ALİ ZİKRİ
İlham olundu yine, aldım kalem elime
Güzel zikrin Ali can, döküldü şu dilime
Seni Kur'ân'a sordum; dedi: "Resul'ün nefsi"
Bu cümlede toplanmış, faziletlerin hepsi
Yine sordum; okudu, bana tathîr ayetin
"Tefsiridir Murtezâ bendeki her âyetin"
Dedim "Başka ne dersin?" Dedi: "Yetmez mi artık?
Ben Kur'ân-ı sâmitim, odur Kur'ân-ı nâtık"
Seni İslam'a sordum; dedi: "Dinin direği
Ali'nin velâyeti, dindarlığın gereği"
Resul'e sordum seni; dedi: "Sonsuz bir deryâ
Ben kime mevlâ isem, Ali'dir ona mevlâ
Ben ve Ali ezelde, İlâhî bir nur idik
"Elestu" suâline, ilk ikrârı biz verdik
Ben ilimler şehriyim, Ali onun kapısı
Ben hakikat mülküyüm, Ali onun tapusu
Dünya tufanlı derya, ben kurtuluş sahili
Sahile vardıracak gemi, Ali'dir Ali ¬
Bu ümmetin babası, bir ben, bir de Ali'dir
Müminlerin cem'ine benden sonra velidir
Emîr-i âlem benim, sancak Ali elinde
Taksîm-i cennet ve nâr, ancak Ali elinde
Düşmanlığı nifaktır, imandır muhabbeti
Söyle Ali düşmanı, beklemesin cenneti"
Zehrâ'ya sordum seni; dedim Ali'yi anlat
Dedi: "Bizde birleşti iki bahr-i hakikat
Bu iltikâdan doğdu onbir dürr-i imâmet
Böylece tekmil oldu manzûme-yi velâyet"
Seni Hasan'a sordum; dedi: "Hüsnüm Ali'dir"
Hüseyin'e sordum; dedi: "Sırrım O'nda gizlidir"
Kâbe'ye sordum seni; "Ali oğlumdur" dedi
Onun gözü aynullah, "yed"i Allah'ın "yed"i;
Putlar yere serildi, yedullahî eliyle
Sırlar âşikâr oldu, hak söyleyen diliyle"
Cibril'e sordum; dedi: "La fetâ illâ Ali
Hem benim, hem âlemin emîri Mevlâ Ali"
Bir de Zülfikâr'a ben, sorayım dedim seni
Dedi: Zülfikâr yapan Ali elidir beni"
Aklıma sordum seni; dedi: "Şaşkınım, şaşkın"
Aklı divâne eden, senin aşkındır, aşkın
Gönlüme sordum seni, "Sürûrum Ali" dedi
İnsana sordum seni, "Onurum Ali" dedi
Seni ârife sordum; dedi: "İrfân Ali'dir"
Seni mümine sordum; dedi: "İmân Ali'dir"
Musâ AYDIN
Yorum