Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ahlak felsefesi nedir?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ahlak felsefesi nedir?

    Ahlak, Arapçadan Türkçeye geçen ve Türkçede; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları anlamına gelen bir kavramdır. Genel anlamda ahlak ise toplum içinde oluşan geleneklerin, değerlerin ve kuralların oluşturduğu; herhangi bir bireyin, herhangi bir grubun ya da bütün toplumun doğru veya yanlış, iyi veya kötü davranışlarını belirleyen, yönlendiren ve şekillendiren sistemsel yapıya verilen addır.

    Ahlak, tek bir yapıya bağlı kalmak zorunda değildir. Bu bağlamda; iş ve aile ortamında, siyaset arenasında ve hatta yaşamın bütün alanlarında ahlaktan söz edilebilir.

    Ahlak felsefesi, ahlaktan söz edilebilecek bütün alanlarda, ahlakı açıklamaya ve değerlendirmeye çalışan felsefi soruşturma dalıdır.
    Ahlak felsefesi, insan yaşantısındaki değerler, kurallar, yargılar ve temel düşüncelerle ilgilenir. Yani ahlak felsefesi en genel anlamıyla, insan yaşantısının ahlaki boyutunu ele alır ve değerlendirir; insan davranışlarını ve bu davranışların doğru mu, yanlış mı; iyi mi, kötü mü olduğu sorularına cevaplar arar.



    AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

    İYİ:İnsanın yapması gereken davranışlardır.Ahlakça değerli olandır.

    KÖTÜ:İnsanın yapmaması gereken davranışlardır.

    ÖZGÜRLÜK:İrade ile “iyi” ve “kötü” davranışlardan birisini seçme gücüdür.

    ERDEM (FAZİLET):İyi olana yönelmedir.

    SORUMLULUK:İnsanın kendi eylemlerinin ya da yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir.

    VİCDAN:Tutum ve eylemlerimizin ahlakça değerli olup olmadığını yargılama bilincidir.Bir çeşit iç mahkemedir.

    AHLAK YASASI:uyulması ahlak açısından gereken,genel-geçer kurallardır.

    AHLAKİ KARAR:Ahlak kurallarına özgürce uymaktır.

    AHLAKİ EYLEM:Ahlaka uygun davranışı gerçekleştirmedir.Ahlaka uygun eylem davranış olarak dışa yansır.Eylemin dışa yansımayan yönü ise tutumdur.

    ÖRNEKerse geç gelen öğrencinin öğretmene gerekçeyi belirtirken doğruyu söylemesi “İYİ”, yalan söylemesi “KÖTÜ”, bu davranışlardan birini seçmesi “ÖZGÜRLÜK”, Doğru söylemeyi seçmesi “ERDEM” dir.
    Hüseyin'in şehadeti üzre müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz.
    Hz.Peygamber (saa)

    #2
    Ynt: Ahlak felsefesi nedir?

    İNSAN AHLAKİ EYLEMDE BULUNURKEN ÖZGÜR MÜDÜR?


    Ahlak konusunda bazı filozoflar,insanın özgür olduğunu, bazı filozoflar özgür olmadığını savunur.


    1-Özgür olmadığını savunanlar:

    DETERMİNİZM (gerekircilik);
    Deterministlere göre, insanın irade ve eylemleri içten ve dıştan gelen nedenlerle belirlenmiştir.Bireyin içinde bulunduğu şartlar iradeyi belirler ve kişinin özgür karar vermesini engeller. Bu nedenle insan ahlaksal eylemde özgür değildir.

    2-Özgür olduğunu savunanlar :

    İNDETERMİNİZM (gerekirci olmayanlar); İndeterministlere göre,insan ahlaki eylemde tamamıyla özgürdür.İnsan kendini özgür hissettiği için toplumdaki ahlak yasalarına özgürce uyar.

    Bu görüşlerden her ikisi de insan gerçekleri ile bağdaşmadıklarından üçüncü bir görüş ortaya çıkmıştır


    OTODETERMİNİZM: Otodeterministler, iradeyi ve ahlaki eylemleri bir kişilik ürünü olarak görürler. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek,kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşmiştir. Sonuç olarak kişiliği gelişmiş olanlar, gelişmemiş olanlardan daha özgürdür.
    Hüseyin'in şehadeti üzre müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz.
    Hz.Peygamber (saa)

    Yorum


      #3
      Ynt: Ahlak felsefesi nedir?

      EVRENSEL AHLAK YASASININ OLUP OLMADIĞI PROBLEMİ

      1-EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI REDDEDENLER


      a)HEDONİZM (haz ahlakı): Kurucusu Aristippos’tur.O’na göre haz veren şey “iyi”,haz vermeyen “kötü”dür.İnsan sadece kendi yaşadığı hazzı bilebilir.Başkalarının hazzını bilemez.Bu nedenle evrensel ahlak yasası yoktur.


      b)Fayda ahlakı: Bireye yarar sağlayan davranış “iyi”,sağlamayan “kötü”dür.Yararlı olan kişiden kişiye değiştiği için evrensel ahlak yasası yoktur.


      c)Bencillik (egoizm):Bencillik, başkalarını dikkate almadan sadece kendi çıkarını düşünme anlamına gelir.İnsanın yalnızca kendi “ben”ine uygun olanı “iyi”nin ölçütü sayan düşüncedir.

      Hobbes’a göre insanı yönlendiren ‘kendini sevme’ ve ‘kendini koruma’ içgüdüsüdür.Bu yaklaşıma göre evrensel ahlak yasası yoktur.


      d)Anarşizm: Başta devlet olmak üzere tüm baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini öne süren öğretidir.Temsilcisi Max Stiner ‘dir.Evrensel ahlak yasasını reddeder.O tüm ahlaki değerlerin bir takım soyutlamalardan ibaret olduğunu düşünür.


      e)F.Nietzche: O’na göre yapılması gereken;insanlığı ahlaktan kurtarmaktır.İnsan doğasına yaraşan, güçlü,korkusuz,acımasız olmaktır.Oysa tüm ahlaklar insanın güdülerini köreltir,onu pasifliğe yöneltir.
      Nietzche’ye göre;toplumda iki tür insan ve bunların oluşturduğu iki tür sosyal sınıf vardır. Birincisi Halk Sınıfı;sürü durumundadır.Din ve ahlak kuralları bu sınıf için yeterlidir.İkincisi Seçkin Sınıf;Seçkin sınıfa yakışan ahlak, insanın doğasına uygun olan,bireyci,bencil,acımasız ahlaktır.Amaç,”üstün insan”a ulaşmaktır.Üstün insan; sıradan,korkak,zayıflığı öğütleyen vicdan ahlakından kurtulup “iktidara doğru giden güç”ahlakına ulaşmakla oluşur.O’na göre “güç” enyüce iyi;yenilgi,kaybetmek,zayıflık ise kötüdür.İnsan için gerekli olan güçlü olmaktır.


      f) J.P.Sartre(Existansiyalizm-varoluşçuluk): İnsanın kendi varoluşunu ancak özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunur.Ancak bu özgürlük sınırsız değil,sorumlulukla belirlenmiştir.Sartre’a göre insan insanlığını kendisi yapar,değerlerini kendisi yaratır,yolunu kendisi seçer.Bu nedenle seçiminde tek başınadır ve sorumluluklar da kendisinindir.
      Hüseyin'in şehadeti üzre müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz.
      Hz.Peygamber (saa)

      Yorum


        #4
        Ynt: Ahlak felsefesi nedir?

        EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI KABUL EDEN GÖRÜŞLER:

        a) AHLAK YASASINI ÖZNEL (SUBJEKTİF)TEMELDE AÇIKLAYANLAR
        Bu düşünceyi savunanlara göre evrensel bir ahlak yasası vardır.Ancak bu yasa varlığını insandan,insanın özel dünyasından alır.İnsanın karşısına bir buyruk biçiminde çıkar.Dürüst ol,insanları sev,.... gibi.
        *J.S.Mill J.Bentham:Onlara göre insan doğası gereği acıdan kaçınır hazza yönelir,mutluluğa erişmek ister. Ancak kişinin mutluluğu,çevresindeki insanların mutluluğu ile ilişkilidir.Kişi mutluluğu ancak üyesi bulunduğu yarar sağlayan şeyi
        yapmakla bulabilir.
        *J.Bentham’a göre “Olabildiğince fazla sayıda insan için olabildiğince yararlı davranışlar yap!...” ahlak yasasını karakterize ederken, J.St.Mill’e göre “Herkes için,tüm insanlık için,evrensel mutluluk için yararlı eylemlerde bulun!..”.ahlak yasasını karakterize etmektedir.
        * H.Bergson: O’na göre insan iyi ve kötüyü ancak sezgi ile kavrayabilir.İnsanın sezgisine uyarak yaptığı davranış “iyi”,sezgisine uymayan davranışı “kötü”dür.Bergson’daki ahlak anlayışı “Sezgilerinin sesine kulak ver ve ona uygun
        eylemlerde bulun!...” biçiminde özetlenebilir. ÖRN:Boş zamanımı müzik dinleyerek,eğlenerek geçirebileceğim gibi,yardıma ihtiyacı olan birisine yardım ederek de geçirebilirim.Ben içimden gelen sezgiye uyarak,eğlenmekten vazgeçip yardım edersem ahlaki olanı (iyi) yapmış olurum. O’na göre zekanın oluşturduğu ahlak kapalı toplum ahlakıdır,yasakçıdır.Sezgi ahlakı ise;içinde sevgi ve özgürlüğün olduğu açık toplum ahlakıdır.

        b)AHLAK YASASINI NESNEL (OBJEKTİF)TEMELDE AÇIKLAYANLAR
        1.SOKRATES
        Sokratese göre akıl ve onunla elde edilmiş bilgi her şeyin üstünde başlı başına bir erdemdir.O’na göre bilgili insan aynı zamanda erdemli insandır.Hiç kinse bilerek kötülük yapmaz.Kötülükle bilgisizlik aynı ve bir şeylerdir.İyi belirli bir amaca mutluluğa hizmet der.Dolayısıyla hiç kimse isteyerek iyiden kaçmaz ;ancak bilmediğinden kaçar..Ona göre kişi uruma göre davranarak ahlaklı olamaz.Durum ahlakı diye bir şey yoktur. Kişinin her zaman e her yerde uyması gereken evrensel ilke ve evrensel ahlak vardır.Bunlara ancak akıl ve bilgi aracılığıyla ulaşılabilir.
        2.PLATON
        Ona göre evren “gölgeler” ve idealar olmak üzere ikiye ayrılır.Nesnel varlıklar birer gölgedir çünkü sürekli değişmektedirler.Hiçbir kalıcılıkları bulunmamaktadır.Aslolan varlıklar idealardır ve her ideanın bir gölgesi bulunmaktadır.Nesnel varlıklar alanında iyi dediğimiz şeylerin aslı “iyilik” ideasıdır.Ahlaklı olmak için bu ideaya akıl yoluyla ulaşmamız gerekmektedir.
        3.FARABİ
        Farabi’ye göre iki türlü varlık bulunmaktadır.Birincisi özü tözü bir olan, karşıtı olmayan, herhangi bir belirlenimi bulunmayan, kendi kendinin nedeni olan zorunlu varlık.Tanrı. İkincisi ise zorunlu varlığın var ettiği mümkün varlıklar.İnsan ve diğer varlıklar.İyinin ne olduğu “Zorunlu Varlık”ın sahip olduğu etkin akıl tarafından bilindiği için, “mümkün varlık”, “ zorunlu varlık”ın etkin aklına kendi aklıyla ulaşıp bu evrensel ilkeleri öğrenmelidir.
        4.SPİNOZA
        Spinoza’ya göre evren “Makro Kozmos” ve” Mikro Kosmos” olarak ikiye ayrılmıştır.Başlangıçta bir olan bu iki evren, insanın duygu ve tutkularının esiri olması yüzünden ayrışmıştır.Neyin iyi neyin kötü olduğu “makro kosmos”un doğasında belli ve gizlidir.”Mikro kosmos” olarak insan duygu ve tutkularının esiri olmaktan kurtularak “makro kosmos”un doğasına geri dönüp bu evrensel ilkelere sahip olmalıdır.
        5.KANT
        Kant insan eyleminin amacının ne mutluluk ne de yarar olabileceğini söylemiştir.Ona göre insan Teorik Akıl ve Pratik Akıl olmak üzere iki ayrı akla sahiptir.Teorik akıl insanı duyusal dünyanın bilgisine ulaştıran Fenomenler aleminin bilgisini edindiğimiz aklımızdır.Öte yandan Pratik akıl ise numenler aleminin bilgisine ulaştıran aklımızdır. Kant’a göre insan pratik aklı aracılığıyla kendisine ödev edindiği bir takım ilkelere sahip olmalı ve ne pahasına olursa olsun bu ilkelere uygun davranmalıdır.Ancak o zaman ahlaklı olabilir. Örneğin: Doğru söyle!...(Güç durumda kalmamak için değil,ne olursa olsun,zarar görsen de,acı çeksen de, hatta hayatına mal olacak olsa da)
        Kant’ın ödev ahlakının belli başlı ilkeleri şunlardır:
        1.Öyle davran ki;eylemine ölçü olarak aldığın ilkeyi herkes için geçerli bir yasa olarak isteyebilesin!...
        2.Öyle davran ki,eylemlerinde insan basit bir araç değil başlı başına bir amaç olarak ortaya çıksın!.
        3.Öyle davran ki;insan istenci kendisini bir yasa koyucu gibi hissetsin!...(Yani herkes kendi kendinin yargıcı olsun!.)
        Hüseyin'in şehadeti üzre müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz.
        Hz.Peygamber (saa)

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X