Velfecr’in acilen şifa bulup tutarlı olmak uğruna girdiği bu bâtıl yoldan çıkmasını içtenlikle arzu ediyorum. Bunun için duacıyım. 2012-09-06, 11:33:22
TAHA HABER - Velfecr "kemalistler, ulusalcılar (sosyalistler de diyecek ama uyduramadığından orada duruyor!) din düşmanıdır, anti-emperyalist olamazlar, bizim onlarla ortak mücadelemiz olamaz" demiş!
Velfecr'in mücadelesine de, kiminle ortaklık kurduğuna kimse karışamaz, ister el-Kaide'yle kurar, ister Selefiyle, ister tekfirciyle, ister Suriye'de kör bıçakla boğaz kesenlerle, yahut o boğaz kesenlere yardım ve yataklık eden, lojistik sağlayan IHH, Haksöz vs. gibi kurumlarla. Ama kendi yanlışını genelleyip teorileştirip tüm müminlerin davranışı olarak dayatırsa buna itiraz ederiz.
Kişinin kendi yaptığını meşrulaştırmak için cılız akıl yürütmelerle teorileştirme çabasının en acıklı örneği Dışişleri Bakanı Davutoğlu'dur. Bu cümlemi ilk kurduğum tarih 2008'dir. Reelpolitik devlet davranışını reelpolitisizm akımına dönüştürüp islamcı aklı telef eden de yine Davutoğlu'dur. Velfecr'in yaptığı, reelpolitisizm akımına kapılmaktan başka bir şey de değildir.
Somut dayanaklarla değil, meşruiyeti kendinden menkul akıl yürütmelerle kendine gerçeklik kurmaya "politik şizofreni" demiştim; yahut "siyasi ezoterizm". Hani Fethullah Gülen'in "aslında İsrail ve İran düşman değil dosttur, birbirlerine muhtaçlar" incisini değerlendirirken yaptığımız tarif var ya, işte o: Politik şizofreni! Gerçekliğin ne olduğuna bakmaksızın kendine gerçeklik kuran zihni durdurabilecek gerçek ve somut dayanak yoktur. Velfecr de o yolda ilerliyor. Doğruluk ve sahihlik yerine tutarlılık yolunu seçen akıl yürütme, her türlü bâtıl gerekçeyi biraraya getirip kendine gerçeklik inşa edebilir.
Anti-emperyalist olmak, somut tutum ve davranışla bilinir. Hiçbir politik grup doğası gereği değil, iradesiyle seçerek anti-emperyalist olur. İslamcılığın muhtelif örgütlerinin bugün emperyalizmle işbirliği yapması onların doğalarının gereği değildi, bunu seçtiler, tercih ettiler. Onun için Hizbullah'a küfrediyorlar, Nasrallah resimlerini tuvaletlere asıp üzerine tükürüyorlar. Bu yüzden İran'dan nefret ediyor, Irak hükümetine hakaretler yağdırıyorlar. Bu sebeple Suriye'ye düşmanlar. Velfecr de bunlar söylemiyor muydu? Velfecr, "2011'e kadar bizim gibi konuşuyordunuz, ne değişti" demiyor muydu? Şimdi biz de ona soralım: Ne değişti?
Hizbullah'ın başını çektiği Direniş cephesinin içinde anti-emperyalist her türlü politik farklılık yok mu? Sosyalistler, laikler, Aleviler, Dürziler, Sünniler, Şiiler yok mu? Aynı cephe içinde ateistlerle Müslümanlar ve Hıristiyanlar omuz omuza anti-emperyalist mücadele vermiyor mu? Nasrallah'ın ağzından bir kez olsun "ateistler anti-emperyalist olamaz" cümlesi çıktı mı? Türkiye'de geçmişte İslam aleyhinde kitap yayınlayan Aydınlık çevresi dışında hangi grubun Velfecr'in kendini meşrulaştırmak için yaptığı genellemeye uyan bir faaliyeti var? Kaldı ki Aydınlık çevresi bile geçmişte yapılanı savunmuyor şimdilerde. İslam aleyhinde kitap yayınlayan Aydınlık'a bu kadar tepkili Velfecr'in Müslümanların boğazını kesenlere muhabbet beslemesi nasıl anlaşılabilir? Müslümanların boğazını kesenlerin öldürülmesini şehadet görmesi ya? Yahut Müslümanların boğazını kesenlerin öldürülmesini şehadet sayıp ardından cenaze namazı düzenleyenlere toz kondurmaması?
Gerçeklerden kaçamayız: Şu an sosyalist/devrimci sol Suriye krizi vesilesiyle anti-emperyalist belleğini ihya ediyor. Hatay Yeşilpınar'daki "barışa çığlık" buluşmasında Seyyid Hasan Nasrallah'ın adı her geçtiğinde coşkuyla ayağa fırlayıp heyecan içinde tezahürat yapanlar sosyalist devrimcilerdi. İslamcılığın örgütleri ise Nasrallah'ı göklere çıkaran bu şuuru karalayıp kirli ve kara propaganda yapmakla meşguldü o sırada.
Velfecr'in, ulusalcıların, kemalistlerin (ve sosyalistlerin!) doğaları gereği anti-emperyalist olamayacaklarını söyleyip emperyalizmle işbirliği yapmış islamcı gruplarla hemhal olmayı seçmesi kendi bileceği iş, ama buradan teori çıkarmaya çalışması düpedüz politik şizofrenidir ve siyasi ezoterizmdir. Velfecr'in acilen şifa bulup tutarlı olmak uğruna girdiği bu bâtıl yoldan çıkmasını içtenlikle arzu ediyorum. Bunun için duacıyım.
Kenan Çamurcu
TAHA HABER - Velfecr "kemalistler, ulusalcılar (sosyalistler de diyecek ama uyduramadığından orada duruyor!) din düşmanıdır, anti-emperyalist olamazlar, bizim onlarla ortak mücadelemiz olamaz" demiş!
Velfecr'in mücadelesine de, kiminle ortaklık kurduğuna kimse karışamaz, ister el-Kaide'yle kurar, ister Selefiyle, ister tekfirciyle, ister Suriye'de kör bıçakla boğaz kesenlerle, yahut o boğaz kesenlere yardım ve yataklık eden, lojistik sağlayan IHH, Haksöz vs. gibi kurumlarla. Ama kendi yanlışını genelleyip teorileştirip tüm müminlerin davranışı olarak dayatırsa buna itiraz ederiz.
Kişinin kendi yaptığını meşrulaştırmak için cılız akıl yürütmelerle teorileştirme çabasının en acıklı örneği Dışişleri Bakanı Davutoğlu'dur. Bu cümlemi ilk kurduğum tarih 2008'dir. Reelpolitik devlet davranışını reelpolitisizm akımına dönüştürüp islamcı aklı telef eden de yine Davutoğlu'dur. Velfecr'in yaptığı, reelpolitisizm akımına kapılmaktan başka bir şey de değildir.
Somut dayanaklarla değil, meşruiyeti kendinden menkul akıl yürütmelerle kendine gerçeklik kurmaya "politik şizofreni" demiştim; yahut "siyasi ezoterizm". Hani Fethullah Gülen'in "aslında İsrail ve İran düşman değil dosttur, birbirlerine muhtaçlar" incisini değerlendirirken yaptığımız tarif var ya, işte o: Politik şizofreni! Gerçekliğin ne olduğuna bakmaksızın kendine gerçeklik kuran zihni durdurabilecek gerçek ve somut dayanak yoktur. Velfecr de o yolda ilerliyor. Doğruluk ve sahihlik yerine tutarlılık yolunu seçen akıl yürütme, her türlü bâtıl gerekçeyi biraraya getirip kendine gerçeklik inşa edebilir.
Anti-emperyalist olmak, somut tutum ve davranışla bilinir. Hiçbir politik grup doğası gereği değil, iradesiyle seçerek anti-emperyalist olur. İslamcılığın muhtelif örgütlerinin bugün emperyalizmle işbirliği yapması onların doğalarının gereği değildi, bunu seçtiler, tercih ettiler. Onun için Hizbullah'a küfrediyorlar, Nasrallah resimlerini tuvaletlere asıp üzerine tükürüyorlar. Bu yüzden İran'dan nefret ediyor, Irak hükümetine hakaretler yağdırıyorlar. Bu sebeple Suriye'ye düşmanlar. Velfecr de bunlar söylemiyor muydu? Velfecr, "2011'e kadar bizim gibi konuşuyordunuz, ne değişti" demiyor muydu? Şimdi biz de ona soralım: Ne değişti?
Hizbullah'ın başını çektiği Direniş cephesinin içinde anti-emperyalist her türlü politik farklılık yok mu? Sosyalistler, laikler, Aleviler, Dürziler, Sünniler, Şiiler yok mu? Aynı cephe içinde ateistlerle Müslümanlar ve Hıristiyanlar omuz omuza anti-emperyalist mücadele vermiyor mu? Nasrallah'ın ağzından bir kez olsun "ateistler anti-emperyalist olamaz" cümlesi çıktı mı? Türkiye'de geçmişte İslam aleyhinde kitap yayınlayan Aydınlık çevresi dışında hangi grubun Velfecr'in kendini meşrulaştırmak için yaptığı genellemeye uyan bir faaliyeti var? Kaldı ki Aydınlık çevresi bile geçmişte yapılanı savunmuyor şimdilerde. İslam aleyhinde kitap yayınlayan Aydınlık'a bu kadar tepkili Velfecr'in Müslümanların boğazını kesenlere muhabbet beslemesi nasıl anlaşılabilir? Müslümanların boğazını kesenlerin öldürülmesini şehadet görmesi ya? Yahut Müslümanların boğazını kesenlerin öldürülmesini şehadet sayıp ardından cenaze namazı düzenleyenlere toz kondurmaması?
Gerçeklerden kaçamayız: Şu an sosyalist/devrimci sol Suriye krizi vesilesiyle anti-emperyalist belleğini ihya ediyor. Hatay Yeşilpınar'daki "barışa çığlık" buluşmasında Seyyid Hasan Nasrallah'ın adı her geçtiğinde coşkuyla ayağa fırlayıp heyecan içinde tezahürat yapanlar sosyalist devrimcilerdi. İslamcılığın örgütleri ise Nasrallah'ı göklere çıkaran bu şuuru karalayıp kirli ve kara propaganda yapmakla meşguldü o sırada.
Velfecr'in, ulusalcıların, kemalistlerin (ve sosyalistlerin!) doğaları gereği anti-emperyalist olamayacaklarını söyleyip emperyalizmle işbirliği yapmış islamcı gruplarla hemhal olmayı seçmesi kendi bileceği iş, ama buradan teori çıkarmaya çalışması düpedüz politik şizofrenidir ve siyasi ezoterizmdir. Velfecr'in acilen şifa bulup tutarlı olmak uğruna girdiği bu bâtıl yoldan çıkmasını içtenlikle arzu ediyorum. Bunun için duacıyım.
Kenan Çamurcu
Yorum