Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Seçim Öncesi Ortaya Karışık

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

    Dünkü seçim kutlamaları çok ilginçti... Davullar zurnalar halaylar..... Vayki başıma 15 senedir bunların içinde değilim diye şükretmekteyim.. Şimdi de illaki birilerini mi seçmemiz gerekir???? Bu bana çok tuhaf geliyor.(Alimlerin görüşlerini istisna tutarak) Şahsen oy vermek sistem içinde eritilmek manasına gelir diye düşünüyorum...
    Gerçek bir bilince sahip olup -size en iyi hizmet edecek olanlara oy verebilirsiniz- yaklaşımı da akılcı geliyor(Tabi ki bir dünya çekinceyle birlikte)....Şaşkınım ve alimlerimizi gerekçeleri ile açıklama yapmaya davet ediyorum(Ben çok dışında kalmışım bu işlerin)
    Irkçı kafa yapısına sahip MHP veya CHP den aday seçtirip halaylar çekmek zafer sarhoşluklarına düşmek te pek düşündürücü....
    Çarşafın dini gereklilik olmadığını Caferiler adına haykıran sözde aydınların peşine düşüp zafer kutlamaları yapmak da neyin nesi????Atamızın fotosu olmadan camiye bile girmeyiz biz diyenler takiyyenin neresinde ve bize ne tür bir hizmet(!) vermekteler..
    Diğer taraftan Tayyipin partisinde çalışıp batıya daha bir payanda olmak ve Allah'ın dinine hizmet ettiğini zannetmek cahillik değildir de nedir???
    Kimseyi itham etmiyorum ancak, bunun faydasını(Varsa) çok açık ifadelerle Rehbere dayandırıp anlatılması gerekir...
    Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

    Yorum


      #32
      Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

      [quote author=hatt-ı imam link=topic=20759.msg126723#msg126723 date=1307981136]
      Aykut111 hocam aynı şekilde düşünüyoruz. benim (bizim) itirazım zaten hizbullah gibi bir altyapı kurulmadan, bu sistemin siyasetine bulaşılmasıdır. hizbullah gibi bir altyapı kurlumadan içine girilecek sistem bizi kendisine benzetecek bizim üzerimizden meşruiyetini ilan edecektir. bizler sistemin kanunlarını kabul etmiş olacak ve daha başında o kapıdan girerken inancımızdan taviz vermiş olacağız. tavizin ardı arkası kesilmeyecek ve sistemi içten fethetme derdinde olan bizler bir de bakacağız ki sistem bizi içten fethetmiş.

      bazı arkadaşlar böyle bir altyapı kurulmadığını nerden bildiğimi sormuşlardı. ben de diyorum ki o halde inancımızdan taviz vermeyecek bir parti kurun ve bizler de onu destekleyelim. ama ne mümkün. daha başından ya inançtan vazgeçecekler, ya sistem onun kurulmasına müsade etmeyecektir.

      o halde bu yöntemde ısrar etmenin anlamı nedir? Rehber illaki oy kullanın mı demiş? Rehber adayınız o meclise girip onların yeminini etsi, hiç mecbur olmadığı halde o putların karşısına geçsin, onların rengine bürünsün mü demiş? size oy kullanın diyenlerin bu konuda yanılma payları neden olamıyor anlamış değilim. bu masumiyeti Rehbere vermeyenler başkalarına neden bu masumiyeti atfediyorlar.
      [/quote]

      Üstad hatt-ı imam her zaman ki gibi; kukla tağutları değil, kuklacı tağutları hedefine alarak, yetkin bir izah yapmış.

      Hizballah, birden bire Güney Lübnan'da yahut Beyrut'un Haret Hreik, Dahiyye, Hasaneyn vs... benzeş banliyöler içerisinde baş göstermedi. Hizballah, siyasi altyapısı ve derin ideolojik muhtevası ile Mahrum Hareketi Merkez Şurası'nın ve AMAL Genel Komutanlığı'nın destansı tüzüğü üstüne ''İslami Direniş Metni ve İslami Mutabakat Çağrısı'' yaparak, Ortadoğu'da sahne aldı. Suphi Tufeyli alçağının Hizballah Merkez Şurası'ndan ihracı ile sonuçlanan ''Açlar Devrimi'' başta olmak üzere tüm emperyalist / siyonist tuzaklar, Hizballah'ın siyasi altyapısı köklü olduğu için bozguna uğratılmıştır. Siyasi altyapı bu denli güçlü olmasa idi, hatt-ı imam üstadımızın tavzih ettiği biçim de, Lübnan İç Savaşı sürerken o kaotik ortamların hüküm sürdüğü siyasal sisteme ister istemez, Hizballah'ta entegre olmak zorunda zorunda kalacaktı.

      İstanbul'da Beykoz civarında ikamet eden yakın bir arkadaşımı geçen sene ziyaret ettiğim de hem aile dostu ve hem komşusu olan, İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden yeni mezun olmuş ve Haksöz camiası ile hareket eden bir bayan ile tanıştım. Ali Şia'sı olduğumu söyleyince, 1990'da Haksöz Dergisi tarafından yayınlanmış bir kaç makale hediye etti. Elime geçen makaleler arasında, Kayıp İmam Seyyid Musa Sadr (ra) ağamızın siyasi talimatıyla kaleme alınan manifesto da var. Velayet.Com platformu aracılığıyla, bugün bahsi geçen manifestoları paylaşıcam.

      Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
      Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

      Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


      İmam Cafer-i Sadık (a.s)

      Yorum


        #33
        Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

        Behesht-e Mahdi üstadım bu meseleler tartışılırken gözlerim sizi çok aradı bu sayfalarda. özlettiniz kendinizi.
        inşaallah değerli fikirlerinizden faydalanmaya devam ederiz.
        KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

        Yorum


          #34
          Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

          Lübnan Mahrum Hareketi Ana Tüzüğü:

          Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

          Lübnan'daki AMAL kadroları, insanı, hayatına zarar veren, yeteneklerini donuklaştıran veya geleceğini tehdit eden herşeye karşı direnmeye sürükleyen nihayetsiz bir insan hareketinin uzantısı; daha iyi bir hayat ümidinin bir ifadesidir.

          Bu, insanoğlunun tarihteki evrensel hareketinin bir halkası; peygamberlerin, velilerin ve takva ehl-i dava adamlarının öncülüğünü yaptığı, ölümsüz şehitlerin güç kattığı ve zenginleştirdiği bir harekettir.

          Bu sağlam tarihsel bağ ve alemşümul birliktelik sayesinde Lübnan'daki Mahrum Hareketi güçlendi, yolu açıldı, sürekliliği ve başarısı sağlandı.

          İslami mukavemet hareketinin bu temel özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:

          1-) Mahrum Hareketi, soyut bir anlayıştan çok gerçek manası ile Allah'a -cc- imandan neşet eder. Günlük faaliyetlerimizin ve insanlararası ilişkilerimizin temelidir; imanımızı ve azmimizi sürekli yeniler; ümidimizi arttırır ve davranışlarımızın tümüne yön verir.

          Bu hareket insana, onun özgürlüğüne, asaletine ve yaratılış nedeni olan hayat misyonuna inanma temeli üzerine kurulmuştur.

          Gerçek şudur ki, insana inanmak Allah'a -cc- inanmanın dünyevi bir boyutu, sahih kaynaklarda da belirtildiği gibi ayrılmaz bir parçasıdır.

          2-) Tecrübeler ve sıkıntılarla dolu, kahramanlıklar ve kurbanlarla ışıldayan, üstün değerleri ve kıymetleri barındıran, Lübnan'daki şanlı mirasımız, çizmiş olduğumuz yolu ana hatlarıyla açıklar ve medeniyetteki hissemizi ve katkılarımızı gözler önüne serer.

          Aynı zaman da, özgün benliğimiz korunmak şartıyla dış dünyanın tecrübelerinden elde edeceğimiz fayda, gelişme ve ilerleme arzumuza katkıda bulunacaktır. Bizler, bütün insanlık ailesinin birliğine inanırız ve bize göre bunlardan herhangi birinin katkısı tüm insanlığın malıdır ve istifadesine sunulmuş demektir.

          3-) Mahrum Hareketi, bütün vatandaşların tam bağımsızlığına inanır ve despotizm, feodalizm, değişik baskıcı yönetimler ve her türlü haksızlığa karşı yılmadan savaşır.

          Lübnan sistemindeki siyasi mezhepçilik ülkenin siyasi gelişmesine mani olmakta, vatandaşları bölmekte ve islami/milli birliği tehdit etmektedir. Bu nedenle, bizim hareketimiz buna karşı çıkmakta ve bu durumu ülkedeki siyasi gerilemenin bir tezahürü olarak değerlendirmektedir.

          4-) Mahrum Hareketi, tekellerin kurulması ve toplumun bir tüketim aracı haline getirilmesi ile fertlerin sömürülmesi de dahil olmak üzere her türlü iktisadî adaletsizliğe karşı çıkmaktadır. Hareket aynı zaman da, ekonomik faaliyetlerin kısıtlanması ile haksız kazanç ve faize de karşı çıkmaktadır.

          5-) Mahrum Hareketi, bütün vatandaşlara eşit imkanlar sağlanmasının onların temel hakkı olduğuna ve devletin ilk görevinin toplumda sosyal adaletin geliştirilmesini sağlamak olduğuna inanır.

          6-) Mahrum Hareketi, islami/milli egemenlik, vatanın bölünmezliği ve toprakların bütünlüğü ilkelerine bağlı vatansever/vatanperver bir harekettir. Bu nedenle, emperyalizme karşı çıkar ve Lübnan'ın maruz kaldığı saldırı ve haris tecavüzlerle mücadele eder.

          Hareket, islami/milli menfaatlere, Arap topraklarının bağımsızlığına ve tüm Arap halklarının özgürlüğüne sarılmayı vazgeçilmez bir görev olarak değerlendirir.

          Güney Lübnan'ın korunmasını, savunulmasını ve kalkınmasını vatanseverliğin temel gereklerinden biri olarak kabul eder. Anavatan Güney'siz düşünülemez ve Lübnan'ın bu kesimine sadakat gösterilmeden gerçek vatanseverlik iddia edilemez.

          Uluslararası açıdan, hareket, diğer insanların isteklerini dikkate almayan, insanlık ailesinin birliğini parçalayan ve enerjisini boşa sarf ettiren bir şekilde dünyanın iki bloğa ayrılması ilkesine tamamen karşıdır. Hareket, baskıdan kurtulmak için çabalayan zümrelerin bir parçasıdır ve bu nedenle bu amaca yönelik her türlü uluslararası dayanışmayı desteklemektedir.

          7-) Her türlü haksızlığa maruz kalmış ve halen kalmakta olan kutsal Filistin toprakları ve Filistin halkı hareketimizin kalbindeki ve zihnindeki yerini her zaman muhafaza etmektedir. Onun bağımsızlığı için mücadele etmek temel görevimizdir ve hareketimizin şeref ve sadakati onun insanları ile dayanışmamıza, onların direnişini savunmamıza ve desteklememize dayanır.

          Bu özellikle gereklidir, çünkü Siyonizm, bölerek parçalamaya çalıştığı bütün insanlığa, Lübnan'a, inandığımız değerlere ve bütün bu bölgeye karşı gerçek ve sürekli bir tehdit oluşturmaktadır. Lübnan'da Siyonizm, barış içinde yaşayan farklı grupların sürekli kendisine meydan okumasını ve kendi varlığını yarattığı sıkıntıyı açık bir şekilde görmektedir.

          8-) Mahrum Hareketi, belli çıkarları ve imtiyazları olan bir organizasyon değil bir halk hareketidir, aynı zaman da, vatandaşlar arasındaki ayrılıklara ve bazılarının diğerlerinden üstün kılınmasına karşı verilen mücadelede en ön safta yer almaktadır.

          Hareket, daha iyi bir Lübnan kurmaya çalışan haysiyetli kişi ve grupların dayanışmasına karşı değildir. Bu mücadelenin onurunu kendi tekeline almaya çalışmaz, bilakis, başkalarının tavsiyelerinden istifade eder ve onlara da bu yolda mücadele etmelerini telkin eder.

          Mahrum Hareketi, ne mezhebi bir hareket, ne mezhebi bir rehber, ne de bir hayır kurumudur. Bütün mahrum/mustazaf insanların acil ve zaruri ihtiyaçlarını karşılamak, genel temel hedeflerin belirlenmesini ve gerçekleştirilmesini sağlamak ve sonuna kadar mazlumların safında savaşmak amacını gütmektedir.

          Bu hareket, günlük hayatlarında hayal kırıklığına uğrayanların, geleceği için endişe duyanların ve mahrumlara/mustazaflara karşı vazifesini şeref ve gururla üstlenenlerin hareketidir.

          Bu, daha iyi bir DÜNYA için Lübnanlı bir İslami mukavemet harekettir.

          Lübnan Mahrum Hareketi Üyesi:

          1-) Lübnan Mahrum Hareketi Ana Tüzüğü'ne inanmalı, prensiplerini yerine getirmek için çalışmalı, AMAL yönetiminin kararlarına saygı duymak ve uygulamak için gerekli disiplini elde etmelidir.

          2-) Olgun ve faydalı bir Şia-tun İmam-i İsni Aşer olmalıdır.

          3-) Başka bir parti, organizasyon veya siyasî güce üye olmamalıdır. Eğer aday daha önce herhangi bir siyasi partinin veya milis grubunun üyesi olup bunlardan istifa ederse, hareketin temel ilkeleri ve kurallarına göre hareket etmeye başlayarak 'bahsedilen parti'den resmen ayrıldığını ispatlamalıdır; bu deneme süresi altı aydır.

          4-) Hareketin ilke ve amaçları ile tamamen yoğrulmalı ve bu konu da diğer insanlara örnek teşkil etmelidir.

          5-) Fiziksel olarak uygun olduğunda askeri/cihadi eğitim yapmalıdır.

          6-) Uygun ahlakî, eğitsel ve sosyal Özelliklere sahip olmalıdır.

          7-) I. Komutan veya onun tayin ettiği kişinin huzurunda aşağıdaki şekil de Mahrum Hareketi ahidi üzerine yemin etmelidir:

          "Herşeye gücü yeten Allah -cc- adına yemin ederim ki, okumuş olduğum Mahrum Hareketi beyatına inanıyorum, Mahrum Hareketi organizasyonunun aldığı kararlara uygun olarak onu uygulamak için bütün gücümü harcayacağım, organizasyona hizmet edeceğim ve onun menfaatlerini kendi menfaatlerimden önde tutacağım, Mahrum Hareketi'nin üyelerini kardeşlerim olarak değerlendireceğim ve onlarla ilgili olarak bildiklerimi organizasyon dışında hiç kimseye açıklamayacağım ve kişisel davranışlarımla, fedakarlıklarımla ve gayretlerimle, değerlere bağlılığımla ve insanlara karşı sevgimle hassas bir model olacağım. Allah -cc- adına söylediğim bu sözlere peygamberler, veliler, şehitler ve takva ehl-i dava adamları şahit olsun.»

          8-) Mahrum Hareketi Üyeliği organizasyon bürosu tarafından kabul edilmeli ve el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış müracaatlarını teslim ettikten sonra büroya adını kaydettirmelidir.
          Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

          Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


          İmam Cafer-i Sadık (a.s)

          Yorum


            #35
            Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

            Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

            Lübnan'daki AMAL kadroları, insanı, hayatına zarar veren, yeteneklerini donuklaştıran veya geleceğini tehdit eden herşeye karşı direnmeye sürükleyen nihayetsiz bir insan hareketinin uzantısı; daha iyi bir hayat ümidinin bir ifadesidir.

            Devamını,günümüze ait yorumlarınızı da ekleyerek bekliyorum inşaAllah
            Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

            Yorum


              #36
              Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

              Yok yok sizler başka bir dünyada hayal aleminde ve şu an Türkiye için geçerli olmayan(ya da olamayan) şartlarda yaşıyorsunuz.
              Kendinizi bu toplumdan, bu ülkenin gerçeklerinden, reel hayattan dışlamış, kafa yapınızı her ne kadar ortak yanlarıda olsa başka ülkelerin siyasi ölçülerine göre yapılandırmışsınız.

              TC gemisinde bulunduğunuz inkar edemezsiniz, her ne kadar kafanızı kumada gömseniz( ve çok şey bildiğinizden dolayı beğenmeseniz bile) bu ülkede yaşıyor ve bu ülkenin; müslümanlar lehine-aleyhine, ekonomik, sosyal, kültürel yada nasıl desem eğitim-sağlık-iş hayatı-asayiş gibi konulardaki değişim ve oluşumlarından etkileniyorsunuz.. Tabi dağ başında yaşamıyorsanız!?

              Şunu merak ediyorum; acaba günlük hayattada içinde bulunduğunuz sosyal çevrelere böylemi yaklaşıyorsunuz?
              Mesela iş hayatınızda çevrenizdekilere Lübnan yada örnek aldığınız başka bir yerdenmi bahsediyor, işinizi o ülkenin şartlarına göremi yapıyorsunuz?
              Mesela fırıncınıza "yok lübnanda ekmek böyle yapılır ya da muhasebecinize hayır Afganistanda mizan böyle tutulur" mu diyorsunuz? Sanmıyorum... Her ne kadar sevmez yada beğenmezseniz beğenmeyin ekmeğinizde, muhasebe defterinizde TC nin kanunlarına göre yapılıypr ve yapıyorsunuz.. sizlerde bu kanunlara kuzu kuzu uyuyorsunuz? Bilmem anlatabildim mi?
              Y

              Yorum


                #37
                Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                Peygamberimiz s.a.a. içinde yaşadığı Mekke'deki tağuti sistemi böylesine kabullendi ve sahiplendi mi? Taraftarlarına bu ülkenin ekmeğini yiyoruz bu ülke gemisi içindeyiz nankörlük etmeyin bu ülkeyi benimseyin mi dedi?

                benimsediğiniz bir ülkeyi nasıl değiştirirsiniz?

                insanın örnek aldığı bir sistem olmamalı mı? Siz İran'ı örnek almıyor musunuz?

                Yorum


                  #38
                  Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                  Bu ülke toprakları Allah'ın olan bir ülke. insanları Allah tarafından yaratıldı. Zenginlikleri güzellikleri hep Allah'ın yaratması ve bize bahşetmesi sayesinde.

                  O zaman bu ülke üzerinde biz ve bizi yönetenler kime kul olmalı kime karşı kendilerini sorumlu hissetmeliler ya da hissetmeliyiz?.

                  Yaratan kimse emir veren de O'dur demiyor mu ayette Melis? O halde kendini neden devlete karşı borçlu hissediyorsun da Allah'a karşı borçlu hissetmiyorsun. bu ülkede Allah'a kul olup onun yasalarını hayatları pahasına da olsa uygulamaya mecbur olmalılar demiyor da bizi bu ülkede Allah'ın yasalarını benimsemeyip ona karşı tağutluk yapanlara itaate çağırıyor bizim bunlara borcumuz varmış gibi davranıyorsun? çok şaşırtıcı doğrusu.. Sen bu ülkede Allah'ın yasalarını kurmak için çalıştığına inandığından dolayı mı Tayyipçisin yoksa, güçlü olduğundan dolayı mı? bu ülkede başbakan olduğundan dolayı mı? eğer bu haliyle bu ülkeyi beğenmiyor ve burada da Allah'ın yasaları hükmetmeli diyorsan sen de ihanet (!) etmiş olmuyor musun?

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                    [quote author=aykut111 link=topic=20759.msg126775#msg126775 date=1308030770]
                    Dünkü seçim kutlamaları çok ilginçti... Davullar zurnalar halaylar..... Vayki başıma 15 senedir bunların içinde değilim diye şükretmekteyim.. Şimdi de illaki birilerini mi seçmemiz gerekir???? Bu bana çok tuhaf geliyor.(Alimlerin görüşlerini istisna tutarak) Şahsen oy vermek sistem içinde eritilmek manasına gelir diye düşünüyorum...
                    Gerçek bir bilince sahip olup -size en iyi hizmet edecek olanlara oy verebilirsiniz- yaklaşımı da akılcı geliyor(Tabi ki bir dünya çekinceyle birlikte)....Şaşkınım ve alimlerimizi gerekçeleri ile açıklama yapmaya davet ediyorum(Ben çok dışında kalmışım bu işlerin)
                    Irkçı kafa yapısına sahip MHP veya CHP den aday seçtirip halaylar çekmek zafer sarhoşluklarına düşmek te pek düşündürücü....
                    Çarşafın dini gereklilik olmadığını Caferiler adına haykıran sözde aydınların peşine düşüp zafer kutlamaları yapmak da neyin nesi????Atamızın fotosu olmadan camiye bile girmeyiz biz diyenler takiyyenin neresinde ve bize ne tür bir hizmet(!) vermekteler..
                    Diğer taraftan Tayyipin partisinde çalışıp batıya daha bir payanda olmak ve Allah'ın dinine hizmet ettiğini zannetmek cahillik değildir de nedir???
                    Kimseyi itham etmiyorum ancak, bunun faydasını(Varsa) çok açık ifadelerle Rehbere dayandırıp anlatılması gerekir...

                    [/quote]

                    burdaki soruları yeterince açıkladığımı düşünüyordum.. senin akıllıca dediğin minvalde.. ve tarihten örnekler vererek. vermiş olduğum örnekler Yusuf a.s.'ın cahiliye-tağuti sistem diyebileceğimiz bir sistemde görev alışı ve aşama aşama orayı değiştirmesi, Peygamberimizin Habeşistana hicrete izin verip bunu teşvik etmesi, hicret olgusu, İmamların a.s. zamanında cahiliyeyi işletecek siyasilerin seçiminin mümkün olmadığından böyle bir sistem için davranışa izin verilmeyişi, ancak bazı kısmi de olsa zulmü engelleyici ya da bilgi akışını sağlamak için tağutların sarayına İmamların adamlarını yerleştirmeleri ve orada takiyye ile kalmaya izin verişleri.. vs. örneklerle bizim seçim sürecindeki tavrımızı izah etmeye çalıştık.

                    Bu süreçte şu kesin ki türkiyedeki tüm şiiler seçimde oy kullandılar. Velayeti Fakih türkiyede alimlerimizi adil ve kendilerine bağlı olarak niteleyip onlara itaatimizi tavsiye ettiler. (bu bizim için emirdir). bu süreçte aynı alimler sordular seçimlerde oy kullanılabilir mi diye? gelen cevapta müslmanlara faydası dokunulacağına inanılırsa oy kullanılabilir dendi. Alimlerimiz Rehberimizin türkiyedeki akp siyaseti ve onlarla ilişkileri, ve ülkenin gidişatını göz önüne aldılar. Ve bu seçimlerde akp nin ülkeye ve Müslümanlara diğer partilere göre faydalı olacağı görüşüne ulaştılar ve oy verilmesinin iyi olduğu görüşünü açıkladılar..

                    Şimdi bu ne bu düzeni sahiplenmek anlamına gelir ne sisteme angaje olmak anlamına gelir ne de başka.. bu sadece süreç içinde pratik hayatı etkileyecek seçeneklerden (dikkat edin somut olarak etkileyecek seçenekler bunlar aş iş başörtüsü, eğitim cami kitap vs bir sürü pratik somut konular) en az zararlı, diğerlerine oranla daha faydalı birini tercihtir. İslami ölçülere göre elbette bir artı değere sahip değildir ama diğerlerinden az zararlı ve onlardan daha iyidir. şunun gibi eğer +1 ve yukarısını seçemiyorsanız bir seçenek yoksa ve insanların önüne -1den tutun da -10lara varana kadar kötü seçenekler sunulmuşsa siz bu durumda nasıl olsa bunların hepsi eksi biz neden bunlardan birini seçecekmişiz ki diyebilir misiniz? bu mantıklı ve İslami midir? -5 hakim olacağına -1in hakim olması elzem değil midir? siz seçmediğinizde -1 yerine -5 hakim olacaksa o zaman sizin hedeflerinize ulaşmanız daha zor olmayacak mıdır? -1i seçtiniz diye çalışmalarınızı - eksi yönde planlamaya mahkum mu oluyorsunuz? benle şimdi hattı imam arasında İslami gayret inanç çalışma mücadele bakımından ne fark var?.. ben kendimde oy vermediğim geçen yıllara göre hiç bir bilinç inanç sisteme bakış farkı görmüyorum... yazılarımda eskilerle seçimden sonrasını karşılaştırın ne fark var sisteme bakışım açısından.. hiç...

                    umarım daha anlaşılır olmuşuzdur...

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                      Behesht üstad gerçekten kendinizi özlettiniz. benim merak ettiğim hep ortada duruşunuz? neden ki bu? mesela ben seçimlerdeki tavrınızı ve nedenini merak ediyorum?.. açıklarsanız sevinirim.. biz yanlış mı düşünüyoruz? Velayeti Fakih sizce bu seçimlerde bizlere neyi tavsiye etmiş olabilir? bizim açımızdan olay nette arkadaşlar için soruyorum...

                      Yorum


                        #41
                        Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                        Yinede sıkıntılar bitecek gibi değil.Yanlış anlamayın çelişki falan aramıyorum.
                        Siz kendinizde bir değişiklik bulmuyor olabilirsiniz ancak, histeriye dönüşmüş particilik görüntülerine ne demeli????Oy verme daveti yaparken hiç mi sorumluluğumuz olmayacak??
                        Oy vermek bu anlamda diğer Şii kardeşlerimizde olumsuz manada bir değişikliğe sebep olmuş olabilir mi???Kaldı ki bu topiklerde bile neredeyse fanatizme dönüşmüş particilik histerilerine şahit olmaktayım....
                        Yukarıdaki açıklamalarınız anlaşılır olsa da çok açıdan doyurucu değil.Konuyu daha fazla uzatmanın da anlamı yok.Bu konuyu "Kaynağından" öğrenmeden içim rahat etmeyecek.
                        Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

                        Yorum


                          #42
                          Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                          öğrenir de eğer bizim yanlışlarımız olduğunu bize gösterirseniz size minnettar kalırız.

                          şahsım adına bu topiklerde kimseyi partiye çağırmadım. her zaman için sistemi eleştirdim. eğer oy vermenin vermemeye göre daha faydalı olduğunu söylemişsem bu hattı imam kardeşimizin oy vermeyi kesinkes sisteme katılmak ve onda erimek olarak nitelemesine cevap bağlamındadır. bir de velayeti fakihe bağlı olan alimlerimizin tercihinin bu yönde olmasından dolayıdır.

                          biz şii olmakla aklımızı ve inançlarımızı bir kenara attık. imamete inanmak ve onun gereği olan velayeti fakihe bağlı olmak aklımızın üstünde gelen bir konudur.. inançlarımız ve aklımız onların doğrultusunda şekillenir..

                          Yorum


                            #43
                            Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                            [quote author=Qom_u_aşk link=topic=20759.msg126815#msg126815 date=1308067229]
                            burdaki soruları yeterince açıkladığımı düşünüyordum.. senin akıllıca dediğin minvalde.. ve tarihten örnekler vererek. vermiş olduğum örnekler Yusuf a.s.'ın cahiliye-tağuti sistem diyebileceğimiz bir sistemde görev alışı ve aşama aşama orayı değiştirmesi, Peygamberimizin Habeşistana hicrete izin verip bunu teşvik etmesi, hicret olgusu, İmamların a.s. zamanında cahiliyeyi işletecek siyasilerin seçiminin mümkün olmadığından böyle bir sistem için davranışa izin verilmeyişi, ancak bazı kısmi de olsa zulmü engelleyici ya da bilgi akışını sağlamak için tağutların sarayına İmamların adamlarını yerleştirmeleri ve orada takiyye ile kalmaya izin verişleri.. vs. örneklerle bizim seçim sürecindeki tavrımızı izah etmeye çalıştık.

                            Bu süreçte şu kesin ki türkiyedeki tüm şiiler seçimde oy kullandılar. Velayeti Fakih türkiyede alimlerimizi adil ve kendilerine bağlı olarak niteleyip onlara itaatimizi tavsiye ettiler. (bu bizim için emirdir). bu süreçte aynı alimler sordular seçimlerde oy kullanılabilir mi diye? gelen cevapta müslmanlara faydası dokunulacağına inanılırsa oy kullanılabilir dendi. Alimlerimiz Rehberimizin türkiyedeki akp siyaseti ve onlarla ilişkileri, ve ülkenin gidişatını göz önüne aldılar. Ve bu seçimlerde akp nin ülkeye ve Müslümanlara diğer partilere göre faydalı olacağı görüşüne ulaştılar ve oy verilmesinin iyi olduğu görüşünü açıkladılar..

                            Şimdi bu ne bu düzeni sahiplenmek anlamına gelir ne sisteme angaje olmak anlamına gelir ne de başka.. bu sadece süreç içinde pratik hayatı etkileyecek seçeneklerden (dikkat edin somut olarak etkileyecek seçenekler bunlar aş iş başörtüsü, eğitim cami kitap vs bir sürü pratik somut konular) en az zararlı, diğerlerine oranla daha faydalı birini tercihtir. İslami ölçülere göre elbette bir artı değere sahip değildir ama diğerlerinden az zararlı ve onlardan daha iyidir. şunun gibi eğer +1 ve yukarısını seçemiyorsanız bir seçenek yoksa ve insanların önüne -1den tutun da -10lara varana kadar kötü seçenekler sunulmuşsa siz bu durumda nasıl olsa bunların hepsi eksi biz neden bunlardan birini seçecekmişiz ki diyebilir misiniz? bu mantıklı ve İslami midir? -5 hakim olacağına -1in hakim olması elzem değil midir? siz seçmediğinizde -1 yerine -5 hakim olacaksa o zaman sizin hedeflerinize ulaşmanız daha zor olmayacak mıdır? -1i seçtiniz diye çalışmalarınızı - eksi yönde planlamaya mahkum mu oluyorsunuz? benle şimdi hattı imam arasında İslami gayret inanç çalışma mücadele bakımından ne fark var?.. ben kendimde oy vermediğim geçen yıllara göre hiç bir bilinç inanç sisteme bakış farkı görmüyorum... yazılarımda eskilerle seçimden sonrasını karşılaştırın ne fark var sisteme bakışım açısından.. hiç...

                            umarım daha anlaşılır olmuşuzdur...
                            [/quote]
                            yukarıda örnek diye verdiğiniz tümünü bu sayfalarda birçok arkadaş ta ben de çürütmüştür. ama siz habire bizim yazdıklarımızı okumamış gibi davranıp aynı örnekleri (ki farklı bir şey ortaya sunma ihtimaliniz yok) sıralamaktan vazgeçmiyorsunuz.

                            benim anlamadığım seçimden bir ay önce "eğer rehber bizi serbest bırakırsa ben de oy kullanmam" diyen siz rehber bizi serbest bırakınca neden bir anda fikrinizden döndünüz?

                            [quote author=Qom_u_aşk link=topic=20759.msg126820#msg126820 date=1308068746]
                            şahsım adına bu topiklerde kimseyi partiye çağırmadım. her zaman için sistemi eleştirdim. eğer oy vermenin vermemeye göre daha faydalı olduğunu söylemişsem bu hattı imam kardeşimizin oy vermeyi kesinkes sisteme katılmak ve onda erimek olarak nitelemesine cevap bağlamındadır. bir de velayeti fakihe bağlı olan alimlerimizin tercihinin bu yönde olmasından dolayıdır.
                            [/quote]

                            bir partiyi "daha az zalim bu yüzden ona oy verilebilir" diyerek lanse etmek ona çağırmak değilmidir? kaldı ki bu verdiğiniz ilk tavizdir. böyle giderse devamının gelmeyeceğini bilemeyiz. sizler rehbere tanımadığınız masumiyeti, hatasızlığı alimlerinize tanıyor ve rehberin bizi serbest bıraktığı bir meselede aklınızı bir kenara bırakmakla övünüyorsunuz. bu tavrın bizi götüreceği nokta nedir?

                            Fadlallah'ın r.a. bir tesbiti vardı." İslam ümmetinin en büyük yanlışı önce şeyhe bağlanıp sonra fikre bağlanmaktır. böyle olunca şeyhin yanlışı fikrin esası gibi algılanır. oysa önce fikre bağlanmak ve sonra şeyhe bağlanmak gerekir ki şeyh fikri uygulamakta hata yaparsa aynı hataya düşülmesin ve düzeltilsin"(kelimesi kelimesine böyle değil ama mana buydu) diye.

                            eğer rehber bizi mecbur tutsaydı amenna. ama rehberin serbest bıraktığı bir konuda kimse bana içime sinmeyen ve aklıma yatmayan bir konuda illaki böyle yapacaksın diyemez. ben birine masumiyet atfedeceksem bu bağlı olduğm rehberim olur başkası değil. benim gözümde başkalarının yanlış yapma olasılığı vardır. var olacaktır. hele hele bu konuda hala tatmin edici bir cevap yokken ve sıralanan gerekçeler hiç inandırıcı değilken.

                            bu rejimin bu oyunu defaatle oynadığını, bu sistemi az çok tanıyan herkes bilir. bu oyuna kananların sonu da ortadadır. bu küresel planda bu uşaklara aldananlar, çok değil bir kaç yıl içinde ya hatalarını anlayacaklar ya da.. evet... siteme entegre olacaklar.

                            bu konu yine çok uzayan konular haline geldi. anlaşılan habire aynı deliller(!) sunulacak. bu yüzden artık uzatmanın bir anlamı kalmadı benim açımdan.
                            KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                            Yorum


                              #44
                              Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                              çürüttüğünüz hiç bi şey yok.. tersine bizim şu sorumuza cevabı hiç veremediniz: Tayyibin müsamahalı yönetimi habeşli Necaşinin müsamahalı yönetimiyle benzeşmekte, buna karşın chpnin dinden nefret eden din dışı diktatörlüğü ile Mekke müşrik devleti örtüşmekte. bu durumda müslümanları habeşistana yönlendiren Peygamber ordaki sistemi benimsemiş mi oluyor.. ona çağırmış mı oluyor.. bir kaç yıl sonra onun aynısı bir sistem kurmak için gitgide bozulmuş bir yola mı girmiş oluyor?..

                              İnançları doğrultusunda yaşayamayan müslümanlar Habeşistana hicret etti. Onların oraya hicreti ordaki sistemi kabullenmeleri ve oraya entegre mi olduğu anlamına mı geliyor? Sizce öyle olması lazım.. ne de olsa bir küfür sisteminden diğerine göçtüler. Ama biz öyle olmadıını görüyoruz. bir yönetimlerin ikisi de cahiliye sistemi olmasına rağmen habeşistanda müslümanların inandıkları gibi yaşayabilecekleri belirtiliyor ve öyle de oluyor. Ancak müşrik bir heyet gidip onları orda zor duruma düşürmek istiyor ve diyor ki bu müslümanlar habeşistan inançlarına uymaz İsa a.s.'ı tanrı tanımazlar, ve sizin karşınızda eğilmezler.. Necaşi bu konularda açıklama bekleyince ona sığınan müslümanlar inançlarını olduğu gibi açıklayarak karşısında eğilmeyeceklerini ve oranın sistemini benimsemeyeceklerini kendi inançlarını yaşayacaklarını ilan ediyorlar Necaşinin sistemi de buna izin veriyor.

                              Şimdi 28 şubat despotizmini hayata koyan chp/dsp nin din dışı despotizmi ile bu günkü yönetim aynı mı? o gün yapılamayan bir çok dini ibadet ve faaliyetler bu gün rahatça yapılmıyor mu? Eğer o günkü sistem devam etseydi bir çok müslümanın yaşam hakları bile ellerinden alınmayacak mıydı? bu gün aynı mı?..

                              Velayeti fakih beni serbest bıraktıysa ben neden oy kullanayım diyorsunuz saygı duyuyorum. ama bizi serbest bırakmasına rağmen oy kullandığımızda sisteme entegre olmak sistemin sevdalısı savunucusu çağırıcısı olarak lanse etmek sizin hakkınız mı?..

                              neden önceki görüşümden döndüm.. çünkü Velayeti fakihin: "BİZE BAĞLI" dediği alimler bu yönde karar aldılar o yüzden.. gayet açık. ama sizin bir kez bile velayeti fakihe tam bağlı ve en adil alimler olarak bildiğiniz alimlere bir kez bile uyduğunuzu görmedim.. bu nasıl velayeti fakihin gösterdiği alimlere uymak oluyor? uyuyor musunuz? ya velayeti fakihe direkt bağlı olursunuz ki bu da iranda yaşamakla ve farsça bilmekle mümkün olur ya da buranın şartlarında ona bağlı olan ve buranın şartlarını Velayeti fakihin görüşleri doğrultusunda yorumlayan alimlere uymakla mümkündür. sizin bunların hiç birini yaptığınıza dair bir alamet göremedim?...

                              Yorum


                                #45
                                Ynt: Seçim Öncesi Ortaya Karışık

                                yazdıklarımızı okursanız nelerin çürtüldüğünü görürüsünüz. ama gel görki okumayı inatla değil vicdanla yapmanız gerek. bu sistemin partisini (ki sistemin kendisidir) öven ama sisteme düşman(!) olan sizlerden artık bu tür vicdani okumalar beklemiyorum. sonuç malum zaten anlayana. siz öyle yapın biz farklı hareket edelim. zaman kimin haklı olduğunu göstercek zaten.

                                velayete bağlılık sizin bağlı olduklarınıza bağlılık anlamında değildir. sorduğunuz soruya sorunun soruluş biçimine göre gelen cevap sizi bağlar bizi değil. biz velayete siz daha onu tanımazken, bağlı olduklarınız ortalarda yokken bağlı idik zaten ve aynı bağla da bağlı kalmaya devam ediyoruz. en alim olanlar öncelikle sistemi tanımakla yükümlüler. sisteme karşı ne yapacağını bilmeyen, hedefi bu sistem olmayan, halkı hedefine almış olan(sizin yazdıklarınızdan hareketle söylüyorum), sünnilerle birarada olmaktansa bu süfyani rejimin tercih edilebileceğini söyleten (yine sizin yazdıklarınızdan hareketle söylüyorum), kendilerine cami açma izni verilince nerdeyse sisteme minnettarlık duyan ve "özgür ortam"dan dolayı sisteme daha bir sıcak hisler besleyenler önce kendilerine çeki düzen vermeli, bu konularda netleşmeliler, sonra bizi kendilerine bağlılığa çağırmalılar. yoksa sırf fıkhi endişelerimizden dolayı siyasi yönümüzü kaybetme pahasına, sistemin "takvalı" dostları olmaktan uzak duracağız. bu zamana kadar durduğumuz gibi.
                                KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X