Ynt: İmam Hasan'ın (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi Ve Sözleri
7- İmam Hasan (a.s)'ın Göz Yaşları
İmam Sadık (a.s) babasından ve o da babasından şöyle naklediyor:
"İmam Hasan (a.s) kendi zamanında insanların en çok ibadet edeni, en çok zahit olanı ve en üstünü idi. Hacca gittiğinde yaya olarak gidiyordu ve çoğu zamanlar ayak yalın gidiyordu. Ölümü hatırladığında ağlıyordu, huzurunda kabirden söz edildiğinde ağlıyordu, kıyameti ve haşrolmayı hatırladığında ağlıyordu, sırat köprüsünden geçmeği hatırladığında ağlıyordu, halkın hesap için ALLAH Teala'nın huzurunda duracağını hatırladığında o günün vahşet ve korkusundan dolayı feryat ederek bayılıyordu. Namaza duruğunda ALLAH korkusundan azaları titriyordu, cennet ve cehennemi hatırladığında yılan ısıran birisi gibi kıvranıyordu, ALLAH'tan cenneti isteyip cehennemden ise O'na sığınıyordu. Kur'an'dan "Ya eyyuhellezine amenu" (Ey iman edenler) ayetini okuduğunda: "Lebbeyk! ALLAH'umme lebbeyk" (Emrine hazırım, ALLAH'ım emrine hazırım) diyordu. Her halinde ALLAH'ı anıyordu..."[1]
Abdest aldığında azaları titriyordu, mübarek yüzü sapsarı oluyordu. "Abdest alırken neden bu duruma düşüyorsunuz?" dediklerinde: "Arşın Rabbinin huzurunda duran bir kimsenin renginin sararması ve azalarının titremesi gerekir" buyuruyordu.
Caminin kapısına ulaştığında yüzünü göğe doğru çevirerek şöyle diyordu:
"İlahî, misafirin kapının önündedir; ey ihsanda bulunan ALLAH, günahkâr sana gelmiştir; ey kerim ve şefkatli olan ALLAH, indindeki güzelliklerden dolayı indimdeki çirkinliklerden geç!"[2]
____________________
[1] - Bihar, c.43, s.331
[2] - a. g. e, c.43, s.339
7- İmam Hasan (a.s)'ın Göz Yaşları
İmam Sadık (a.s) babasından ve o da babasından şöyle naklediyor:
"İmam Hasan (a.s) kendi zamanında insanların en çok ibadet edeni, en çok zahit olanı ve en üstünü idi. Hacca gittiğinde yaya olarak gidiyordu ve çoğu zamanlar ayak yalın gidiyordu. Ölümü hatırladığında ağlıyordu, huzurunda kabirden söz edildiğinde ağlıyordu, kıyameti ve haşrolmayı hatırladığında ağlıyordu, sırat köprüsünden geçmeği hatırladığında ağlıyordu, halkın hesap için ALLAH Teala'nın huzurunda duracağını hatırladığında o günün vahşet ve korkusundan dolayı feryat ederek bayılıyordu. Namaza duruğunda ALLAH korkusundan azaları titriyordu, cennet ve cehennemi hatırladığında yılan ısıran birisi gibi kıvranıyordu, ALLAH'tan cenneti isteyip cehennemden ise O'na sığınıyordu. Kur'an'dan "Ya eyyuhellezine amenu" (Ey iman edenler) ayetini okuduğunda: "Lebbeyk! ALLAH'umme lebbeyk" (Emrine hazırım, ALLAH'ım emrine hazırım) diyordu. Her halinde ALLAH'ı anıyordu..."[1]
Abdest aldığında azaları titriyordu, mübarek yüzü sapsarı oluyordu. "Abdest alırken neden bu duruma düşüyorsunuz?" dediklerinde: "Arşın Rabbinin huzurunda duran bir kimsenin renginin sararması ve azalarının titremesi gerekir" buyuruyordu.
Caminin kapısına ulaştığında yüzünü göğe doğru çevirerek şöyle diyordu:
"İlahî, misafirin kapının önündedir; ey ihsanda bulunan ALLAH, günahkâr sana gelmiştir; ey kerim ve şefkatli olan ALLAH, indindeki güzelliklerden dolayı indimdeki çirkinliklerden geç!"[2]
____________________
[1] - Bihar, c.43, s.331
[2] - a. g. e, c.43, s.339
Yorum