Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

    Zekeriya 9:9’a göre Mesih Yeruşalim’e bir eşeğin sırtında geleceği varsayılmıştı ve İsa’nın bu kehaneti yerine getirdiği iddia edilmiştir. (Mt 21:1-7, John 12:14-15). Yeruşalim’e yapılan bu yolculuk ‘Zafer girişi’ olarak adlandırılır. Burada ufak bir problem var.
    Diğer 3 İncil tek bir eşekten bahsederken, Matta iki eşekten bahseder.
    (Matta Zekeriya 9:9’u yanlış anlamış olabilir. Aşağıdaki izleneceği gibi, sözde kehanette daha ciddi sıkıntılar var:

    (1) Zekeriya eşeği sürecek kişiyi “Siyon”un kızının ve Yeruşalim’in kızının kralı” olarak tanımlıyor. (Tanah’daki Siyon ve Yeruşalim’in kralı). İsa, Yahudilerin çoğunluğu tarafından reddedildiği ve kendisinin de onların kralı olmak gibi hiç bir iddiası olmadığı için, böyle bir ünvanın ona yakıştırılmasını anlamak zor.

    (2) Sonraki ayet, Zec 9:10’da (Tanah’ta), eşeği süren kişinin Efrayim’den savaş arabaları, Yeruşalim’den atları ve savaşçı yaylarını uzaklaştıracağı, halkları teslim olmaya çağıracak ve egemenliği bir denizden diğerine, okyanustan yeryüzünün ucuna yayılacaktır. Bunlardan herhangi birisinin Nasıra’lı İsa’ya nasıl kapsayabildiğini fark etmek zor.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

    Birçoklarına göre, Eski Ahit’te Mesih’in 30 parça gümüş karşılığında – ki bu para daha Tanrı’nın evine atılacak ve bir çömlekçi tarlası1 satın almakta kullanılacaktır.- sadakatsiz bir arkadaşının ihanetine uğrayacağı kehanetinde bulunulmuştur. (Mezmur 41:9, Zekeriya 11:12 -13) ve bu da tam olarak İsa’nın başına gelmiştir. Söylenildiğine göre Yahuda, İsa’ya 30 gümüş için ihanet etmiş, daha sonra pişmanlık duyarak parayı mabede fırlatarak iade etmiş, ve o para bir kimsesiz mezarı satın alınmasında kullanılmıştır (Mt 26:15, 27:3-10) Fakat, aşağıda görüleceği gibi bununla ilgili bir çok problem bulunmaktadır;

    (1) Eski Ahit’teki konuyla alakalı olan hiçbir pasaj Mesih’le alakalı değildir. Zekeriya’daki pasajda, tamamıyla Yahuda’nın durumunda olanın aksine 30 gümüş iyi kişilerce iyi iş karşılığı olarak yazarın kendisine verilmiştir.

    (2) Matta 27:9 -10‘da çömlekçi tarlası satın alınmasının Yeremya tarafından kehanet edildiğini iddia eder. Fakat, Yeremya kitabında kesinlikle bu konu hakkında hiçbir şey yoktur, ve bunun yerine Zekeriya’daki pasajın başvurulmasının sebebi budur. Belki de Matta’nın kalemi sürçmüştür.


    (3) Tanah’daki Zekeriya 11:13 deki kısmın ilgili kısmının çevirisinde ise şöyle denilmektedir: “30 gümüş alıp onu Tanrı’nın evindeki hazineye yatırdım.” Oraya paranın atılmasına veya bir çömlekçiye veya çömlekçinin tarlasına dair hiçbir atıf yoktur. Dolayısıyla Matta’daki sözde kehanete Zekeriya’da da rastlanmaz. Matta’nın imgeleminin bir uydurmasına benziyor.

    1 – Çömlekçi Tarlası: Kimsesiz ve yoksul kişilerin gömüldüğü yer, kimsesiz mezarı. Terim, Yahudi papazlarının pişman olmuş Yahuda’dan aldıkları 30 gümüşle yabancılar için gömme yeri olarak “çömlekçi’nin tarlasını” satın almalarından gelir. Bunun geleneksel konumu Hinnom vadisidir. Burada toprak zengin kil içerir ve önceleri çömlekçiler tarafından kullanılırdı. Daha sonra 19. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Yahudi olmayanlar için mezar yeri olarak kullanılmıştır.


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

      Bazı başka Eski Ahit ayetlerinin sözde mesihe ait kehanetlerle ilintili olduğu sanılıyor. Mt 3:3, 11:10 ve 17:10-13 (ve diğer İncillerdeki paralel ayetler) aynı sıraya göre Isa 40:3, Mal 3:1 ve Mal 4:5’i Vaftizci Yahya’nın kehanetleri olarak alırlar. Ama, bununla ilgili

      sorunlar vardır:

      (1) Isa 40:3’ü, büyük olayları (dağların düzleştirilmesi ve Tanrının ününün tüm insanlıkça görülmesi) anlatan ayetler izler, ve bunlar elbette Vaftizci Yahya zamanında olmamıştır.



      (2) Mal 3:1’de Tanrının konuştuğu ve önünde ona yolu açan bir habercinin gönderileceğini söylediği farz edilmektedir. Ama Mt 11:10 ayeti, Tanrıyı başka birinden önce haberciyi göndereceği şeklinde söyletmeye çabalayarak, yanlış belirtmiştir. Dolayısıyla ayet gerçekte Matta’nın savladığını söylemez. Özgün ayetin bir mantıklı yorumu, Malaki’nin İbranice’de “habercim” demek olmasından ötürü, Malaki’nin kendisine işaret ediyor olmasındadır.

      (3) Mal 4:5 “Size Peygamber İlyas’ı göndereceğim” derken Mt 17:12-13 bunu Vaftizci Yahya’ya atfetmek için alır. Bununla beraber, Vaftizci Yahya İlyas olmayı reddeder (Yu 1:21). Ayrıca, bir sonraki ayet (Mal 4:6) İlyas’ın gelişini takiben babalar ve çocukların uzlaşacaklarını, aksi takdirde Tanrı’nın “gelip bir lanetle ülkeyi darp edeceği”ni belirtir. Ama Vaftizci Yahya’yı takiben iki olay da olmamış, sözde kehanetin bir kısmı da yerine gelmemiştir. İsa kendisi Mal 4:6 aksine, aile üyelerini birbirlerine karşı kurmuştur (Mt. 10:21, 35-36, Lu 14:26).
      Bu geçerli nedenlerden, Eski Ahit’in herhangi bir ayetinin Vaftizci Yahya’ya herhangi bir şekilde atfettiği görünmüyor. Bir kere daha, Nasıra’lı İsa zamanında gerçekleşmiş herhangi İncil kehanetinin kanıtı burada yoktur.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

        Sözde Mesih kehanetleri arasında Yeşaya 53’deki “Istırap çeken kul”un tarifinde kapsananlar vardır. O kısımda kapsanan ve İsa tarafından yerine getirildiği savlanan bazı sözde kehanetler [Yeşaya 53’ün ayet numaraları işaretli olarak] aşağıdadır:
        (1) Mesih’in mesajına inanılmayacaktı, sözde İsa tarafından Yu 12:37-38’de yerine getirildi.

        (3) Mesih hor görülecek ve reddedilecekti, Yu 1:11 ve 7:5’e göre kendi halkı da ana inanmadığı için İsa tarafından güya yerine getirildi.

        (5) Mesih yaralanacaktı, Mt 27:26’da İsa’nın kamçılanması ile sözde gerçekleşti.


        (7) Mesih kendisini suçlayanlar karşısında sessiz kalacaktı, Mt 27:12 (ve Elçilerin İşleri 8: 32-35)’de sözde gerçekleşti.

        (9) Mesih’in zengin bir adam tarafından sağlanan bir mezarı olacaktı, sözde İsa için Aramatya’lı Yusuf tarafından yerine getirildi (Mt 27: 57-60).

        (12) Mesih bir suçlu olarak tutuklanacaktı (belki de İsa’nın Lu 22:37’deki kendi yorumu) veya suçlularla beraber çarmıha gerilecekti, güya Mt 27:38, Mk 15:27 (Mk 15:28daha sonra eklenmiştir) ve Lu 23:32’ye göre İsa tarafından yerine getirildi.

        (12) Mesih işkencecileri için yalvaracaktı, Lu 23:34’te güya bu yerine gelmiştir.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

          Ama Yeşaya 53’ü bu şekilde ele almanın aşağıdaki gibi pek çok zorluğu vardır:


          (1) Tanah’ta Yeşaya 53:3’e göre ıstırap çeken kul “insanlar tarafından hor görülmüş ve kaçınılmıştır”. Bunun İsa tarafından yerine getirilmiş olması, kendi insanlarının onu kabul etmemesi olgusu dolayısıyla kuşkuludur, çünkü görünen o ki, başka yerde sıradan insanlar onu geniş çapta kabul etmişlerdir. Lu 4:15’e göre sinagoglarda hitap etmiş ve herkes onu övmüştür. Sonra , büyük kalabalıklargüya onu izlemiş ve Yeruşalim’e sanki “Zafer Girişi” yapar gibi tanımlanmıştır. (Mt 21:8-11, Yu 12:12-13,)


          (2) Tanah’daki üçüncü ayet ıstıraptaki kulun “hastalığa tanıdık” olduğunu ve dördüncü ayet ise onun “Tanrı tarafından felakete uğramış (stricken)” olduğunu söyler. İbranice’de (stricken) “felakete uğramış” kelimesi İbrani kutsal kitaplarında geçer ve sadece cüzam karşılığıdır (2 Krallar 15:5, *Levililer 13:3, 9, 20). Ama İsa’nın cüzam veya herhangi başka hastalıktan muzdarip olduğu bilinmiyor. Dolayısıyla bu ayetler ona uygulanamaz. Hatta bazı Hıristiyan doktrinlerinin bir kısmında İsa’nın “kurbanlık kuzu” rolünü yeterli bir şekilde oynaması için (kuzunun yasaya göre kusursuz olması gereklidir) tam sağlıklı olmasına gerekli olabilir. Belli ki Yeşaya 53’ün ıstırap çeken kulu böyle bir rolü hakkıyla yapamazdı.

          (3) Suçlayıcılarının karşısında İsa’nın sessiz olmasına (dolayısıyla 7. ayeti sağlamasına) gelince, bu da çalışmıyor. 7. Ayet *(2 kere) “Ağzını açmadı” diyor. Ama Yuhanna 18:33-37 19:11’e göre Pontius Pilatus’a çok şey söylemiştir. Dört İncil’in her birinde İsa suçlayıcıları karşısında ağzını açarak bir şeyler söylemiştir. Böylece İsa aslında kehanetin bu kısmını yerine getirmemiştir.

          (4) 9. Ayette ıstırap çeken kul için ”mezarı kötüler arasına hazırlandı, ölümünde ise zenginler arasında” denir. İsa’nın cesedi mezarına yerleştirildiğinde yanında başka ceset olmadığı için bunun İsa’ya nasıl uygulanır belirsizdir. Ayet kesinlikle kulun zengin birisi tarafından sağlanan bir mezarı olacağını söylemiyor. Dolayısıyla sözde kehanetin bu kısmı tümüyle uydurmadır.

          (5) 10. Ayete göre “Tanrı onu hastalıkla ezmeyi seçti, kendisini suçlu olarak sunarsa dölünü görebilir ve daha uzun yaşayabilir …” Bu da tamamen İsa’ya atfedilemez. Çünkü İsa bir illet tarafından ezilmedi, herhangi çocuğunu görmedi ve uzun yaşamadı.

          (6) Yeşaya 53 aslında Mesih’ten bahsetmiyor. Gerçekten, konuya yakından baktığımızda, ne (Yahudi) Mesih’i, ne de İsa hakkında herhangi bir şey bulmak zordur. Ayet 1 aslında kulun mesajına inanılmayacağını söylemez, ama sadece “İşittiğimize kim inanabilir?” diye sorar. *Burada hiçbir kehanet gözükmüyor. Ne de kulun suçlu olarak tutuklanacağı veya kırbaçlanacağı veya suçlularla birlikte çarmıha gerileceği veya suçlayıcıları için af isteyeceği hakkında bir ip ucu var. Bunun hiçbirisi orada yok. 6. Ayet “Tanrı hepimizin günahlarını ona yükledi” der ama bunun Hıristiyan dışı yorumları da var.

          (7) Yeşaya 53’ün mantıklı görünen bir Yahudi yorumu da var. Istırap çeken kul, Kral Uzziya - ki cüzamdan ölmüş ve Yeşaya zamanında kral olmuştur - *tarafından temsil edilen İsrail halkıdır. Shmuel Golding’e göre, Yeşaya’nın mesajı “İşte, siz kötü yola sapmış İsrail kulları için Tanrı nezdinde adınıza ıstırap çeken cüzamlı kralınız” olabilirdi (ki 6.ayeti açıklıyor). Uzziya kraliyet sarayından cüzam kapışı dolayısıyla alınır ve geri kalan ömrünü tecritte geçirir, ki bu da 8. ayete uyar. Golding şu açıklamayı yapar:

          “İsrail, cüzama tutulmuş olan seçilmiş liderinden dolayı ıstırap çeken kul olarak betimlenmektedir. İsrail, cüzamlı gibi, Tanrının acı çeken kuludur. Her ikisi de dostları eliyle küçük düşürüldüler; cüzamlı çirkin görünüşüyle; İsrail, Babillilere yenilmesiyle. Mesajın özü, İsrailin cüzamlı gibi acı çekmiştir, ama bununla beraber kimliğini sürgündeki Yahudi formunda muhafaza edecek ve bir gün bu formla gelişecektir.”

          Yukarıdaki (1)-(6) arası dezavantajlardan zarar görmediği için Yeşaya 53’ün bu yorumu, Hıristiyan yorumuna göre yeğlenebilir. Ayrıca bu bölümdeki pek çok kip (zaman) değişikliklerini de daha iyi açıklar. Ve İsrail gerçekten “Tanrının kulu” olarak belirlenir (Yeşaya 49:3). Bununla beraber Yeşaya zamanında İsrail’in durumunun açıklanması ile verilen yorum, bölümü kehanet haline getirmiyor. En azından Yeşaya 53’ün İncil’de gerçekleştirilmiş kehanetlerden (veya kehanet takımı) olması açısından iyi bir örnek değildir.


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler


            Tarihsel tipte kehanetlerden bahseden yazarlardan biri Josh McDowel’dır. Yıkılacağı kehanetinde bulunulan 12 şehri tartışır. Bunlardan ilki Sur şehridir, yıkılacağı Ezekiel 26:3-21’de kehanet edilmiştir. Babil kralı Nebukadnezzar tarafından yıkıldıktan sonra Sur tekrar inşa edilmeyecek ve bulunmayacaktı. (Ezekiyel 26:14, 21, 27:36, 28:19). MCDowel’a göre, Sur’la ve diğer şehirlerle ilgili bütün kehanetler tarihte yerine gelmiştir. Şunu da söylemeyi sürdürür:

            “Dolayısıyla bir sonuç çıkarabiliriz, bu kehanetlerin yazılmasını Tanrı esinlemiştir… Gelecekte olacak yığınla olayı öngörmüştür. Bazılarının gerçekleşmesi için binlerce yıl geçmişse de tam olarak öngörüldüğü şekilde yerine gelmiştir. Tanrı bizim doğaüstü Tanrımız olduğunu bütün bilgeliği ile kanıtlamıştır. İnanmaktan başka seçeneğimiz yoktur.”


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

              Sur’la ilgili kehanetin bazı sorunlarına göz atalım:


              (1) Sur’un iki tarafı vardı, ada ve kara. Nebukadnezzar sadece kara tarafını yıkmayı başardı. Tarihçilere göre, 13 yıllık (M.Ö. 585 – 572) kuşatmaya rağmen ada şehrini almayı başaramamıştır. Ezekiyel 29:18’de belirtildiği gibi bu yüzden Nebukadnezzar askerlerine ödeme yapamamıştır. [Bu kendi içinde kehanetin çürütülmesidir. Ezekiyel aslında başarısızlığını kabul etmektedir. Kitabını bitirmeden önce o kısmı çıkarıp atmalıydı.] Sur’un ada tarafının da yok edilmesi ancak 200 seneden fazla bir zaman sonra Büyük İskender’in saldırısı ile olmuştur. Ama Ezekiyel, İskender’den değil de sadece Nebukadnezzar’dan bahsettiğinden bu sonraki saldırının kehaneti ne derece yerine getirdiğini görmek zordur.

              (2) Tarihçilere göre Sur, İskender’in saldırısından sonra çabucak kendine gelmiştir. M.Ö. 64’te Roma İmparatorluğunun dahil olmuş ve gelişmiştir. Yeni ahit’te ondan bahsedilirken şimdiki zaman kullanılmaktadır. Hıristiyan binaları orada M.S. 4. yüzyılda ve Haçlı Seferleri sırasında yapılmış, ama daha sonra Müslümanlar onları yıkmışlardır.

              (3) Sur, bugün hala mevcuttur. Lübnan sahilinde, Lübnan’ı gösteren herhangi bir haritada bulunabilecek bir sahil şehridir. Son sıralarda Lübnan’da İsrail kuvvetlerinin Hizbullah’a karşı yaptığı misilleme baskınlarda adı geçmektedir.


              Ezekiyel’in kehanetlerinin böylelikle gerçekleştiği görülmüyor. Sur’un “bir daha olmayacağını” söylemişti ama bu olmadı. McDowel ve diğerlerinin gerçekleştiğini iddia ettiği diğer şehirler hakkındaki kehanetler için de benzeri karşılıklar ortaya çıkarılabilir.


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #8
                Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                McDowel’ın bahsetmemesine rağmen Henry Morris İsrail halkının 20. yüzyıldaki yeniden yerleşmesini Eski Ahit kehanetinin yerine gelmesi olarak yorumluyor. Ezekiyel 37:21’de Tanrının söylediklerini anımsatıyor:
                İsrail halkını, gittikleri ulusların arasından alacağım ve her yerde bir araya toplayarak kendi topraklarına getireceğim. (Tanah)

                Bariz itiraz Ezekiyel’in burada 20. yüzyıldan değil de Yahudilerin (M.Ö. 8 ve 7. yüzyıllarda) Asur’lular ve (M.Ö. 7 ve 6. yüzyıllarda) Babil’liler tarafından esaret, sürgün ve dağıtılmalarından geriye dönüşünü kehanet etmesidir. Bu geriye dönüş M.Ö. 537’de, Ezekiyel Kitabının yazılmasından kısa süre sonra olmuştur. Bu, kendi içinde gerçekleşmiş bir kehanettir, ama özellikle dikkate değer değil. Kitap sürgündeyken yazılmıştır ve sürgünün yakında sona ereceğine dair Ezekiyel’e görünen iyi kanıtlar olabilir. Geriye dönen Yahudilerin Tanrının yasalarına sadakatle uyacakları ve sonsuza değin iade edilmiş vatanlarında yaşayacakları (Ezekiyel 37:24-28) gibi kehanetin diğer kısımları yerine gelmemiştir. Misyonerler tarafından bugünlerde bahsi geçmekle beraber, McDowel’in bu sözde kehanetin dışında kalması anlaşılıyor.


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                  Morris yılmadan Yeşaya 11:11-12’den aktarıyor:
                  O günde, Tanrım tekrar elini uzatarak, halkının geri kalanlarını Asur, Mısır, Patros, Elam, Şinar ve Hama ve deniz kıyılarından ’dan kurtaracak. Uluslara bir bayrak kaldıracak ve sürülmüş İsraillileri bir araya getirecek, dağılmış Yahudalıları dünyanın dört bir tarafından toplayacak. (Tanah)

                  Moris Yeşaya’daki “tekrar” sözcüğünün yirminci yüzyıla işaret ettiğini “birinci kezin” Babil esaretinden geriye dönüş olduğunu savlamaktadır. Ama daha mantıklı bir yorum var: “tekrar”, o sırada (Yeşaya’nın yazıldığı zaman) gelecekte olan Asur ve Babil sürgünleridir ve “birinci kez” ise Eksodüs'tür (Mısır'dan yüzyıllarca önceki çıkış).


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                    (1) Yaratılış 2:17’ye göre Adem meyveyi yediği günde ilecekti, ama bu olmamıştır, çünkü yaratılış 5:5’e göre Adem 930 yaşına kadar yaşamıştır. [Aynı İbrani’ce “ölmek” kelimesi, Eski Ahit’te başka yerde de fiziksel ölüm anlamında kullanılmıştır]

                    (2) Yaratılış 4:12, 14’e göre Kayin kaçak ve aylak olacak ve sürekli öldürülmeyle karşı karşıya olacaktı, ama bu olmadı, çünkü Yaratılış 4:16-17’ye göre Kayin’in bir karısı ve ailesi vardı ve bütün yaşamı boyunca aynı yerde yaşadı ve bir şehir kurdu.

                    (3) Yeşu 17:17-18’e göre Manaşşa ve Efrayim, Kenanlılar’ı kovacaklardrı, ama Hakimler 1:27-29’a göre kovmadılar.

                    (4) Yeremya 34:5’te Sidkiya’nın barış içinde öleceği kehanet edilmiştir, fakat Yeremya 52:10 ve 2 Krallar 25:7’ye göre bu olmadı. Bunun yerine gözünün önünde oğulları çldürüldü, gözleri kör edildi, zincire vuruldu ve sonunda hapishanede öldü.

                    (5) Amos 7:17 Amatsya’nın oğullarının kılıçla öldürüleceği kehanetinde bulunmuştu, ama 2 Tarihler 26:1 ve 21’e göre Amatsya’nın oğlu Uzziya cüzamdan ölmüştür.

                    (6) Yunus 3:4’e göre Ninova 40 günde yıkılacaktı, ama sonra Tanrı Ninova’nın yıkılması hakkındaki fikrini değiştirdi

                    (7) Matta 12:40’a göre İsa 3 gece gömülü kalacaktı, ama bir Cuma günü öldü ve Pazar günü mezarı boştu. Cuma ile Pazar arasında 3 değil 2 gece vardır.

                    (8) Luka 22:30 ve Matta 19:28’e göre 12 havarinin hepsi yargıç olarak 12 tahtta oturacaklardı. Ama aslında 12 havarinin tümü hüküm süremedi, içlerinden biri olan Yahuda dışlanmıştı.

                    (9) Matta 26:34 ve Luka 22:34’te Petrus’un İsa^yı horoz ötmeden önce 3 kere inkar edeceği kehaneti vardır. Ama Markos 14:66-68’e göre Petrus horoz ötmeden önce sadece bir kez İsa’yı inkar etmiştir.

                    (10) Luka 23:43’e göre hırsız o gün İsa ile cennette olacaktı. Ama İsa’nın cesedi o gün gömüldü ve Elçilerin İşleri 2:27-31’e göre onun ruhu da cennete değil cehenneme gitti.


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                      (11) Yaratılış 15:18, 17:3,8 ve Yasanın Tekrarı 1:7-8’e göre İbrahim’den gelenlerNil ve Fırat nehirleri arasındaki bütün toprağın sahibi olacaklardı. Ama bu hiç olmadı. Asla bütün toprağa sahip olmadılar. Elçilerin İşleri 7:5 ve İbraniler 11:13’de Tanrı sözünü tutmadı.

                      (12) Yaratılış 49:13’e göre Zevulun kabilesi deniz kıyısında yaşayacaktı. Ama bunun yerine, sonraki pek çok ayetten olduğu kadar İncil dışı kaynaklara göre de, içerde karada yaşadılar

                      (13) Yeşu 8:28’e göre Ay şehri sonsuza değin yok olacaktır. Gerçekte Ay’ın sdonradan da sakinleri olmuştur.

                      (14) Mısırdan Çıkış 3:8’e göre İsrailliler süt ve bal akan geniş bir toprakta yaşayacaklar ve 2 Samuel 7:10’a göre bir daha rahatsız edilmeyecekler. Ama, İsrail ve çevresinin tarihi durumu itibariyle göreceli olarak küçük ve çıplak bir toprak olduğu ve her taraftan taciz edilmektedir.

                      (15) Pek çok ayet Davut’un tahtının sonsuzluğa değin süreceğini ve bu tahtta birisinin olmadığı bir süre asla olmayacağı kehaneti yapılmıştır. Ama tarihsel gerçekler bakımından Davut soyundan sonuncu kral Sidkiya olmuştur. 450 Yıl sonra Maccabean’ların kısa bir hükümranlığı olmuştur. Ama 200 yıldır Davut soyundan kral olmamıştır.

                      (16) Babil Yeşaya 14:23’e göre su içinde kalacak, Yeremya 51:36’ya göre de tamamen kuruyacaktı. Bunlar olmamıştır. Başka ayetlere göre Babil’de insanlar asla ikamet etmeyeceklerdi. Ama gerçekte sürekli olarak ikamet edilmiştir (Bk. 1 Petrus 5:13), şimdi de Irak sınırları içindedir.

                      (17) Yeşaya 17:1’e göre Şam yıkılacaktır. Ama gerçekte hiç yıkılmamış birkaç antik kentten birisidir. Pek çoğunun yıkılmış olması antik kentlerin gelecekteki yıkımlarının kehanetini artık sıradan yapmaktadır.
                      (18) Yeşaya 19:5, Hezekiel 30:12 ve Zekeriya 10:11’e göre Nil nehri kuruyacaktır, ve Hezekiel 29:9-12’ye göre de Mısır, Mısır’lılar dağıtılmış olarak, hiçbir insan ve hayvanın geçmeyeceği şekilde 40 yıl süreyle ıssız kalacak. Ancak Nil nehri asla kurumadığı gibi bütün Mısır tarihinde de böyle felaketli olaylar olmamıştır.

                      (19) Yeşaya 19:18’e göre beş Mısır kenti Kenan dili konuşacaktır, ama dilbilimci ve arkeologlar Mısırlıların hiçbir zaman Kenan dili konuşmadığını söylüyorlar.

                      (20) Yeşaya 29:17’ye göre Lübnan meyvelik bir alan olacaktır, ama bu Lübnan’da hiç olmadı.


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                        İncil Nasıra’lı İsa’nın dirilişinin ve sonraki ortaya çıkışlarının doyurucu görgü tanığı açıklamaları içerir. Kutsal kitaplar İsa’nın infazını ve arkasından gömülüşünü tarif ederler ve sonra mezarının boş bulunduğunu ve İsa’nın müritlerine bedensel şekli ile göründüğünü savlarlar. Görgü tanığı adlandırmasındaki ana neden Luka 1:2’ye göre “bunlar bize başlangıçtan beri görgü tanığı olanlar tarafından iletildi”. Ancak birkaç sorun var.

                        Önce, genellikle sözde dirilişin meydana gelmesinden otuz yıldan daha fazlasına kadar diriliş açıklamalarının yazılmadığı ve aslında bunların yazılmaları öncesinde bölgede yayılmış öykü ve dedikoduların olduğu itiraf edilmektedir. Bu şekildeki şayiaların zamanla süslenip bezeneceği bellidir. İletenler ne denli hassas aktarmaya çalışsalar da, sözlü iletiler değişikliklere yatkın olur. Dolayısıyla, her ne kadar diriliş açıklamaları için görgü tanıklığı beyanları temel alınmış olsa da kuşku duyulacak çok nokta vardır. Bunun geçmişteki bir benzetmesi 1937’de Lakehurst NJ üzerinde Hindenburg Zeplininin patlayıp yanması gibi bir haber olabilirdi. Eğer bu olayın en erken yazılı belirtisi, örneğin 1967’de yayınlanmış olsaydı, tarihçiler sözde görgü tanığı beyanlarına rağmen gene de gerçekten olup olmadığı hususunda oldukça kuşkulu olurlardı. Sonra, eldeki olay karakter olarak doğa üstü veya mucizevi idi. Bu kendi içinde de olayı birkaç sözde görgü tanığının beyanından fazla desteği gerektirir. Benzetme olarak, eğer Hindenburg Zeplininin patlayıp yanmasından sonra, sözün gelişi, ertesi gün mucizevi bir şekilde gözden kayboluşu izleseydi, o zaman tarihçiler böyle bir olayı (beyan edilmiş değil de gerçek bir olay olarak) tarih kitaplarına sokmadan önce, sadece bazı sözde görgü tanıklarının beyanlarından fazlasına gereksinim duyarlardı. Hatta sözde görgü tanıkları tüm içtenliklerini yalan makinesine girerek gösterseler dahi, tarihçileri bu da etkilemezdi. Olay hala bir çeşit kütlesel bir sanrı veya telkin gücünün sonucu olabilirdi.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                          Üçüncü olarak, İsa’nın diriliş mucizesini yazanlar ne tarihçi ne de beyanda bulunanlardı. Onlar sadece yeni dinlerine dönenleri kazanmak için – o zamanlarda Yahudilikten kalma bir kült - motive edilmişlerdi. Hatta “ben her şeyi başından beri araştırdım” diyen Luka bile yansız araştırıcı bir haberci değil de Hıristiyanlığa döndürücüdür. Bu da yazıların tarafsızlığı ve hassasiyeti üzerinde kuşku toplayan başka bir olgudur.

                          Dördüncüsü, sözde diriliş görüntüleri sadece İsa’nın müritlerine olmuştur, karşıtlarına değil. Eğer dirilişin tüm amacı Mt 12:38-40’da belirtildiği gibi Tanrının kutsal mesajın doğruluğunu dünyaya iletmek olsaydı, veya aziz Paul tarafından 1 Korintliler 15:12-19 de belirtildiği gibi en azından ahret gibi bir durum olduğu bilgisi olmuş olsaydı, o zaman olay çok kötü bir şekilde sahneye konmuş olurdu. Daha fazla insanın çarmıha gerilişe tanıklık etmiş ve İsa’nın gerçekten öldüğünü belirtmiş olması gerekirdi. Ve kuşkusuz birkaç müridinden çok daha fazlası ölümden geri dönüşün tanıklığını yapmış olmalıydı.

                          Beşinci olarak, İncil’deki diriliş açıklamaları uyumlu değildir ve bu da onların üzerine kuşku toplanmasına yol açıyor. Aşağıdaki konularda birbirleri ile çelişirler: İsa’nın mezarına kaç kadının gittiği; dışarısının hala karanlık olup olmadığı; Mecdelli Meryem’in mezar hakkında insanlarla konuşup konuşmadığı ve onlarla geriye dönüp dönmediği; bir mi yoksa iki mi melek olduğu; meleklerin mezarın içinde mi yoksa dışında mı olduğu, oraya kadınlardan ve havarilerden önce mi geldikleri, neye benzedikleri; mezarda muhafızların olup olmadığı; Petrus’un oraya yalnız gidip gitmediği; İsa’nın önce ona görünüp görünmediği (1 Korintliler 15:3-5), Mecdelli Meryem’e görünüp görünmediği, ona mezarda mı göründüğü ve Mecdelli Meryem’in yalnız olup olmadığı ve onu hemen tanıyıp tanımadığı, havarilere konuşulduktan sonra mıydı; Petrus mezara diğerleri ile konuşulduktan önce mi sonra mı gitmişti ve yalnız mıydı; İsa özellikle iki havarisine mi gözükmüştü, onlar İsa’yı hemen tanımışlar mıydı, bu ikisi konuşurken mi yoksa daha sonra mı diğerlerine gözükmüştü, havarilere bir kere mi yoksa üç kere mi gözükmüştü, ilk görünüşü Cilie’de miydi, onu hepsi hemen tanımışlar mıydı, hemen sonra mı göğe yükselmişti, Yeruşalem’den mi (Markos) Beytanya’dan mı (Luka) yoksa Zeytin Dağı’ndan mı (Elçilerin İşleri) göğe yükselmişti ve 12 havariye mi, 500’den fazlasına mı sonra da özel olarak Yakup’a mı (1 Korintliler 15:5-7) görünüp görünmediği…


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                            Soru Evet Hayır
                            1. İsa’nın mezarına kaç kadın gitti?
                            evet:Yu 20:1-18 (Üç); Mk 16:1-8 (iki)
                            hayir:Mt 28:1-8 (Çok); Lk 23:55, 24:10

                            2. Dışarısı hala kararanlık mıydı?
                            evet:John 20:1
                            hayir:Mt 28:1; Mk 16:2

                            3. Mecdelli Meryem mezarı kimseye anlattı mı?
                            evet:Mt 28:8; Lu 24:9-10; John 20:2
                            hayir:Mk 16:8

                            4. Onlardan birisiyle mezara döndü mü?
                            evet:John 20:2-11
                            hayir:Mt 28:1-10,16; Mk 16:8-14; Lu 24:9-12

                            5. İsa’nın mezarında sadece bir melek mi vardı?
                            evet:Mt 28:2-5; Mk 16:5-6
                            hayirİki taneydi.) Lu 24:4-5; John 20:11-13

                            6. Melekler mezarın içinde miydiler?
                            evet:Mk 16:5; John 20:11-12
                            hayirTek melek dışardaydı) Mt 28:2

                            7. Mezarda muhafız var mıydı?
                            evet:Mt 27:62-66, 28:2-4,11-15
                            hayir:Mk 15:44-16:10; Lu 23:50-24:12; John 19:38-20:12

                            8. Melek(ler) şimşeğe mi benziyordu?
                            evet:Mt 28:2-4
                            hayirİnsan benzeri) Mk 16:5; Lu 24:4

                            9. Önce melekler mi mezara geldi?
                            evet:Mk 16:5
                            hayir:Lu 24:2-4; John 20:1-12

                            10. Petrus yalnız mı gitti?
                            evet:Lu 24:12
                            hayir:John 20:2-6

                            11. İsa önce Kefas’a mı göründü (Petrus)?
                            evet:1Co 15:3-5
                            hayir:Mt 28:9; Mk 16:9; Lu 24:9-15; John 20:14

                            12. Hiç Mecdelli Meryem’e gözüktü mü?
                            evet:Mt 28:9; Mk 16:9 John 20:11-14
                            hayir:Lu 24:1-51; 1Co 15:3-8

                            13. Havarilere söylendikten sonra mı ona gözüktü?
                            evet:John 20:1-14
                            hayirMezarda değil ve söylenmeden önce.) Mt 28:1-9; Mk 16:1-10

                            14. İsa gözüktüğünde yalnız mıydı?
                            evet:Mk 16:9-10; John 20:10-14
                            hayirDiğer Meryem onunlaydı.) Mt 28:1-9

                            15. Meryem onu hemen tanıdı mı?
                            evet:Mt 28:9; Mk 16:9-10
                            hayir:John 20:14

                            16. Petrus diğerlerine söylenmeden önce mi gitti?
                            evetAma o yalnızdı) John 20:1-3,18
                            hayirSonra, ve yalnız gitti.) Lu 24:9-12

                            17. İsa iki havariye özel olarak mı gözüktü?
                            evet:Mk 16:12; Lu 24:13-31
                            Mt 28:16-18; John 20:19-29

                            18. Hemen onu tanıdılar mı?
                            evet:Mk 16:12-13
                            hayir:Lu 24:13-16

                            19. Onlar konuşurken İsa sonradan gözüktü mü?
                            evet:Lu 24:36
                            hayirDaha sonraydı.) Mk 16:14

                            20. Onbirleri kendini görenlere inanmadıkları için azarladı mı?
                            evet:Mk 16:14
                            hayir:Lu 24:35-51

                            21. İsa havarilere bir kere mi gözüktü?
                            evet:Mk 16:14-19; Lu 24:36-51
                            hayirÜç kere) John 20:19-26, 21:1-2,14

                            22. Onlara ilk gözükmesi Celile’de miydi?
                            evet:Mt 28:9-10,16-18
                            hayir:Lu 24:33-36,49-51; John 20:18-26; Ac 1:4

                            23. Hepsi onu hemen tanıdılar mı?
                            evet:Mk 16:14-20; John 20:19-20
                            hayir:Mt 28:16-17; Lu 24:36-41

                            24. Hemen arkasından göğe mi yükseldi?
                            evet:Mt 28:9-10,16-20; Mk 16:14-19; Lu 24:36-51
                            hayir:John 20:19-26, 21:1; Ac 1:1-9; 1Co 15:3-8

                            25. Sekiz gün arayla onlara iki kez mi gözüktü?
                            evet:John 20:19-26
                            hayir:Mt 28:9-20; Mk 16:14-19; Lu 24:36-51

                            26. Onikilere, 500’lere ve sonra özel olarak Yakup’a mı gözüktü?
                            evet:1Co 15:5-7 Mt 27, 28;
                            hayir:Mk 16; Lu 24; John 20, 21

                            27. İsa Beytanya’dan mı göğe yükseldi?
                            evet:Lu 24:50-51
                            hayirZeytin Dağından) Ac 1:9-12; (Yeruşalem) Mk 16:14-19

                            28. İsa göğe alınan tek kişi miydi?
                            evet:John 3:13
                            hayirHanok ve İlyas da) Heb 11:5; 2Ki 2:11

                            29. Saul’ün yanındakilerİsa’nın sesini duydular mı?
                            evet:Ac 9:7
                            hayir:Ac 22:9, 26:14


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: incil celiskileri ve tutarsizliklarina muhtelif örnekler

                              İncil Argümanının 6. önermesine göre İncil çelişki içermez. Bu sava nasıl karşı çıkıldığını zaten gördük. İddia edilen çelişkilerin sadece sudan meseleleri ilgilendirdiği itirazı yapılabilir. Bununla beraber, önemli ebedi kurtuluş (salvation) meselesi ile ilgili tutarsızlıklar vardır, *dolayısıyla hepsi sudan değildir. Ayrıca şimdiki bağlamda sudan çelişkiler de önemlidir. Mesele ne olursa olsun, İncil’in kendisiyle çeliştiği olgusu çok fark eder. Tanrının bütün İncil’in yazarı (veya esinleyicisi) olmadığını gösterir. Bu da Evanjelik Hıristiyanların (ve Ortodoks Yahudilerin) öyle olduğu savlarını çürütür. Bu yazının başında anlatıldığı gibi, İncil argümanına sığınmadan Evanjelik Hıristiyan teolojisi pek çok konuda bir sıkıntı yığınındadır. İncil’in yanılmazlığının Evanjelik Hıristiyanlığa önemi, İncil’in Yeni Uluslararası Sürüm (NIV) çevirisinin, hepsi belgeli Evanjelist olan çeviricilerinin, çelişkilerden kaçınmak üzere çok sıkıntı çekmiş olmalarından ileri gelmektedir. Örneğin 2 Tarihler 22:2’yi içeren bütün eski İbrani elyazmaları Ahazya’nın hüküm sürmeye başladığı yaşı 42 olarak belirtirken NIV çevirisi 2 Krallar 8:26 ile uyuma getirmek için ayetteki yaşı 22 olarak veriyor. Bunu da Septuagint’in ve bazı Aramice elyazmalarının sayıyı 22 olarak verdiği gerekçesiyle mazur gösteriyorlar. Ama diğer bütün hususlarda da İbrani elyazmalarına dayanıyorlar. Bu şekilde metinlerde hokkabazlık yapmak İbranice’den İngilizce’ye çeviri yapma (herhalde çevirmenin işidir) işinden sapma olarak görünüyor. Her halükarda İncil Argümanının 6. önermesine göre İncil çelişki içermez. Yukarıda bu savın nasıl alt edileceğini zaten gördük. İşte biraz daha karşıt örnekler:


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X