Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

bülbül mehmet akiften

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    bülbül mehmet akiften

    Bülbül

    Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım:
    Nihayet bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.

    Şehirden çıkmak isterken sular zaten kararmıştı;
    Pek ıssız bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı.

    Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
    Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.

    Muhitin hali "insaniyet"in timsalidir sandım;
    Dönüp maziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!

    Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
    Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryad.

    O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
    Ki vadiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.

    Ne muhrik nağmeler, ya Rab, ne mevcamevc demlerdi:
    Ağaçlar, taşlar ürpermişti, güya Sur-ı mahşerdi!

    -Eşin var âşiyanın var, baharın var ki beklerdin.
    Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?

    O zümrüt tahta kondun, bir semavi saltanat kurdun,
    Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun!

    Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
    Gezersin hânumânın şen, için şen, kâinatın şen!

    Hazansız bir zemin isterse, şayet ruh-ı serbâzın,
    Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-ı pervâzın.

    Değil bir kayda, sığmazsın kanatlandın mı eb'ada
    Hayatın en muhayyel gayedir âhrara dünyada.

    Neden öyleyse matemlerle eyyâmın perişandır,
    Niçin bir katrecik göğsünde bir umman huruşandır?

    Hayır matem senin hakkın değil, matem benim hakkım;
    Asırlar var ki aydınlık nedir hiç bilmez afakım.

    Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda
    Bugün bir hanumansız serseriyim öz diyarımda.

    Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
    Seraba Garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!

    Hayalimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu,
    Salahaddin-i Eyyubi'lerin, Fatih'lerin yurdu.

    Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde Osman'ın;
    Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!

    Ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâb olsun;
    O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!

    Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın;
    Şenâatlerle çiğnensin muazzam Kabri Orhan'ın!

    Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
    Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!

    Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın;
    Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!

    Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
    Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

    Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
    Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

    #2
    Ynt: bülbül mehmet akiften

    Güzel şiir paylamış için tşk
    ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

    Yorum


      #3
      Ynt: bülbül mehmet akiften

      mehmet akif en sevdiğim şairlerden dir muhteşem şiirleri var paylaştığınız şiirde benim en çok sevdiklerimden

      hemen hemen her şiirini büyük bi hazla okurum akifin onlardan biri de bu



      Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak



      Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
      Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
      Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
      İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
      Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
      Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
      His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
      Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
      Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
      Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
      Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
      Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
      Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
      Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
      Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
      Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
      Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
      Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
      Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
      Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
      Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
      Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
      Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
      En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!
      Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;
      Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin
      Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
      Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,
      Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;
      Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!

      Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
      Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! '
      Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
      Tek kol da demiyor bir tarafından!
      Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
      Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
      Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
      Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
      Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!
      Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
      'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma.
      Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.
      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

      Yorum


        #4
        Ynt: bülbül mehmet akiften

        http://facebookvideoindir.gen.tr/bul...acikistan.html

        türkmenden dinleyince bir başka oluyor tabi..
        Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü bahadır.
        Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır. Nedim.

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X