Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

imanın tahrif edilmesi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    imanın tahrif edilmesi

    iman,
    bütün dünya müslümanlarının ortak bilinci
    ortak inancidir.
    Allah birdir, esi ve ortagi yoktur
    yerlerin ve göklerin yegane Rabbidir.
    Hazreti Muhammed Musatafa haktir ve kiyamete kadar tüm dünya insanlarini Rabbani bir hayat tarzina, dolayisiyla ebedi kurtulusa davet etmektedir.
    diger ilahi kitaplara, peygambere, meleklere, kadere ve gayba inanma ile sekillenen bu iman; müslümanlarin müslümanca yasama gücü, zorluk ve güclüklere karsi dayanabilmek yetenegidir.

    bu duygudur, oruclu insani sabirla ve umutla bekleten.

    bu bilinctir, iskence altindaki yigit müslümanlara; "Allah bir, Allah bir.." dedirten.
    Bu hakikattir, insani mümin ve müslüman yapan..
    .............................
    iman bu ve imanlı insan böyle ise, yasanilan bircok olayi nasil yorumlayabiliriz?

    küfrü yasamalarina ve küfrü tasdik etmelerine ragmen; "biz müminiz, biz müslümaniz" diyen bu insanlar kimdir?
    nasil bir imana sahiptirler?
    Alman asilli bir müslüman kardesimiz Türkiyeye geldiginde bu tuhaf durumu görmüs ve ; "müslüman olmazdan evvel türkiyeye gelseydim, müslümanlık budur zannedip müslüman olmazdim!" demisti!

    gercekten bunlar müslümanmiydi veya müslümanlik bumuydu?



    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: imanın tahrif edilmesi

    Ne var ki Alman kardesimizin yadirgadigi bu durum, bircok insanimiz tarafindan yadirganmamaktadir.

    cünkü inanc hürriyeti vardir!

    inanmak ve inanmamak serbest oldugu gibi nasil inanilacagida serbest birakilmistir. bu inanc hürriyetine göre, neye, nasil inanilacagi sinirlandirilamazdi.
    isteyen,
    istedigine,
    istedigi sekilde inanabilirdi!
    inancin islami hakikatlerden soyutlandigi, sapik kafalarca igdis edildigi toplumlarda, böylesine bir inanc hürriyeti yasanmaktadir. bu toplumlarda veya bu gruplarda amentüye göre kulluk yok,
    kulluga göre amentüler vardir!

    islami endise ve sorumlulugu hisseden bircok kardesimizin sosyal yasantida karsilastiklari, cogu kez de cevabini bulamadiklari bir soru vardir. bu kardeslerimiz derler ki; "Allaha inandigini söyleyen bir müslümana gidiyoruz. bu müslümana inandigi Allahin razi olacagi dinden ve bu dinin müslümanlara yükledigi sorumluluktan bahsediyoruz.. ancak bu anlatilanlari dinlemelerine ragmen kendilerinde bir deprenis, bir silkelenme, bir harekete gecme yok...neden?

    Allaha inandiklarini söyleyen bu insanlar,
    inandiklari Allahin emir ve nehiylerine neden teslim olmuyorlar?
    Allaha inandiklarini söylemelerine ragmen neden Allahtan korkmuyorlar, korkup sakinmiyorlar?


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: imanın tahrif edilmesi

      Cünkü bu insanlarin bircoguna yanlis ve kisir telkinlerden kaynaklanan eksik bir iman telakkisi verilmistir. Allaha inandigini söyleyen on insanin kalbine nüfuz edilebilse, belki de on degisik Allah telakkisi ile karsilasilacaktir!

      meselemizle ilgili olarak, basit olmasina ragmen anlamli bir kissa vardir;
      hayatinda hic zeytin agaci görmemis ve zeytin yememis saf bir adam, ilk kez bir zeytin agaciyla karsilasir. bu agacin zeytin agaci oldugunu ögrenince, zeytin agacinin dalina uzanarak bir zeytin koparir ve agizina götürür. zeytin henüz olmadigi ve olgunlasmadigi icin agzi acilanir. ve bu aci ile yüzünü burusturarak; "ya Rabbi, sen bu zeytini kurani kerimde methediyorsun. acaba tadina baktindami methettin, yoksa tadina bakmadanmi methettin" der.

      tebessüm ederek karsiladigimiz imani bilince iliskin bu yanilgi, degisik boyutlarda az veya cok olarak müslümanlarda bulunmaktadir. Allaha inanmalarina ragmen Allahtan gerektigi gibi korkup sakinmayan insanlarda, bu gibi yanilgilardan kaynaklanan degisik ve eksik Allah telakkileri vardir. Allaha imanlari tevhidi bir istikamette olmayan insanlara, Allahin razi olacagi dinden ve bu dinin getirdigi sorumluluklardan bahsetmek, elbetteki o insanlari harekete gecirmeyecektir.

      bir insanin herhangi bir talebi yerine getirmesi icin, talep sahibini hak olarak bilmesi gerekmektedir.. buna sosyal yasantidan bircok örnek verebiliriz. bir insana elci göndererek, o insandan bazi taleplerde bulunsaniz; talepte bulundugunuz insan sizi taniyip sevdigi veya sizden korkup-sakindigi oranda talebinizi yerine getirecektir.


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: imanın tahrif edilmesi

        Televizyonda veya radyoda yayinlanan vergi ihtarlarindan sonra veznelerin önünde meydana gelen kuyruk, acik bir sakinmanin tezahürü degilmidir?

        yaratiklardan olusan devletin ihtarina karsi duyarli olan insanlarin, yaraticinin ihtarina karsi duyarsiz olmalarinin nedeni, yaraticiyi eksik ve yanlis tanimlamalarindandir.

        böyle bir durudma ne yapilacak ve teblige muhtap olan insanlara nasil bir telakki verilecektir?
        imani meseleler üzerinde durarak; "topluma Allahin varligini anlatmaliyiz" diyen müslümanlarla birlikte, kalu beladan sehadet ettigimiz Allahi tanimak ve insanlarin fitratinda bulunan, ancak cesitli nedenlerle perdelenen bu hakikati günyüzüne cikarmakla mükellefiz.

        bunun aksine cahili kültür ve egitimden etkilenerek tahayyül edilen uzlasmaci bir iman telkin etmek, müslümanlari Allahin rizasina ve arzu ettikleri neticeye ulastirmayacaktir.

        Ne hazindir ki zulmün, sömürünün ve sirkin yayginlastirildigi toplumlarda imani tebligde bulunmak isteyen bazi kimseler, muhtap aldiklari insanlara; zulme, sömürüye, sirke ve taguta müdahale etmeyen bir Allah telakkisi vermeye calismaktadirlar. samimi olduklarina hüsnüzan ettigimiz bu kimseler, tabiat olaylari ve yaratisla ilgili meseleler üzerinde durarak "illa Allah" tebligini degisik boyutlardan yapmaya calismaktadirlar. oysa ki bu gibi meseleler tevhidi tebligin sadece bir cüzünü teskil etmektedir. bu cüz, tevhidi tebligden ayri olmadigi gibi, tevhidi teblig sadece bu cüzden ibaret de degildir.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: imanın tahrif edilmesi

          Herhangi bir insan yaratilisla ilgili bazi olaylari görerek ve tefekkür ederek; "Allah vardir" dese, sadece bu ikrar ve bu inanc o insani müslüman yapmaz. bilindigi gibi müsrikler de yaratici olarak Allaha inanmaktalar ve; "Allah vardir" demektedirler. nitekim müsriklerle ilgili olarak kuran-i kerimde söyle buyrulmaktadir.

          Andolsun, onlara; "gökleri ve yeri kim yaratti, günesi ve ayi kim emre amade kildi?" diye soracak olursan, süphesiz; "Allah" diyecekler. su halde nasil oluyorlar da, cevriliyorlar? (ankebul 61)

          Kuran-i kerimde zikredilen bu ve benzeri ayeti kerimelerle meseleye aciklik getirilmektedir. müsrik, Allaha inanmasina ragmen Allaha es kosan insandir. Allaha es kosan bu insanin, Allahin varligina olan imani ister taklidi iman, ister tahkiki iman olsun bu insan müsriktir ve islam dairesinde degildir. böyle bir insana "illa Allah" tebliginin degisik boyutlardan yapilmasi, o insani islam dairesine dahil etmeyecektir.



          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: imanın tahrif edilmesi

            Tagutu ve taguti görüsleri inakar ettirmeden, insanlari Allahin varligina iman ettirmeye calisan ve bununla yetinen kimseler, bu yolu ve bu davet metodunu nereden almislardir?

            Bu cercevede yapilan calismalarin neticesinde "Allaha inanip, taguta kulluk yapan" kimliklerin tezahürü gözönüne getirilirse; söz konusu davet metodu, taguti bir görünüm arzetmektedir. nitekim taguti sistemlerin böylesi davetlerden herhangi bir rahatsizliklari yoktur. hatta böylesi davetleri destekleyebilmektedirler. cünkü bu gibi davetlerde sadece Allahin varligi anlatilmakta, insanlari sömüren firavunlarin sahta ilahligina dil uzatilmamaktadir.

            zaten onlarin istedigi de bu degilmidir?

            Mekke müsrikleri, Resulullah (s.a.a)'e; "senden sadece bizim ilahlarimiza dil uzatmamani istiyoruz" seklinde bir uzlasma teklifi götürmüslerdir. Resulullah (s.a.a) tarafindan reddedilen bu teklif, acaba sözü edilen calismalara yön veren kimseler tarafindan kabulmü edilmistir?

            Bu gibi calismalara yön veren kimseleri alim kabul ettigimiz zaman, durum daha fazla karismaktadir!

            cünkü herhangi bir alimin,
            asilla ilgili olan bu meseleleri cok iyi bilmesi gerekmektedir. KUrani kerimde peygamberlerin neden gönderildigi zikredilerek, peygamber varisi olan alimlerin takip edecekleri yol acikca beyan edilmektedir.

            "andolsun, biz her ümmete, "Allaha kulluk edin ve taguta (Allahtan baska herseye) kulluktan kacinin" (demesi icin) bir peygamber gönderdik" (nahl 36)


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: imanın tahrif edilmesi

              İmanın tahrif edilmesinin çeşitli tezahürleri vardır. Dine yüklenen anlam da bunlardan birisidir. Batı kültür ve medeniyetinin dünyada hüküm ferma olması sebebiyle insan kitlelerine dinle ilgili kendi hezeyanlarını kabul ettirmiş görünüyorlar.

              İnsanlar din denince, insanın ferdi ve toplumsal bütün hayatı ile ilgili gerekli yasa ve ahkamı değil, vicdanları ile nasıl inanılıp nasıl yaşanacağına kendilerinin karar verdikleri mabed merkezli, sosyal hayatın dışında bir olguyu anlamaktadırlar.

              Bunun böyle olmadığını dinle ilgili naslarla hükümlerle kişiye ne kadar anlatırsak anlatalım, sanki taş duvara anlatıyormuşcasına hiç anlamıyor, kaale almıyor idrak etmiyorlar. Kafalarındaki sabitenin etrafında sütçü beygiri gibi gözleri kapalı dolanıp durmaktadırlar.

              İnandığı dinin bu dinin sahibi Allahın sanki, insanın toplumsal hayatından haberi yokmuş gibi davranmaktadırlar. Her vakada dini ya da dini olmayan gibi luzümsüz, anlamsız ikilemi hatırlamakta hatırlatmaktadırlar.

              Kişinin kafasındaki din anlayışı İslamın şekil verdiği gibi olsa idi " Türkiye ve İran dini olmayan bir meselede, mesela sınır anlaşmazlığı gibi bir meselede eğer savaşacak olur iseler, ülkemi savunmak için İrana karşı savaşırım " dermiydi. Bizim, din anlayışı batı tarzında olan vatandaşımız, kelle koltukta, selli seyf edip, hurraaa İslam Cumhuriyetine saldırabileceğini kıvançla anlatabilrlermiydi.

              Dini olmayan mesele diyor. İslami hükümlerle idare edilen bir devletin dini olmayan bir eylemi olur muymuş ki.

              Bu kadar fikir fukaralığı, bu kadar idrak sığlığı, bu kadar tahrifi iman nasıl olur, anlamış değiliz.
              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

              Yorum


                #8
                Ynt: imanın tahrif edilmesi

                neylersiniz ufukalp kardesim
                apacik tahrifi mümkün olmayan birsey elbetteki sinsi yollarla tahrif olacak


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: imanın tahrif edilmesi

                  Nitekim kelime-i tevhid "la ilahe" ile baslamakta, tagutu red ve inkar ederek temizlenen kalbe "illa Allah" gercegi sunulmaktadir.

                  Tevhidi teblig,
                  bu esaslardan kaynaklanan ve bu esaslara göre sekillenen tebligdir.
                  Tevhidi tebligin gündeme gelmedigi toplumlarda kimlerin müslüman, kimlerin kafir olduklari aciklik kazanmis degildir.
                  cünkü müslümanlik ve kafirlik gibi sifatlar, hak teblige muhatap olan insanlarin, bu teblige karsi gösterdikleri ve gösterecekleri tavrin bir neticesi olarak o insanlara verilmektedir.

                  müslüman, karsilastigi hak tebligi kabul eden ve bu hakka teslim olan insandir. kafir ise, hak tebligle karsilasmasina ragmen bu hakki örten, hakki gizleyen ve hakki inkar eden insandir. tevil ve tahrif edilmis gayri islami tebligle karsilasan insanlar, bu tebligi kabul etmekle islama göre müslüman olmayacaklari gibi, bu tgebligi reddetmekle de islama göre kafir olmazlar. her iki durumda da cahil diyebilecegimiz gayrimüslimdirler. kafir kabul edilip tekfir edilmeleri veya müslüman kabul edilip cennetle müjdelenmeleri caiz degildir

                  bizlerden istenilen ve bizlere emredilen yükümlülük, bu insanlari tevhidi teblig ile yüzyüze getirmemizdir. hak tebligle karsilasmadiklari icin kendilerine telkin edilen yalanlarla gayri islami yasantilarini sürdüren insanlara "kafir" diyerek onlari tekfir etmekten ve dalalete terketmekten Allaha siginiriz.

                  bu insanlari cennete davet etmedik ki, cehenneme terkedelim. kaldiki Rabbani tebligle net ve acik bir sekilde muhatap olmayan bu insanlar, hergün degisik seytani tebliglerle muhatap olmaktadirlar.


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: imanın tahrif edilmesi

                    islam toplumunu yikmak isteyen seytan ve doslari, diger esaslarda oldugu gibi iman easinda da büyük tahribatlar yapmislar ve bu insanlara yanlis bir Allah telakkisi vermislerdir.

                    bu yanlis telakki insanlari sirke, bu yanlis telakki insanlari inkara sürüklemistir. nitekim yasadigimiz toplumda neye iman ettigini bilmeyen saskinlar ve neyi inkar ettiklerini bilmeyen ateistler bulunmaktadir.

                    seytan aleyhillane bazi ilahi hükümleri bircok müslümandan daha iyi bilmekte ve hareket metodunu bu hükümlere göre tesbit etmektedir.
                    seytana göre, Allahi inkar eden ateistler ile Allahin varligina inanmalarina ragmen Allaha es kosan müsrikler arasinda herhangi bir fark yoktur. her iki grup da cehenneme yuvarlanmakta, yol ve akibetleriyle seytani memnun etmektedirler

                    seytan aleyhillane her iki durumdan da, her iki gruptan da memnundur. cünkü Allahi inkar eden ateistlerle birlikte, Allaha iannmasina ragmen Allaha es kosan müsriklerin de cehennem ehli oldugunu bilmektedir.

                    hic süphesiz Allah, kendisine sirk kosanlari bagislamaz, Bunun disinda kalanlardan diledigini bagislar. (nisa 116)

                    ey israilogullari, benimde Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allaha kulluk edin. cünkü o, kendisine sirk kosana kuskusuz cenneti haram kilmistir, onun barinma yeri atestir. (maide 72)


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: imanın tahrif edilmesi

                      Kuran-i kerimde zikredilen bu hükümlerde, Allaha inanmalarina ragmen Allaha es kosan müsriklerin akibetleri beyan edilmektedir. kafirler ve müsrikler arasinda ameli farkliliklar olsa da, müsriklerin amelleri bosa cikmaktadir. yaratici olarak Allaha inanip, namaz ve oruc gibi bazi ibadetleri yapmalarina ragmen Allaha es kosan müsriklerin hüsrana ugrayacaklari, Allah icin yaptiklarini zannetikleri amellerin kabul edilmeyecegi ve bosa cikacagi kurani kerimde acikca beyan edilmektedir.

                      Eger sirk kosacak olursan, süphesiz senin de amellerin bosa cikacak ve elbette sen kayba ugrayanlardan olacaksin. (zümer 65)

                      onlar da sirk kossalardi, elbette bütün amelleri bosa cikmis olurdu ( enam 65)

                      Müsriklik ve kafirlik acisindan akibete iliskin her hangi bir fark olmadigi icin, seytan aleyhillane sinsice davranmakta, geleneksel bir inanc ile Allaha inanan insanlari Allahin varligini inkara degil, Allaha es kosmaya davet etmektedir. böyle bir calisma seytan ve dostlari icin hem cok daha kolay, hem cok daha verimli olmaktadir.

                      Bu seytani calismalar yapilmismidir ve günümüzde de yapilmaktamidir?

                      Bu sorunun cevabini kurani kerimde zikredilen müsrikler ile günümüz insanlarinin mukayesesinde görebiliriz. kuran-i kerimde beyan edilen müsriklerin vasiflarini ve Allahtan baska yöneldikleri, kulluk yaptiklari nesnelerin ne oldugunu bilirsek, günümüz insanlarini degerlendirmemiz daha kolay olacaktir.

                      müsrikler Allaha inanmalarina ragmen Allahtan baska nelere tapiyorlar ve neleri ilah kabul ediyorlardi?

                      seytan ve dostlari onlari nelere davet ediyorlar ve onlari nasil müsrik durumuna düsürüyorlardi?

                      iste bu sorularin cevabini ve bu meselemizi genel olarak su basliklarda degerlendirebiliriz.


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: imanın tahrif edilmesi

                        Tabiata tapanlar:
                        Gecmis dünya tarihinde günese aya ve yildizlara tapan kavimler bulunmaktadir. bu kavimler güneste, ayda veya yildizlarda büyük gücler oldugunu kabul etmekte ve karsilastiklari olaylarin bu güclerin etkisiyle meydana geldigine inanmaktadirlar. gecmiste bu gibi seylere ayri ayri tapilrken, günümüzde tabiat ve doga adi altinda topluca tapilmaktadir. tabiatperest denilen bu kimseler bir yaratik olan tabiati yaratici yerine koymaktalar ve bu sapik görüslerini bilimsellik adi altinda yaymaya calismaktadirlar. laboratuvarda gördüklerini tasdik eden ancak göremedikleri her seyi inkar eden, yalanlayan bu sapiklar, yalanladiklari akibete dücar olacaklardir.

                        "cehennem atesine sürülüp, itilecekleri gün; iste sizin yalanlamakta oldugunuz ates budur" denilecektir. (tur 13-14)

                        oradan her cikmak istediklerinde oraya geri cevrilirler ve onlara; yalanlayip durdugunuz atesin azabini tadin denir. (secde 20)

                        yildizlarin insanlarin kaderi üzerinde müessir olduguna, yildiznameye ve yildiz falinan inanan kimseler de, bu sapik firkanin sapik müntesipleridir.


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: imanın tahrif edilmesi

                          Kendileri gibi birer mahluk olan insana tapanlar:

                          kendilerini ilahlastirmaya calisan ve diger insanlari da seytani hüküm ve görüslere davet eden bu mahluklari, iki ayri grupta inceleyebiliriz. birinci grubun küfrü asikardir. bunlar kendileri azdigi gibi kendilerine uyanlari da azdirip, saptirmislardir
                          "üzerine azap sözü hak olanlar derler ki; "Rabbimiz, iste bizi azdirip,saptirdiklarimiz bunlar, kendimiz azip saptigimiz gibi onlari da azdirip saptirdik" (kasas 63)

                          Diger insanlarin bu azginlara kullugu, bu azginlari dost kabul etmeleri ve bunlari fayda veya zarar vermeye muktedir görmeleri üzerine gerceklesmektedir. bir kisim insanlar bu firavunlari severek, bu firavunlara kulluk yaparlarken diger bir kisim insanlar ise, bu firavunlardan korktuklari icin bu firavunlara kulluk yapmaktadirlar.

                          ne garip ve ne hazindir ki dünyadaki sömürü carklarini sömürenler degil, sömürülenler cevirmektedir. cagdas firavunlari güclü görerek bu firavunlara itaat eden ve kulluk yapan bu zavallilar, firavunlarda gördükleri ve ürktükleri gücün, kendi kulluklarindan kaynaklandigini idrak etmezler!.

                          halbuki firavunlarin sahip olduklari güc, bu kölelerin gücüdür

                          cagdas firavunlar,
                          hükmettikleri bu kölelerin gücü ile ayakta durmakta ve kölelerden aldiklari bu güc ile kölelere hükmedebilmektedirler
                          firavunlugu yasatan ve firavunlari güclendiren bu kölelerdir!


                          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: imanın tahrif edilmesi

                            Sonra,
                            sonra da kendilerinin verdigi bu gücten korkarak kulluga devam edenler yine bunlar,
                            yine bu saskin ve zavalli kölelerdir!..

                            cagimizda ki bircok insan da, kimlere ve ne icin itaat ettikleri bilinci yoktur. herhangi bir binek hayvani bile sahibinden baskasi sirtina binince, rahatsiz olmaka ve huysuzlanmaktadir. kölelige alismis olan insanlar ise karinlarini doyurabilmek icin gözlerini bir tutam ota yöneltmisler, sirtlarina kimin inip-bindigine hic önem vermemektedirler. sani yüce Rabbimiz biz insanlari bu konuda uyarmakta ve Resulullah s.a.a; "Allah'a itaat etmeyene itaat edilmez" buyrugu ile bizleri ikaz etmektedir.

                            seytana kulluk yapmaktan ictinap etmeye calisan kimseler, farkinda olmadan seytanin dostlarina kulluk yapmaktadirlar. oysa ki seytana kulluk yapmak ile seytanin dostuna kulluk yapmak arasinda herhangi bir fark yoktur.

                            Birinci gruptaki saptiricilarin küfürleri asikar olmasina karsin, ikinci gruptaki saptiricilarin küfürleri herkese acik degildir. bunlar müslümanlarin arasinda yasamakta, müslüman gözükmekte ve meseleye vakif olmayan kardeslerimiz tarafindan müslüman bilinmektedirler.

                            bu gruptakiler,
                            birinci gruptakilere nazaran cok daha tehlikelidirler.
                            seytanin sagdan yanasmasinda da belirttigimiz gibi bunlar dost gözüken düsmanlardir. Allah adini kullanarak müslümanlari aldatmaktalar ve bu samimi insanlari sapik yollara davet etmektedirler.

                            Müslümanlar Allah'i tekbir etmek ve diger insanlari Allaha davet etmekle yükümlüdürler. kendilerini veya baskalarini yüceltenler ve diger insanlari bunlara davet edenler acik bir sapikligi yasamaktadirlar. en secki insan Resulullah dahi sadece Allah'i tekbir etmis ve insanlari kendisine degil, Allaha davet etmistir. nitekim Resulullah s.a.a'e ve efendimizi örnek alan müslümanlara emredilen tavir budur.
                            "sen Rabbine cagir ve sakin müsriklerden olma" (kasas 87)

                            her gördügü sakalliyi haci, her gördügü sarikliyi hoca sanan insanlarni, bu aldaticilara aldanmalarinin kökeninde, kurani kerim ifadesiyle su yanilgi bulunmaktadir.
                            "oysa biz, insanlarin ve cinlerin Allaha karsi asla yalan söylemeyeceklerini sanmistik" (cin 5)


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: imanın tahrif edilmesi

                              Aldanan insanlar

                              bu aldaticilari yüce ve emin kisiler olarak görmekte ve onlarin Allah adini kullanarak yalan söyleyebileceklerine hic ihtimal vermemektedirler. oysa ki bu aldaticilar "Besmele" ile söze baslamaktalar ve insanlari taguta kulluga davet ettikten sonra "Elhamdulillah" diyerek sözü bitirmektedirler.

                              MÜslümanlarin bu konuda dikkatli olmalari, sevdikleri ve itaat ettikleri kimseleri Allahin hüküm ve ölcülerine göre degerlendirmeleri gerekmektedir. bu bilincten uzak bir teslimiyet ile hoca ve üstadlarina teslim olan bazi kimseler, bilginlerini ve rahiplerini Rab kabul eden hristiyanlarin durumuna düsmektedirler


                              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X