Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

kerbala

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    kerbala

    Kerbela 'yı Yaşamak


    Ali birinci sınıfa gidiyordu.






    Ali birinci sınıfa gidiyordu. Bir gün okuldan döndüğünde annesinin siyah elbiselere büründüğünü gördü.Babası işten döndüğünde onun da üzerinde siyah bir kıyafet vard.Şaşkınlığı iyice arttı. Annesine bunun sebebini sordu:

    Ali: Anneciğim! Niçin siyah elbiseler giymişsiniz?

    Annesi:Çünkü buğün Muharrem ayının birinci günü

    Ali: Muharrem ayı ne demek?

    Babası: İmamaımız Hüseyin bu ayda şehit edildiğinden, onun çektiği musibet ve acıları paylaşmak için yas tutuyoruz. Çünkü , o Resulullah'ın kızı Fatıma'nın ve Hz. Ali'nin oğludur. Düşmanları onu çok mazlum bir şekilde şehit ettiler.

    Ali: Bana İmam Hüseyin'in nasıl öldürüldüğünü anlatırmısın?

    Babası Ali'nin anlayacağı şekilde anlatmaya başladı: İmam Hüseyin

    Yezide biat etmeyince, ceddinin şehri Medine'den çıkmak zorunda kaldı. Öte taraftan Kufe'de bulunan müslümanlar, İmam Hüseyin'in Yezide biat etmediğini duyunca ona mektuplar yazarak, Kufe'ye davet ettiler.İmam Hüseyin de onların bu davetlerini kabul etti. Fakat Kufeliler Yezidin taraftarlarından korkarak İmam Hüseyin'i yalnız bıraktılar ve ona yardım etmediler. Böylece Emevi ordusu, Kerbela denilen yerde onu tuttular. Üç gün suya ulaşmalarını ve su içmelerini engellediler. Muharrem ayının onuncu günü olan Aşura günü, Hüseyin' in doslarını ailesini hatta küçücük evladı olan altı aylık olan yavrusunu kılıçtan geçirdiler. Bunları duyan Ali çok duygulandı. Gözleri doldu ve ağlamaya başladı.

    Ali Muharrem ayının onuncu günü olan Aşura gününü iple çekiyordu. Sonunda o gün gelip çattı. O gün hüzünlü bir şekilde uyandı. Kavaltı etmedi sonra dışarı çıkarak kavurucu güneşin altında oturmaya başladı. Öğlen yemeğin vakti geldiğinde babası Ali'nin nerede olduğunu sordu.

    Anne: Zannedersem arkadaşlarıyla oynamaya gitti. Kahvaltı da yapmadı. İstersen çağır da yemek yiyelim.

    Babası dışarı çıktığında Ali'nin sıcak güneş altında oturduğunu gördü. Yanına çağırdı.

    Oğlum gelsene içeri!

    Ali geldiğinde annesi yemeği hazırlamıştı. Yemeği önüne bıraktı.

    Ali: Teşekkür ederim anneciğim! Yemek istemiyorum.

    Babası: Niçin gelmiyorsun? Sabah da kahvaltı yapmamışsın, Hem açsın hemde susamış olmalısın.

    Ali: Evet babacığım. Hem açım hemde susadım... Fakat Ali ağlamaya başladı.

    Babası: Niçin ağlıyorsun yavrucuğum.

    Ali: Babacığım bende İmam Hüseyin'in yardımcılarından olmak istiyorum.

    Babası: Ali'yi bağrına bastı. Aferin oğluma! Ama birşeyler yemeli ve içmelisin.

    Ali: Babacığım ben de İmam Hüseyin'in yavruları gibi aç kalmak susuzluğun acısını tatmak ve güneş altında kavrulmak istiyorum.

    Babası: Aferin oğlum! Ama İmam Hüseyin'in emirlerini yerine getirmen gerekir. İyiliği emredeceksin kötülükten men edeceksin, namazını kılacaksın, zayıflara ve mazlumlara yardım edeceksin, daima hakkı söyleyeceksin. İşte o zaman İmam Hüseyin'in gerçek yardımcılarından olursun. Bunları da yapmak için güçlü olman, yemek yemen gerekir.

    Ali: Evet! Baba,İmam Hüseyin'in emrettiği her şeyi yerine getirmeye çalışacağım.

    Daha sonra Ali kalkarak babasıyla beraber yemeğini yemeğe gitti. Artık o, İmam Hüseyin'e nasıl yardımcı olacağını onun yolunu nasıl izleyeceğini çok iyi biliyordu.

    Kaynak: Mücteba




    #2
    kerbala

    allah razi olsun...gozyashlarimi tuta bilmedim...
    Göz yaşım leysan olub səhrada bir dəryadı bu,
    Gəl gedək burdan Hüseynim qanlı bir səhradı bu.

    Yorum


      #3
      Ynt: kerbala

      gerçekten çok güzel....insan gözyaşlalrını tutamıyor....lebbeyk ya huseyn,lebbeyk ya huseyn,lebbeyk ya huseyn...

      Yorum


        #4
        Ynt: kerbala

        İmam Hüseyin'in (a.s) Aşura günü okuduğu şiir:

        Dedem Allah Resulü, yaratılmışların en üstünüdür ve Allah'ın yeryüzünde ışıyıp duran meşalesi biziz.

        Ben Ali'nin oğluyum, Haşim Oğulları'nın o temiz soylu yiğidinin hani ve sırf bu iftihar bile yeter elbet bana.

        Peygamber soyunu yürüten Fatıma, annemdir benim; kanat verilen Cafer amcamdır benim.

        Allah'ın Kitabı bizim aramızda dosdoğru bir şekilde inmiştir; bizim hidayetimiz ve vahyimiz dillere destandır.

        Bütün insanlar için Allah'ın emin ve güvenilir dayanak ve sığınağı biziz ve bu hakikati gizli-açık daima söylemişizdir insanlara.

        Kevser Havuzu'nun sahipleri biziz; dostlarımızı bizzat Hz. Resulullah'ın (s.a.a.) kadehiyle doyuracağız Kevser'e şüphesiz.

        Bizim Şiamız insanlar arasında en aziz yârenlerdir; düşmanlarımız ise kıyamet günü hüsrana uğrayacak olanlardandır.

        (Nefes'ül-Mehmum, s. 219)
        Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

        Yorum


          #5
          Ynt: kerbala

          Hz. Ali bin Hüseyin (a.s.) şöyle der:

          "Babam Hz. Hüseyin bin Ali (a.s.) ile Kerbelâ’ya gidiyorduk. Nerede konaklasak, ne zaman tekrar yola koyulsak hep Hz. Yahya bin Zekeriya’yı anıyor, ondan söz ediyordu. Bir defasında; "Dünyanın Allah indinde ne kadar değersiz olduğu, Yahya’nın başının Yahudi bir zinakâra (fahişeye) armağan götürülmesinden bellidir." buyurdu."
          Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

          Yorum


            #6
            Ynt: kerbala

            İmam Rıza aleyhisselam şöyle buyurdu:

            ]Kim Aşura günü işini ve hacetlerini terk etse Allah onun dünya ve ahiret hacetlerini yerine getirir.
            Kim aşura günü musibetlense, hüzünlense ve ağlasa Allah Azze ve Celle kıyamet gününü onun ferahlandığı ve sevindiği gün yapar ve onun gözünü cennetlerde bizimle aydınlatır. Kim aşura gününü bereketli gün sayıp evi için bir şey kazanıp biriktirse elde ettiği ona mübarek olmaz ve kıyamet günü Yezit, Ubeydullah bin Ziyat ve Ömer bin Saadla Allah onlara lanet etsin beraber haşrolur ve cehennemin en aşağısına atılır.

            Yorum

            YUKARI ÇIK
            Çalışıyor...
            X