Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ağlatan Mektup

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ağlatan Mektup

    Ağlatan Mektup
    --------------------------------------------------------------------------------
    "Sevgili annecigim ve babacigim"
    Bu mektubu okudugunuz zaman üzüleceginizi biliyorum.
    Aylardan beri sustugum icin de üzülüyordunuz.Ama ne yapalim baska türlüsü elimden gelmiyordu.Beni affedeceginizi,mazur göreceginizi umarim.Annecigim ve Babacigim,
    Ben artik islam dinini terk ederek hiristiyan oldum.Eger böyle yaptigim icin bir günah islemissem bilin ki,bu günah tamamen size aittir.Cünki siz,bana dinimi ögretmemistiniz.Ben adimin Müslüman oldugunu biliyordum o kadar.
    Fakat,Müslümanlik nedir? Nasil olur? Peygamberim kimdir? Nasil bir zattir? Kur'an nasil bir Kitaptir nelerden bahseder? Müslümanlikta nasil ve nicin ibadet edilir? iste bütün bunlar bence bilinmeyen seylerdi.bana anlatmadiniz,ögretmediniz.
    Buraya geldigim zaman,cogu Fransizlarin dindar olduklarini gördüm.Hemen her evde birkac isa ve meryem'e ait resim vardi.yemege oturduklari zaman dua okuyorlardi.Ben ise onlara alik alik bakip durmaktan baska birsey yapamiyordum.
    Din,iman ALLAH.Peygamber,Kur'an ve ibadet hakkinda bana bir cok sorular sorarlardi.Ama ben hicbirine cevap veremiyordum.
    Siz,bana bunlari ögretmemistiniz.Hatta benim memleketimde dindarlik ayipti.Mesela lisede derse giren bazi hocalar dindarligin,yobazlik,gericilik oldugunu anlatirlar,ondan sonra derse baslarlardi.icimizden birisi dinden bahsedecek olsa,ögretmenler olsun,ögrenciler olsun hemen alay ederlerdi...''Hey yobaz,kacinci asirdasin?''derlerdi..
    oruc tutmak bir suc,namaz kilmak bir ayipti.
    Burada ise,durum tam tersinedir.ne kadar aldanmisiz? ne kadar aldatilmisiz?Avrupanin dinsiz oldugunu zannederdik.dinsizligi ilerilik,dindarligi gerilik sayardik.halbuki ne kadar yanilmisiz,
    burada herkes dinden,imandan,isa'dan bahsediyor.dinsizler ise pek sevilmiyor.cogu kimsenin cebinde incil var.
    Bütün bunlarin karsisinda icimde bir bosluk duydum. hristiyanlarin cogu ibadet ediyordu.ben ise ne kendi dinimden,nede onlarin dininden birsey bilmiyordum..
    yavas yavas hristiyanligi ögrenmek icin bir merak sardi beni,Ögrendim ve nihayet iste hristiyan oldum.Artik tahsil masraflarimi kilise üzerine aldi.Bundan sonra bana,ister mektup gönderin,ister göndermeyin.Siz bilirsiniz,ama tekrar ediyorum:Eger dinimi terk edip günahkar olmussam,bu günah tamamen size aittir.ALLAH sizi affetsin...
    Gençliğimizi ve çevremizde olanlara imanın güzelliğini,namazın güzelliğini anlatalım...
    Çünkü bunun hesabı bizden de sorulacaktır arkadaşlar unutmayalım...
    ALLAH yardımcımız olsun...

    #2
    Ynt: Ağlatan Mektup

    selamun aleykum
    sagaleyn kardes insallah bu gercek deyil,

    Yorum


      #3
      Ynt: Ağlatan Mektup

      Sanirim gercek yasanmis bir hikaye degil. Bir romandan alinti ama gercekten yasanip yasanmadigi cokta mühim degil . önemli olan icinden cikarmamiz gereken dersler.

      Yorum


        #4
        Ynt: Ağlatan Mektup

        Bu mektubu okuduktan sonra zamanı geçirmeden çocuklara zamanında bu bilgileri vermek lazım diye daha fazla gayretli olmak isteği içime doğdu. Nolur nolmaz, biz işimizi sağlam tutalım birbaşkaları bizim çocuklarımıza ve gençlerimize din düşmanlığı, ateistliği ve hristiyanlığı anlatmaya kalkışmasın. Biz dinimizi öğrenelim ve öğretelim budur dosdoğru yol.

        Yorum


          #5
          Ynt: Ağlatan Mektup

          Bu mektup Raif Cilasunun "Bir Anne`nin Feryadı" adlı romanından alıntıdır.Basit hidayet romanı dedikleri türden bir romandır.Mutlu sonla bitiyordu.

          Yorum


            #6
            Ynt: Ağlatan Mektup

            [quote author=yozgatli yigit link=topic=9756.msg62409#msg62409 date=1258933131]
            Bu mektubu okuduktan sonra zamanı geçirmeden çocuklara zamanında bu bilgileri vermek lazım diye daha fazla gayretli olmak isteği içime doğdu. Nolur nolmaz, biz işimizi sağlam tutalım birbaşkaları bizim çocuklarımıza ve gençlerimize din düşmanlığı, ateistliği ve hristiyanlığı anlatmaya kalkışmasın. Biz dinimizi öğrenelim ve öğretelim budur dosdoğru yol.
            [/quote]
            Ne güzel Yozgatli yigit kardesim.Bu devirde özellikle avrupada cocuklarimizla ne kadar cok vakit gecirirsek o kadar azdir.Özellikle cocuklar kücükken .Zira büyüdükleri zaman siz ne kadar onunla zaman gecirmegi istesenizde o arkadaslariyla zaman gecirmeyi tercih edecektir.Özellikle babalaridan cocuklardan cocuklarina daha fazla zaman ayirmalarini rica ediyorum.Baba olmak yanlizca onlarin maddi ihtiyaclarini karsilamakla olmuyor manevi ihtiyaclarinida düsünmek gerek.Aklima cok begendigim bir hikaye geldi.onu ekleyeyim umarim payimiza düsen dersi cikaririz.

            İşinden geç saatte ve yorgun argın eve dönen baba, kapıda 6 yaşındaki

            oğlunu kendisini bekler bulur. Babasını karşılayan çocuk sorar: “Merhaba baba... Sana bir şey sorabilirmiyim? Saatte ne kadar para kazanıyorsun?”

            “Oğlum bu seni ilgilendirmez. Üstelik böyle sorular sorman hiç de uygun

            değil...”

            “Ama baba, mutlaka öğrenmem gerekiyor.”

            “Eğer mutlaka bilmek istiyorsan saatte yaklaşık 10 milyon kazanıyorum...”

            “Baba bana 4 milyon lira borç verir misin?”

            Bu soruyu duyan baba çok sinirlenir. Bunu mutlaka bilmek istediğini ifade

            ettiğini ancak amacının sadece kendine bir şeyler almak için para koparmak

            olduğunu; bunun da çok bencil bir yaklaşım olduğunu söyler oğluna...

            Ve onu cezalandırıp, erkenden yatmaya gönderir...

            Üstelik bu arada yaptığı kötü davranışı düşünmesini ve ders almasını

            ister oğlundan...Ve ekler: “Ben her gün uzun ve yorucu bir şekilde çalışıyorum ve eve döndüğümde bu

            tür şeylere ayıracak hiç halim yok.” Çocuk sessizce odasına gider; kızgın baba bir süre sonra yatışınca oğlunun neden 4 milyon istediğini merak eder ve oğlunun odasına girer.

            “Uyudun mu oğlum?”

            “Hayır baba, uyanığım.” diye cevap verir oğlu.

            “Belki biraz önce sana sert davrandım. Sanırım çok yorgun ve gergindim. İşte sana benden istediğin dört milyon.”

            Oğlu yataktan heyecanla fırlar:

            “Çok teşekkür ederim, baba...”

            Bu arada yastığının altından kat kat olmuş bir miktar para çıkarır ve saymaya başlar. Oğlunun zaten parası olduğunu gören baba, bu durum karşısında yine sinirlenmeye başlamıştır.

            “Zaten paran varmış. Benden neden para istedin ki?”

            “Çünkü yeterli param yoktu baba... Ama şimdi var...”

            Sonra paraları babasına uzatarak:

            “Baba sana 10 milyon lira verirsem; bana bir saatini ayırır mısın?”


            Yorum


              #7
              Ynt: Ağlatan Mektup

              Çok muhteşem bir öykü, baba evlat özlemi çok duyugu yüklü insanın içini sızlatıyor, çocukların feryadı ve ilgi beklentisi bizi çok duygulandırdı..

              Ellerinize ve yüreğinize sağlık, allah sizden razı olsun, böyle duygu yüklü öyküler çok güzel ders veriyor bazılarının kulağını çekiyor, hayat eksikliği kabul etmiyor ve tesirini hemen gösteriyor burada zararı en aza inidirmek lazım eğer buda tam zamanında müdahele edilirse daha az acı çekilir yoksa aile faciası olur ahiret ve dünyamız azabla ızdırapla dolabilir, Allah mazlumları ve toplumumuzu korusun facialar yaşanmasın...

              Yorum

              YUKARI ÇIK
              Çalışıyor...
              X