selamunaleykum
arkadaşlar ben doğayla ilgili bu tarz yazıları okumayı çok seviyorum
bu yazıları okudukça şaşırıyor müteakiben Allah tealaya birkez daha aşık oluyor hayran kalıyorumm
dolayısıyla bu tarz yazıları hher defasında paylaşma ihtiyacı duyuyorum hemde büyük bir şevkle...
***
Bombardıman Böceği
Böcekler arasında üzerinde en çok araştırma yapılanlardan birisi, bombardıman böceğidir. Böceği bu denli popüler yapan özelliği ise, kendini düşmanlarına karşı kimyasal yöntemler kullanarak savunmasıdır.
Böcek tehlike anında kendisini savunmak için bünyesinde barındırdığı hidrojen peroksit ile hidrokinonu düşmanının üzerine doğru fışkırtır. Bu iki madde, böceğin vücudundaki iki ayrı salgı bezi tarafından salgılanır. Salgılanan maddeler, saklama odacıkları denilen iki ayrı özel bölmede biriktirilir. Bu iki bölme de, patlama odacığı denilen ikinci bir bölüme bağlanır. İki bölüm birbirinden bir çeşit kas ile ayrılır. Böcek tehdit edildiğini anladığında bu kası sıkar ve saklama odacıklarındaki iki madde, patlama odacığına geçer. Orada bulunan enzimlerin de vasıtasıyla yüksek miktarda ısı açığa çıkar ve bu bölümde bir buharlaşma olur. Açığa çıkan buhar ve oksijen gazı, bulunduğu bölümün duvarlarına baskı yapar ve aradaki kas ile bu kimyasal madde düşmana fırlatılır.
Savunma Silahı Olarak Kimyasal Salgılar Kullanan Canlılardan Diğer Örnekler...
Bir arı kovanını korumak, kovanın bekçileri için kendini feda etme anlamına gelebilir. Bal arılarının iğnelerinde bir kirpinin dikeni gibi küçük oklar vardır. Düşmanı sokan arı uçmaya çalışırken iğne orada takılı kalır ve arının karnının arka tarafı yırtılır. Karnının yırtılmış kısmında, zehir salgısı ve onu kontrol eden sinirler vardır. Arı bu yaralanmadan dolayı ölürken, kovanın geri kalanı bu sayede korunmuş olur. (Russel Freedman, How Animals Defend Their Young? s.63)
Sibirya semenderleri (Hynobius Key-serlingii), donmuş toprakların metrelerce derinliklerinde yıllarca kaldıktan sonra buzları çözülür ve normal yaşama dönerler. Bu canlılar vücutlarında antifriz madde üretirler. “Antifriz maddeler” semenderin kanındaki hücrelerde bulunan suyun yerine geçerek, dokuların keskin buz kristallerinden zarar görmesini önler. Sibirya semenderinin bu mekanizmasının nasıl işlediği ise halen tam olarak bilinmemektedir. (New Scientist, Cilt 139, s.15)
Kedi güvesi tırtılı korktuğu zaman adeta “şahlanarak” korkunç bir görünüm kazanır. Tırtıl daha fazla rahatsız edilecek olursa göğsündeki bezlerden, içinde % 40 karınca asidi bulunan yakıcı bir karışım püskürtür. (Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing, Böcekler, s.150)
Dişi Mantis, bir seferde 80-100 yumurta bırakan bir böcektir. Bu yumurtalar sert, süngerimsi keselerin içindedir. Dişi bu kapsülleri ince dallara yapıştırır. Mantis yumurtlarken bir taraftan da bir sıvı çıkartır. Vücudunun hareketleriyle bunu karıştırarak köpüklendirir. Yumurtalar ilk çıktığında henüz sertleşmemiş bu maddenin içinde kalırlar. Sonra bu salgı çabucak katılaşarak kurur. Süngere benzeyen bu kapsül, yumurtaları aç kuşlara karşı korumaktadır. (Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing Böcekler, s.124)
arkadaşlar ben doğayla ilgili bu tarz yazıları okumayı çok seviyorum
bu yazıları okudukça şaşırıyor müteakiben Allah tealaya birkez daha aşık oluyor hayran kalıyorumm
dolayısıyla bu tarz yazıları hher defasında paylaşma ihtiyacı duyuyorum hemde büyük bir şevkle...
***
Bombardıman Böceği
Böcekler arasında üzerinde en çok araştırma yapılanlardan birisi, bombardıman böceğidir. Böceği bu denli popüler yapan özelliği ise, kendini düşmanlarına karşı kimyasal yöntemler kullanarak savunmasıdır.
Böcek tehlike anında kendisini savunmak için bünyesinde barındırdığı hidrojen peroksit ile hidrokinonu düşmanının üzerine doğru fışkırtır. Bu iki madde, böceğin vücudundaki iki ayrı salgı bezi tarafından salgılanır. Salgılanan maddeler, saklama odacıkları denilen iki ayrı özel bölmede biriktirilir. Bu iki bölme de, patlama odacığı denilen ikinci bir bölüme bağlanır. İki bölüm birbirinden bir çeşit kas ile ayrılır. Böcek tehdit edildiğini anladığında bu kası sıkar ve saklama odacıklarındaki iki madde, patlama odacığına geçer. Orada bulunan enzimlerin de vasıtasıyla yüksek miktarda ısı açığa çıkar ve bu bölümde bir buharlaşma olur. Açığa çıkan buhar ve oksijen gazı, bulunduğu bölümün duvarlarına baskı yapar ve aradaki kas ile bu kimyasal madde düşmana fırlatılır.
Savunma Silahı Olarak Kimyasal Salgılar Kullanan Canlılardan Diğer Örnekler...
Bir arı kovanını korumak, kovanın bekçileri için kendini feda etme anlamına gelebilir. Bal arılarının iğnelerinde bir kirpinin dikeni gibi küçük oklar vardır. Düşmanı sokan arı uçmaya çalışırken iğne orada takılı kalır ve arının karnının arka tarafı yırtılır. Karnının yırtılmış kısmında, zehir salgısı ve onu kontrol eden sinirler vardır. Arı bu yaralanmadan dolayı ölürken, kovanın geri kalanı bu sayede korunmuş olur. (Russel Freedman, How Animals Defend Their Young? s.63)
Sibirya semenderleri (Hynobius Key-serlingii), donmuş toprakların metrelerce derinliklerinde yıllarca kaldıktan sonra buzları çözülür ve normal yaşama dönerler. Bu canlılar vücutlarında antifriz madde üretirler. “Antifriz maddeler” semenderin kanındaki hücrelerde bulunan suyun yerine geçerek, dokuların keskin buz kristallerinden zarar görmesini önler. Sibirya semenderinin bu mekanizmasının nasıl işlediği ise halen tam olarak bilinmemektedir. (New Scientist, Cilt 139, s.15)
Kedi güvesi tırtılı korktuğu zaman adeta “şahlanarak” korkunç bir görünüm kazanır. Tırtıl daha fazla rahatsız edilecek olursa göğsündeki bezlerden, içinde % 40 karınca asidi bulunan yakıcı bir karışım püskürtür. (Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing, Böcekler, s.150)
Dişi Mantis, bir seferde 80-100 yumurta bırakan bir böcektir. Bu yumurtalar sert, süngerimsi keselerin içindedir. Dişi bu kapsülleri ince dallara yapıştırır. Mantis yumurtlarken bir taraftan da bir sıvı çıkartır. Vücudunun hareketleriyle bunu karıştırarak köpüklendirir. Yumurtalar ilk çıktığında henüz sertleşmemiş bu maddenin içinde kalırlar. Sonra bu salgı çabucak katılaşarak kurur. Süngere benzeyen bu kapsül, yumurtaları aç kuşlara karşı korumaktadır. (Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing Böcekler, s.124)
Yorum