Kardeş Kardeşi Bıçaklamış?
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.Develer tellal iken, pireler berber iken.Buralardan çok uzaklarda kuş uçmaz, kervan geçmez bir kasaba varmış. Yüce Allah bu kasabaya öylesine bir huzur vermiş ki, insanlar kavga gürültü nedir bilmeden yaşıyorlarmış. İnsanlar birbirine saygılı, kurt bile kuzu ile dost olarak yaşarmış. Derin vadiler arasındaki bu küçük kasabanın bir tane kapısı varmış. Uzun ve geniş bir han şeklindeki bu kapıya kemer kapı derlermiş. Allah(c.c)ın hikmetinden sual olunmaz ya, Yüce yaratan buraya iki tane insan suretinde melek göndermiş. Bu melekler elde kılıç kasabanın kapısında bekler şeytanın buraya girmesine izin vermezmiş.
Şeytan uzaktan kasabanın kapısına baktıkça , kendini bitiriyor. Mumun ateşte erimesi gibi, beli bükülüyor yavaş yavaş kederinden eriyormuş. Kapıdaki melekler, melunun her yaklaştığında onu kovuyorlarmış. Birgün iki kardeş ticaret yapmak amacı ile kasabadan ayrılıp şehre inmek için yola düşmüşler. Şeytan hemen peşlerine düşmüş. Bu kasabaya girememesinin nedeni, insanların birbiri hakkında kötü düşüncelere sahip olmamasıymış. Bunu bilen şeytan da fitne sokup melekleri oradan uzaklaştırmak için eline fırsat geçtiğini anlamış.
Uzaktan uzağa bu iki kardeşi izlemeye başlamış. Kardeşler kasabalarından elde ettikleri güzel nimetleri katırlarının sırtına yükleyip kasabanın pazarına varmışlar. Başlamışlar domates, biber,patlıcan diye bağırmaya. Şeytan hemen yaşlı bir ihtiyar suretine bürünüp yanlarına sokulmuş. Evladım demiş ben yaşlı, hasta , kimsesiz bir adem evladıyım. Bana birazcık ekmek verebilir misiniz. Ben de karnımı doyurur, arkanızdan hayırlı dualar ederim.
Hay Hay Amcabey demiş kardeşler. Buyur otur dinlen. Biz sana hemen yemek hazırlayalım. Kötüniyetleri olmayan, Rablerinden geleni paylaşmayı seven bu iki kardeş , meluna yardımcı olmaya çalışmışlar. Birisi yemek yaparken, diğer kardeşte katırı yemlemeye ve temizlemeye başlamış. Melun hemen yanına yaklaşmış. Fitne verecek ya, sen demiş böyle pis işler yaparken, kardeşin yorulmadan türkü söyleye söyleye yemek yapıyor. Kızmıyor musun? Diye sormuş. Amcabey demiş diğeri, o benim kardeşimdir. Birgün o yapar, bir gün ben.
Şeytan böylece ne kadar uğraştıysa da kardeşlerin arasını bozamamış. İkinci bir meluna ihtiyaç duyduğunu anlamış. Hemen başka bir melun bulunup gelmiş. Güzel bir kız şeklinde yanlarına yanaşmış. Afedersiniz demiş, ben yolumu, izimi, hafızamı kaybettim. Bana yardımcı olur musunuz. İki kardeş kıza bakmışlar. Yürekleri kabarmış, elbette demişler gel seni kasabamıza götürelim. Kız yaşlı meluna bakmış ve olmaz demiş. Siz Namahremsiniz şu yaşlı amca da bizimle gelsin. Aralarında anlaşan iki melun böylece kardeşlerin yolculuğuna katılmış.
Kasabaya yaklaştıklarında hava kararmış ve kamp kurmaya karar vermişler. Bu arada kız suretindeki melun gençlerden birine yaklaşarak, korkuyorum demiş. Acaba bu gece benimle kalır mısın. Kasabaya varınca da nikahlanırız. Genç kıza bakmış, yüreğine bakmış ve neden olmasın demiş, onlar çekilmişler bir kenara. Yaşlı melun da diğer genci almış, ve başlamış konuşmaya. Sen gençsin, çalışkansın ve daha yakışıklısın, neden acaba seni seçmedi de diğerini seçti demiş. Kızdan hoşlanan genç ise başlamış içini dökmeye. Evet demiş, ben ondan daha iyi bakabilirdim.
Melun hemen fitnesine başlamış. Demiş ki o zaman al şu bıçağı kardeşini öldür. Genç olur mu hiç demiş. İnsan kardeşine kıyar mı. O zaman ağlamaya sızlamaya gerek yok demiş melun. Al bir kadeh içki unutmana yardımcı olur dmeiş. Aşk sarhoşluğundan bitap genç de almış bir kadeh. İki, üç derken iyice sarhoş olmuş ve kurt kafasını kemirmeye başlamış. Ben demiş burda kardeşimi öldürürsem kız da bana kalır.Yaşlı adamı da öldürürüm. Kız da sesini çıkaramaz. Yol da eşkiyalar saldırdı derim demiş. Bu halde düşünürken yavaçca kardeşinin yanına gitmiş ve bıçağı saplamış. Kardeşi can havliyle kalkmış ve elini göğsüne götürmüş. Eline ılık kırmızı kan bulaşmış karşısında bıçakla kardeşi bekliyor. O anlık öfkeyle elinden bıçağı aldığı gibi kardeşine saplanmış. Bunu bilen melekler hemen kapıdkai meleklere haber götürmüş. Kardeşler arasına kan girdi. Artık burada işiniz yok diye. Kapıdan iki melek gidince iki şeytan yan yana gelmişler ve kahkahalar atarak kardeşlere gülmeye başlamışlar. O zaman durumun farkına varan iki kardeş ne yapacaklarını şaşırmış. Hemen birbirlerinin yaralarını sarmışlar ve omuz vererek kasabalarına doğru gitmeye başlamışlar. Kasabalılar kucak kucağa iki kardeşi görünce şaşırmış. Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönüp yine kucaklamış ama kasabaları da artık korumasız kalmış.
Kardeşi kardeşe kırdıran melunlara uymadan bir an önce Kırgızistan ve Özbekistandaki kardeşlerimizin kucaklaşmasını diliyorum. Kasabamızın melekleri kaçmadan bu kavgaya bir son vermemiz lazım.
Ali SİNKAY
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.Develer tellal iken, pireler berber iken.Buralardan çok uzaklarda kuş uçmaz, kervan geçmez bir kasaba varmış. Yüce Allah bu kasabaya öylesine bir huzur vermiş ki, insanlar kavga gürültü nedir bilmeden yaşıyorlarmış. İnsanlar birbirine saygılı, kurt bile kuzu ile dost olarak yaşarmış. Derin vadiler arasındaki bu küçük kasabanın bir tane kapısı varmış. Uzun ve geniş bir han şeklindeki bu kapıya kemer kapı derlermiş. Allah(c.c)ın hikmetinden sual olunmaz ya, Yüce yaratan buraya iki tane insan suretinde melek göndermiş. Bu melekler elde kılıç kasabanın kapısında bekler şeytanın buraya girmesine izin vermezmiş.
Şeytan uzaktan kasabanın kapısına baktıkça , kendini bitiriyor. Mumun ateşte erimesi gibi, beli bükülüyor yavaş yavaş kederinden eriyormuş. Kapıdaki melekler, melunun her yaklaştığında onu kovuyorlarmış. Birgün iki kardeş ticaret yapmak amacı ile kasabadan ayrılıp şehre inmek için yola düşmüşler. Şeytan hemen peşlerine düşmüş. Bu kasabaya girememesinin nedeni, insanların birbiri hakkında kötü düşüncelere sahip olmamasıymış. Bunu bilen şeytan da fitne sokup melekleri oradan uzaklaştırmak için eline fırsat geçtiğini anlamış.
Uzaktan uzağa bu iki kardeşi izlemeye başlamış. Kardeşler kasabalarından elde ettikleri güzel nimetleri katırlarının sırtına yükleyip kasabanın pazarına varmışlar. Başlamışlar domates, biber,patlıcan diye bağırmaya. Şeytan hemen yaşlı bir ihtiyar suretine bürünüp yanlarına sokulmuş. Evladım demiş ben yaşlı, hasta , kimsesiz bir adem evladıyım. Bana birazcık ekmek verebilir misiniz. Ben de karnımı doyurur, arkanızdan hayırlı dualar ederim.
Hay Hay Amcabey demiş kardeşler. Buyur otur dinlen. Biz sana hemen yemek hazırlayalım. Kötüniyetleri olmayan, Rablerinden geleni paylaşmayı seven bu iki kardeş , meluna yardımcı olmaya çalışmışlar. Birisi yemek yaparken, diğer kardeşte katırı yemlemeye ve temizlemeye başlamış. Melun hemen yanına yaklaşmış. Fitne verecek ya, sen demiş böyle pis işler yaparken, kardeşin yorulmadan türkü söyleye söyleye yemek yapıyor. Kızmıyor musun? Diye sormuş. Amcabey demiş diğeri, o benim kardeşimdir. Birgün o yapar, bir gün ben.
Şeytan böylece ne kadar uğraştıysa da kardeşlerin arasını bozamamış. İkinci bir meluna ihtiyaç duyduğunu anlamış. Hemen başka bir melun bulunup gelmiş. Güzel bir kız şeklinde yanlarına yanaşmış. Afedersiniz demiş, ben yolumu, izimi, hafızamı kaybettim. Bana yardımcı olur musunuz. İki kardeş kıza bakmışlar. Yürekleri kabarmış, elbette demişler gel seni kasabamıza götürelim. Kız yaşlı meluna bakmış ve olmaz demiş. Siz Namahremsiniz şu yaşlı amca da bizimle gelsin. Aralarında anlaşan iki melun böylece kardeşlerin yolculuğuna katılmış.
Kasabaya yaklaştıklarında hava kararmış ve kamp kurmaya karar vermişler. Bu arada kız suretindeki melun gençlerden birine yaklaşarak, korkuyorum demiş. Acaba bu gece benimle kalır mısın. Kasabaya varınca da nikahlanırız. Genç kıza bakmış, yüreğine bakmış ve neden olmasın demiş, onlar çekilmişler bir kenara. Yaşlı melun da diğer genci almış, ve başlamış konuşmaya. Sen gençsin, çalışkansın ve daha yakışıklısın, neden acaba seni seçmedi de diğerini seçti demiş. Kızdan hoşlanan genç ise başlamış içini dökmeye. Evet demiş, ben ondan daha iyi bakabilirdim.
Melun hemen fitnesine başlamış. Demiş ki o zaman al şu bıçağı kardeşini öldür. Genç olur mu hiç demiş. İnsan kardeşine kıyar mı. O zaman ağlamaya sızlamaya gerek yok demiş melun. Al bir kadeh içki unutmana yardımcı olur dmeiş. Aşk sarhoşluğundan bitap genç de almış bir kadeh. İki, üç derken iyice sarhoş olmuş ve kurt kafasını kemirmeye başlamış. Ben demiş burda kardeşimi öldürürsem kız da bana kalır.Yaşlı adamı da öldürürüm. Kız da sesini çıkaramaz. Yol da eşkiyalar saldırdı derim demiş. Bu halde düşünürken yavaçca kardeşinin yanına gitmiş ve bıçağı saplamış. Kardeşi can havliyle kalkmış ve elini göğsüne götürmüş. Eline ılık kırmızı kan bulaşmış karşısında bıçakla kardeşi bekliyor. O anlık öfkeyle elinden bıçağı aldığı gibi kardeşine saplanmış. Bunu bilen melekler hemen kapıdkai meleklere haber götürmüş. Kardeşler arasına kan girdi. Artık burada işiniz yok diye. Kapıdan iki melek gidince iki şeytan yan yana gelmişler ve kahkahalar atarak kardeşlere gülmeye başlamışlar. O zaman durumun farkına varan iki kardeş ne yapacaklarını şaşırmış. Hemen birbirlerinin yaralarını sarmışlar ve omuz vererek kasabalarına doğru gitmeye başlamışlar. Kasabalılar kucak kucağa iki kardeşi görünce şaşırmış. Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönüp yine kucaklamış ama kasabaları da artık korumasız kalmış.
Kardeşi kardeşe kırdıran melunlara uymadan bir an önce Kırgızistan ve Özbekistandaki kardeşlerimizin kucaklaşmasını diliyorum. Kasabamızın melekleri kaçmadan bu kavgaya bir son vermemiz lazım.
Ali SİNKAY