Başımı dizine koyup ağlamak istiyorum. Yüreğim daraldı. Ruhum pejmürde… Nefesim kesildi. Rahat nefes alamıyorum. Korkuyorum, korkuyorum…
İhtiyacım var. İhtiyaçlarımı birine anlatmak istiyorum. Varlığımın bütün zerreleri ihtiyaç ateşinde yanıyor. Aşka olan ihtiyaç, kulluğa olan ihtiyaç, yanmaya olan ihtiyaç, feda olmaya olan ihtiyaç, Allah'a ulaşmaya olan ihtiyaç…
Bir maşuk bulmak istiyorum… Allah'ın halifesi olsun. İhtiyaçlarımı kabul etsin. Ve beni kulluk ateşiyle yaksın ki Allah'a ulaşabileyim.
Bir mahbup bulmak istiyorum… Allah'a yakın ve beni Allah'a yakınlaştıracak bir mah-bup…
Eteğine gözyaşı dökmek istiyorum… Allah'a takdim olan, kabul olmuş ve Allah'a ulaşmış olsun…
Yanık kalbimi ona sunmak istiyorum… O muhabbet ve merhametiyle kabul edip kutsa-sın…
Varlığımı yoluna sermek istiyorum… Varlığımı kalbinde kabul etsin ve beni hayatın zincirlerinden azat etsin…
Kuşun havaya, balığın suya ve yavrunun anneye ihtiyacı gibi böyle birine ihtiyacım var…
İhtiyaçlarıma olan susuzluğum, varlığımdan alev gibi çıkıyor. Tıpkı güneşin ışığıyla yanan çölün bağrından göğe yükselen hararet gibi…
Yanmaya, duman olmaya, semada Allah'ın ebediyetinde yok olmaya ve kaybolmaya ih-tiyacım var…
Zulmü gördüğümde, düşmanın sancaklarını gördüğümde ve feryadımın düşman sancak-larının tufanında yok olduğunu gördüğümde ruhtan, aşktan, acıdan, kederden, gözyaşından ve şahadetten yardım alıyorum…
Mesuliyet yükünden kaçmak istiyorum… Acıya, kedere ve yalnızlığa tahammül etme mesuliyetinden…
Acıyı, aşkın mucizesi ile lezzetlendirmek istiyorum…
İlahi bir ünsiyet bulmak ve yalnızlığımı onun etrafında ibadetle meşgul olarak geçirmek istiyorum.
Kırık kalbimi ona açmak istedim ki şefkatli elleriyle kalp yaralarıma merhem sürsün.
Varlığımın özü olan gözyaşlarımı ona takdim etmek istedim ki o, zülüfleriyle ıslak göz-lerimi silsin.
Şefkat bulutlarının yağmuruyla, içimdeki yanardağları teskin etmesini istedim.
Rabbimin beni gözetlediğini hissetmedim ki, fedakârlıklarımı ve şahadete doğru öne çı-kışımı müşahede etsin.
Gecelerimin ortasındaki inlemelerimin ve seherlerimdeki niyazlarımın rabbimin katına çıkmasını istedim.
Varlığımın ateşinin hissiyatını, hissetmesini istedim.
İrfani yükselişime eşlik edip, beni miraca çıkarmasını istedim.
İstedim ki bütün bunlar sonsuz olsun. İstedim ki sonsuz yeteneklerim, kabiliyet derece-sinden, hareket derecesine ulaştırsın. Beni uykudan, sönmüşlükten ve katılaşmışlıktan kurtar-sın. Varlığımın mumunu yaksın. Aslı toprak olan cismimden bir nur yaratsın. Varlığımın kü-lünü eritsin ve varlık cevheriyle birleştirip ebediyet ve sonsuzluğa ulaştırsın.
İstedim ki ruhumu yüceltsin, kalbimi kaynatsın. hislerimi heyecana, yorgunluk ve bık-kınlığımı neşeye dönüştürsün. Cihanın güzelliklerini gözümde canlandırsın. Bir yaprağın ha-reketini, bütün sırlarıyla ve güzellikleriyle göstersin. Ve semanın melekuti nağmelerini, gecenin karanlık bağrından kulağıma mırıldasın.
ŞEHİD MUSTAFA ÇAMRAN / RUHUN İRFANLA YÜKSELİŞİ
İhtiyacım var. İhtiyaçlarımı birine anlatmak istiyorum. Varlığımın bütün zerreleri ihtiyaç ateşinde yanıyor. Aşka olan ihtiyaç, kulluğa olan ihtiyaç, yanmaya olan ihtiyaç, feda olmaya olan ihtiyaç, Allah'a ulaşmaya olan ihtiyaç…
Bir maşuk bulmak istiyorum… Allah'ın halifesi olsun. İhtiyaçlarımı kabul etsin. Ve beni kulluk ateşiyle yaksın ki Allah'a ulaşabileyim.
Bir mahbup bulmak istiyorum… Allah'a yakın ve beni Allah'a yakınlaştıracak bir mah-bup…
Eteğine gözyaşı dökmek istiyorum… Allah'a takdim olan, kabul olmuş ve Allah'a ulaşmış olsun…
Yanık kalbimi ona sunmak istiyorum… O muhabbet ve merhametiyle kabul edip kutsa-sın…
Varlığımı yoluna sermek istiyorum… Varlığımı kalbinde kabul etsin ve beni hayatın zincirlerinden azat etsin…
Kuşun havaya, balığın suya ve yavrunun anneye ihtiyacı gibi böyle birine ihtiyacım var…
İhtiyaçlarıma olan susuzluğum, varlığımdan alev gibi çıkıyor. Tıpkı güneşin ışığıyla yanan çölün bağrından göğe yükselen hararet gibi…
Yanmaya, duman olmaya, semada Allah'ın ebediyetinde yok olmaya ve kaybolmaya ih-tiyacım var…
Zulmü gördüğümde, düşmanın sancaklarını gördüğümde ve feryadımın düşman sancak-larının tufanında yok olduğunu gördüğümde ruhtan, aşktan, acıdan, kederden, gözyaşından ve şahadetten yardım alıyorum…
Mesuliyet yükünden kaçmak istiyorum… Acıya, kedere ve yalnızlığa tahammül etme mesuliyetinden…
Acıyı, aşkın mucizesi ile lezzetlendirmek istiyorum…
İlahi bir ünsiyet bulmak ve yalnızlığımı onun etrafında ibadetle meşgul olarak geçirmek istiyorum.
Kırık kalbimi ona açmak istedim ki şefkatli elleriyle kalp yaralarıma merhem sürsün.
Varlığımın özü olan gözyaşlarımı ona takdim etmek istedim ki o, zülüfleriyle ıslak göz-lerimi silsin.
Şefkat bulutlarının yağmuruyla, içimdeki yanardağları teskin etmesini istedim.
Rabbimin beni gözetlediğini hissetmedim ki, fedakârlıklarımı ve şahadete doğru öne çı-kışımı müşahede etsin.
Gecelerimin ortasındaki inlemelerimin ve seherlerimdeki niyazlarımın rabbimin katına çıkmasını istedim.
Varlığımın ateşinin hissiyatını, hissetmesini istedim.
İrfani yükselişime eşlik edip, beni miraca çıkarmasını istedim.
İstedim ki bütün bunlar sonsuz olsun. İstedim ki sonsuz yeteneklerim, kabiliyet derece-sinden, hareket derecesine ulaştırsın. Beni uykudan, sönmüşlükten ve katılaşmışlıktan kurtar-sın. Varlığımın mumunu yaksın. Aslı toprak olan cismimden bir nur yaratsın. Varlığımın kü-lünü eritsin ve varlık cevheriyle birleştirip ebediyet ve sonsuzluğa ulaştırsın.
İstedim ki ruhumu yüceltsin, kalbimi kaynatsın. hislerimi heyecana, yorgunluk ve bık-kınlığımı neşeye dönüştürsün. Cihanın güzelliklerini gözümde canlandırsın. Bir yaprağın ha-reketini, bütün sırlarıyla ve güzellikleriyle göstersin. Ve semanın melekuti nağmelerini, gecenin karanlık bağrından kulağıma mırıldasın.
ŞEHİD MUSTAFA ÇAMRAN / RUHUN İRFANLA YÜKSELİŞİ
Yorum