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/4w54z-4774.jpg[/img]
Hicri 65 ya da 66 senesinde (Miladi olarak 684), o dönemde Irak’ı yöneten Muhtar Es-Sakâfi (Allah O’ndan razı olsun) , Kabr-i Şerîf’in etrafına mescid ve büyük bir çadır yapılması yönünde talimat verdi. Söz konusu yapı, kilden ve briketten yapılmıştı. Aynı zamanda da, Kabr-i Şerîf’in üzerine yapılmış olan ilk binaydı. Bu binaya ilaveten, her iki Mukaddes Ziyaretgâh’ın civarına bir köy inşa edildi. İşte O köyün inşası ile de, daha sonraları Kerbelâ Şehri’ne dönüşecek olan o kutlu yerleşim biriminin ilk tohumları atılmış oldu.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/3nt33-4773.jpg[/img]
H. 171 senesinde (Miladi olarak 787), Abbasi Devleti yöneticisi Harun, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas Aleyhisselâm’ın Pâk Kabr-i Şerîfleri de dahil olmak üzere, Kerbelâ şehrinin baştan aşağı yıkılmasını ve şehrin toprağının da sürülmesini emretti. Böylece İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Kabri yıkıldığı gibi, toprağı da sürüldü ve hatta; O’nun Kabr-i Şerîfleri’ni gösteren (ve ziyaretçilerin serinlemesi amacıyla da dikilmiş olan) Sedir ağacı bile kesildi.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/z9g9u-4772.jpg[/img]
Hicri 198 yılında (Miladi açıdan da yaklaşık 814), Abbasi Devleti yöneticisi Me’mûn, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Kabr-i Şerîfleri’nin imarı (sorumluluğunu) üstlendi. Me’mûn’un bunu yapmaktaki asıl maksadı; Ehlibeyt (Allah’ın Selâmı Onların üzerine olsun) takipçilerine yaklaşarak, kendine yönelik olan, bir önceki Abbasi Devleti yöneticisi ve öz kardeşi olan Emin’i öldürmesinden doğan ve her geçen gün gitgide daha da büyüyen öfkeyi azaltarak dindirmek ve iktidarı bütünüyle ele geçirmekti.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/61r5m-4771.jpg[/img]
Hicri 232 (Miladi 846) senesinde, Abbasi Devleti’nin başına Mütevekkil (daha doğru okunursa Mutewekkil) geçti. Mütevekkil İmam Emîril Mu’minîn Ali Aleyhisselâm’a karşı çok şiddetli bir şekilde kin güdüyordu. Bu sebepten ötürü, tam dört defa, O’nun Oğlu İmam Ebi Abdullah Huseyn’in (Allah’ın selâmı babasına,kendine ve evlatlarına olsun) Kabr-i Şerîfleri’nin yıkılması için emir verdi (ve yıktırdı da). Bu dört meş’um defanın sonuncusu, H. 247 (M.861) senesindeydi.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/86ojf-4770.jpg[/img]
H. 248 (Miladi açıdan da yaklaşık 862) senesinde, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Pâk Ziyaretgâhı yeniden yapılıp genişletilerek ziyaretçilerin Kabri Şerîfi uzaktan kolaylıkla bulup tanıyabilmesi için üzerine yüksek bir nişane yerleştirildi. Bunlar, o dönemde Abbasi Devleti yöneticisi olan Muntasır tarafından yaptırıldı
HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A LANETİ DÜŞMANLARININ ÜZERİNE OLSUN
RABB'İMDEN ECİRLERİNİZİN YÜCE OLMASINI DUA EDERİM
Selamun Aleykum Ey Aziz Canlar! Değerli Müminler!
Hz.İmam Hüseyin'in (a.s) Mübarek Kabrinin 14 Asırlık Öyküsü
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/r225z-4775.jpg[/img]
Hicri 61 senesinin Muharrem ayının 13’ünde (Miladi olarak 13 Ekim 680), yani Ölümsüz Taff Destânı’nın gerçekleştiği tarihten üç gün sonra; İmam Huseyin'in, Ehlibeyti’nin ve Ashâbı’nın pâk bedenleri, İmam Huseyin'in oğlu İmâm Seccâd’ın yaptıkları düzenleme ve (o dönem Kerbelâ’nın etrafında yaşayan) Esedoğulları Aşîreti’ne İmam'ın verdiği direktifler doğrultusunda, teker teker tayin ettikleri yerlere defnedildiler. Defin işlemlerinin tümü, İmam Seccâd tarafından yapılan düzenlemelere uyularak, O’nun tarif ettiği yerlere ve defnediliş şekilleri hususunda verdiği talimatlara harfiyen uyulmak suretiyle ve Kendileri’nin de bizzat iştirak ve yardım etmeleriyle yerine getirildi. Ayrıca, Mukaddes Kabirlerin üzerine (ayırt edilebilmelerini sağlayan) birtakım nişaneler konuldu.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/4w54z-4774.jpg[/img]
Hicri 65 ya da 66 senesinde (Miladi olarak 684), o dönemde Irak’ı yöneten Muhtar Es-Sakâfi (Allah O’ndan razı olsun) , Kabr-i Şerîf’in etrafına mescid ve büyük bir çadır yapılması yönünde talimat verdi. Söz konusu yapı, kilden ve briketten yapılmıştı. Aynı zamanda da, Kabr-i Şerîf’in üzerine yapılmış olan ilk binaydı. Bu binaya ilaveten, her iki Mukaddes Ziyaretgâh’ın civarına bir köy inşa edildi. İşte O köyün inşası ile de, daha sonraları Kerbelâ Şehri’ne dönüşecek olan o kutlu yerleşim biriminin ilk tohumları atılmış oldu.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/3nt33-4773.jpg[/img]
H. 171 senesinde (Miladi olarak 787), Abbasi Devleti yöneticisi Harun, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas Aleyhisselâm’ın Pâk Kabr-i Şerîfleri de dahil olmak üzere, Kerbelâ şehrinin baştan aşağı yıkılmasını ve şehrin toprağının da sürülmesini emretti. Böylece İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Kabri yıkıldığı gibi, toprağı da sürüldü ve hatta; O’nun Kabr-i Şerîfleri’ni gösteren (ve ziyaretçilerin serinlemesi amacıyla da dikilmiş olan) Sedir ağacı bile kesildi.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/z9g9u-4772.jpg[/img]
Hicri 198 yılında (Miladi açıdan da yaklaşık 814), Abbasi Devleti yöneticisi Me’mûn, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Kabr-i Şerîfleri’nin imarı (sorumluluğunu) üstlendi. Me’mûn’un bunu yapmaktaki asıl maksadı; Ehlibeyt (Allah’ın Selâmı Onların üzerine olsun) takipçilerine yaklaşarak, kendine yönelik olan, bir önceki Abbasi Devleti yöneticisi ve öz kardeşi olan Emin’i öldürmesinden doğan ve her geçen gün gitgide daha da büyüyen öfkeyi azaltarak dindirmek ve iktidarı bütünüyle ele geçirmekti.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/61r5m-4771.jpg[/img]
Hicri 232 (Miladi 846) senesinde, Abbasi Devleti’nin başına Mütevekkil (daha doğru okunursa Mutewekkil) geçti. Mütevekkil İmam Emîril Mu’minîn Ali Aleyhisselâm’a karşı çok şiddetli bir şekilde kin güdüyordu. Bu sebepten ötürü, tam dört defa, O’nun Oğlu İmam Ebi Abdullah Huseyn’in (Allah’ın selâmı babasına,kendine ve evlatlarına olsun) Kabr-i Şerîfleri’nin yıkılması için emir verdi (ve yıktırdı da). Bu dört meş’um defanın sonuncusu, H. 247 (M.861) senesindeydi.
[img alt=Image]http://imamsevgisi.net/wp-content/uploads/2013/04/86ojf-4770.jpg[/img]
H. 248 (Miladi açıdan da yaklaşık 862) senesinde, İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın Pâk Ziyaretgâhı yeniden yapılıp genişletilerek ziyaretçilerin Kabri Şerîfi uzaktan kolaylıkla bulup tanıyabilmesi için üzerine yüksek bir nişane yerleştirildi. Bunlar, o dönemde Abbasi Devleti yöneticisi olan Muntasır tarafından yaptırıldı
Yorum