Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

beyin ve insanin sinirsiz kapasitesi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    beyin ve insanin sinirsiz kapasitesi

    Son yıllarda ABD li birkaç grup nörobilimle meşgul bilim insanları(nöro-gastroentereloglar,nöro-anatomi ve hücre biolojisi uzmanları) önceden zaten bilinen ama işlevi konusunda fazla bilgi sahibi olmadığımız gastro-intestinal sistemde milyarlarca mevcut beyin hücresinin 2.beyin gibi işlev gördüklerini ortaya çıkardılar.

    “Bağırsak beyin” olarak da adlandırılan bu 2. Beynin hücre tipi, ürettiklerin nörokimyasal ileticiler, sahip oldukları reseptörler ve makroskobik ve mikroskobik yapısıyla asıl beynimizin birebir ikizi gibi…

    Bağırsaklarımız, sindirim sisteminin komuta merkezi olup sadece besleyici maddelerin birleşimi, tuz oranı ve su miktarı gibi kaba değerleri analiz etmekle kalmaz, aynı zamanda besin emilimi ve dışkılama mekanizmasının yanında sempatik (stres hormonları salgılar) ve parasempatik (mutluluk hormonları salgılar)sinir iletim maddelerinin, uyarıcı hormonların ve koruyucu salgıların hassas dengesini de kontrol ediyor.
    İmmün-sistemizin yaklaşık %70’i bağırsaklarımızda yerleşik. Bu immün-sistem hücreleri doğru (pozitif) düşünce ve yanlış (negatif)düşünceyi ayırt etmeyi öğrenebiliyorlar ve bu öğrenilenler bilgi hafızalarına kaydediliyor ve gerektiği anda yeniden etkinleştiriyorlar(Bir Hint bilgesi olan Endokrinoloji prof.Dr.Deepak Choppra’ya göre tüm bu işlemler ışık hızıyla gerçekleşiyor.O’na göre immünsistem hücrelerinin herbiri sahibi gibi üzülüyor,seviniyor,öfkeleniyor vb.tüm duygularımız gibi ona uygun reaksiyon veriyor…ayrıntılı bilgi için Dr. Deepak’ın Kuantum İyileşme kitabına başvurulabilir).


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: beyin ve insanin sinirsiz kapasitesi

    . beyin denilen ve yaklaşık bir kedinin beynindeki tüm nöronların sayısı kadar olan hücrelerimiz barsağa giren yabancıları (zehir, zararlı kimyasal vd.)hemen farkedip asıl beyne bilgi gönderiyor ama biz gönderilen bu çok hızlı gerçekleşen bilgi akışını hiçbir zaman hissetmiyoruz (beden-ruh sağlığı yerinde olanlarda bu rahatsız edici duyuların farkedilmesi için atlanması gereken eşik değer yüksek).



    İkinci beynimiz; aynı zamanda asıl beynimize ve psikolojik durumumuza etki eden dopamine, opiat gibi psiko-aktif maddelerin üretildiği diğer bir merkez…Alzheimer ve Parkinson hastalarında bile çoğu zaman, kafa beyin ve bagırsak beyin hücrelerinde aynı hasar mevcuttur(bu durum,bu hastalardaki mide-bağırsak problemlerini izah ediyor)…



    Bu nörobilimciler bir grup spastik kolon vb.barsak hastalarının barsaklarına sentetik-balon yerleştirip deneklerde ilk ağrı olana kadar şişirip onların beyinlerindeki hareketliliği-aktivasyon olan bölgeleri fonksiyonel MR ve PET,SPECT gibi nöro-görüntüleme yöntemleriyle tesbit ettiler. Bu deneklerin özellikle LİMBİK-SİSTEM lerinde(beynimizin %70 ini kontrol altında tutan otomat-bilinçaltımız=EGO muzu kullanan asıl beynimizde ki duygu-düşünce-davranış data-bankımız) hareketlilik gözlendi…


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: beyin ve insanin sinirsiz kapasitesi

      Zaten spastik kolon,irritabl-kolon,kronik hazımsızlık,kabızlık,reflü vb.mide-barsak hastalarında bahsedilen eşik değer; onlardaki mevcut kronik anksiete,depresyon vb.ruhsal sorunlardan dolayı çok düşük olduğu için bu kişilerdeki gastrointestinal sorunlar kolay düzelmiyor ruhsal sağlıkları düzelmediği için…(yani asıl beyin ve 2. Beynimiz ikiz gibi birindeki sorun diğerini ciddi olarak etkiliyor.Hatta beyin ve gastroentintestinal sistemin embriolojik olarak bile aynı kök hücreden oluştuğunu ifade ediyor bazı bilim adamları)



      Fizyolojik olarak bağırsaklarımızdaki bu nöronlarımız biolojimizin gerekli olduğu tüm ihtiyaçları asıl beynimize bildiriyor(susama,acıkma, bulantı-kusma-dıişkılama hissi vd.yaşam idamesi için gerekli olanların bilgisi asıl beyne arzediliyor).Tamam bu zaten klasik bilgi ama..İşin en ilginç yanı ise bu 2. Beynimiz denilen bağırsaklarımızdaki nöronal yapının ürettiği haber-iletici nörokimyasal maddelerin bilgi-içeriği…



      Yapılan deneysel çalışmalarla EGO muzun beynimizde kullandığı Lİmbik sistem hareketliliğinin(sürekli aktive olmasının) anlamı, Nefsimizin/EGO muzun bize bildirdiği/telkin ettiği her türlü ayartıcı olumsuz, gayrı-ahlaki, doymak bilmeyen istek-arzu ve heva-heveslerimizin 2. Beyinden kaynak aldığı/neşet ettiği…( az yeme, sofradan iştahlı kalkma, midenin 1/3 ünü doldurma,çok çeşitten kaçınma vb.gibi tavsiyelerin hikmetleri…).


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: beyin ve insanin sinirsiz kapasitesi

        İşte şimdi, Lİmbik sistemin sürekli 2. Beyin tarafından tetiklenerek insanı otomat-organizmaya dönüştürmesini düşünün(biolojik gerekçe)bu asıl beynimizdeki FRONTAL LOB fonksiyonlarını geçici yada kalıcı olarak bloke ediyor,durduruyor,inhibe ediyor(daha evvelki “V+B- sohb-5. Sağ-sol ön beyin” de bahsedildiği üzere).



        Çünkü beynin HÜKÜMDAR FONKSİYONLARI olan ön-beyin(frontal lob) görevleri tam kapasite olarak tahakkuk ettiğinde(üstteki terazide % 30 olan frontal fonksiyonların %70 e baskın hale gelebildiğini düşünün) cüzi irade ırmağı, külli irade okyanusuna karışıyor…(kısaca özetlersek bu beynin hükümdar fonksiyonları: motivasyon,dikkati sürdürebilme,merak,heyecanı canlı tutabilme,her türlü uyaran-ayartıcı şeyleri dikkat alanı dışında tutabilme,”dur-düşün-davran” prensibini uygulayabilme,geniş bir konunun özünü kavrayabilme ve bunu birkaç kelime ile özetleyebilme,o an varolan her türlü uygunsuz tepkilere direnç gösterebilme,tekrar-tekrar patinaj yapmama,çözüme odaklanabilme,TATMİN/HAZ zı erteleyebilme…).



        Aslında kısaca bu sırada EGO nun otomat hükümranlığı/hakimiyeti kontrol altına alınabiliyor ve malum müjde tahakkuk ediyor : ” …..öyle mü’min kullarım vardır ki bana yaklaşırlar da yaklaşırlar ve ben onların tutan eli ,gören gözü, işiten kulağı olurum…”



        Mutluluk klavuzumuzda (Fatır-1 ’de) ise müjdelenen “….VE BİZ DİLEDİĞİMİZİN KAPASİTESİNİ SINIRSIZCA ARTIRIRIZ…” hakikatine akleden kalplerimize açınca; 2. Beynimize verilen bu görevin(EGO yöneticiliği) hikmetlerini ve insanın SINIRSIZ KAPASİTESİ ni nasıl bloke ettiğini ve ŞEMS.7-10 ‘da açıkça bizden istenen KALP TEZKİYESİ nin sebebini/gerekçelerini gönül-rahatlığıyla mutmain olarak kavrayıp “tırtıl-meşrep insansı” lıktan, “hz.insan”a doğru tekamül eden kelebek olmayı hakedebileceğiz inşallah...


        Sağlıcakla ve gönül huzuruyla kalın dostlar…
        Ayten Çalış Yağmur


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X