Bir önceki yazımda değindiğim bir konu hakkında önemli bir hususa tekrardan değinmek istiyorum.
[/color] Bazı araştırmacılar ve İlahiyatçılar, ölen hiçbir insanla hiçbir biçimde iletişimin olamayacağını, böylece Resullerin, Nebilerin, dolayısıyla evliyanın İnsanlarla iletişime geçemeyeceğini, onlara hiçbir şey ulaştıramayacağını (veremeyeceğini) çünkü onların öte alemde bir tür uyku moduna geçtiklerini, bu sebeple kabir azabı, kabir içi alem diye bir şeyin mevcut olmadığını, insanların öldükten sonra bir daha ancak mahşerde, üstelik bir de topraktan yeniden maddesel bedenleriyle dirileceklerini, dolayısıyla Resulullahın dahi, sıradan böylesi bir biçimde vefat ettiğini, …vs. gibi daha bir çok şeyi ellerinde hiçbir delilleri olmadan kendi kafalarına göre dillendirmekte, bunu da dinin kendi söylemiymiş gibi insanlara sunmaktadırlar. Hatta bunlardan kimi de, ölülere dua bile okunamayacağını, bunun ölen insanlara fayda veremeyeceğini, olsa olsa sadece okuyan kişinin kendisine faydası bulunabileceğini de söylemektedirler. Bunu da yine güya “Kur’an dini” diye kendi kafalarından bir şey uydurarak, Hadisleri hiç kale almaksızın, Resulullahı devre dışı bırakarak yapmaktadırlar. Oysa sadece Kur’ana göre din olsaydı ne abdesti alabilirlerdi, ne namazı kılabilirlerdi, ne de hacca gidebilirlerdi, …vs. Bu durum otomatik olarak onların bu düşüncelerini daha işin başından geçersiz kılmaktadır.
[/color] Bazı araştırmacılar ve İlahiyatçılar, ölen hiçbir insanla hiçbir biçimde iletişimin olamayacağını, böylece Resullerin, Nebilerin, dolayısıyla evliyanın İnsanlarla iletişime geçemeyeceğini, onlara hiçbir şey ulaştıramayacağını (veremeyeceğini) çünkü onların öte alemde bir tür uyku moduna geçtiklerini, bu sebeple kabir azabı, kabir içi alem diye bir şeyin mevcut olmadığını, insanların öldükten sonra bir daha ancak mahşerde, üstelik bir de topraktan yeniden maddesel bedenleriyle dirileceklerini, dolayısıyla Resulullahın dahi, sıradan böylesi bir biçimde vefat ettiğini, …vs. gibi daha bir çok şeyi ellerinde hiçbir delilleri olmadan kendi kafalarına göre dillendirmekte, bunu da dinin kendi söylemiymiş gibi insanlara sunmaktadırlar. Hatta bunlardan kimi de, ölülere dua bile okunamayacağını, bunun ölen insanlara fayda veremeyeceğini, olsa olsa sadece okuyan kişinin kendisine faydası bulunabileceğini de söylemektedirler. Bunu da yine güya “Kur’an dini” diye kendi kafalarından bir şey uydurarak, Hadisleri hiç kale almaksızın, Resulullahı devre dışı bırakarak yapmaktadırlar. Oysa sadece Kur’ana göre din olsaydı ne abdesti alabilirlerdi, ne namazı kılabilirlerdi, ne de hacca gidebilirlerdi, …vs. Bu durum otomatik olarak onların bu düşüncelerini daha işin başından geçersiz kılmaktadır.
Yorum