Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.): 649

    Bu Konu ve Mesele Hakkında Detaylı Geniş Bilgi Konumu: 3

    Hz. Resulullah’ı Ekrem (s.a.v.)’in Sünneti yani (Kural ve Şartlılıklarını) Uygulaya Bilecek Tek Kişinin O’nun Evlatlarının Sonuncu Olduğu Kanıtların Varlığı:

    Hz. Resulullah (s.a.v.) bu mesele hakında şöyle Buyurmaktadır:

    ‘’O Bendendir; ismi benim ismindir. Allah’u Teala beni ve benim dinim yani (devletinin) hukukusal yapılandırma kanunlarını onun vesilesiyle gerçeklerştirecektir. O benim kural ve kanunlarımın kurumasında en uygun şeklini koyacaktır.’’ (a.g.e ve Gaybet-i Nu’manî.)

    Ve yine Sahibi-i Zaman İmam Mehdi (a.c.)’nin cömertliği hakkında Hz. Resulullah (s.a.v.) ve şöyle buyurmaktadırlar:
    ‘’Bir adam onun yanına gelerek, ey Mehdi! Bana bir şey bağıla diyecek.

    Bunun üzerine Hz. Mehdi (a.c.) onun eteğine taşıyabilecek kadar bir mal dökecektir.’’ (Kenzü’l- Ummal, cild. 6, sayfa. 39; Yenabiu’l- Mevedde, sayfa. 431.)

    Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak Hz. İmam Mehdi (a.c.)’nin şahşıyetleri hakkında daha geniş kavramlı detaylarına inilerek çalışmalar yapılacağından dolayı şimdi ki araştırmalarımızda yapılan çalışmalarımızın bir nevi özetleme şekliyle devam edecektir.

    Hz. Resulullah (s.a.v.)’in Hz. İmam Mehdi (a.c.)’nin dua ibadetleri hakkında bizler bu senetleri buyurmaktadırlar:

    ‘’Hz. Mehdi (a.c.)’den bize ulaşan kulluğun en büyük belirtisi ve Allah’a yaklaşmanın en güçlü etkeni sayılan özel namazlar ve çok sayıdaki dualar onun dua ve ibadete ne kadar önem verdiğini gösterir.’’

    Hz. Resullah (s.a.v.)’in büyük risalet sorumluluğunu üstlenirken kendisine gece namazı farz kılındı. Bu husus, büyük sorumlulukları üstlenmek için Allah’a çok kulluk etmenin, namaz, dua ve ibadetlere önem vermenin gerekliliğini ortaya koymaktır.

    Dolayısıyla, Hz. İmam Mehdi (a.c.)’nin kesintisiz ettiği ibadetleri ve duaları olmaksızın dünyanın dört bir yanında tevhid ve adalet unsurların kurulmasında hakim kılması imkânsız olacaktır. Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.): 650

      Bu Konu ve Mesele Hakkında Detaylı Geniş Bilgi Konumu: 4

      Ve yine bizlere nakledilen sahih hadis kaynaklarından da tavsiyelerden bulunan ve bizim bir millet ve ümmet balılığıyla onun yanında olabilme kabiliyetinin söylenmesi açılarından Hz. Resulullah (s.a.v.)’in O’nun Şecaat ve Cesaretleri hakkında şöyle buyurmuşlardır:

      Bütün faşist ve emperyalist düşünce idareci yönetici müşriklere ve müstekbirlere karşı koymak ve dünyanın bütün zalim ve zorba idare güçlerini dize getirmek eşsiz bir yiğitlik ve emsalsız bir direnç ister.

      O’nun bu mücadelelerinin tıpkı ceddleri İmam Hüseyin (a.s.) kanlı kerbela kıyam devrim hareketi gibi savaş meydanının eri olan, İmam Ali (a.s.) gibi düsmana asla sırt çevirmeyen ve Hz. Resulullah (s.a.v.) gibi savaşın sıcak anlarında savaşçılara ümit veren ve varlığı ile küfre karşı savaşanların desteği olan bir kişi ister.

      Evet İmam Hüseyin (a.s.)’ın kerbela devrim kıyamının bu akımı değiştirecek gibi İslam devletinin kurulması önderliğinde yeni bir düzen devletini kurma cesaretini gerçekleştirecektir.

      Bu devrim inkılabın hem hedeflerinde, hem de vesileye araçlarında temizlik ve istikametini korumuş olacaktır. İnsanın hem amel akayidin, hem ilan ettiği hedefleri ile sağlam bir örnek olarak tarihe ışık tutacaktır.

      Dost, düşman; üstün erdemleri sergilediğinde şüphe etmemektedir. Öyle ki en çetin dönemleri bu kıyamın en yüce değerleri sergilemiş bulunmaktadır.

      Emevi-Kufe ordusunun takiplerinin rezalet ve pislikleri, İmam Hüseyin (a.s.)’ın kıyam devrim mücadeleriyle bağdaşlaştırıldığının özelliklerini daha açık net bir şekilde tecelli etmesine sebep olacaktır. O’nun bu Şecaat ve CesaretTahammül ve Sabırlarınıda bu anlamda belli edecektir.

      Her insanın belirli bir neticede direnci ve sabrinin var oluşu ve başına gelen belalar ve karşılaştığı sıkıntı ve zorluklarla ölçülebilirliğin bir derecesi vardır.

      Tarihin en sabırlı insanları bile zorluk ve sıkıntılara ne kadar direceği ve ne gibi bir ölçüde bela ve üzücü olaylara tahammül edebieceği bellidir.

      Ama bu kesinlikle Zamanın İmam-i İmam Mehdi (a.c.)’nin asırlardır çektiği sıkıntı, üzüntü ve musibetler hiçbir kişinin musibet ve sıkıntılarıyla mukayese edilmemiştir;

      çünkü belaların çoklukla ve uzun sürüşü üstün bir sabır ve direniş hareketleri gerektirmekle kalmayıp, insanın üstlendiği misyon hareketinin direnç ve sabrı belirlenmesinde etkilidir; Hz. Mehdi (a.c.)’nin ise zamanın imam-i, âlemdekilerin hücceti, bütün müminlerinin velisi ve emir sahibi oluşlarından olmasıdır.

      12- Ve yine araştırmalarımıza Şehid-i Şühad’a İmam Hüseyin (a.s.)’ın Hz. Mehdi (a.c.)’nin hakkında şu rivayetlerde bulunduklarının senetlerini vermeye çalışacağız:

      ‘’Hz. Resulullah (s.a.v) Hz. Fatınat’ut Zehra Semavat-i vel arz (a.s.)’a ‘’ Fatıma sana müjde vereyim mi?’’: ‘’Hz. Mehdi (a.c.)’nin senin neslinden olduğu haberini veriyorum demişlerdir.’’ (Uref- ül Verd kitabı sayfa. 66 ve Mehdi’yyül Mevud cildç 1. sayfa. 116.) Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.): 651

        Bu Konu ve Mesele Hakkında Detaylı Geniş Bilgi Konumu: 5

        Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarının İmam Hüseyin (a.s.)’ın dilinden İmam Mehdi (a.c.)’nin gelişlerini ispatlamaya çalışırken konu ve meselelerimizin uzanmasına neden olacaktır. Çünkü bu meseleler hakkında sayısız kaynak ve belgelerin olduğu gerçeğini sakliyacak değiliz.

        Ve yine Ehl-i Sünnet Vel Camaat ulemalarının mutebir kaynakları gereğince On İki Halife İmam’ların Hz. Muhammed (s.a.v.)’ın soy secerelerinden oldukları delillerin onların kaynak kitaplarında mevcudiyetini korumaktadır.

        Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisinden sonra ki olacak halife ve imamların sayısını On İki kişi olarak tanıtmışlardır. Bu hadis ister Şia ve Ehl-i Sünnet ulema ve muhaddisleri kendi kitaplarından da nakledip doğrulamışlardır. Biz burada örnek olarak bu değerli hadislerden sadece bir kaçını vermeye çalışacağız:

        a- Müslim Sahih’inden (c.6, Kitab-ül İmare, Bab-u En- Nas-ü Tebaün Li Kureyş, sayfa. 3) ve Ahmed İbn-i Hanbel Müsnedi’nde (cild. 5 sayfa. 86-89, -90) Cabir İbn-i Semure’den Hz. Resul-i Ekrem’in (s.a.v.)’in şöyle buyurduklarını nakletmektedirler:

        1- ‘’On İki halife var olduğu sürece İslam aziz olacaktır’’:

        Ravi (Cabir) diyor ki: ‘’Daha sonra bir şey buyurdular, fakat ben anlayamadım. Babam’dan Hz. Resulullah (s.a.v.)’in ne buyurduklarını sorduğumda baba dedi ki:

        ‘’Onların yani 12 halife (halifelerin) hepsi de Kureyş’tendir.’’ buyurdu.

        2- Ve yine başka bir rivayette de Cabir İbn-i Semure’den şöyle dediği nakledilmiştir: ‘’Babamla birlikte Hz. Resulullah (s.a.v.) huzuruna vardık’’; buyudular ki:

        ‘’Bu İslam devleti, On İki İmam var oldukça aiz ve ayakta duracaktır.’’

        Daha sonra bir şey buyurdular, ama halk işitmeme mani oldu. Babamdan ne buyurduğunu sorduğumda dedi ki: ‘’Hepsi Kureyş’tendir’’ buyurdular.


        3- Ve yine aynı ravinin şöyle dediğini naklederler:

        Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın şöyle buyurduklarını duydum:

        ‘’Kıyamet kopana dek veya hepsi Kureyş’ten olan on iki halife gelip geçinceye kadar İslam devleti ayakta duracaktır.’’
        b- Buhari Sahih’inde (cild. 9, Bab-ul İstihlaf, sayfa. 81.) ve Ahmed ibn-i Hanbel de Müsned’inde (cild. 5, sayfa, 90- 92-
        108) Cabir ibn-i Semure’den şöyle nakletmektedirler:

        c- Buhari Tarih-i Kebir’de (cild.1, sayfa. 446) ve Ahmed ibn-i Hanbel Müsned’inden (cild. 5, sayfa. 92) ve yine Ebu Avane Müsned’inde (cild. 4, sayfa. 396) Hz. Resulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduklarını naklederler. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.): 652

          Bu Konu ve Mesele Hakkında Detaylı Geniş Bilgi Konumu: 6

          ‘’Benden sonra on iki halife olacaktır’’ diye buyurduğunu naklederler.

          ç- Tirmizi Sahih’inden de (cild. 9, sayfa. 66), Ahmed ibn-i Hanbel Müsned’inde (cild. 5, sayfa. 108) Hz. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurduklarını israrla kaydederler:


          ‘’Ben den sonra on iki emir olacaktır.’’

          d- Ahmed ibn-i Hanbel’in Müsned’inde (cild. 1, sayfa. 398) ve Müntehab’ü- Kenz-il Ummal’da (cild. 5, sayfa. 212) şöyle nakledilmişlerdir:

          İbn-i Mes’ud’dan ‘’Bu ümmetin kaç halife olacaktır?’’ diye soruldu. İbn-i Mes’ud dedi ki: Aynı meseleyi biz Resulullah (s.a.v.)’den sorduk. Hz. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdular:

          ‘’İsrail oğullarının güvenilir gözetleyicileri yani (reisleri) sayısıca on iki tane olacaktır.’’

          e- Müntehab-ül Eser’de (sayfa. 24) İsna Aşeriyye kitaplarından olan Kifayet-ül Eser’den naklen Abdullah ibn-i Mes’ud’dan şöyle dediğini nakledilmiştir:

          ‘’Benden sonra imamlar on iki tanedir; hepsi de Kureyştendir.’’ Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.): 653

            On İki İmam Halifelerin Hadislerle Zikrolunduğuna Dair Kitapların Bazıları:

            Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarda bu konu ile ilgili çalışmalarımızda On İki İmamlar hakkında çalışmalarımızın tesbitlerinde sayısız belge ve kaynaklarla bu meselelerinin üzerinde durmuş çok sayıda kitapların isimlerini zikretmiş.

            Şimdi ise yine dediğimiz gibi bu konu ve meseleler hakkında önemli olan bazı kitapların isimlerini vermeye gayret edeceğiz. Dolayısıyla bu kitaplarda anılan hadisler bütün önemli ve mütebir hadis kaitaplarından da ve hatta diğer kitaplarda nakledilmişlerdir. Bu kitaplardan bazılarının isimlerini burada zikretmeye çalışacağız.

            Ehl-i Sünnet Kitaplarından Bazılarının İsimleri Şunlardır:

            1- Sahih-i Müslim, cild. 6, (En- Nas-ü Tebaün Li Kureyş babında, İmare) bölümünde.

            2- Sahih-i Buhari, cild. 4, sayfa. 165, Ahkâm bölümünde.

            3- Sahih-i Tirmizi, (Mâ Câe Fi-L Hulefa-i Min Ebvab-il Fiten) babından.

            4- Sünen-i Ebi Davud, cild. 3, sayfa. 106 El- Mehdi bölümünde.

            5- Müsned-i Tayalisi, 767 ve 1278.nci hadis.

            6- Müsned-i Ahmed, cild. 5, sayfa. 86, 90, 92, 101, 106, 108.

            7- Kenz-ül Ummal, cild. 13, sayfa. 26, 28.

            8- Hülyet-ü Ebi Muaym, cild. 4, sayfa. 333.

            9- Feth-ül Bari, cild. 16, sayfa. 338.

            10- Müstedrek-üs Sahihayn, cild. 3, sayfa. 617.

            11- Tarih-ul Hulefa, Suyuti, sayfa. 10

            12- Es- Savaik-ul Muhrika, sayfa. 18- 28.

            Ve bunlara benzer sayısızca kitaplar ve İslam tarih tahlillerin ve hatta ecnebi ansiklopedilerden de buna benzer kaynaklar mevcuttur. Yazan. imam Dikmen


            Yorum


              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.): 654

              Şia kaynaklarından Bazıları Şunlardır:

              1- Besair- üd Derecat, Muhammed b. Hasan-ı Saffar.

              2- Usul- ül Kâfi, Muhammed b. Yakup-i Kuleyni.

              3- El- Mecalis, Şeyh Seduk.

              4- El- İhticac, Tabersi.

              5- Kitab-u Süleym b. Kays.

              6- El- İrşad, Şeyh Müfid.

              7- Et- Tehzib, Şeyh Tusi.

              8- El- Gayb, Şeyh Tusi.

              9- Takrib-ul Maarif, Şeyh Ebu Salah Hilli.

              10- Bihar-ül Envar, cild. 51- 52 ve 53, Allame-i Meclisi.

              11- El- İkbal, Ali b. Musa b. Tavus El- Hasani.

              12- Kamil-üz Ziyarat, Cafer b. Muhammed b. Kuleveyh.

              Bu hadislerin sıhhati ve tavatür haddine ulaşıp kesinlik kazandığını bilen okuyucularımızın aklından şöyle bir soru geçebilir.
              Hz. Resulullah (s.a.v.) haber vermiş olduğu bu on iki imam halifelerin kimlerin olduklarını?

              Acaba Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) onların bazı genel sıfat ve özelliklerini zikretmekle mi yetinmiştir? Yoksa onları isim ve nesepleriyle de tanıtmıştır?

              Bu tamamen yerinde bir sorudur ve biz bu sorunun cevabını rahatlatacak bir şekilde cevaplandıracağız. Ancak daha önce bu mesele ve sorularla sıkı bir ilişki olan diğer bir meseleyi söz konusunu yapmak zorundayız... O da Mehdi (a.c.)’nin insncıdır. Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.): 655

                İslam Hukukun Mehdilik İnancı Konumu:

                1- Kuran’da Mehdilik Kavramı İnancı:

                Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak bir konu ve meselenin üzerinde konu edinirken o konu ve meselenin kelime anlamı içeriğine girerek gereken çözümlerin yapılmasını zorumlu görmektedir.

                İşte Mehdi inancınında Kur’an-i Kerim’de İslam’ın diğer devletlere zaferini vaad eden ve sonunda yeryüzünün mirasçılarının Allah’ın salih kulları olacağını bildiren ayet ilkelerinin var olduğunu tasdik eder. Biz de burda o ayet ilkelerinin varlığından sadece üçüne değinmeye çalışacağız.

                1- ‘’Andolsun, biz Zikir’den (Lavh-i Mahruz veya Tevrat) sonra Zebur’da da: ‘’Hiç şüphesiz, yeryüzüne salih kullarım mirasçi olacaktır.’’ diye yazdık. (Enbiya. Süresi. 105. ayet ilkeleri.)

                2- ‘’Müşrikler yani (emperyalist ve faşistler) istemese de O, İslam devletini bütün devletlere karşı üstün kılmak için peygamberlerini hidayet ve hak dinle yani (devletle) gönderdi.’’ (Tevbe Süresi.. 33.ncü ayet ilkeleri.)

                3- ‘’Ki O, kendi peygamberleini doğruluk ve hidayetle ve hak olan İslam devleti ile diğer bütün dinlere yani (devletlere) karşı üstün kılmak için gönderdi ve şahid olarak Allah yeter.’’ Fetih Süresi. 28.nci ayet ilkeleri.)

                Evet burda ki ayet ilkelerinden de anlaşılacağı gibi yeryüzünde İslam devletinden başka bir devletin salih kimselerin ibadetinden başka bir ibadet ve devlet türünün kalmıyacağı kesinleştirmesi açılarından israrlı katı karar.

                Ancak bu ilahi vaad ne zaman ve kimin eliyle gerçekleşecektir? Diye düşünüldüğünde;

                ‘’Hz. Resulullah (s.a.v.)’den nakledilen bir çok rivayette göre bu vaad, Hz, Mehdi (a.c.)’nin eliyle gerçekleşecektir. Gerçekte Hz. Mehdi (a.c.) hakkında sayısız rivayetler yukarda zikrolunan ve onlara benzer bir çok ayet ilkelerinin yorum ve açıklamasıdır.’’ Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.): 656

                  2- Rivayetlerden de Hz. Mehdi (a.c.)’nin Konumu:

                  Ve yine Kur’an ayet ilkeleri açısından da yola çıkarak İslam’ın diğer devletlerden daha fazla olgun bir devlet zaferinin; küfrün şirkin ve liyakatsiz kulların kahrolacağını müjde vermiştir.

                  Hz. Resulullah (s.a.v.)’den bize ulaşan hadisler, ve ayet ilkeleriyle uyumlu olarak bu konu ve meseleler hakkında açık bir şekilde söz etmiş ve bu ilahi vaadi gerçekleştirecek olan kimseyi, yani küfrü ve şirki yeryüzünden kaldıracak bütün dünyayı İslam sentezi ve felsefesi devletleştirme İslam’ın Kur’an’ın hüküm ve hukukuna uygun esasına göre idare edecek olan kimseyi, beklenen Hz. Mehdi (a.c.)’i olarak tanıtmışlardır. Bu hadislerden bazılarına Hz. Mehdi (a.c.)’nin özellikleri ile ilgili olan fasılda değineceğiz inşallah...

                  Şu konuyuda iyi anlamamız gerekir ki, bu hadisler çeşitli yollardan Hz. Resulullah (s.a.v.)’den nakledilmişlerdir ve tevatür haddine ulaşmıştır.

                  Dolayısıyla da ister Şia ve Ehl-i Sünnet alim ve muhaddisleri bu hadislerin sahih ve müsnedlerinden de nakletmelerinin dışında, bu hadisler hakkında müstakil kitaplar da yazmışlardır.

                  Bu kitaplardan bazılarının isimlerine değinmeye çalışacağız. Hz. Mehdi (a..c.)’nin hakkında olan hadislerin tevatür haddine ulaşmasından ve alimlerin o hadisleri toplayıp kitaplarında zikretmeye verdikleri önemden en azından şu husus anlaşılmaktadır ki, Hz. Mehdi (a.c.) inancı İslam-i bir devletleşme şeklinin tevatüründe Kur’an ve Sünnet yani (Ehl-i Beyt)’ten kaynaklanmakta ve özel bir fırkaya mahsus değildir. Zira sahabe, tabiin ve şimdiye kadar gelip geçmiş olan alimlarin hepsi de buna inanmaktadırlar.

                  12- İmam Hüseyin (a.s.)’dan şöyle buyurmaktadırlar ki; ‘’Hz. Resulullah (s.a.v.) Hz. Fatımat’ut Zehra Semavat-i Vel Arz (a.s.)’a hitap ederek: ‘’Ey Fatıma sana müjde vereyim! Mehdi senin neslindedir.’’ dedileri. (Uref-ül Verdi kitabı sayfa. 66 ve Mehdi’yyül Mevcyd cild. 1, sayfa. 116.)

                  Evet bu ve buna benzer sayısız kaynak ve belgelerin olduğu gerçeğini inkar eden kişi veya kuruluşlara karşı elbette ki, çalışmalarımıza devam etmek zorundayız. Aslına bakılırsa ister Hz. Mehdi (a.c.) Hz. Famat’ut Semavat-i Vel Arz (a.s.)’ın neslinden olsun ve ister Hz. Muhammed (s.a.v.)’in risaletinin kendilerinden sonra İslam devletinin idare şekillerinin kendilerinden sonra temsil edebilecek kişilerin sayılarının 12 İmam’lar olma zorunluklarının olduğunu açıklamışlardır.

                  Elbette burda kişi ve kişilerin kendi fikirleri açılarından olsun Hz. Myhammed (s.a.v.)’in risaletinin devamlılığının ondan sonra 12 halife hak imamlarının varlığını değişik kitaplarda dile getirmişlerdir.

                  Biz Kur’an ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak da burda verilen kitapların isimlerini zikredenlerin adlarını vermeye çalışacağız. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.): 657


                    Hz. Mehdi (a.c.)’nin Hakkında Zikredelen Kitaplar Konumu:

                    İster Şia alimleri ve ister Ehl-i Sünnet alimleri Hz. Mehdi (a.c.) hakkındaki hadisleri, hadis, tarih ve tefsir gibi muhtelif dallarda yazmış oldukları kitaplarda yazmakla yetinmemiş, bu konu ve meseleleride müstakil kitaplar da meydana getirmişlerdir.

                    Bu kitaplarda Hz. Mehdi (a.c.) hakkında hadisleri nakletmiş ve Hz. Mehdi (a.c.)’nin takvaları ve özelliklerini nasıl uzun ömürlü ve zuhur ve kıyam edeceğini, şiretini (tavır ve tutumunu) zikretmişlerdir. Biz burada bu kitaplardan bazılarının isimlerini zikretmeyi uygun ve yararlı bulduk.

                    Uzun Ömürlü Olmaları Konumları:

                    Hz. Mehdi (a.c.) velayetinden (hicri 255) günümüze kadar olan zaman birinin 1369 sene geçiyor. Bu uzun ömre onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce yıl daha eklenebilir. Fakat buna rağmen bu konu hiç de şaşırtıcı bir olay değildir;

                    çünkü: Birincisi: Allah’u Teala herkesi yoktan var etmiştir; her şeyin yaratılışı ve varlığı sürdürmesi de Sadece O’nun iradesine bağlıdır.

                    O’nun işi bir şeyin (olmasını) istedi mi ona; sadece ‘’OL’’ demektir, hemen oluverir.’’ (Yasin Süresi. 82.nci ayet ilkeleri.)
                    Allah’u Teala hikmet gereği yarattıklarından birinin ömrünü kaç bin sene uzatacağı güne de sahip olduğu bir gerçektir.

                    Bu konu ve meseleler de Kur’an-ı Kerim’de Hz. Yunus (a.s.) hakkında tövbe etmeyecek olsaydı kıyamete kadar onu Yunus’un karnında tutardık, buyurmaktadırlar. (Saffat Süresi. 144.cü ayet ilkeleri.)

                    İkincisi: Tarih kitapları yüzlerce yıl hiçbir hastalık geçirmeden ve rahatsızlık duymadan yaşamış olan çok yaşlı kişilerin kısalarıyla doludur.

                    Tevrat’ta da ‘’Zulkarneyn’in üç bin sene yaşadığını’’ yazmışlardır. (Muntehabu’l- Eser, sayfa. 276.) ve yine Kur’an-ı Kerim’de Hz. Nuh (a.s.)’dan bahsedilirken de onun tufandan önce dokuz yüz elli yaşında olduğunu açıklamışlardır.’’ (Ankebut Süresi. 14. ayet ilkeleri hükmünce.)

                    Üçüncüsü: Aklen bir varlığa belli bir yaş sınırı konulup ondan yukarısının imkânsız olduğu söylenemez. Dolayısıyla da yüz, yüz elli ve iki yüz sene yaşayabilen bir insan bundan fazla da yaşayabilir; bu şekilde yaşı binlerce yılı bulsa bile, yine de ‘’Aklen imkâmsızdır.’’ denemez.

                    Dördüncüsü: Bilim, organlara gerekli maddelerin uygun miktarda ulaşması, hastalık ve yetersizliklerin önlenmesi durumunda canlı varlıkların hayatının inanılmaz oranda uzayabileceğini ispatlamışlardır.

                    Bu durumda da Hz. Mehdi (a.c.(‘nin Allah vergisi olan bilinç ve sınırsız ilmi nedeniyle diğer insanlardan onlarca kat fazla yaşamaması için hiçbir neden ve engel de yokyur. Yazan. imam Dikmen


                    Yorum


                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.): 658

                      Hz. Medi (a.c.)’nin Bekleyiş Konumu:

                      Sonunda Hz. Mehdi (a.c.)’nin zahmet ve sıkıntı dolu günleri son bulacak; şanlı zuhur, İslâm devletinin ve İslam tevhidin zafer dönemi gelecektir.

                      Bu bakış açısıyla Hz. Mehdi (a.c.)’e inananlar, velayet ve itaat ahdini üstlenenler hiçbir zaman beklemekten usanmayacak hiçbir zaman kendilerini ve İslam toplumlarını hazırlamak yolunda hareket etmekten ve çaba harcamaktan vaz geçmeyeceklerdir.

                      İşte bu hadislerden de Hz. Mehdi (a.c.)’nin beklemek Allah’u Teala hukuklar gereği cihad yani (savaş) etmekle eşit, hak ve özgürlük hatta Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın huzurunda cihad yani (savaş) edip şahadet mertebesine ulaşmakla bir derece de sayılmışlardır. (Biharu’l- Envar, cild. 52, sayfa. 126.)

                      Bu hadisler öncelikle, gaybet döneminde bekleyişin ne kadar önemli olduğunu, ikinci olarak da bekleyişin zorluklarını, bu yolda direnme ve çaba harcamanın gerekliliğini ortaya koymaktadır.

                      Evet bekleyiş kesinlikle bir köşeye çekilip ilgisiz kalmak ve gözünü geleceğe dikmek anlamına gelmez; aksine kıyam devrimin geleceğine sanıklık ve yanlışlara itiraz etmek, aydın ve İslâmî bir gelecek için zemin hazırlamak demektir... Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.): 659

                        Belirlenmesi Beklenenlerin Sıfatlar Konumu:

                        Sahib-i Zaman İmam-ı Tanımak ve İmamet’e İnanmak Konumu:

                        Zamanın İmam-i Hz. Mehdi (a.c.)’ı tanıyıp tanımama ve imametine itaat edip ve edninmeme yapılacak yeni bir devrim mücadelesinde bulunup bulunmama açısındaki bekleyiş gerçekleşebilecek zaman biriminin o günkü şartlarına bağlıdır.

                        Bu açıdanda böyle bir tanıyış ve inanç, bizzat beklayişin en önemli ilke ve faktörlerinden denilmez şartlarından sayıldığı için Hz. İmam Zaman-ı Mehdi (a.c.)’yi bekleyenlerin en temel özelliklerinden sayılmıştır. İmam Zeynel Abidin ‘’Secad’’ (a.s.) bu konu ve meseleyle ilgili şunları kaydetmektedirler:

                        ‘’Hz. Mehdi (a.c.) imametin inanan ve zuhurunu bekleyen gaybet döneminin insanları diğer zamanların halkından daha üstündür.’’ (Biharu’l- Envar, cild. 52, sayfa. 122, hadis: 4.) Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.): 660

                          Takva ve Güzel Ahlâka Sahip Olmak Konumu:

                          İslam sentezisinde konu açıklı meselelerinden en önemli değerlerin var olmasının temelinde insan fıtratının var olmasıyla bağlantılı olarak en başta gelen takva ve güzel ahlâkın var olmasıdır.

                          O’nun için de bu gibi İslam sentezi felsefi gereğinin temelinde oluşturacak kıyam devrimlerin peygamberlerin bekleyiş kuralların başında takva ve güzel ahlâkın kendini adaletle ispatlanmasını gösterir.

                          Bunu için de İslam devletinin gerçekleşmesinde fazilet ve üstünlüğün yagene ölçüsü takvadır. Bunların belirtilerin başında şunlar gelir:

                          ‘’Allah yanında en üstün olanınız, en çok takvalı olanınızdır.’’ (Hucurat Süersinin. 13 ayet ilkeleri.)

                          İmanın değer ölçüsü de güzel ahlâktır:

                          ‘’Sizin ahlâk-ı en güzel olanınız, imanı en üstün olanınızdır.’’

                          Dolayısıyla da, takva ve güzel ahlâk sınırı dışında kalanların, bekleyişin fazilet ve üstünlüğüne ulaşabilecekleri düşünülemez.
                          Bu konular hakkında hak imamlarımızdan İmam Cafer Sadık (a.s.) şöyle buyurmaktadırlar:

                          ‘’Kim Kâim’in yani (Hz. İmam Mehdi (a.c.) ashabından olmak isterse beklemeli ve bekleyiş hâlinde kendisinden takva ve güze ahlâk sergilemelidir.’’ (Biharu’l- Envar, cild. 52, ayfa. 140, hadis: 50.) Yazan. imam Dikmen


                          Yorum


                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.): 661

                            Emre itaat Etmek Konumunun Zorunluğu:

                            İmamını gerçekten bekleyen kişi veya kişilerin, onun tüm yönlü önderliğine inanarak itaati kendine farz ve mecburi bilmeli ve gaybet döneminde onun emirlerine uyarak zuhur döneminde ona kayıtsız şartsız itaat etmek için kendini hazırlamalıdır.
                            Ve yine bu mesele ve konular hakkında hak imamımız İmam Cafer Sadık (a.s.) konuşmalarında şöyle buyurmaktadırlar:

                            ‘’Ne mutlu Kâimimizin (Hz. Mehdi (a.c.) gaybet döneminde onu bekleyen ve zuhur edince de ona itaat eden Şîîlerine yani (izleyicilerine)! (Biharu’l- Envar, cild. 52, sayfa. 150, hadis: 76.) Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.): 662

                              Hz. İmam-i Mehdi (a.c.) Dostşarıyla Dost,

                              Düşmanları ile Düşman Olmak Konumu:

                              Her insanın güvenliliği, onun dostluk ve düşmanlıklarını esas alarak kişinin kendisini belirlemesi gereklidir. Bu açıdandan aşılması gereken şartların oluşumundan haberdar olması gibi...

                              İnsanın düşmanının dostu ve dostunun düşmanına dost söylenemez; nitekim de dostunun dostu ve düşmanının düşmanı da düşman sayılmaz. Açıktır ki, her insan sevdiği kişinin dostlarını ve yine kendi düşmanlarının düşmanını sever.

                              Hz. Mehdi (a.c.)’nin zuhurunu bekleyenle ki bekleyişleri Hz. Mehdi (a.c.)’e besledikleri sevgi, saygı ve samimi muhabetlerinin tecellisidir kesinlikle onun dostlarını sever, düşmanlarına da düşman olmak zorundadır.

                              Hz. Resulullah (s.av.)’ın bu meseleler hakkında şöyle buyurmaktadırlar:

                              ‘’Ne mutlu Ehl-i Beyt’imin Kâim’ini gören, gaybet döneminde ve kıyamından önce ona uyup, onun dostlarına dost ve düşmanlarına ise düşman olanlara!... (Biharu’l- Envar, cild. 51, sayfa. 72.) Yazan. imam Dikmen


                              Yorum


                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her Yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.): 663

                                İslam Devletinin Kurulması Zemini Konumu:

                                İmam Muhammed Bâkır (a.s.)’in şöyle buyurduklarını kaynaklarda kaydedilmiştir:

                                ‘’Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın her yaptığını o da yapacaktır; Hz. Resulullah (s.a.v.) cahiliyet temellerini yıktığı gibi o da önce ki kapitalis faşist emperyalist idare hükümetlerinin temellerini yıkacaktır. O, İslam devletinin yeniden kuracaktır.’’ (Mikyalu’l- Mekarim, cild. 1, sayfa. 57.)

                                İlmin İnsanları Arasında kemale Ermesi Konumu:

                                Ve yine ilim konusunda zamanının en üstün bilim ve ilim mertebesinin en üstün sahibi hak imamlarımızdan İmam Cafer Sadık (a.s.)’ın şöyle buyurduklarını kaydederler:

                                ‘’İlim yirmi yedi harftir. Hz. Resulullah (s.a.v.)’in getirdiği tüm öğretiler sadece iki harftir. Kâimimiz (İmam Mehdi (a.c.) kıyam edince geri kalan yirmi beş harfini de açığa çıkarıp halk arasında yayacaktır.’’ (Biharu’l- Envar, cild. 52, sayfa. 336.) Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X