Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

BİE AĞIT BİR DESTAN KERBELA (Seyyid Ali Huseyni BUHTİ)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    BİE AĞIT BİR DESTAN KERBELA (Seyyid Ali Huseyni BUHTİ)

    KERBELA'DA NE OLDU?

    İnsanın ciğerini parçalayan ve yürek sahiplerinin yüreklerini yakan tarihi olaylardan biri de şüphesiz ki Kerbela olayıdır.

    Kerbela, şuan Fırat'ın kenarında ,Kufe şehrinin yakınında olan bir ırak şehridir. Hicri-Kameri 10 Muharrem 61(M.683), tarihine denk gelen ve "Aşura" diye adlandırılan bu tarihte , bugüne kadar unutulmamış ve kıyamete kadar da unutulmayacak olan büyük bir olay meydana geldi. Çünkü kerbela'da, eşit şartlarda gerçekleşmeyen zulüm dolu bir olay yaşandı. Bir tarafta, cennet gençlerinin efendisi olan İmam Huseyin(as) rehberliğindeki 72 kişiden oluşan Ehli Beyt ve yaranları, diğer tarafta , savaştan önce sayıları 25.000'e ulaşan ve sonrasında da bu sayıları sürekli artan Yezid'in kan içici askerleri..

    Sadece karşı karşıya gelen bu iki grubun sayılarına bakmakla bile akıl sahipleri, Kerbela'da nelerin yaşandığını çok rahat hissedebilirler.

    Ehli Beyt tarafında üç komuta mevcuttu. Orta kanat, Abbas b. Ali'nin komutanlığında 30kişi, sağ kanat Zuheyr'in komutanlığında 20kişi ve sol kanatta da Habib b. Mezahir komutasında 20kişiden müteşekkildi.

    Ancak , bunların karşısında , Ömer b. Sad 'ın komutasındaki Yezid b. Muaviye'nin büyük ordusu aşağıda sıralandığı üzere on kanada ayrılmıştı:

    1-) Ömer b. Sad, 4000 savaşçıyla

    2-)Şimir b. Zülcevşen, 4000 savaşçıyla

    3-)Hasin, 4000 savaşçıyla

    4-) Mugayir Mazeni, 3000 savaşçıyla

    5-) Kab b. Talha, 3000 savaşçıyla

    6-) Yezid-i Kelbi , 2000 savaşçıyla

    7-) Nasr b. Harşe , 2000 savaşçıyla

    8-) Hür-i Riyahi , 1000 savaşçıyla

    9-)Şebes Riyahi , 1000 savaşçıyla

    10-) Hicar b. Ebcer , 1000 savaşçıyla

    Ancak bu hadisede insanın daha çok ciğerini parçalayan, Yezidilerin , bu zulümlerine dini bir renk vermeleri , din ve Allah'a yakınlaşma adına , Allah Peygamber'inin evlatlarını vahşi bir şekilde öldürmeleridir. Burada Farklı ve ilginç olan durum, Allah'ı razı etmek için yada toplumun genel maslahatı adına , kanını helal görmek sureti ile değerli bir insanı öldürmektir.

    Kanaatime göre , Kerbela olayında en büyük cinayet ve müsibet budur.

    Bütün tarih kitaplarında geçtiği gibi, Yezidilerin Kerbela'da Peygamber(saa)'in ailesine yaptıkları , tarih boyunca hiçbir zalim ve dinsiz tarafından yapılmamıştır. Ancak, o yapılanlardan daha büyük olan cinayet, din adına rehberlerini öldürmeleridir.

    Şüphesiz insanın yüreğini dağlayan bir çok zulmü Kerbela'da işlediler. Bunlardan bazıları:

    1- Suyun önünü kesmeleri , hatta çocuk ve bebeklerin dahi Fırat nehrinden su içmelerini engellemeleri

    2- Süt çocuklarının , anne , bacı ve halalarının gözleri önünde öldürülmeleri

    3- İmam Huseyin'in giysilerinin çıkarılması ve o pak bedeninin çıplak bırakılması

    4- Kadınlara saldırı düzenlenmesi ve altın , gümüş bilezik ile küpelerinin alınması

    5- Erkeklerin öldürülmesinin ardından , kadın ve çocukların üzerine ok ve taşların yağdırılması

    6- Köryılanların zehrinden daha etkili ve yakıcı sözlerle kadın ile çocukların yaralanması

    7- Şehitlerin başlarının kesilmesi , kesik başların atların boynuna asılması ve onlara küfredilmesi

    8- İmam Huseyinin pak naaşının üzerinden atların koşuşturulması

    9- Esirlere kötü muamele yapılması , esirlerin dövülmesi ve eyersiz binek hayvanlarına bindirilmesi

    10- Esirlerin karşısına şehitlerin kesik başlarının bırakılması

    11- İmam Huseyin'in mübarek kesik başı ve mukaddes dişleri ile oynanması

    12- Kadınların öldürülmesi , (İmam Huseyinin sahabelerinden olan Veheb'in annesi gibi)

    13- Esirlerin katliam alanında dolaştırılması. Ehli Beytin kadın çocuklarının içinde bulundukları çadırların , geceleyin ateşe verilmesi

    14- Çocukların aç bırakılması. (Öyle ki , küçük cocuklar , halkın elinden ekmek ve hurma alacak güne düşmüşlerdi. Elbette Ümmü Gülsüm çocuklarca alınan bu ekmek ve hurmaları geri çeviriyor, yemelerini engelliyordu.)

    Ve bu özet çalışmaya sığmayacak kadar fazla onlarca korkunc cinayet...

    Evet, Kerbela'da işte bunlar oldu. Bundan dolayı Peygamber'in Ehli Beytini sevenler "Tasua ve Aşura" (Muharrem ayının 9. ve 10.)günlerinde, bu yürekler acısı Kerbela faciasını anmak için , yas ve matem elbiselerini giymekte, Peygamber(saa) 'in kızı olan Fatıma Zehra'nın çocuklarının hüznü için yas tutmakta , ağlamakta ve gözyaşı akıtmaktadırlar..

    (devam edecek)
    La Şii , La Sunni , İlla Vahdeta İslami..!!

    #2
    Ynt: BİE AĞIT BİR DESTAN KERBELA (Seyyid Ali Huseyni BUHTİ)

    KERBELA OLAYININ TARİHÇESİ


    Bu kısa tarih çalışmasıyla değerli okuyucuları Kerbela, Tasua , Aşura ile Peygamber'in evladı, cennet gençlerinin efendisi olan İmam Huseyin'in direniş ve kıyamıyla daha iyi aşina kılma gayesindeyiz.

    Biz adım adım Medine'den Kerbela'ya , oradan esir kervanıyla birlikte Kufe'ye, oradan da onlarla Şam'a gidecek ve yine Medine'ye döneceğiz.

    1- ŞAM: Hicri 60, Recep ayının ortası. (M.682)

    Bu gece Muaviye ölür, oğlu yezid hilafeti eline geçirir ve babasının yerine oturur.

    2- MEDİNE: Hicri 60, Recep ayının 27 ya da 28'i cumartesi gecesi.(M.682)


    * Yezid b. Muaviye 'nin mektubu Medine valisi olan Velid b. Utbe'nin eline geçer. Söz konusu mektubta, İmam Huseyin, Abdullah b. Zubeyr ve benzeri birkaç kişiden hemen biatin alınması , biat etmediklerinde öldürülmeleri ve bu meselede kesinlikle yumuşak davranılmaması gibi hususlar yer almıştı. (1)

    * Aynı gün bu meseleden dolayı, Velid b. Utbe , Mervan b. Hakem'le danışarak İmam Huseyin, Abdullah b. Zubeyr ve diğerlerini çağırdı ve bu mesele hakkında onlarla konuştuysa da sonuçta İmam Huseyin biat etmedi. (2)

    * İmam Huseyin Velid'in toplantısından çıktıktan sonra Peygamber'in türbesini ziyaret etmeye gitti (3) ve ziyarette şu ifadeleri kullanarak başladı: " Sana salat ve selam olsun ey Allah'ın Resulu! Ben senin evladın Huseyin'im.. Bu İnsanlar , senin bana verdiğin o dereceye (makam ve değeri) riayet etmediler. Bu yüzden huzuruna bizzat gelinceye kadar, şimdilik sana şikayetimi iletmekle yetiniyorum"



    1- Taberi Tarihi, c.7 - s.216-217 - İrşad, s.200
    2- İbn-i Esir c.3 s.263-264 -- Maktel, Harezmi s.182
    3-Maktel , Harezmi s.186 -- Maktel-i Avalim s.54


    (Devam Edecek)
    La Şii , La Sunni , İlla Vahdeta İslami..!!

    Yorum


      #3
      Ynt: BİE AĞIT BİR DESTAN KERBELA (Seyyid Ali Huseyni BUHTİ)

      Hocam, Bu Güzel paylaşım için Allah (cc) razı olsun.

      Alıntı yaptığınız [color=rgb(0, 0, 0)]Seyyid Ali Huseyni BUHTİ[/color] kimdir ? Biraz araştırdım ancak bulamadım.
      Çağdaş bir Muhakkike benziyor. (Alimleri tarihleriyle beraber listeliyorum da)

      Bir de galiba mesaj yazılırken Kerbela Tarihi yanlış yazılmış :
      Yezid 680 - 683 yılları arasında Diktatörlük yapmıştır.
      Kerbela olayı da tahta çıktığı yıl gerçekleşmiştir. 683'de değil.
      683 yılında Efendimiz'in şehrini yağmalatan Yezid, Allah'ın evini harap ettiği bu yılda Zebanilerin yanına gönderilmiştir.

      http://193.255.138.2/takvim.asp?takv...y=1&yil=61



      Görüldüğü gibi Kerbela'nın Miladi karşılığı 10 Ekim 680 Çarşamba günüdür. Kusura bakmayın.


      Yezid'in 10 Komutanın ismi de çok makbule geçti. Bu isimler tek tek araştırıldığında hayatlarının hep fitne ve ihanet içinde oldukları görülecektir.

      Ayrıca İmam Hüseyin (as) ve Yarenlerine reva görülen zulümleri Maddeler halinde kısaca yazmanız da güzel olmuş.
      Böylece bu bilgilerin akılda kalması kolaylaşır.




      [quote author=Hattı Allame Fadlallah link=topic=23978.msg160718#msg160718 date=1347378402]

      (Siteden ayrılma kararı almış bulunmaktayım.. Allah’a emanet olunuz..Hakkınızı helal edin Vesselam..)

      Vesselam..

      [/quote]


      Sayın Hocam,

      Başka bir konuda yazdığınız bu mesaja, bu başlık altında cevap vermek istiyorum.
      Siz, Avatar Resminizle, Adınızla ve pek sık yazmasanız da yazılarınızla, Müslümanlara güven ve huzur veren bir anlayış sergiliyorsunuz. Doğrusu bu kararınıza üzüldüm, Sizi aramızda görmek isteriz.

      Gerçi forumda ilginç bir atmosfer var; Forum yönetimi ve ceza sisteminin eleştirildiği bir konu açılıp kapandıktan sonra Yöneticiler sanki foruma uğramıyor ya da ilgisiz kalıyorlar gibi bir hava var. Şahsen Ben kendimi, Ev Sahibinin evde olmadığı bir eve Misafirliğe gelmişim gibi hissediyorum bu aralar.
      Siz ayrılmaktan bahsediyorsunuz, Değerli Paylaşımlarda bulunan Bazı Yöneticilerimiz artık paylaşımda bulunmuyor,
      Zaman zaman iğneleyici ve sivri ifadeler kullansa da İslami Vahdete büyük değer veren, Sayın Mehmet Ufukalp de artık uğramaz oldu. Ki Sünni Müslümanlar dahi, Kendisinin gelmesini istiyorlar, bu Güzel bir ayrıntıdır.
      Şimdi Siz de gidiyorum diye yazınca, "Acaba gitmekte bir Hikmet mi var?" diye düşünmeye başladım.

      Sizi de, Yöneticilerimizi de ve Forumun Değerli Müdavinlerini de tekrar aramızda görmek istiyoruz.
      Hem bu konuda 2 mesaj yazıp ikisinin de sonuna "Devam Edecek" diye söz vermişsiniz.

      Saygılarımla...
      http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X