Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AMELLER GÜZELLEŞİRSE TOPLUM DA GÜZELLEŞİR

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    AMELLER GÜZELLEŞİRSE TOPLUM DA GÜZELLEŞİR

    Bismillah

    Ortak düşüncelerimiz, değerlerimiz, inançlarımız, ahlakımız, tenkitlerimiz, geleneklerimiz hakkında; ulusumuzun yüzyıllar boyunca geçirdikleri tecrübelerle kuşaktan kuşağa aktardıkları özlü sözlerden hareketle çıkarımlarda bulunabiliriz. Bizlere yadigar kalan bu zarif ve nükteli sözler insanları doğruya, iyiye, güzele götürmede yardımcı, yönlendiricidir; sohbetlerimize ayrı bir tat kattığı gibi, anlatmak istediğimiz çok şeyi bir cümlede özetler. Anlaşmazlıklarda zaman zaman bir yargıç görevi dahi üstlenir.

    Ne var ki toplumumuzun oluşturduğu bu sözlerin bir kısmı hoşa gitmeyen davranışlar sergilendiğinde ya da olumsuz bir olayla/durumla karşılaşıldığında söylenegelmiştir.Bu durum toplumumuzun ahlaki yönden yaşantılarında sorunların olduğunu gösterir. Zira bir kişinin düşüncesine dayalı olsaydı böyle bir çıkarımda bulunmak zor olurdu; ancak, toplumun ortak düşüncesine dayalı olması bu savımı desteklediğini gösterir.

    Bu düşünceyi örnekleyen birkaç atasözünü sizlerle paylaşmak istiyorum:

    ‘’Eğri oturalım, doğru konuşalım.’’ ata sözünde her ne olursa olsun yalan söylenmemesi gerekliliği üzerinde duruluyor. İnsanların yalan konusundaki zaafı bu sözün söylenmesine, nesillerce taşınmasına neden olmuştur. Yalanın doğuracağı sonuçları hepimiz biliyoruz. Yalan, kalbimizi kuşatmadan doğrulukla etrafını çevreleyelim. Artık eğri oturmak yerine doğru oturalım, doğruyu konuşmaya da devam edelim.

    ( Ahzab suresi 70. ayette: ‘’ Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sağlam söz söyleyin…’’ buyrulmuştur. )

    ‘’Üzüm üzüme baka baka kararır.’’ ata sözünde kötülerle arkadaşlık edenlerin kötü huylar kazandıkları anlatılıyor. Hayatımızın her alanında değişik insanlarla karşılaşırız; arkadaşlıklar, dostluklar ediniriz. Ancak seçtiğimiz kişilerin her zaman olumlu, sağlıklı kişilik ve davranışları olmayabilir. Onların hasta benliklerinde asimile olmamak için kendimizi Resulullah’ın (s.a.a) ve Ehlibeyti’nin öğretilerine göre yetiştirmeli ve geliştirmeliyiz. Böylece kötülerle arkadaşlık eden iyiler kararacağına, iyilerle arkadaşlık eden kötüler beyazlaşır, tertemiz bir sayfa açar hayatına.

    (En’am suresi 71. ayette. ‘’ De ki: ‘ Allah’ı bırakıp da bize ne bir zarar veren ne de bir faydası olan şeyleri mi çağıralım ve Allah bizi hidayete erdirdikten sonra (hak yoldan ) geriye mi dönelim? Kendisini ‘Bize gel.’ diye hidayete doğru çağıran birtakım dostları olduğu halde, şeytanların baştan çıkardığı ve yeryüzünde şaşkınlık içinde kalan kimse gibi mi olalım? ………’’ buyrulmuştur.)

    ‘’İlim cehaleti giderir, ama eşeklik baki kalır.’’ Eğitimli olmasına rağmen, kendilerinden hiç beklenilmeyen şekilde davranan, bilgileriyle yaptıkları farklı olan kişiler için söylenir. Bunlardan en çok görüleni ise kibirliliktir. Sizlere küçük bir öyküyü hatırlatmak istiyorum:

    Bir adam sürekli olarak çocuğuna: "Sen adam olamazsın." dermiş. Çocuk nasıl olduysa bir yere vali olmuş. Sonra da tahtına kurulmuş. Adamlarına: "Filanca köyde, falanca isimli bir adam var. Onu bana getirin." demiş, adamı getirtmiş. Adam babasıymış. Babasına, "Bak gördün mü baba? Bana adam olamazsın demiştin ama ben vali oldum buraya." demiş. Babası da: "Oğlum, ben sana vali olamazsın demedim ki, ben sana adam olamazsın dedim. Hala adam olamadığın da beni ayağına kadar yaka paça getirtmenden belli." diyerek uzaklaşmış.

    Evet, bilgisiyle valilik makamına oturan gencin , babasına olan saygısızlığı ve kibriyle ne kadar alçaldığını görüyoruz.Bizler ilmimize göre amel etmeli, tutarlı davranışlarımızla toplumdaki güven duygusunu sarsmamalıyız.Baki kalan eşeklik değil, hep güzel ahlak olsun…

    (Bakara suresi 145. ayette: ‘’ And olsun, kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine onlar senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onlardan bir kısmı, bir kısmının kıblesine (bile) uymaz. And olsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o zaman gerçekten zalimlerden olursun. ‘’ buyrulmuştur.)

    Yalan, kibir, arkadaşlık, aç gözlülük… gibi pek çok konuda topluma eleştirisini sunan ve onları aydınlatan sözlerden ders çıkarmalıyız; ancak ne var ki bu ince, imalı sözlere maruz kalmamak ve toplumun ortak düşüncesini değiştirmek bizlerin elinde…Amellerimiz güzelleşirse muhatap olduğumuz sözler de güzelleşir, toplumumuz da güzelleşir… Bunu yaparken de Kuran, Resul-i Ekrem(s.a.a) ve Ehlibeyt’inin söylediklerini ve yaptıklarını amel ederek yaşantımıza çekidüzen vermeliyiz.
    Fatıma CANAN
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X