Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Bir olay

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Bir olay

    Hz. İmam Sadık aleyhisselam ile bir grup ashabı huzurunda Şamlı alim ile Hişam arasında geçen bu tartışma şöyledir:

    Hişam: "Ey Şamlı, Rabbin mi yaratıklarının çıkarını daha çok gözetler, yoksa onların kendileri mi çıkarlarını daha çok kollarlar?"

    Şamlı: "Rabbim daha çok gözetler"

    Hişam: "Rabbin bu gözetlemesi sonucu onlar için ne yapmıştır?"

    Şamlı: "Rabbim onların bölünüp tefrikaya düşmemeleri, onların arasında ülfet kurup onların eğriliklerini düzeltmesi ve onlara Rableri'nin farzını bildirmesi için, hüccet ve delil tayin etmiştir"

    Hişam: "O delil kimdir?"

    Şamlı: "Resulullah'tır"

    Hişam: "Resulullah'tan sonra kimdir?"

    Şamlı: "Kitap ve sünnettir"

    Hişam: "Acaba Kitap ve sünnet bu gün aramızda bulunan ihtilafları gidermeye yararlı olabiliyor mu?"

    Şamlı: "Evet"

    Hişam: "Öyleyse, benle sen neden ihtilafa düşmüşüz ve sen ihtilaf ettiğimiz konularda bahsetmek üzere Şam şehrinden buraya kadar gelmişsindir?

    Yunus diyor: " Şamlı sustu ve cevap vermedi." Bu arada, Hz. İmam Sadık (a.s) Şamlı'ya dönerek: "Ne oldu sana, niçin konuşmuyorsun?" dedi.

    Şamlı: "Eğer, ihtilafımız yoktur dersem yalan konuşmuş olurum ve eğer, Kitap ve sünnet aramızdaki ihtilafları giderir dersem, batıl bir söz söylemiş olurum. Çünkü onları çeşitli yorumlarla yorumlamak mümkündür. Eğer, her birimizin hak olduğunu iddia ettiği halde, ihtilaf ettiğimizi söylersem, Kitap ve sünnet bize bir yarar sağlamaz. Ancak bu benim onun aleyhine olan hüccetimdir.

    Bu arada, Hz. İmam Sadık (a.s) Şamlı'ya: "Şimdi sen ondan sor. Onun dolu olduğunu göreceksin" dedi.

    Şamlı Hişam'a yönelerek: "Ey falan, yaratıkların çıkarını kim daha çok gözetler Rableri mi, yoksa kendileri mi?" dedi.

    Hişam: "Rableri onların kendilerinden daha çok onların çıkarını gözetler" dedi.

    Şamlı: "Acaba, Allah onların sözlerini bir araya toplamak, eğriliklerini düzeltmek ve onların batıl ve hak sözleri hakkında onlara bilgi vermek için, bir kimseyi tayin etmiş midir?" dedi.

    Hişam: "Resulullah (s.a.a)'in zamanında mı yoksa şimdi mi?" dedi.

    Şamlı: "Resulullah'ın zamanında Hz. Resulullah idi. Şimdi kimdir?" dedi.

    Hişam: "Babaları yoluyla ceddinden miras aldığı ilimle bize göklerin (ve yerin) haberini veren, halkın kendine göçüp geldiği, işte bu oturan zattır" dedi.

    Şamlı: "Ben bunu nasıl bilebilirim?" dedi.

    Hişam: "Ne istersen ona sor" dedi.

    Şamlı: "Özrümü kestin. Şimdi sormak benim hakkımdır" dedi.

    Bu arada, Hz. Ebu Abdullah İmam Sadık (a.s) ona yönelerek: "Ey Şamlı, ben sana yolculuğunun nasıl geçtiğini ve yolunun nasıl olduğunu bildireyim. Senin yolculuğun böyle-böyle geçti ve yolun böyle-böyle idi" dedi.

    Bunun üzerine, Şamlı İmam'a dönerek: "Doğru söyledin, ben şimdi Allah'a İslam getirdim (İslam dinine girdim)" dedi.

    Hz. İmam Sadık (a.s): "Hayır, sen şimdi Allah'a iman getirdin (mü'min oldun). İslam imandan öncedir. İslam bağı ile Müslümanlar birbirlerinden miras alır ve evlilikleri caiz olur. İman ile de, ilahi mükafatı hak ederler" dedi.

    Şamlı: "Doğru söyledin, ben şimdi şehadet getiririm ki, Allah'tan gayri kulluğa layık bir ilah yoktur, Muhammed (s.a.a) de onun resulüdür ve sen ise, vasilerin vasisisin" dedi." (1)
    Kaynak:
    (1)- Usul-u Kafi c. S. 172
    "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

    علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X