Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

    3- Bir rivayette şöyle geçer: "Kim Cuma günü ve yine diğer günlerde öğle ve sabah namazından sonra "Allahumme salli ela muhammedin ve âl-i Muhammed ve eccil ferecehum"(Allah'ım! Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine sâlat et ve onların kurtuluşunu tacil et) derse, Hz. Mehdi'yi (a.f) görmeden ölmez. Kim bu sâlat zikrini yüz defa söylerse, Allah Teala onun otuzu dünya hacetlerinden ve otuzu da ahiret hacetlerinden olmak üzere altmış hacetini reva eder."

    4- Sabah namazından sonra er-Rahman Suresini okumak ve "Fe-bi eyyi âla-i rabbikuma tukezziban" (Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz) ayetinden sonra, "Rabbim! Senin nimetlerinden hiçbirini yalanlamıyorum" demek.

    5- Şeyh Tusî şöyle diyor: Cuma günü sabah namazından sonra yüz defa İhlas Suresini okumak, yüz defa Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine (a.s) sâlat etmek, yüz defa istiğfar edip bağışlanma dilemek ve Nisâ, Hud, Kehf, Saffat ve Rahman surelerini birer defa okumak sünnettir.

    6- Ahkaf ve Mü'minun surelerini okumak. İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Kim Cuma gecesi veya gündüzünde Ahkaf suresini okursa dünyada bir korkuyla karşılaşmaz ve kıyametin de büyük korkusundan güvende olur."

    Yine o hazretten şöyle rivayet edilmiştir: "Kim Cuma günleri Mü'minun suresini okumaya devam ederse, Allah Teala onun amellerini saadetle sonuçlandırır ve en yüce Firdevs cennetinde peygamberler ve Allah'ın gönderilmiş elçileriyle bir yerde olur."
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #17
      Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

      7- Güneş doğmadan önce on defa Kafirun Suresini okumak ve duasının kabul olması için dua etmek. İmam Zeynulabidin'in (a.s) Cuma sabahı olunca öğleye kadar ayete'l-kürsi'yi okuduğu ve namazları bitirdikten sonra Kadir Suresini okumaya başladığı rivayet edilmiştir.

      8- Resulullah'ın (s.a.a) sünnetlerinden biri olan Cuma guslü etmek; peygamber efendimizin (s.a.a) Emirulmüminin Ali'ye (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ey Ali! O günlük yiyeceğini satıp aç kalarak su satın almak pahasına olsa bile her Cuma günü guslet; çünkü hiçbir sünnet bundan daha büyük değildir."
      İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Kim Cuma günü gusledip şu duayı okursa, gelecek Cuma gününe kadar onun için temizlik olur" Yani günahlardan temizlenir veya amelleri manevî temizlik taşır ve kabul olur:

      اَشْهَدُ اَنْ لا اِلـهَ إلاّ اللهُ وَحْدَهُ لا شَريكَ لَهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَاجْعَلْني مِنَ التَّوّابينَ واجْعَلْني مِنَ المُتَطَهِّرينَ.

      "Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur; tektir; ortağı yoktur. Şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir. Allah'ım! Mu-hammed ve Ehl-i Beyt'ine sâlat eyle ve beni tevbe edenlerden ve temizlerden kıl."

      İhtiyat gereği mümkün oldukça Cuma guslünü terk etmemelidir. Onun zamanı ise şafak atmasının sonrasından öğleye kadardır; öğleye ne kadar yakın olursa o kadar iyidir; dua şöyledir:

      9- Başı hatmi gülüyle yıkamak; bu amel insanı abraş hastalığı ve delillikten kurtarır.
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #18
        Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

        10- Bugünde tırnağı almak ve bıyıkları kısaltmak çok faziletlidir; rızkı artırır ve gelecek Cuma'ya kadar insanı günahlardan temiz tutar; delilik, cüzam ve pisi hastalığından korur. O zaman şu duayı oku:

        بِسْمِ اللهِ وَبِاللهِ وِعلى سُنَّةِ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد


        "Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımıyla; Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inin (a.s) sünneti üzere."

        Tırnaklarını alırken sol elinin küçük parmağından başlamak ve sağ elinin küçük parmağında bitirmek. Ayak tırnaklarını alırken de böyle yapmak ve daha sonra aldığın tırnak parçalarını yere defnetmek.

        11- Güzel koku kullanıp temiz elbiseler giymek.

        12- Sadaka vermek; bir rivayete göre Cuma gecesi ve gündüzünde verilen sadaka diğer zamanlarda verilen sadakanın bin katıdır.

        13- Cuma gününün gelişine sevinmeleri için ailesine taze meyve, et ve diğer güzel şeyler satın almak.

        14- Sabahleyin aç karnına nar yemek, öğleden önce yedi hindiba yaprağı yemek.

        İmam Musa b. Cafer'den şöyle rivayet edilmiştir: "Kim Cuma günü aç karnına bir tane nar yerse, kırk gün kalbini nurlandırır, iki nar yerse seksen gün, üç nar yerse yüz yirmi gün kalbini şeytanın vesvesesinden uzaklaştırır; her kimden şeytanın vesvesesi uzak olursa, Allah'a karşı günah işlemez; kim de Allah'a karşı günah işlemezse cennete girer."

        Şeyh "Misbah" kitabında şöyle der: Cuma gecesi ve Cuma gününde nar yemek konusunda birçok fazilet rivayet edilmiştir.
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #19
          Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

          15- Dünya işlerini bırakıp vaktini dini meseleleri öğrenmekle geçirmek; sırf seyahat, halkın tarla ve bağlarında gezinmek, rezil ve hayâsız kişilerle düşüp kalkmak, maskaracılık yapmak, insanlara kusur bulmak, kahkahayla gülmek, şiir okumak, boş ve batıl işlerle uğraşmak vb. şeylerle vakit geçirmemelidir; bunların anlatılmayacak kadar çok olumsuz sonuçları vardır.

          İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) bu konuda şöyle rivayet edilmiştir: "Her haftanın Cuma gününü dini meselelerini öğrenmekle geçirmek için diğer işleri bırakmayan Müslüman'a yazıklar olsun."

          Resul-i Ekrem'den (s.a.a) ise şöyle rivayet edilmiştir: "Cuma günü yaşlı bir adamın halka cahiliyet ve küfür tarihlerini naklettiğini görecek olursanız çakıl taşlarıyla taşlayın onu."

          16- Bin defa sâlavât getirmek.
          İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Cuma günü hiçbir ibadet benim yanımda Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine (Allah'ın selamı onların üzerine olsun) sâlat göndermekten daha sevimli değildir."

          Fırsat bulamazsanız, kıyamet günü yüzünüzün nurlu olması için en azından yüz defa salavat getirmeyi terk etmemek gerekir.
          Bu konuda yine şöyle rivayet edilmiştir: "Kim Cuma gününde yüz defa salavat getirir, yüz defa "esteğfirullahe Rabbi ve etubu ileyh" söyler ve peşinden de İhlas Suresini okursa bağışlanır."

          Ve yine şöyle rivayet edilmiştir: "Öğle ile ikindi arasında Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine salavat getirmek yetmiş hacca eşittir."

          17- Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamlarını (a.s) ziyaret etmek; bugünde o hazretlerin nasıl ziyaret edileceğine ileride değineceğiz.

          18- Ölülerin, anne-babanın veya onlardan birinin mezarını ziyaret etmek de bugünde faziletli bir ameldir.

          İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s) bu konuda şöyle rivayet edilmiştir: "Cuma günü ölüleri ziyaret edin; onlar, ziyaretlerine gelenin kim olduğunu bilir ve sevinirler."

          19- Dört bayramın amellerinden biri olan Nudbe duasını okumak; ilerideki sayfalarda Nudbe duasını okuyacaksınız inşallah.
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #20
            Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

            20- Cuma günü için, meşhur görüşe göre, fakihlerin kitaplarında veya Misbah kitaplarında zikredildiği şekilde altı rekâtı güneş yayıldığı zaman, altı rekâtı kuşluk çağında, altı rekâtı öğle vakti ve iki rekâtı da öğle vakti girdikten sonra farz namazı kılmadan önce kılınan veya ilk altı rekâtı Cuma ya da öğle namazından sonra kılınan yirmi rekâtlık Cumanın nafilesinin dışında diğer namazlar da zikredilmiştir; çok sayıdaki bu namazlardan bazılarını burada kaydetmemiz yerinde olacaktır; bu namazların çoğu Cuma gününe mahsus olmamasına rağmen onların Cuma günü kılınması daha faziletlidir.

            Bunlardan biri Şeyh, Seyyid, Şehid, Allemle ve diğerlerinin çok sağlam senetlerle İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s), değerli babalarından, sevgili peygamberimizden (s.a.a) rivayet ettikleri şu namazdır: "Kim Cuma günü öğleden önce dört rekât namaz kılar da her rekâtta on defa Fatiha Suresini, sonra Nass, Felak, İhlas, Kafirun Sureleriyle ayete'l-kürsiyi on defa okursa -ve başka bir rivayete göre de- Kadir Suresiyle Şehidellah ayetini de on defa okursa ve dört rekât namazı bitirdikten sonra yüz defa istiğfar eder ve yüz defa "Subhanellah, ve'l-hamdulillah, ve-lailahe illellah, vellah-u ekber, ve la havle ve-la kuvvete illa billahi'l-aliyyi'l-azim" derse ve bunun da peşinden yüz defa salavat getirirse, Allah Teala ondan gökyüzü ehlinin, yerdekilerin, şeytanın ve zalim padişahların şerrini defeder…"

            Bu rivayetin tümü bu namazın fazileti hakkındadır.

            Bugünde kılınması müstehap olan diğer bir namaz ise şöyledir: Haris-i Hemdanî Hz. Emirulmüminin Ali'den (a.s) şöyle rivayet etmiştir: "Mümkün olursa Cuma günü on rekât namaz kıl; rüku ve secdelerini tam olarak yerine getir ve her iki rekâttan sonra yüz defa "Subhanellahi ve bi-hamdihi" söyle; bu, çok faziletli bir ameldir."

            Diğer biri namaz ise şöyledir: Muteber bir senetle İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmişti: "Kim Cuma günü iki rekât namazda İbrahim ve Hicr suresini okursa hiçbir zaman perişan ve deli olmaz ve ona hiçbir zaman bir bela ulaşmaz."

            Bu namazlardan biri Peygamber efendimizin namazıdır.
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #21
              Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

              Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Namazı

              Seyyid İbn tavus (r.a) muteber senetle İmam rıza'dan (a.s) hz. cafer-i tayyar namazını sorduklarında İmam'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "neden resulullah'ın (s.a.a) namazından gafilsin. resulullah (s.a.a) hiçbir zaman cafer'in namazını kılmamış olabilir ve cafer de hiçbir zaman resulullah'ın (s.a.a) namazını kılmamış olabilir.
              ravi, “onu bana öğretir misiniz" dedi.

              Bunun üzerine İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Bu namaz iki rekât olarak kıl. her rekâtta fatiha suresinden sonra on beş defa kadir suresi oku. yine rükuda, rükudan başı kaldırdıktan sonra, birinci secdede ve secdeden başı kaldırdıktan sonra, ikinci secdede ve ikinci secdeden başı kaldırdıktan sonra on beş defa kadir suresi oku. sonra teşehhüd oku ve selam ver. namaz bittikten sonra allah teala'ya karşı işlemiş olduğun bütün günahlar bağışlanır, tüm hacetlerin reva olur ve ondan sonra şu duayı oku:

              لا اِلـهَ إلاّ اللهُ رَبُّنا وَرَبُّ آبائِنَا الاَوَّلينَ لا اِلـهَ إلاّ اللهُ اِلهاً واحِداً وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ لا اِلـهَ إلاّ اللهُ لا نَعْبُدُ إلاّ اِيّاهُ مُخْلِصينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ لا اِلـهَ إلاّ اللهُ وَحْدَهُ وَحْدَهُ وَحْدَهُ اَنْجَزَ وَعْدَهُ وَنَصَرَ عَبْدَهُ وَاَعَزَّ جُنْدَهُ وَهَزَمَ الاَحْزابَ وَحْدَهُ فَلَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلى كُلِّ شَيء قَديرٌ اَللّـهُمَّ اَنْتَ نُورُ السَّمواتِ وَالاَرْضِ وَمَنْ فيهِنَّ فَلَكَ الْحَمْدُ وَاَنْتَ قَيّامُ السَّمواتِ وَالاَرْضِ وَمَنْ فيهِنَّ فَلَكَ الْحَمْدُ وَاَنْتَ الْحَقُّ وَوَعْدُكَ الْحَقُّ (حَقٌّ) وَقَوْلُكَ حَقٌّ وِاِنْجازُكَ حَقٌّ وَالْجَنَّةُ حَقٌّ وَالنّارُ حَقٌّ اَللّـهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَبِكَ خاصَمْتُ وَاِلَيْكَ حاكَمْتُ يا رَبِّ يا رَبِّ يا ربِّ اِغْفِرْ لى ما قَدَّمْتُ وَاَخَّرْتُ وَاَسْرَرْتُ وَاَعْلَنْتُ اَنْتَ اِلـهي لا اِلـهَ إلاّ اَنْتَ صَلِّ عَلى مُحَمّد وَآلِ مُحَمَّد وَاغْفِرْ لى وَارْحَمْنى وَتُبْ عَلَيَّ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوابُ الرَّحيمُ.

              "Allah'tan başka ilâh yoktur. bizim ve ilk atalarımızın rabbidir o; allah'tan başka ilâh yoktur. yegâne ilâhtır o. biz o'na (hükümlerine) teslimiz. allah'tan başka ilâh yoktur; yalnız o'na ibadet ederiz, başkasına değil; imanımız ihlasla o'nadır, müşrikler istemeseler bile. allah'tan baş-ka ilâh yoktur. o tektir, o tektir, o tektir. ahdine vefa etti; kuluna yardım etti; ordusuna izzet -ve zafer- verdi; tek başına muhalif güçleri bozguna uğrattı. saltanat ve tüm övgüler o'na mahsustur. o, her şeye kadirdir.

              Allah'ım! sen göklerin, yerin ve onlardaki varlıkların nurusun; hamd sana mahsustur. sen göklerin, yerin ve onlardaki varlıkların kıvamı ve onları ayakta tutansın; hamd sana mahsustur. sen haksın, vaadın haktır; buyruğun haktır; gerçekleştirmen haktır; cennet haktır, cehennem haktır -ve sen haksın-.

              Allah'ım! ben sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim, senin yardımınla düşmana karşı mücadele ediyorum ve suçluyu senin huzuruna çağırıyorum (yargıyı sana bırakıyorum). ey rabb, ey rabb, ey rabb; geçmişteki, gelecekteki, gizli ve aşikar işlediğim günahlarımı bağışla. sen benim ilâhımsın; senden başka ilâh yoktur; muhammed ve ehl-i beyt'ine rahmet et; beni bağışla, bana merhamet et ve tevbemi ka-bul buyur; gerçekten sen tövbeleri kabul eden ve şefkatlisin."

              "Misbahu'l-muteheccid" kitabında, "et-tevvabu'r-rehim" (tevbeyi kabul eden ve şefkatlisin) yerine, "kerimun reufun rehim" kelimesi geçmiştir.
              Allame meclisi şöyle diyor: bu namaz meşhur namazlardan biri olup ehl-i sünnet ve şia kendi kitaplarından rivayet etmişlerdir. bazıları bunu cuma gününün namazlarından saymışlardır; fakat rivayetlerden bu namazın cuma gününe has bir namaz olduğu anlaşılmamaktadır ve görüldüğü kadarıyla diğer günlerde de kılınabilir.
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #22
                Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                Emirulmüminin Hz. Ali'nin (a.s) Namazı

                şeyh ve seyyid İmam sadık'tan (a.s) şöyle rivayet etmişlerdir: “sizden her kim dört rekât emirulmüminin hz. ali'nin (a.s) namazını kılacak olursa anadan doğduğu gün gibi günahlardan dışarı çıkar ve hacetleri reva olur. hz. ali'nin (a.s) namazı şöyle kılınır: her rekâtta bir defa fatiha suresi ve elli defa İhlas suresi okunur. namazdan sonra hz. ali'nin (a.s) tesbihi olan şu dua okunur:

                سُبْحانَ مَنْ لا تَبيدُ مَعالِمُهُ سُبْحانَ مَنْ لا تَنْقُصُ خَزائنُهُ سُبْحانَ مَنْ لا اضْمِحْلالَ لِفَخْرِهِ سُبْحانَ مَنْ لا يَنْفَدُ ما عِنْدَهُ سُبحانَ مَنْ لاَ انْقِطاعَ لِمُدَّتِهِ سُبْحانَ مَنْ لا يُشارِكُ اَحَداً فى اَمْرِهِ سُبْحانَ مَنْ لا اِلـهَ غَيْرُهُ.

                "Münezzehtir nişaneleri yok olup gitmeyen allah, münezzehtir hazi-neleri eksilmeyen allah, münezzehtir iftiharları yok olmayan allah, mü-nezzehtir yanındaki -hayır ve nimetler- tükenmeyen allah, münezzehtir -saltanat- süresi bitmeyen, kesilmeyen allah, münezzehtir işinde hiç kim-se ortak olmayan allah, münezzehtir kendisinden başka ilâh olmayan allah."
                sonra dua ederek şöyle de:

                يا مَنْ عَفا عَنِ السَّيِئاتِ وَلَمْ يُجازِ بِهَا ارْحَمْ عَبْدَكَ يا اَللهُ، نَفْسى نَفْسى اَنَا عَبْدُكَ يا سَيِّْداهُ اَنَا عَبْدُكَ بَيْنَ يَدَيْكَ يا رَبّاهُ اِلـهى بِكَيْنُونَتِكَ يا اَمَلاهُ يا رَحْماناهُ يا غِياثاهُ عَبْدُكَ عَبْدُكَ لا حيلَةَ لَهُ يا مُنتَهى رَغْبَتاهُ يا مُجْرِيَ الدَّمِ في عُرُوقي يا سَيِّداهُ يا مالِكاهُ اَيا هُوَ اَيا هُوَ يا رَبّاهُ، عَبْدُكَ عبدك لا حيلَةَ لي وَلا غِنى بي عَنْ نَفسْي وَلا اَسْتَطيعُ لَها ضَرّاً وَلا نَفْعاً وَلا اَجِدُ مَنْ اُصانِعُهُ تَقَطَّعَتْ اَسْبابُ الْخَدائِعِ عَنّي وَاضْمَحَلَّ كُلُّ مَظْنُون عّنى اَفْرَدَنِى الدَّهْرُ اِلَيْكَ فَقُمْتُ بَيْنَ يَدَيْكَ هذَا الْمَقامَ، يا اِلـهى بِعِلْمِكَ كانَ هذا كُلُّهُ فَكَيْفَ اَنْتَ صانِعٌ بي وَلَيْتَ شِعْري كَيْفَ تَقُولُ لِدُعائي اَتَقُولُ نَعْمَ اَمْ تَقُولُ لا، فَاِنْ قُلْتَ لافَيا وَيْلى يا وَيْلى يا ويْلى يا عَوْلى يا عَوْلى يا عَوْلى يا شِقْوَتى يا شِقْوَتى يا شِقْوَتى يا ذُلّي يا ذُلّى يا ذُلّى اِلى مَنْ وَمِمَّنْ اَوْ عِنْدَ مَنْ اَوْ كَيْفَ اَوْ ماذا اَوْ اِلى اَيِّ شَيء اَلْجَأ وَمَنْ اَرْجُو وَمَنْ يَجُودُ عَليَّ بِفَضْلِهِ حينِ تَرْفُضُنى يا واسِعَ الْمَغْفِرَةِ، وَاِنْ قُلْتَ نَعَمْ كَما هُوَ الظَّنُّ بِكَ وَالرَّجاءُ لَكَ فَطُوبى لي اَنَا السَّعيدُ وَاَناَ الْمَسْعُودُ فَطُوبى لى وَاَنَا الْمَرْحُومُ يا مُتَرَحِّمُ يامُتَرَئّفُ يا مُتَعَطِّفُ يا مُتَجَبِّرُ (يا متحنّن) يا مُتَمَلِّكُ يا مُقْسِطُ لا عَمَلَ لى اَبْلُغُ بِهِ نَجاحَ حاجَتى أَسْأَلُكَ بِاْسمِكَ الَّذي جَعَلْتَهُ فى مَكْنُونِ غَيْبِكَ وَاسْتَقَرَّ عِنْدَكَ فَلا يَخْرُجُ مِنْكَ اِلى شَيء سِواكَ أَسْأَلُكَ بِهِ وَبِكَ (بك وبه) فَاِنَّهُ اَجَلُّ وَاَشْرَفُ اَسْمائِكَ لا شَيءَ لي غَيْرُ هذا وَلا اَحَدَ اَعْوَدُ عَليَّ مِنْكَ.
                يا كَيْنُونُ يا مُكَوِّنُ يا مَنْ عَرَّفَنى نَفْسَهُ يا مَنْ اَمَرَنى بِطاعَتِهِ يا مَنْ نَهانى عَنْ مَعْصِيَتِهِ وَيا مَدْعُوُّ يا مَسْؤوُلُ يا مَطْلُوباً اِلَيْهِ رَفَضْتُ وَصِيَّتَكَ الَّتى اَوْصَيْتَنى وَلَمْ اُطِعْكَ وَلَوْ اَطَعْتُكَ فيما اَمَرْتَنى لَكَفَيْتَنى ما قُمْتُ اِلَيْكَ فيهِ وَاَنَا مَعَ مَعْصِيَتى لَكَ راج فَلا تَحُلْ بَيْنى وَبَيْنَ ما رَجَوْتُ يا مُتَرَحِّماً لى اَعِذْني مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْقى وَمِنْ فَوْقى وَمِنْ تَحْتى وَمِنْ كُلِّ جِهاتِ الاِحاطَةِ بى.
                اَللّـهُمَّ بِمُحَمَّد سَيِّدي وَبِعَلِيٍّ وَلِيّى وَبِالاَْئِمَةِ الرّاشِدينَ عَلَيْهِمُ السَّلامُ اجْعَلْ عَلَيْنَا صَلَواتِكَ وَرَأْفَتَكَ وَرَحْمتَكَ وَأْوسِعْ عَلَيْنا مِنْ رِزْقِكَ وَاقْضِ عَنَّا الدَّيْنَ وَجَميعَ حَوائِجِنا يا اَللهُ يا اَللهُ يا اَللهُ اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيْء قَديرٌ.


                "Ey günahları affeden ve onlardan dolayı -kullarını- cezalandırma-yan! -bu- kuluna merhamet et. allah'ım! merhamet et bana, merhamet et bana; ben senin kulunum. ey efendim! ben senin huzurunda duran kulu-num; ya rabbi, ya ilâhi! senin zatının sırrının hürmetine. ey benim aru-zum, ey -yaratıklarına karşı- merhametli olan, ey -kullarının imdadına ko-şan-! ben senin kulunum, gücü olmayan bir kul; ey arzumun zirvesi, ey damarlarımda kanı akıtan, ey efendim, ey sahibim, ey hu, ey hu, ey rabb, senin kulunum, kendimden hiçbir güce, hiçbir zenginliğe sahip olmayan kendime bir fayda ve zarar vermeye gücü yetmeyen, bana bir çare gösterecek kimseyi bulamayan kulunum senin; bütün çare yoları ke-silmiş benden. bana faydası olabileceğini sandığım her şey ve herkes yok olup gitti. zaman beni yalnız bırakarak sana yöneltti; derken senin huzurunda durdum.

                Ey ilâhım! bütün bunlar senin ilmin çerçevesindedir; bana ne yapacaksın; keşke duama cevap olarak ne söyleyeceğini bil-seydim; evet söyleyip duamı kabul mü edeceksin, yoksa hayır söyleyip red mi edeceksin?! eğer hayır söyleyip reddedersen eyvahlar olsun bana, eyvahlar olsun bana, eyvahlar olsun bana! eyvahlar olsun yoksulluk ve zavallılığıma, eyvahlar olsun yoksulluk ve zavallılığıma, eyvahlar ol-sun yoksulluk ve zavallılığıma; eyvahlar olsun şekavetliliğime, eyvahlar olsun şekavetliliğime, eyvahlar olsun şekavetliliğime, eyvahlar olsun zelil halime, eyvahlar olsun zelil halime, eyvahlar olsun zelil halime! artık ki-me gideyim ve kimden gideyim veya kimin yanına ve nasıl gideyim ya da hangi kapıya ve hangi şeye sığınayım?! kimin bağışını umayım; sen beni reddedip -kereminden- kovunca kim lütfüyle bana bağışta bulunur?! ey bağışı geniş olan! evet der de duamı kabul edersen, nitekim sana karşı zannım ve ümidim budur, bu durumda ne mutlu bana! artık ben mutlu olurum, saadete erişirim; bu durumda ne mutlu bana! artık ben kendisine merhamet edilen bir kimse olurum.

                Ey çok merhamet eden, ey çok rauf olan, ey çok şefkat eden, ey çok güçlü ve muktedir olan, ey adaletli dav-ranan! benim hacetimin reva olmasına neden olacak bir amelim yoktur; gayıpta gizlediğin, kendi yanında var olan ve senin yanından senden başka kimseye çıkmayan ismin hürmetine, o isminin hakkı için, kendi hakkın için, isimlerinin en yüce ve eşrefi olan o ismin hürmetine; o ismin hürmetine ki, ondan başka tevessül edeceğim bir isim yoktur ve senden başka hiç kimsenin bana bir yararı yoktur.

                Ey sırf varlık, ey alemi var eden, ey bana kendisini tanıtan, ey ba-na kendisine itaat etmeyi emreden, ey beni kendisine karşı günah işlemekten alıkoyan, ey herkes tarafından çağrılan, ey kendisinden istenilen, ey herkesin talebi! bana yapmış olduğun tavsiyeni terk ettim ve itaat et-medim; bana emrettiğin şeyde sana itaat edecek olsaydım her şey için sana gelseydim sen bana yeterdin; ben sana karşı işlemiş olduğum gü-nahıma rağmen senin lütfünü umuyorum; o halde -hacetimi reva et,- be-nimle ümitlerim arasında ayrılık düşürme. ey bana çok şefkatli olan! ö-nümden, arkamdan, üstümden, altımdan ve her taraftan beni kuşatan kötülüklerden beni kendi sığınak ve korumana al.

                Allah'ım! mevlam muhammed, velim ali ve hidayet eden imamları-mın -allah'ın selamı onların hepsinin üzerine olsun- hakkı hürmetine sâ-lat, şefkat ve rahmetini bizim üzerimize kıl. rızkını bize artır, borcumuzu eda et ve bütün hacetlerimizi gider. ey allah, ey allah, ey allah! gerçekten senin her şeye gücün yeter."

                İmam (a.s) daha sonra şöyle devam etti: “kim bu namazı kılar da peşinden bu duayı okursa, allah teala ile arasındaki bütün günahlar bağışlanır."

                Cuma gecesi ve cuma gününde bu dört rekât namazı kılmanın fazileti ile ilgili bir çok hadis rivayet edilmiştir. namazdan sonra “allahumme selli ele'n-nebiyyi'l-arabi ve âlihi"

                Allah'ım! arap peygambere ve onun ehl-i beytine sâlat et" derse, geçmişte işlediği ve gelecekteki günahları bağışlanır ve bu durumda kur'an-ı kerimi on iki defa hatmetmiş gibi olur ve allah teala ondan kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu giderir.
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #23
                  Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                  Hz. Fatıma'nın (s.a) Namazı

                  hz. fatıma'nın (s.a) cebrail'in kendisine öğrettiği iki rekât namaz kıldığı, birinci rekâtta fatiha suresinden sonra yüz defa kadir suresini ve ikinci rekâtta ise fatiha suresinden sonra yüz defa İhlas suresini okuduğu ve namazın selamından sonra da şu duayı okuduğu rivayet edilmiştir:

                  سُبحانَ ذِي الْعِزِّ الشّامِخِ المُنيفِ سُبحانَ ذِي الْجَلالِ الْباذِخِ الْعَظيمِ سُبحانَ ذِي الْمُلْكِ الْفاخِرِ الْقَديمِ سُبحانَ مَنْ لَبِسَ الْبَهْجَةَ وَالْجَمالَ سُبحانَ مَنْ تَرَدّى بِالنُّورِ وَالْوَقارِ سُبحانَ مَنْ يَرى اَثَرَ الَّنمْلِ فى الصَّفا سُبحانَ مَنْ يَرى وَقْعَ الطَّيْرِ فِى الْهَواءِ سُبحانَ مَنْ هُوَ هكَذا لا هكَذا غَيْرُهُ.

                  "Münezzehtir izzet, yüce ve ulu makam sahibi -allah-, münezzehtir yücelik, kibriya ve azamet sahibi; münezzehtir ezeli yüce saltanat sahibi, münezehtir iyilik ve güzellik elbisesi giyen, münezzehtir nur ve vakar el-bisesi giyen, münezzehtir siyah kayanın üzerinde karıncanın ayak izini gören, münezzehtir gökyüzünde kuşun kanat çırpmasını gören, münez-zehtir bu özelliklere sahip olan ve kendisinden başka bu özelliklere sahip bulunmayan –Allah."

                  Seyyid İbn tavus diyor ki: diğer bir rivayette şöyle geçer: Bu namazdan sonra hz. fatıma-i zehra'nın (s.a) her namazdan sonra söylenen meşhur tesbih zikrini söyle. ondan sonra muhammed ve ehl-i beyt'ine yüz defa salavat getir.

                  Şeyh, "misbahu'l-muteheccid" kitabında şöyle demiştir: hz. fatıma'nın (s.a) namazı iki rekâttır. birinci rekâtta fatiha suresi ve yüz defa kadir suresi, ikinci rekâtta da fatiha ve yüz defa İhlas suresi okunur. namazın selamından sonra hz. fatıma'nın (s.a) tesbih zikri yapılır. ve sonra da “subhane zi'l-izzi'ş-şâmih…" şeklinde başlayan dua okunur.

                  Daha sonra diyor ki:
                  bu namazı kılan bir kimsenin tesbih zikirlerini yaptıktan sonra diz ve kollarını çıplak edip arada hiçbir engel ve örtü olmaksızın tüm secde uzuvlarını yere yapıştırıp hacetlerini istemesi, dua etmesi ve secde halinde şu duayı okuması uygundur:

                  يا مَنْ لَيْسَ غَيْرَهُ رُبٌّ يُدْعى، يا مَنْ لَيْسَ فَوْقَهُ اِلهٌ يُخْشى، يا مَنْ لَيْسَ دُونَهُ مَلِكٌ يُتَّقى، يا مَنْ لَيْسَ لَهُ وَزيْرٌ يُؤْتى، يا مَنْ لَيْسَ لَهُ حاجِبٌ يُرْشى، يا مَنْ لَيْسَ لَهُ بَوّابٌ يُغْشى، يا مَنْ لا يَزْدادُ عَلى كَثْرَةِ السُّؤالِ إلاّ كَرَماً وَجُوداً وَعَلى كَثْرَةِ الذُّنُوبِ إلاّ عَفْواً وَصُفْحاً صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَافْعَلْ بى كَذا وَكَذا.

                  "Ey kendisinden başka dua edilen, çağrılan bir rabb olmayan, ey kendisinin üstünde korkulacak bir ilâh olmayan, ey kendisinden başka sakınılacak bir padişah olmayan, ey kapısına gelinecek bir veziri olma-yan, ey kendisine ulaşmak için rüşvet verilen bir perdecisi olmayan, ey kendisine ulaşmayı engelleyecek bir kapıcısı olmayan, ey kendisinden çok istenmesi bahşis ve keremini ve günahların çokluğu aff ve bağışını artıran! muhammed ve ehl-i beyt'ine sâlat eyle ve benim hakkımda şöyle şöyle yap."
                  "keza ve keza" (şöyle şöyle) yerine allah'tan hacetlerini iste.

                  Şeyh ve seyyid'in safvan'dan rivayet ettikleri hz. fatıma-ı zehra'nın (s.a) diğer bir namazı da şöyledir: muhammed b. ali halebî cuma günü İmam sadık'ın (a.s) huzuruna vararak, “bana bugünün en faziletli amelini öğretmenizi istiyorum" diye arzetti. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “ben resulullah'ın (s.a.a) yanında hz. fatıma'dan (s.a) daha büyük olan bir kişiyi ve resulullah'ın (s.a.a) fatıma'ya (s.a) öğrettiği amelden daha faziletli bir amel tanımıyorum. buyurmuştur ki: kim cuma günü sabahlarsa gusül alsın; ayaklarını açarak iki selamla dört rekât namaz kılsın (iki tane ikişer rekâtlık namaz kılsın), birinci rekâtta fatiha suresinden sonra elli defa İhlas suresini, ikinci rekâtta fatiha suresinden sonra elli defa adiyat suresini, üçüncü rekâtta fatiha suresinden sonra elli defa zilzal suersini, dördünce rekâtta fatiha suresinden sonra elli defa kur'an-ı kerim'in en son suresi olan nasr suresini okusun ve namazdan sonra da şu duayı okusun:

                  يا اِلـهي وَسَيِّدي مَنْ تَهَيَّأَ أو تَعَّبَأ اَوْ اَعَدَّ اَوِ اسْتَعَدَّ لِوِفادَةِ مَخْلُوق رَجاءَ رِفْدِهِ وَفَوائِدِهِ وَنائِلِهِ وَفَواضِلِهِ وَجَوائِزِهِ فَاِلَيْكَ يا اِلـهي كانَتْ َتهيئتي وتعبئتي وَاِعْدادي وَاسْتِعْدادي رَجاءَ فَوائِدِكَ وَمَعْرُوفِكَ وَنائِلِكَ وَجَوائِزِكَ فَلا تُخَيِّبْني مِنْ ذلِكَ يا مَنْ لا تَخيبُ عَلَيْهِ مَسْأَلةُ السّائِل وَلا تَنْقُصُهُ عَطِيَّةُ نائِل، فَانّى لَمْ آتِكَ بعَمَل صالِح قَدَّمْتُهُ وَلا شَفاعَةِ مَخْلُوق رَجَوْتُهُ اَتَقَرَّبُ اِلَيْكَ بِشَفاعَتِهِ إلاّ مُحَمَّداً وَاَهْلَ بَيْتِهِ صََواتُكَ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ اَتَيْتُكَ اَرْجُو عَظيمَ عَفْوِكَ الَّذي عُدْتَ بِهِ عَلَى الْخَطّائينَ عِنْدَ عُكُوفِهِمْ عَلَى الَْمحارِمِ، فَلَمْ يَمْنَعْكَ طُولُ عُكُوفِهِمْ عَلَى الَْمحارِمِ اَنْ جُدْتَ عَلَيْهِمْ بِالْمَغْفِرَةِ وَاَنْتَ سَيِّدي الْعَوّادُ بِالنَّعْماء وَاَنَا الْعَوّادُ بِالْخَطاءِ أَسْأَلُكَ بِحَقِّ مُحَمَّد وآلِهِ الطّاهِرِينَ اَنْ تَغْفِرَ لي ذَنْبي الْعَظيمَ فَاِنَّهُ لا يَغْفِرُ الْعَظيمَ إلاّ الْعَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ يا عَظيمُ.

                  "İlahım ve efendim! herkes yarattığın bir kişinin lütuf, bağış, ihsan, menfaatlerine ulaşmak, mükafat ve bağış almak ümidiyle onun huzuruna girmek için zahmete katlanır ve kendisini hazırlar. ya ilâhi! benim de ha-zırlığım, zahmete katlanışım senin bağış, ihsan, menfaat ve mükafatına ulaşmak içindir. o halde beni bu bağışlardan mahrum etme; ey hiçbir saili talebinde mahrum etmeyen ve ey bağışta bulunmak kendisinden bir şey eksiltemeyen! ben daha önceden göndermiş olduğum salih amelle gelmedim sana, senin katına yaklaşmak için muhammed ve ehl-i beyt'inden -allah'ın sâlatı onun ve ehlibeytinin üzerine olsun- başka hiç-bir mahlukun şefaatiyle gelmedim sana; ömür boyu günah işlemeye ısrar eden ve uzun bir süre günah işlemeye ısrar etmeleri senin mağfiretinle onlara bağışta bulunmanı engellemeyen hata işleyenler için hazırladığın yüce affını dileyerek geldim sana. sen benim efendimsin; nimetlerle ih-sanda bulunmak senin adetindir, nitekim günah işlemek de benim adetim-dir. muhammed ve tertemiz ehl-i beyt'inin hakkı hürmetine benim büyük günahlarımı bağışlamanı diliyorum. gerçekten büyük -günahı- büyükten başkası bağışlamaz. ey azim, ey azim, ey azim, ey azim, ey azim, ey azim, ey azim."

                  seyyid İbn tabus “cemalu'l-usbu'" adlı kitabında ehl-i beyt İmamlarından (a.s) her biri için duayla birlikte bir namaz kaydetmiştir. onları burada kaydetmemiz uygun olacaktır:
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                    İmam hasan'ın (a.s) Namazı

                    İmam hasan'ın (a.s) cuma günü kılınan namazı dört rekât olup emirulmüminin hz. ali'nin (a.s) namazı gibi kılınır.
                    İmam hasan'ın (a.s) cuma gününde kılınan diğer bir namazı yine dört rekâttır. her rekâtta bir defa fatiha suresi ve yirmi beş defa da İhlas suresi okunur.

                    İmam hasan'ın (a.s) duası şöyledir:

                    اَللّهُمَّ اِنّي اَتَقَرَّبُ اِلَيْكَ بِجُودِكَ وَكَرَمِكَ وَاَتَقرَّبُ اِلَيْكَ بِمُحَمَّد عَبْدِكَ وَرَسُولِكَ وَاَتَقَرَّبُ اِلَيْكَ بِمَلائِكَتِكَ الْمُقَرَّبينَ وَاَنْبِيائِكَ وَرُسُلِكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد عَبْدِكَ وَرَسُولِكَ وَعَلى آلِ مُحَمَّد وَاْنَ تُقيلَني عَثْرَتي وَتَسْتُرَ عَلَيَّ ذُنُوبي وَتَغْفِرَها لي وَتَقْضِيَ لي حَوائجي وَلا تُعَذِّبْني بِقَبيح كانَ مِنّي فَاِنَّ عَفْوَكَ وَجُودَكَ يَسَعُني اِنَّكَ على كُلِّ شَيء قَديرٌ.

                    "Allah'ım! ben bağış ve kereminle sana yaklaşıyorum. kulun ve resulün muhammed'le sana yaklaşıyorum. mukarreb meleklerin, pey-gamberlerin ve elçilerinle sana yaklaşıyor, kulun ve resulün muham-med'e ve onun ehl-i beyt'ine sâlat etmeni, sürçmelerimden geçmeni, günahlarımın üzerini örtmeni, onları bağışlamanı, hacetlerimi reva etmeni, kötü amellerimden dolayı beni azaplandırmamanı diliyorum. gerçekten senin afv ve bağışın beni de kapsamına alır; gerçekten se-nin her şeye gücün yeter."
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                      Allah cc razı olsun muhterem hocam ehlibeyt mektebine hizmetinizi kabul etsin ehlibeytin yarenlerinden etsin
                      [img]http://img240.imageshack.us/img240/6638/salam83fb18fb1sqqm1ec6.gif

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                        [quote author=ruhullah link=topic=5621.msg34884#msg34884 date=1244476916]
                        Allah cc razı olsun muhterem hocam ehlibeyt mektebine hizmetinizi kabul etsin ehlibeytin yarenlerinden etsin
                        [/quote]

                        İlahi amin.
                        Allah sizden de razı olsun inş
                        Güzel dualarınızdan dolayı teşekkürler
                        Allah teala sizi de Ehlibeytin yarenlerinden kılsın inş
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                          İmam Hüseyin'in (a.s) Namazı

                          İmam hüseyin'in (a.s) namazı da dört rakattır; her rekâtta elli defa fatiha suresi, elli defa İhlas suresi, rükuda fatiha ve İhlas surelerini on defa okumak gerekir. rükudan kalkınca yine fatiha ve İhlas surelerini on defa, birinci secdede, iki secdenin arasında ve ikinci secdede bunların her biri on defa okunur. bu şekilde dört rekâtlı namazı kılıp selam verdikten sora şu dua okunur:

                          «اَللّـهُمَّ اَنْتَ الَّذي اسْتَجَبْتَ لادَمَ وَحَوّاءَ»

                          Bu duanın tamamı "mefatihu'l-cinan" kitabının ikinci ek bölümünde yer almıştır. dua uzun olduğu için burada nakletmiyoruz.
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                            İmam Zeynulabidin'in (a.s) Namazı

                            İmam zeynulabidin'in namazı dört rekâttır; her rekâtta bir defa fatiha ve yüz defa İhlas sureleri okunur.
                            İmam zeynulabidin'in (a.s) duası da şöyledir:

                            يا مَنْ اَظْهَرَ الْجَميلَ وَسَتَرَ الْقَبيحَ يا مَنْ لَمْ يُؤاخِذْ بِالْجَريرَةِ وَلَمْ يَهْتِكِ السِّتْرَ يا عَظيمَ الْعَفْوِ يا حَسَنَ التَّجاوُزِ يا واسِعَ الْمَغْفِرَةِ يا باسِطَ الْيَدَيْنِ بِالرَّحْمَةِ يا صاحِبَ كُلِّ نَجْوى يا مُنْتَهى كُلِّ شَكْوى يا كَريمَ الصَّفْحِ يا عَظيمَ الرَّجاءِ يا مُبْتَدِئاً باِلنِّعَمِ قَبْلَ اسْتِحْقاقِها يا رَبنا وَسَيِّدَنا وَمَوْلانا يا غايَهَ رَغْبَتِنا أَسْأَلُكَ اَللّـهُمَّ اَنْ تُصَلِّيَ عَلَى مُحَمَّد وآلِ مُحَمَّد.

                            "Ey güzeli açığa çıkaran ve çirkinliği örten, ey günahtan dolayı sorguya tabi tutmayan ve -günahkârların- perdesini yırtmayan; ey affı yüce olan ve -kötülerden- güzel bir şekilde geçen; ey mağfireti geniş ve elleri rahmetle açık olan; ey bütün fısıldanmalardan (sırlardan) haberdar olan, ey bütün şikayetlerin mercii, ey affı güzel, ey yüce ümit, ey nimetlere hak kazanılmadan veren, ey rabbimiz, efendimiz ve mevlamız, ey rağbetimi-zin nihayeti! allah'ım! senden muhammed ve ehl-i beyt'ine sâlat etmeni istiyorum."
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                              İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s) Namazı

                              İki rekâttır; her rekâtta bir defa fatiha suresi ve yüz defa “subhanellah-i ve'l-hamdulillah-i ve lailahe illellah-u vellah-u ekber" okunur.

                              İmam muhammed bâkır'ın (a.s) duası ise şöyledir:

                              اَللّـهُمَّ اِنّي أَسْأَلُكَ يا حَليمُ ذُو اَناة غَفُورٌ وَدُودٌ اَنْ تَتَجاوَزَ عَنْ سَيِّئاتى وَما عِنْدى بِحُسْنِ ما عِنْدَكَ وَاَنْ تُعْطِيَنى مِنْ عَطائِكَ ما يَسَعُنى وَتُلْهِمَنى فيمااَعْطَيْتَنى الْعَمَلَ فيهِ بِطاعَتِكَ وَطاعَةِ رَسُولِكَ وَاَنْ تُعْطِيَنى مِنْ عَفْوِكَ ما اَسْتَوْجِبُ بِهِ كَرامَتَكَ اَللّـهُمَّ اَعْطِنى ما اَنْتَ أهْلُهُ وَلا تَفْعَلْ بى ما اَنَا اَهْلُهُ فَاِنَّما اَنَا بِكَ وَلَمْ اُصِبْ خَيْراً قَطُّ إلاّ مِنْكَ يا اَبْصَرَ الاَبْصَرينَ وَيا اَسْمَعَ السّامِعِينَ وَيا اَحْكَمَ الْحاكِمينَ وَيا جارَ الْمُسْتَجيرينَ وَيا مُجيبَ دَعْوَةِ الْمُضْطَرّينَ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد.

                              "Allah'ım! senden diliyorum; ey halim ve sabır sahibi, bağışlayan ve şefkatli: benim günahlarımdan geç, benim yanımdaki kötülükleri kendi yanındaki iyiliklerle bağışla ve -sayısız- bağışından bana, beni genişliğe çıkaracak miktarda bağışla. bana bağışta bulunduğun nimette sana ve peygamberine itaati içeren ameli ilham et. Affından bana senin keramet ve muhabbetine müstahak olacağım miktarda bağışta bulun.

                              Allah'ım, bana, senin bağışına layık olan şeyi bağışla ve benim layık olduğum şeyi değil. ben yalnız sana tevessül ettim ve bana senden baş-ka hiç kimsenden bir hayır ulaşmış değil. ey görenlerin en iyi göreni, ey duyanların en iyi duyanı, ey hükmedenlerin en iyi hükmedeni, ey sığınanların sığınağı, ey zavallıların duasını kabul eden! muhammed ve ehl-i beyt'ine sâlat eyle."
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: CUMA GECESİ VE CUMA GÜNÜNÜN AMELLERİ

                                İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) Namazı

                                İki rekâttır; her rekâtta bir defa fatiha ve “şehidellah" ayeti yüz defa okunur.
                                İmam cafer-i sadık'ın (a.s) duası ise şöyledir:

                                يا صانِعَ كُلِّ مَصْنُوع يا جابِرَ كُلِّ كَسير (كَسْر) وَيا حاضِرَ كُلِّ مَلاء وَيا شاهِدَ كُلِّ نَجْوى وَيا عالِمَ كُلِّ خَفِيَّة وَيا شاهِدُ غَيْرُ غائب وَغالِبُ غَيْرُ مَغْلُوب وَيا قَريبُ غَيْرُ بَعيد وَيا مُونِسَ كُلِّ وَحيد وَيا حَيُّ مُحْيِي الْمَوْتى وَمُميتَ الاَحْياءِ الْقائِمُ عَلى كُلِّ نَفْس بِما كَسَبَتْ وَيا حَيّاً حينَ لا حَيَّ لا إله إلاّ اَنْتَ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد.

                                "Ey bütün yaratılmışları yaratan, ey bütün kırılmış -yürekleri- onaran, ey bütün topluluklarda hazır olan, ey bütün fısıldanmalara şahid olan, ey bütün gizlileri bilen, ey gayıp olmayan şahid, ey mağlup olmayan galip, ey uzak olmayan yakın, ey her yalnızın arkadaşı, ey ölüleri dirilten ve dirileri öldüren, her nefsi (şahsı) kazandığı şeyle ayakta tutan (koru-yan) diri, ey hiçbir diri olmadığı zaman diri olan! senden başka ilâh yoktur. muhammed ve ehl-i beyt'ine sâlat eyle."
                                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X