Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şaşırılacak Bir Sabır

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Şaşırılacak Bir Sabır

    Şaşırılacak Bir Sabır
    Hz. Peygamber (s.a.a)’in Ebu Talha isminde ashabından birinin çok sevdiği bir oğlu vardı.
    Tesadüfen ağır bir şekilde hastalandı. Çocuğun annesi, çocuğunun ölümünün yaklaştığını anlayınca, bir bahaneyle Ebu Talha’yı Resulullah (s.a.a)’in yanına gönderdi. Ebu Talha evden çıktıktan sonra çok geçmeksizin çocuk öldü. Çocuğun annesi Ümmü Selim, oğlunun cesedini bir parçaya büküp odanın bir kenarına bıraktı; aile fertlerine de çocuğun ölümünü Ebu Talha’ya söylememelerini tavsiye etti. Daha sonra güzel bir yemek hazırladı ve kendisini süsleyerek kocasını karşılamaya hazırlandı.

    Ebu Talha eve geldiğinde; “Çocuğumun durumu nasıldır?” diye sordu.

    Kadın cevaben; “İstirahat etmektedir” dedi.

    Daha sonra Ebu Talha; “Yemek var mı yiyelim?” dedi.

    Ümmü Selim, hemen kalkarak bir yemek getirdi. Yemek yedikten sonra, kendisini Ebu Talha’nın ihtiyarına bırakıp onunla çiftleşti. Bu esnada ona şöyle dedi: “Ebu Talha! Eğer bir kimseden bir emanet bizim yanımızda olursa, onu da sahibine geri çevirmiş olursak rahatsız mı olursun?”

    Ebu Talha; “Subhanellah! Neden rahatsız olayım; oysa vazifemiz budur.” dedi.

    Kadın; “Öyleyse sözüme kulak ver; oğlun yanımızda Allah’ın bir emaneti idi, bugün emanet sahibi onu geri aldı” dedi.

    Ebu Talha’da bir değişiklik olmaksızın hanımına: “Ben, çocuğun annesi olan senden sabırlı olmaya daha layığım.” diyerek yerinden hareket edip hamama gitti, gusül ettikten sonra da iki rekat namaz kıldı. Daha sonra Resulullah (s.a.a)’in huzuruna vararak hanımının hikayesini O Hazrete anlattı.

    Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle dua etti: “Allah Teala gelecek çocuklarınızla size bereket versin.”

    Daha sonra; “Hamd olsun Allah’a ki, benim ümmetim arasında, Beniisrailli kadın gibi sabırlı bir kadın vardır” buyurdular.

    Hz. Peygamber’den; “O kadının sabrı nasıl idi? sorduklarında Hazret şöyle buyurdular:

    “Beniisrail’de, iki oğlu olan bir kadın vardı; kocası misafirler için yemek hazırlamasını emretti. Yemek hazırlandığında konuklar geldiler. Çocuklar oynarken aniden her ikisi de kuyuya düştüler. Kadın, konukların rahatsız olmaması için (ses çıkarmadan) çocukların cenazesini kuyudan dışarı çıkararak onları bir parçaya sarıp evin bir köşesine bıraktı. Misafirler gittikten sonra kendisini bezeyip eşi için hazır oldu. Bir yatakta yattıktan sonra kocası ; “Çocuklar nerededir?” diye sordu.

    Kadın; “Diğer odadadırlar” dedi.

    Adam çocuklara seslendi, aniden o iki çocuk dirilerek babalarına doğru koştular. Kadın bu manzarayı görünce şöyle dedi:

    “Subhanellah! Allah’a and olsun ki, bu iki çocuk ölmüşlerdi; Allah Teala, benim sabır ve tahammülümden dolayı onları diriltti.”

    Bihar, c. 82, s. 150.

    #2
    islam tarihinde örnek kadın ümmü selimYnt: Şaşırılacak Bir Sabır

    ümmü Selim İslam dininin öncülerinden olup akıllı ve Hz.
    Resulullah'ın yanında yüksek bir makama sahip olan bir kadındı.
    Cenab-ı Nebi ara sıra onu ziyaret eder ve onunla sohbet
    ederdi.
    Bir gün, Hz. Resulullah ona şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Selim!
    Ali'nin eti benim etim, kanı da benim kanımdır; onun benim
    yanımdaki mevkii, Harun'un Musa'ya olan mevkii gibidir."
    Ümmü Selim, Melhan bin Halid El-Ensari'nin kızı ve Haram bin
    Melhan'ın kız kardeşidir. Babası ve kardeşi Hz. Resulullah'ın uğrunda
    şehid olmuşlardır. Üstün fazilet ve akıl sahibi bir kadın idi. Hz. Resulullah
    (s.a.a)'dan bir çok hadis nakletmiştir. Oğlu Enes, İbn-i Abbas, Zeyd bin
    Sabit, Ebu Seleme bin Abdurrahman vs. ondan hadis nakletmişlerdir. Bu
    kadın, İslam ile şeref bulan ilk Müslümanlar'dan biri olup, İslam dinini
    tebliğ eden büyük insanlardan sayılırdı. Cahiliye döneminde Malik bin
    Nezre ile evlenmişti. Meşhur hadis nakilcisi Enes bin Malik bu evlilikten
    mütevellit olmuştur. Hz. Resul-i Ekrem İslam dinini ilan edince, kendisi
    hemen İslam diniyle şereflendi ve kocası Maliki de Allah ve Resulüne icabet
    etmeğe davet etti. Ancak kocası İslam dinine girmeği reddedip kızarak
    onu terk edip Şam şehrine gitti ve kafir olarak öldü. O zamanlar on
    yaşlarında olan oğlu Enes bin Malik'e Cenab-ı Nebi'ye hizmet etmesini
    emretti, Hz. Resulullah (s.a.a) da ona duyduğu saygıdan dolayı oğlu Enes
    bin Malik'e kendine hizmet etme şerefini verdi. Bir çok Arap büyükleri
    ona evlenme teklifi götürdüyse de o kabul etmeyip; "Enes büyüyüp erkekler
    meclisinde oturmadıkça, ben kimseyle evlenmem" diyordu. Enes bin
    Malik "Allah anneme iyi mükafat versin, o bana güzel velilik yaptı"
    diyordu. Ebu Talha el- Ensari onun eliyle İslam şerefine nail oldu. Çünkü
    henüz kafir olan Ebu Talha ona evlenme teklifini götürünce, İslam dinini
    kabul etmedikçe, onunla evlenemeyeceğini söyledi ve böylece onun İslam
    dinine girmesine vesile oldu. böylece onun İslam dinine girmesi bu
    evliliğin mihriyesi oldu. Ümmü Selim Hz. Resulullah ile birlikte savaşlara
    katılıyordu. Uhud savaşında da o Hazret'le birlikteydi ve elinde bulundurduğu
    hançerle o Hazret-i müşriklere karşı koruyordu. Hz. Resulullah,İslam
    kadınlarından sadece onu evinde ziyaret eder ve iltifat gösterirdi. Bu mukaddes
    kadın Ehl-i Beyt'in de özel mevkiini bilen ve onların makamına arif
    olan kadınlardan biriydi.

    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    Yorum

    YUKARI ÇIK
    Çalışıyor...
    X