Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Beyin şaka kaldırmaz

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Beyin şaka kaldırmaz

    [color=rgb(51, 51, 51)]"[/color][color=rgb(0, 0, 0)]Kişi gün boyu düşündüğü şeylerden ibarettir[/color][/color][color=rgb(51, 51, 51)]"
    ( R.Waldo Emerson)
    Hidayet KAYAALP

    Tabi ki alt beyini kastediyorum... Nam-ı diğer bilinçaltnı.
    Peki, nedir bu hakkında çok laf edilip, az şey bilinen bilinçaltı?

    Ne olduğu ve sistemin bütünü içinde nasıl bir yere sahib olduğu hususunu ne yazık ki bizde hekes
    gibi bilgilerimizi aşan bir düzey olarak kabul etmek zorundayız! BEYİN ŞAKA KALDIRMAZ
    [/color]
    [color=rgb(51, 51, 51)][/size]
    Roger Sprey'in,1960'ların başlarında, sağ ve sol loblar dan oluşan iki beyne sahip olduğumuz olgusunu keşfetmesinden günümüze kadar yapılan çalışmaların binlerce yıllık bulgaları aşan düzeyde olduğu
    kabul edilse de bilim adamları, beynin hala yüzde sekseninin çözülmemiş bir muamma olarak
    önümüzde durduğunu söylüyorlar!

    Diğer yandan insan beyninin evrenle olan ilişkisini araştıranlar, her iki sistemin de holografik yapıya sahip
    olup, bir biriyle zorunlu bağlantı içinde bulunduklarını yüksek sesle söylemeye başladılar. Önde gelen
    bir çok Kuantum fizikcisi, aslında bugünkü evren algısının beynin üç boyuta programlanmasının bir yansımasından ibaret olduğunu, yükselen insanlık bilincinin daha farklı aşamalara ulaşması ile
    görünenin arkasında "başka şeylerin" farkedilebileceğini de belirtmekten çekinmemektedirler!

    Aslında fizikciler bu söylemleriyle tam da tasavvufun diline ulaşmış oluyorlar ama biz esas konumuza dönelim.

    Bilincaltının önemi hakkında İrlandalı yazar Joseph Murphy,
    "Bilinçaltının Gücü" adlı ünlü kitabında bakın neler diyor:

    "Sizce nedir çağların en müthiş sırrı? Atom enerjisinin sırrı mı? Termonükleer enerji mi? Nötron bombası mı? Gezegenler arası yolculuk mu? Hayır hiçbiri değil. O halde nedir bu müthiş sır? Nerede bulunabilir ve nasıl temas kurulur ve eyleme geçirilir? Bunun cevabı olağanüstü basittir. Bu sır, insanları arayacağı en son yer olan kendi bilinçaltınızın içinde, mucizeler yaratan o harika güçtür"

    Burada biraz duralım ve konuyu kendi bireysel konumumuz açısında irdeleyelim: Gerçekten biz bu
    güçün farkında mıyız? Farkında olanlar bunu "kendi iyiliği" için kullanabilyor mu?

    Bilnçaltının en belirgin özelliklerinden birisi, hiç şaka kaldırmaz oluşudur;
    yani, doğru-yanlış, hayal-gerçek ayırımı yapamaz!

    Yine bir başka özelliği, ilişkilendirme tiryakisi veya "bağlantı budalası" olması dır!

    Daha başka bir özelliği, kendisine ulaşan her bigiyi anında resme dünüştürerek arşivlemesidir!

    Peki, bunları bilmek bizim için neden önemli?

    Bu ve benzeri özelliklerini hesaba kattığımızda bilinçaltının, bir "bilinçli alan" tarafından idare edildiğinde "mucizeler yaratan harika güç" olabileceğini kavrarız. Aksi taktirde bu "dilsiz hizmetci" bizi
    cehenneme götüren yolların da kaldırım mühendisi olma görevini üstlenecektir!

    Bilinçaltına ulaşan her hangi bir bilgi, bilncli beyin tarafından kişinin "iyiliğine" olacak şekilde elden geçirilip, düzene konmamışsa toplumsal genel kabuller ve önyargılar bağlamında kodlanacaktır! Bu önyargılar
    ve genel kabuller, çocukluk dönemlerinde çevre tarafından bize " ikram" edilirken, yetişkin olunca
    da görevi biz devralarak adeta kendi düşeceğimiz kuyuların ameleliğini yapmayı sürdürürüz!

    Bilinçaltının yukarıda belirttiğimiz bazı özelliklerini isterseniz somut örneklerle açıklamaya çalışalım:

    1) HAYALLE GERÇEĞİ AYIRAMAZ: Bunu anlamanın yolu çok basittir.Gözlerinizi kapatın ve ağır..ağır.. nefes almaya başlayın .. dikkatinizi sadece nefesinize odaklayın....Rahat bir konuma geldiğinizi hissedince.. evinizin mutfağını hayal edin...Mutfak masasında bulunan sirke şişesinden bir bardağa koyarak..yudum..yudum
    içmeye başlayın... Bardağı bitirene kadar için.....üç..iki..bir..ve gözlerinizi açın!.. Nasılsınız?..

    Siz günkük hayatınızda kendinizi herhangi bir duyguya kaptırıp, odağınız o duyguda sabitlenmişse, gözlerinizi kapamanız o kadar da önemli sayılmaz. Nerede olduğunuza ve kim olduğunuza bakmadan alt beyin,
    düşünce-duygu parallelinde konuyu işleme tabi tutmaya başlar!

    Peki, günlük hayatınızda daha çok sirke mi, yoksa bal mı düşünüyorsunuz?

    Başaracağınıza mı inanıyorsunuz, yoksa zihniniz korku ve endişe mi yayıyor
    ?

    Topluma yönelik bakışınızın tercümesi "Bizden adam olamaz" ifadesinde mi kendini buluyor,
    yoksa "Allah'ın izniyle bu millet başarır" sözlerinde mi?

    Kısacası, geleceği ve geleceğinizi sim-siyah mı görüyorsunuz, yoksa pırıl-pırıl mı?.. Hiç farketmez, bunlardan hangisine odaklanıp inanyorsanız tercihinizi yapmış sayılırsınız! Herkes, ama herkes sadece
    inandığını yaşar! Konuştuğunu değil!...

    2) İLİŞKİLENDİRME TİRYAKİSİDİR: Diyelim ki, eşinize "ben evden çıkıyorum" dediniz. Her seferinde eşinizin, bu sözden sonra somurtup, surat astığına şahit oldunuz. Siz, önceleri buna bir anlam
    veremezken, daha sonra "bu neden böyle yapıyor?" sorsunu sorarak işe dahil oldunuz
    ve gittikce canınız sıkmaya başladı: "Bu herif niye somurtuyor acaba?!" Durum,
    düzgün müdahale yapılmadığı zaman çok ileri boyutlara kadar uzayabilir.
    [/color]

    [/color]
    [color=rgb(51, 51, 51)]
    Mesela iç diyoloğu şöyle sürdüre bilirsiniz: "Bu herif amma da kabalaştı, ha! Ben, koşup,koşturuyorum;
    o, teşekkür yerine, surat asıyor
    !" İç diyolog devam ediyor ve yine soru geldi: "peki, neden böyle
    yapıyor
    ?" Bu defa cevap daha antika olacak! "Erkek milleti değil mi?" Hemen bir soru daha:
    "Peki, bu erkekler niye hep böyle?" Bazen süreç daha ileri noktalara varır ama biz burada durduralım.

    Gördünüz, paranoyak döngü nasıl hızlı gelişiyor! Tabi, somurtan erkek te durduğu yerde kalmadı; iç diyolog onu da "Kadın milleti değil mi?" noktasına çoktan getirmiş olmalı...Peki, durum niye bu hale geldi?
    Beynin, "ilişkilendirme tiryakisi" olduğunu yani bağlantılar kurarak çalıştığını göz önüne aldığımızda
    ancak bu işi kavrarız!.Yalnız bu hususun altı kalınca çizilmelidir: Beyin mutlaka ve mutlaka bir şeyle,
    bir şeyin ilişkisini kurarak çalışır! Bu ilişkiyi bilinçli şekilde ya siz kurarsınız, yada bilinçaltı beyin,
    paşa gönlü nasıl isterse öyle kuarar! Siz, "Ben evden çıkıyorum" dediğinizde bağlantıyı
    kurmadan durum eşinizin bilinçaltına havale etmiş oldunuz. "Ben şu iş için evden
    çıkıyorum
    " demiş olsaydınız veya eşiniz size sebebini sorsaydı...Veya siz eşinize yol yakınken,
    niye somurttuğunu sorsaydınız, iş ileri noktalara varmadan çözülebilirdi! Siz siz olun, iletişimi, bilinçli bağlantılarını kendiniz kurarak yapın ve sakın muhatabınızın bilinçaltının insafına terketmeyin!

    3) BİLGİLERİ RESME DÜNÜŞTÜRÜR: Sizden bir ricam olacak. Bu ricamı yerine getirebilirseniz, size müteşekkir olmanın ötesinde birde kapalı zarf takdim edeceğim. Ricam şu: Lütfen portakalı düşünmeyin!

    Süreniz, kıyamete kadardır...

    Beyne ulaşan her bilgi anında resme dünüştürülür! Bunun, mutlaka portakal gibi somut nesneler olması gerekmez.Tüm soyut kelime ve kavramlar da anlamlarına denk düşen filimleştirme olayına tabi tutulur.

    Alt beyin, kendiliğinden üstbeyne, "Yahu patron, bana bir bilgi ulaştı felaket! Ben bunu resimleyip devreye sokarsam senin hayatın mantar olur!" demez. Allah'ın bize bahşettiği bilinci uyanık
    tutarak bu işi kendimiz baştan halletmek zorundayız. (......aklınızdan geçeni açıklasanız
    da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çekecektir
    ;....Bakara 284)

    Çoğumuzun bildiğini sandığım şu fıkra hem konuya denk düşer, belki biraz da tebessüm etmiş oluruz: Doktor, hastasına demiş ki, "Vallahi durumun iyiye gidiyor, ama ufacık bir şeyi yapmaman gerekecek." Hasta, hem sevinç hem de merakla "Tabi, doktor bey, nedir o?" diye sormuş. Doktor, "Bir süre tilkinin kuyruğunu düşünmemen lazım" demiş.Hasta, "Doktor bey, al benden de vallahi" demiş. "Bu güne kadar
    hiç hatırlamadığım bu kuyruk sayenizde artık hiç aklımdan çıkmayacak
    !"

    Mevlana'nın şu sözlerini hep hatırımızda tutalım:

    "Sen düşünceden ibaretsin
    Geriye kalan et ve kemiksin
    Gül düşünür gülüstanlık olursun
    Diken düşünür dikenlik olursun
    ..."


    GÜL'ü düşünenlerden olmanız dileği ile...
    [size=3][/color]


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

    Güzel bir konu paylasmissin abla... Bilinçalti aslinda bizim bilmedigimiz kisim oluyor. Görüntüler, hatiralar vs'den olusmakta...

    Konu için tesekkürler.
    Yıka ruhumu merhamet lütfuyla

    Bula nurlara gözlerimi n’olur

    Çevir basiret çölümü aydınlıklara

    Yorum


      #3
      Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

      tesekkür ederim bacican

      ve malesef bilincalti bizim kullanmadigimiz kisim da oluyor ayni zamanda!


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

        sigmoun freud tarafından ortaya atılan ,daha da teori halinde bulunan bilinçaltı tezi diye önümüzdeki kargaşa ,hegel ,platon ,aristo tarafından daha önceleri defalarca işlenmiştir.ama isim farkıyla.bilinç altı yerine / beyni levhaya benzetip ona biçim veren düşüncelerin , uzun bir aradan sonra onu yeniden görmesiyle ,o şeklin tekrar zihinde canlanması vd.

        şartlı soyut kavramları üst üste yığarak ve anlaşılırlıktan uzak tutan ,batı kültürü ,yine önümüze bulanık şeyler atmıştır.
        anlatılanların içinde doğrular olduğu sarih bir şekilde gözükmektedir ,ama kast edileni ,yanlış olduktan sonra ,hak sözlerle anlatılmasıda beyhude.
        paylaşım için teşekkürler.

        Yorum


          #5
          Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

          yazilanlarin neresine katilmadiginizi ögrenmek isterdim?
          teori halinde bulunmasi kanisina nasil vardiniz?
          inancsiz doktorlar tarafindan yeri geldiginde "bilincaltinizin oyunu" diye savsaklanan bir mesele baska bir yerde paranoya seklinde aciklanabiliyor

          bilincaltini reddetmeniz icin tek sebebiniz freud ve bati kültürümü?


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

            gulistan_2 kardeşim ,bu dediğinizin teori olmadığını mı söylüyorsunuz ? da teori olduğu kanısına vardığımı söylüyorsunuz?dünya bilimleri ensitüsü bilir ki ,bu kanun değildir ,teoridir.Eğer şahsınız bunu ispatlamışsa , buyrun dinliyelim (kendileri bunu zaten itiraf ediyor beynin %80'ni muamma diye ,her halde bunu söyleme sebepleri mütevazı oluşlarından olmasa gerek)

            hayal ile gerçeği ayırmaz demiş ,kişisel tecrübelerim ayırır yönündedir.
            ilişkilendirme tiryakisidir demiş ,hayır ,bu bir iç konuşmadır.
            bilgileri resme dönüştürür demiş ,evet doğrudur.

            [color=rgb(51, 51, 51)]aklınızdan geçeni açıklasanız
            da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çekecektir
            ;....Bakara 284)tarzından meallendirdiğiniz ayete göre ,insan sadece yaptıklarından değil ,aklından geçirdiğiylede sorumludur...[/color]

            son olarak ben sadece gülü düşünmek istemiyorum ,diken gerçeğini göz ardı edemez ,moğol saldırılarında ,bize savaşı gül düşünün ,ortamı gülistanlık olarak görün diyen zihniyet ,dikeni görmemizi engelleyip ,şehadeti pasif bir harekete sokup ,moğolların anadoluyu işgal etmesine zemin hazırlamıştır.
            ben olayları olduğu gibi kabul ederim ,gül diken gerçeğinde ,sadece gülü düşünmek ,hayaldir..

            Yorum


              #7
              Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

              bahsettiginiz mesele bilincaltini beyinde arayanlar icin gecerlidir, beyinde olmali önkabulü ile yolacikarsak bu söyledikleriniz dogrudur, ancak bilincaltinin yerini tesbit etmek mümkün degildir (belki ileride olacaktir)

              hayal ile gercegi ayirabilmesi kayit etme yöntemi hakkindadir, yani izledigi bir film olsun veya gercek olsun, o bu görüntüleri oldugu gibi kaydeder ve sürekli tekrarlanan görüntülerden dolayi bir zaman sonra bazi rahatsiz edici hallerle cevap ister, yani defterin kapanmasini ister.

              iliskilendirme tiryakisidir, ic konusmalariniz, daha önce algiladiginiz olaylari belli kaliplar, ögrenilmis degerlendirmelerle algilarsiniz, pasif bir algilamadir bu, aktif bir algilama da ise, olay hakkinda soru sorar cevap alirsiniz, bu sekilde bilincaltiniza yereden meseleler hakkinda yargiya varirken bu sekilde etkilenirsiniz yukaridaki ic konusma seklide buna güzel bir örnektir

              yalnizca gülü düsnmek dikeni yok saymak bedbahtlik olur, sizin karsi oldugunuz sey bilincalti ile alakali anlatim degil daha ziyade The Secret talimidir, yukarida verilen örnekleme dogrultusunda ise (sormak ve cevaplamak) dikenden önce gülü düsünmenin nedeni aciklanmistir, bu demek degildir, yasama dair aci gerceklerden kacarak bir hayal dünyasina siginalim


              Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

              Yorum


                #8
                Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

                gerek tıbbi gerek ruhi alanla ilgili kavramların çoğu malumunuz üzere soyuttur ,soyut kavramları açıklamakta güçtür.
                bu soyut kavramları aklın kabul edebileceği somut bir formata koyabilmek için ,laboratuvar ortamında ,yada insanın kendisinde gözlemlediği bir takım durumlar neticesinde açıklamak daha kolaydır ,bu imkanda şuan tümden yok olmamakla birlikte çok az vardır.
                pasajınızı değerlendirirken ,araştırmalarımı ve tecrübelerimi paylaştım.
                bilgi yorum değildir ,ama bilginin yoruma ihtiyacı vardır.alıntıladığınız pasajında bilgi olmadığını tez halinde bulunan bir yorum olduğunu düşünüyorum.ama ileri ki vakitlerde ispatlayıcı örnekler verirseniz ,ikna olabilirim.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

                  anliyorum kardesim
                  hep derim, insan neyi nereden ögrenirse ögrensin, ögrendiklerini ancak kendi dagarciginda kendi yetisi ile degerlendirecektir

                  konuya iliskin paylasimlarim mutlaka zaman zaman olacaktir
                  daha önceki paylasimlar arasinda da bilincaltina deginilmis yazilar olmali, zamanla okursunuz

                  es-selam


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Beyin şaka kaldırmaz

                    olur

                    Yorum

                    YUKARI ÇIK
                    Çalışıyor...
                    X