Selahattin Toprak |
|
Bundan tam 1 yıl 10 gün önce yani 6 Nisan 2011'de bu köşede "Türkiye-Pakistan-İran Savaşı" başlıklı bir yazı yayınlanmıştı. O yazıda, okumuş olanlar hatırlayacaktır, ırkçı emperyalizmin Türkiye'yi de içine çekecek şekilde bölgede bir Sünni-Şii çatışması hazırlığı içerisinde olduğu belirtiliyordu.Şu ifadeleri bir kez daha okuyalım: "Siyonizm İslam dünyasının Kuzey Afrikası'nı yeniden şekillendirirken, Körfez'de ne yapıyor? Şii çoğunluğa sahip Bahreyn'deki olaylar ne anlama geliyor? Suudi Arabistan'ın Bahreyn'e asker göndermesinin sebebi ne? Suudilerin Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Pakistan'ı neden ziyaret etti? Suudilerin Suriye'deki gösterileri kışkırtması, İran'a karşı bir misilleme mi? Bu soruların cevabı, bizlere Ortadoğu'da çok daha büyük bir oyun oynandığını ve içerisinde Türkiye'nin de bulunacağı büyük bir savaş senaryosunun planlandığını gösteriyor. Eğer plan başarılı olursa, Şii İslam'ı temsil eden ve Ortadoğu'da giderek nüfuzu artan İran'a karşı nükleer silah sahibi ve Sünni İslam'ı temsil eden Pakistan ve Türkiye kullanılacak. Plan, ABD'nin kontrolünde Suudiler eliyle gerçekleştirilmeye çalışılıyor."Yine aynı yazının son paragrafında "Başbakan Tayyip Erdoğan böyle bir oyunu (Sünni-Şii çatışması planı) sezdiği için mi Irak'ın Şii kenti Necef'i ziyaret etti bilemiyoruz ama Batı'nın pohpohladığı Türkiye bir anda kendini İslam dünyasında yaşanacak bir mezhep savaşının içinde bulabilir" deniliyordu.Bir yıl önce yazılmış bu satırları okuduktan sonra bir de bugün yaşananlara bakın. Batılı hükümetler ve medyası "Suriye'deki kanı ancak Türkiye durdurabilir" diye bizi pohpohlarken, bizimkiler de; hükümetimizden medyamıza, solcu aydınımızdan sağcı aydınımıza kadar, hele ki 'hizmetteki' aydınımızdan İslamcı ve liberaline kadar herkes ırkçı emperyalizmin başlatmış olduğu "psikolojik harekat"ın ana unsurları gibi çalışıyor. Öyle bir psikolojik harekat ki; "ABD Türkiye'yi Suriye ile savaşa sokmak istiyor" diyen herkes "Esadçı", "Baasçı" yaftasına maruz kalıyor. Vicdanlar değil, propagandanın gücü konuştuğu için siz ne kadar bağırsanız da sesiniz bastırılıyor.Peki ne oldu bize? Daha düne kadar solcumuz, sağcımız, İslamcımız, Atatürkçümüz; hepimiz ırkçı emperyalizme karşı durma noktasında birbirimizle yarışırken, neden bugün tam tersi için, sömürü düzeninin çarkını döndürmek için koşturuyoruz? CNN, El Cezire, BBC gibi ırkçı emperyalizmin hava kuvvetlerinin profesyonel bir şekilde bizleri her gün propaganda bombardımanına boğduğu Suriye ile ilgili olarak, Türk medyası da acemice aynı propagandayı yapıyor. TRT Haber daha birkaç gün önce "Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemediğimiz Suriyeli bir Türkmen" dediği kişiyle bir telefon görüşmesi yapıyor canlı yayında ve o kişi "Esad katliam yapıyor. Binlerce insan ölüyor. Recep Tayyip Erdoğan bizi kurtarsın" ifadelerini kullanıyor.Kamu vicdanını hedef alan bu sözler psikolojik harekatın acemice de olsa ne denli yoğun kullanıldığını göstermiyor mu? Benim aklıma ilk gelen şey, "ismi verilmek istenmeyen kişinin" TRT'nin yan odasında oturan bir TRT çalışanı olduğuydu.Aslında bu hafta sizlere eski CIA Başkan Yardımcısı Graham Fuller'i yazacaktım ama Suriye ile ilgili son gelişmeler buna engel oldu. Yine de kısaca yazmak istedim. Fuller geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği röportajda "Türkiye'nin daha fazla İslami olmaması için solun güçlenmesi lazım" demiş. Aslında şunu söylemek istiyor Fuller: "ABD ile çatışmayacak, iyi geçinecek işbirliği yapacak bir Sol istiyoruz". Fuller'in bu sözlerini okuyunca, aklıma "ılımlı İslam'ın desteklenmesine" dair daha önce söylemiş olduğu sözleri geldi. Geçtiğimiz yıl Ocak ayında ABD'nin Teksas eyaletinde orada yaşayan Türklerin düzenlediği bir resepsiyonda Anadolu Ajansı'nın haberine göre Graham Fuller şöyle demiş: "Türkiye etkisini her geçen yıl arttırarak İslam dünyasına model hale geliyor. Bu dönüşümde 'Hizmet Hareketi'nin büyük katkısı var." Fuller acaba "Türkiye'deki İslami hareketi ya da hareketleri ABD'yle işbirliği yapacak duruma getirdik. Şimdi de Sol'u bu işbirliğine taşımamız gerekiyor" demek mi istiyor? Suriye'deki krize yönelik Türk medyasında yazılan çizilenlere bir de Fuller'in bu sözlerini okuyarak analiz edin. |
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Bir yıl önceki Suriye senaryosu ve İslamcı Fuller
Daraltma
X
-
Bir yıl önceki Suriye senaryosu ve İslamcı Fuller
Etiketler: Yok
-
Ynt: Bir yıl önceki Suriye senaryosu ve İslamcı Fuller
Fuller acaba "Türkiye'deki İslami hareketi ya da hareketleri ABD'yle işbirliği yapacak duruma getirdik. Şimdi de Sol'u bu işbirliğine taşımamız gerekiyor" demek mi istiyor? Suriye'deki krize yönelik Türk medyasında yazılan çizilenlere bir de Fuller'in bu sözlerini okuyarak analiz edin.
Acaba değil kesin. M.Kemalin din düşmanlığı türkiyeyi sovyetlerin kucağına itmişti. Bu yüzden batı emperyalizmi sovyet emperyalizmi ile mücadele edebilmek için dine ihtiyacı vardı, tabii ki amerikancı dine.
Bu yüzden türkiyede Üstad Bediüzzaman Said Nursinin islami hareketi haricinde, yapılandırılan bütün islami yapılanmalar amerikan ürünüdürler. Yani bu durum yeni değil. Graham fuller yeni mi sanıyor.Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.
Yorum