Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Aşk Dediğin...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Aşk Dediğin...

    Yorum


      Ynt: Aşk Dediğin...


      Sağ sol önümde ardımda
      Börtü böcek kuş kurdumda
      Vuslatî’yem tüm yurdumda
      İller ALLAH ALLAH desin…


      Dostuna tek dostu ağlar
      Yürekte feryadı çağlar
      Bir araya gelsin sağlar
      Sollar ALLAH ALLAH desin...


      Yolumuz hak yolu şaşmaz
      Sabır hangi derdi aşmaz
      Bulut yağmur mu taşımaz
      Göller ALLAH ALLAH desin....


      Düzeni bozmasın ayak
      Birbirine uysun uyak
      Notada sesini duyak
      Sol' ler ALLAH ALLAH desin...


      Ta elestüden islamdır adımız
      kerbela'da yazıldı şanımız
      İmam Cafer dir şahımız
      Mehdi ALLAH ALLAH desin...



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: Aşk Dediğin...

        Bırak bîçare feryâdı, belâdan; gel tevekkül kıl.

        Zîrâ feryad belâ ender, hatâ ender belâdır; bil.


        Belâ vereni buldunsa, atâ ender, safâ ender belâdır, bil.

        Bırak feryâdı, şükür kıl; mânend-i belâbîl demâ keyfinden güler hep gül mül.


        Ger bulmazsan, bütün dünya cefâ ender, fenâ ender hebâdır; bil.

        (Said Nursi)

        Yorum


          Ynt: Aşk Dediğin...


          Derin bir ahh çektim,

          Eridi dağlarımdaki kar..

          Hazanda vuslata erecektim,

          Bak yine geldi ilkbahar...




          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: Aşk Dediğin...

            ...
            ...ve ümmet
            kaç zamandır güğünde güneş görmemiş
            kahırdan başka aş pişmemiş ocakta.
            ...
            hep sonbaharı yaşamak ne kötü
            dalların suyunu tutamaması
            yapraklarınsa serkeş rüzgara kapılması
            ve direniş yoksulluğu,
            dedim kış gelirse eğer...
            bu bağın hali ne olacak.
            ihtilaf tohumları ekilmiş bağımıza
            bağrımıza zehirli dikenler saplanmış
            güller vahdet kokmuyor sanki
            bülbüller muhacir, bülbüller mahsundur kafeslerde
            ...


            Yorum


              Ynt: Aşk Dediğin...


              Geceler ve ben, yokluğuna uğuldaşan yalnızlık..


              Arkana bile bakmadan gidişindi belki yurekleri dağlayan..
              Bir gariptir yureğim; ruhsuz, sessiz ve sensizliğe ağlayan..
              Dört bükümüm, hayallerim avuclarımda, gözlerim yorgun..


              Yağmur damlaları gibi! üstüme düşen hüzün tanelerine tutuldum..
              Yalnızlık ellerinde can çekişen umutlarımdır, gel artık yoruldum..


              Bir ben miyim muhtac, koşmaktan mecalsizim..
              Nedendir bilinmez; bir yalnızlıkla sensizim..



              Yalnızlığın kendini karanlıklarda boğduğu zaman...


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: Aşk Dediğin...

                HZ. HÜSEYİN 1
                Cebrail gösterdi kanlı toprağı
                Peygamberim sordu, kanda Hüseyin.
                Toprak alacaktı torun yaprağı
                Veda edecekti, canda Hüseyin.

                Küfe’li kandırdı rehber Akil’i
                İkindin otuz bin vardı vekili
                Akşamda üç yüze indi şekili
                Yatsıda can verdi, handa Hüseyin.

                Küfe’de şehitti babası Ali
                Göründü gözüne canlı cemali
                Yola koyuldular efradı Ali
                Küfe’de sarıldı, anda Hüseyin.

                Hüseyin istedi izin olmadı
                Sapıkların aklı dardı almadı
                Gitmesine engel olup salmadı
                Kılıç salladı dört yanda Hüseyin.

                Göl kıyısı suyu yasak ettiler
                Canilikte zirve, mekân tuttular
                Analar, bebekler sabır yuttular
                Cesedi çiğnendi, kumda Hüseyin.

                Hasan’da şehitti Irak Küfe’de
                İnsanlar şaşırdı aynı ifade
                Yaşıyoruz şimdi zevki sefada
                Ruhun rahat olsun, canda Hüseyin.

                Düşünsem o anı yürekte sızı
                Kırdırıyorlar hep bizlere bizi
                Dursunî duymasın yezitler sözü
                Irak durulmadı, handa Hüseyin


                Dursun YEŞİL

                Yorum


                  Ynt: Aşk Dediğin...DOSTÇA YÜCELİŞ...


                  Bir karanlık zaman dünya, insana
                  Dem o demdir ki dostlarla güzeldir.
                  Menzil uzak olmaz seven insana
                  Yolculuk, yanında dostla güzeldir.


                  Dostlarla gidilen dost yolunda
                  Çile de cefa da bir güzel olur.
                  Canlar bir oldukça canan uğrunda
                  Canlar verilesi bir değer olur.


                  Ehli Beyt pınarından damlayan sular
                  Akar gönüllere bir hayat olur.
                  Uzansın yeter ki sevgiyle kollar
                  Çökmüş her bedende bir derman olur.


                  Bir değer uğruna ölmeyen beden
                  Gömülür toprağa bir ceset olur.
                  Hakikat yolunda ölürse beden
                  Yücelir ruhuyla bir şehit olur..




                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: Aşk Dediğin...



                    Ne zaman bir kalem alsam elime yitik bir şehirde bulurum kendimi
                    Eski bir zamanda sokaklar ıslak çığlık çığlığa ayak izleri
                    Mevsimsiz hϋzϋnler yaslanır yϋreğime
                    Haykırasım gelir yaprak dökϋmϋ dϋşlerimi


                    Gece uzanır ϋzerime gözlerime vurur kör karanlık
                    Çöker bir köşeye susar tϋm sözlerim
                    Sonra en çıkmazından bir yolculuk başlar
                    Kirpiklerimden sıyrılıp yanaklarıma dϋşer umutlarım...

                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: Aşk Dediğin...


                      Ahh! Filistin

                      Sen benim kayıp yüreğim,
                      Ben sana vefasız beden,
                      Sen yüceldin ruhunla arşa değin,
                      Ben ise yerde sürüklenen.
                      Sen bana ruh ver,
                      Bombalarla parçalanmış,
                      Taşlar arasındaki bedeninden,
                      Ben sana taş getireyim
                      Kabeden.

                      Ben senin namusunum,
                      Sen benim arım,
                      Ben varlıkların yokuyum,
                      Sen yoklarda varım.
                      Sen muhafızı mescidi aksanın,
                      Ne yazık ki ben tağutların,

                      Sen canını siper etmişken İslam'a,
                      Ben siper ettim canıma İslam'ı,
                      Sen İstişhad ederken zulme,
                      Ben dilimle karşı safta durdum,
                      Ölüm için doğmuştu sanki,
                      Ölürken çocukların, sustum,
                      Seni can evinden vurdum,
                      Parçalanmış azaların
                      Toplanırken yerden.

                      Filistin, Filistin,
                      Her şey Kuran, İslam için,
                      Ne şirk ne zillet,
                      İşte cihad, işte azamet.

                      Ya biz!
                      Ne şirkler koyduk yanına bu davanın,
                      Meyhane önünde nöbet tutarken
                      Mukaddes duygular içinde,
                      Mihrabını yalnız koyduk
                      Mescid-i Aksanın
                      Ne encebi kutsalllar uydurduk yanına,
                      İlahi Kutsalların.

                      Ömer Liman

                      Yorum


                        Ynt: Aşk Dediğin...


                        HABER EYLEN AŞIKLARA

                        Haber eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem
                        Aşk bahrisi oluban denizlere dalan benem
                        Gördüm göğün meleklerin, her biri bir işteymis
                        Hak Calabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem


                        Gördüm diyen değil, gören
                        Bildim diyen değil, bilen
                        Bilen O'dur, gösteren O,
                        Aşka esir olan benem


                        Deli oldum adım Yunus
                        Aşk oldu bana kılavuz
                        Hazrete değin yalınız
                        Yüz sürüyü varan benem



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: Aşk Dediğin...

                          Söz de,
                          Aşk da,
                          Ne benim…
                          Ne yarimin…
                          Bir Mart sabahı açan Papatya,
                          Nisan yağmuru
                          Mayıs gülü,
                          Eylül göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,
                          Ne kadar Allah’tansa,
                          Mülk gibi söz de ve aşk da
                          O’ndan…
                          Gönül tahtına kimi oturtsak...
                          Hiçbir yol O’ndan başkasına çıkmıyor aslında,
                          “Gönül tahtına O’ndan özge sultan” olmuyor...
                          Değil mi ki her şey O’ndan,
                          Gidecek yer yok O’ndan başka...
                          Gelinen yer yok O’ndan başka...
                          "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                          "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                          Yorum


                            Ynt: Aşk Dediğin...




                            sehere dek, ey mum, başucumdaki

                            bu gece Allah için uyanık ol

                            hüznün gölgesi gönle çöktü ansızın

                            bu gece acı bana hüzünlen.

                            umut arzum kana bulandı

                            hüzün okları öylece gönle saplandı

                            hayatın bu sarhoş denizinde

                            umut gemim karaya oturdu.

                            ah! Dostlar yetişin feryadıma

                            ölüm yetişecek feryadıma bu gece yoksa

                            korkarım canımdan da öte şu şirin, yoldan

                            ben ölümün tuzağına düşünce yetişir.

                            ey mumum! Kes ağlamayı inlemeyi

                            yaralı gönlüme tuz serpme artık

                            önümde hikayesi gönül güçsüzlüğünün

                            bundan fazlasını söyleme sus artık.

                            ey karanlık gecelerin munisi! Senden başka

                            benim için bir dost kalmadı artık dünyada

                            şu dostların hepsinden ölümle görüşmekten başka

                            kimseyle bir görüşme ümidim kalmadı.

                            yoldaşım, munisim, mumum benim

                            bu dünyadan hüzünlenen nerede senden başka?

                            bu vahşet çölünde doğur ölümü

                            vay bana, vay bana dost nerede?

                            bu zindanda, ben bu gece, mumum benim

                            el yıkayacağım bu hayattan

                            yarın kırıncaya kadar arslanlar gibi

                            hayatın zincirlerini milletin

                            Dr.Ali ŞERİATİ

                            Yorum


                              Ynt: Aşk Dediğin...

                              TÖVBEKÂR OLDUM
                              Yâ Rab bu aşk bende, benimle her an;
                              Aşk ile can buldum, canda var oldum!..
                              Bu zorlu nefsime neyledi zaman?..
                              Bazen kışa döndüm, kâh bahar oldum!..

                              Tevhîdin nûruyla, var ettin canı;
                              Ufkuna nakşettin eşsiz fermânı!..
                              Tedbirden, takdire dönen her sonu;
                              Tefekkür ettikçe tövbekâr oldum!..

                              Kader levhâsında, ince bir sır var;
                              Bir ömre sığmadı, aşk denen esrâr!..
                              Âlemi sardıkça bu derin efkâr;
                              Yanmış ney misâli, âh u zâr oldum!..

                              Ezelden ebede bu şevk, bu heves;
                              Firdevs’den,Mevâ’dan, Naim’den bir ses!..
                              Kutsal emanete yüklü her nefes;
                              Dal, budak saldıkça, lalezâr oldum!..

                              Hüzün tezgâhında, süsledin gülü;
                              Yardın, pâk eyledin mümin gönülü!
                              Sebepler içinde her tevekkülü;
                              Sezdikçe hem gizli, aşikâr oldum!..

                              Yâ Rab yakın sensin, ben benden uzak;
                              İçimde, iç içe binlerce tuzak!..
                              Ey gönül geç nefsi, benliği bırak;
                              Kim demiş âlemde bahtiyâr oldum?!..

                              Rıfat ARAZ

                              Yorum


                                Ynt: Aşk Dediğin...ZAMANIN RAKSINDA



                                çocuklukta tozpembe zamandı,
                                misketin degeri dünya kadardı,
                                vede ölüm ebed kadar uzaktı.


                                yaş yolun yarısında zaman azaldı,
                                ne oldu ne olacak, yılları oyaladı,
                                oldum olacam yılları yılları kovaladı.


                                şimdi ölüm balyoz gibi ensede,
                                her nefesin sonunda beni yoklar,
                                dünyanın degeride tam misket kadar.

                                Ademoğlu


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X