Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kıssadan Hisseler

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Kıssadan Hisseler

    MAHPUSLAR ÎÇİN
    Mevlana Hazretleri'ne, hanımı;
    -Hüdavendigâr Hazretleri'nin dünyayı hakikat ve mâ¬nâlarla doldurması için üç yüz veya dört yüz yıllık bir aziz ömrünün olması lâzımdı, dedi.
    Bunun üzerine Mevlana:
    - Niçin, dedi, niçin? Biz ne Firavun ve ne Nemrud'uz! Bizim bu toprak âlemi ile işimiz, huzur ve kararımız ol¬maz. Biz, birkaç mahpusun kurtulması İçin bu dünya zindanına hapsolmuşuz. Yakında Allah'ın sevgili dostu¬nun yanına döneceğimiz umulur.
    Bu kararsız, bu katı, bu fani diyar, ancak nefislerinin kö¬lesi olan insanların hedefi olabilir.
    Hak dostlarının halkın arasında bulunmasını, halk için lütuf, onlar adına da tenezzül olarak görmek gerekir. Onlar, ebedî mahkûmiyetten insanları kurtarmak için gönderilmiş ısmarlama insanlardır.
    Birileri gibi dünya mahpushanesini asıl maksat zannet¬miş değillerdir.
    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

    #2
    Ynt: Kıssadan Hisseler

    İBRAHİM ETHEM VE İĞNE
    İbrahim Ethem'in valilerinden birisi onu aramaya çıkar. Alıp Beih'e, saltanatının basma götürecektir. Bir deniz kenarında onu gömleğinin söküklerim dikerken bulur:
    - Nedir o elindeki diye sorar. - Dikiş iğnesi...
    - Bir zamanlar kılıçla dağları bölerken şimdi bir iğneye mi kaldı işin?...
    - Bu iğne o kılıçtan daha kuvvetlidir. Allah dilerse o iğne¬nin ucuyla bana üzüm taneleri gibi yıldızları toplatır.
    - Demek keramet bu iğnede, der vali ve iğneyi dinden kapıp denize atar. İbrahim Ethem seslenir:
    - Balıklar getirin iğnemi!
    Bir balık ağzına iğneyi alıp getirir.
    - Sırra kastettim, der, meğer farkında olmadan kefenimi dikmeye başlamışım.
    - Nereye gidiyorsun? diye sorar balıkçı...
    - Saraya... îçine yalnız beyaz gömleklilerin alındığı... Kı¬lıçlı böceklerin nöbet tuttuğu... Havaya, ışığa bile yasak de¬nilen... Darlığın genişliğe çevrildiği... Saray... Ben, Belh Sul¬tanı İbrahim Ethem. Sarayıma gidiyorum.
    Asıl saltanat, fani diyarda, binilen bir binitte, uçakta, trende, gemide olan saltanat değildir, insan, bir gün indi¬rileceği dünya binitinin sultanı olamaz. Hakikî saltanat mana diyarının, manevî sultanlığıdır. Onun da tek sermayesi acizliktir.
    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

    Yorum


      #3
      Ynt: Kıssadan Hisseler

      Güzel paylaşım için teşekkür
      ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X