Aç gönül gözünü de seyreyle masivayı
Gör kime kalmış cihan, kim kazanmış davayı.
Hangi Mecnun varmışta yar edinmiş Leyla’yı?
Baykuşlar mesken tutmuş gönül denen yuvayı.
Şu perişan haline boş yere ağlama yâr!
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Yanar asuman yanar göklerde uçan yanar
Yeryüzü secde eder secdeden kaçan yanar
Gün olur zaman yanar, cihanda mekan yanar
Deryaya kaçar derman dermansız bu can yanar
Ebabiller gelir de ateş yağar taş yağar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kararır semada nur, şu gök ufuktan kopar
İdrakleri körelten muhteşem tufan kopar
Bir kızıl kıyamettir çocuk anadan kopar
Ferman vardır öteden canlardan canan kopar
Boyun eğer boyları göğe varan şu dağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Gözyaşları doldurur dereleri çayları
Hedefe giden oklar terk ederler yayları
İmtihan tarlasından biçerler buğdayları
Seneyi işgal eder zemherinin ayları
Gül yüzlü bahçelerde yaban otları çıkar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kızgın ateşten bize özlem dolu har gelir
Kızıl meyveler çıkar kıpkızıl bahar gelir
Harabeler içinden alevden bir yar gelir
Üstümüze çökecek nar renkli duvar gelir
Gözler yerinden çıkar azaba doğru bakar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Hesap günüdür o gün dil susar, gönül susar
Gülüne ağıt yakan binlerce bülbül susar
Ali’sinden ayrılan kederli düldül susar
Bahçesi viran olmuş savrulmuş sümbül susar
Cananı unutur da bu can kendine ağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kurulur mahkemesi işlenen günahların
Kıymeti kalmaz inan o günde eyvah!ların
Bir od bekler ki seni kurtaramaz ah!ların
Kara geceye döner gün yüzlü sabahların
Dereler ateş taşır ateşten nehir çağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Azap yağar her yere azap kuşları uçar
Dağlar yerinde durmaz yerin altına kaçar
Seher yelleri artık hüzün ve matem saçar
Kıyametin arzında ölüm çiçeği açar
Öyle bir gün gelir ki güneş batıdan doğar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Gör kime kalmış cihan, kim kazanmış davayı.
Hangi Mecnun varmışta yar edinmiş Leyla’yı?
Baykuşlar mesken tutmuş gönül denen yuvayı.
Şu perişan haline boş yere ağlama yâr!
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Yanar asuman yanar göklerde uçan yanar
Yeryüzü secde eder secdeden kaçan yanar
Gün olur zaman yanar, cihanda mekan yanar
Deryaya kaçar derman dermansız bu can yanar
Ebabiller gelir de ateş yağar taş yağar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kararır semada nur, şu gök ufuktan kopar
İdrakleri körelten muhteşem tufan kopar
Bir kızıl kıyamettir çocuk anadan kopar
Ferman vardır öteden canlardan canan kopar
Boyun eğer boyları göğe varan şu dağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Gözyaşları doldurur dereleri çayları
Hedefe giden oklar terk ederler yayları
İmtihan tarlasından biçerler buğdayları
Seneyi işgal eder zemherinin ayları
Gül yüzlü bahçelerde yaban otları çıkar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kızgın ateşten bize özlem dolu har gelir
Kızıl meyveler çıkar kıpkızıl bahar gelir
Harabeler içinden alevden bir yar gelir
Üstümüze çökecek nar renkli duvar gelir
Gözler yerinden çıkar azaba doğru bakar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Hesap günüdür o gün dil susar, gönül susar
Gülüne ağıt yakan binlerce bülbül susar
Ali’sinden ayrılan kederli düldül susar
Bahçesi viran olmuş savrulmuş sümbül susar
Cananı unutur da bu can kendine ağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Kurulur mahkemesi işlenen günahların
Kıymeti kalmaz inan o günde eyvah!ların
Bir od bekler ki seni kurtaramaz ah!ların
Kara geceye döner gün yüzlü sabahların
Dereler ateş taşır ateşten nehir çağlar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.
Azap yağar her yere azap kuşları uçar
Dağlar yerinde durmaz yerin altına kaçar
Seher yelleri artık hüzün ve matem saçar
Kıyametin arzında ölüm çiçeği açar
Öyle bir gün gelir ki güneş batıdan doğar
Kulağını aç dinle maveradan haber var.