Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

açıklanamayan doğa olayları

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    açıklanamayan doğa olayları

    Bu doğa olayları açıklanamıyor

    ABD’de ‘hareket eden taşlar’, Venezuela’da ‘dinmeyen fırtına’, ‘Yanan gökkuşağı’, Danimarka’da ‘kara güneş’, Hindistan’da ‘kızıl yağmur’. Bu olaylar yıllardır açıklanamıyor.

    HAREKET EDEN TAŞLAR: ABD’nin Kaliforniya ile Nevada eyaletlerinin sınırında bulunan Death Valley (Ölüm Vadisi), “hareket eden taşları” ile yıllardan beri bilim adamlarını çekiyor. Günlerce gözlemlenen taşların yer değiştirmesi ise tüm araştırmalara rağmen açıklanamıyor.

    Bir teze göre, rüzgar, taşların kum üzerinde kaymalarını sağlıyor.
    Ancak yüzlerce kiloluk taşları hareket ettirecek kadar şiddetli rüzgarlar kaydedilmiyor. Ayrıca aynı noktadan hareket etmeye başlayan taşların nasıl olup da farklı yönlere yöneldiklerini kimse açıklayamıyor.

    Rüzgar teorisine karşı çıkanlar “Rüzgar, aynı noktadan hareket etmeye başlayan iki taşı aynı yöne kaydırır. Ama burada durum farklı” diyor. Büyük muamma sürüyor.


    KARA GÜNEŞ: Danimarka’da her ilkbaharda, gün batımına yaklaşık yarım saat kala, milyonlarca kuş biraraya gelip, gökyüzünde inanılmaz şekiller oluşturarak uçuyor.

    Mart ayından Nisan’ın ortalarına kadar, her akşam gün batımına yarım saat kala biraraya gelen bu milyonlarca kuşun neden böyle davrandığını bilim adamları tam olarak açıklayamıyor.


    DİNMEYEN FIRTINA: Diğer adıyla ‘Catatumbo şimşekleri’ dünyada eşi benzeri olmayan bir doğa olayı.

    Venezuela’da Catatumbo Nehri ile Marakaibo Gölü’nün buluştuğu yer üzerinde oluşan bulutların çarpışması sonucu şimşek fırtınası meydana geliyor. 5 kilometre yüksekte oluşan yüksek voltaj nedeniyle yılda 140-160 gece boyunca, her gece 10 saat süreyle şimsekler çakıyor.

    Şimşekler bazen saatte 280 kez tekrarlanıyor. Bölgede, Şiddeti
    400 bin amper olmak üzere yılda ortalama 1 milyon 176 bin elektik boşalma meydana geliyor. Bu nedenle bölge dünyada ozon oluşturan tek yer olarak geçiyor.

    İnanılmaz ‘şimşek fırtınası’ ise 400 kilometre mesafeden izlenebiliyor. Gemiler bile yön tayin etmekte şimşekleri kullanıyor.


    YANAN GÖKKUŞAĞI: Dünyanın her yerinde zaman zaman gökkuşağı oluşuyor. Ama ABD’nin Idaho Eyaleti’nde (Washington eyalet sınırında) oluşan gökkuşakları bir başka.

    Görenleri hem şaşrıtan hem de büyüleyen cinsten. Çünkü bu gökkuşakları bildiğimiz gökkuşaklarından çok farklı. Dağılmış gibi görünen ve bir alevi andıran gökkuşağını inceleyen bilim adamları burada meydana gelen fenomeni şöyle açıklıyorlar:

    Güneş ufuktan 58 derece tepede olduğu sırada, yüksek seviyede cirus tipi bulutlar oluştuğunda ve de bu bulutlar heksagonal (altıgen) su kritallerinden oluştuğunda, güneş ışınları bu bulutlardan geçerken gökkuşağı renkleri oluşuyor.


    KIZIL YAĞMURLAR: 2001 yılında, 25 Temmuz’dan, 23 Eylül’e kadar Hindistan’ın Kerala bölgesine yağan her yağmur kızıl renkte oldu.

    Bölge halkının geleneksel olarak giydiği beyaz renkteki elbiselerde ise yağmur kan kırmızısına yakın bir kırmızıya dönüştü. Hindistan Hükümeti olaya el koyu ve ‘kızıl yağmurun’ nedeni araştırıldı.

    Tahminlere göre Hint Okyanusu’nda oluşan mikroskopik kızıl yosunlar buna neden oldu. Ancak 2006 yılında olayla ilgili araştımalarını sürdüren Mahatma Gandhi Universitesi’nden 2 bilim adamı Godfrey Louis ve Santhosh Kumar, aslında dünya dışı hücrelerin
    atmosferde yarattığı izotopik reaksiyornların bu yağmurları kızıla boyadığını söyleyince bu garip olay yeniden gündeme geldi.


    MAMMATUS BULUTLARI: Meteorolojide mammatokumulus bulutları olarak da geçiyor. Bulutların altında sarkıtların oluşması son derece ilginç görünüyor.

    Çok geniş alanları kaplayabilen bu tip bulutlar hareketsiz gibi görünse de ekstrem bir hava durumunun işareti sayılıyor. Ancak bilim, oluşmaları için gerekli faktörleri hala tam olarak belirleyemedi.


    PENİTENTES: Bazı dağ tepelerinde görülebiliyor. Güneş ışınlarının buzullara yansıması sonucunda oluştukları belirtiliyor.

    Beyaz sivri başlıklar takmış, kortej halinde yürüyen rahibelerin uzaktan görüntüsünü andırdığından “penitenes” adı verilen bu garip doğal
    oluşumun neden sadece bazı yerlerde meydana geldiği bilinmiyor.


    SÜPER HÜCRELER: Genellikle izole ama çok şiddetli fırtınalar doğururlar ve saatlerce sürebilir.

    Ayrıca bazıları ikiye bölünüp, iki ayrı yöne hareket edebilirler. Bazen hortumlara dönüşebilir.

    Genellikle çok büyük miktarda dolu ve yağmur bırakırlar. Bu
    süper-hücreler en büyük dolu taşlarını taşırlar.


    ŞEYTAN ATEŞİ: Ya da ateş hortumları. Birkaç metre yüksekliğe kadar ulaşabilen alevlerden oluşan bir hortum. Birkaç dakika sürüyor.

    Bilim adamlarına göre sıcak hava akımları sonucunda oluşuyor ancak hangi faktörlerin biraraya gelmesinin sonucunda oluştuğu kesin olarak bilinmiyor. Daha çok çalılıklarda çıkan yangınlarda meydana geliyor ama çok ender görülüyor.


    BUZ HALKALARI: Sibirya gibi çok soğuk bölgelerde ortaya çıkıyor. Bazen debisi çok düşük akar sularda da meydana geliyor.

    Bilim adamları, tam olarak hangi şartlarda oluştuklarını araştırıyor.


    MAVİ GÜNEŞ: Mısır’ın başkenti Kahire yakınlarındaki piramitlerin güvenlik kameraları, 14 Aralık 2006′da saat 16.47′ten başlayan garip bir olayı kaydetti.

    Güneşin rengi, yaklaşık 15 dakika boyunca maviye döndü. Görüntüler daha sonra bir grup fizikçi tarafından incelendi. “Mavi güneş olayı” ile ilgili hazırladıkları raporda şu ifadeler yer aldı:

    “Güvenlik kamerası tarafından kaydedilen ve ilk kez belgelenmiş olan ‘mavi güneş olayı’, bugüne kadar sadece 5 kez yaşanmıştır. En son ‘mavi güneş olayı’ 1950′de İskoçya’nın Edinburg kentinde meydana geldi.”

    Ancak bilim adamları yazılı raporlarında, olaya neden olan etkenlere yer vermediler. Bugün de süren araştırmalarla ilgili bazı bilim adamları “mavi güneş olayının” havadaki kirliliğe bağlı olduğunu savunuyor. Ancak bir başka grup bilim adamı, da bu tezi “1950′lerde
    bu denli bir hava kirliliği yoktu. Aynı oranda kirlilik yoksa, olay nasıl aynı şekilde gerçekleşebilir?” diyerek tartışmayı sürdürüyor.


    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    #2
    Ynt: açıklanamayan doğa olayları

    YÜCE YARATANI İNKAR EDEREK (haşa)olayları sadece akıl ve mantık yoluyla anlamaya ve anlatmaya çalışan doğacılara RABBİMİN verdiği güzel örneklerdir.

    Yorum


      #3
      Ynt: açıklanamayan doğa olayları

      Vardır bir açıklaması bi süre sonra çıkar inşaAllah...

      Yorum


        #4
        Ynt: açıklanamayan doğa olayları

        selamunaleykum
        elbette vardır herşeyin bir nedeni yaradan her yaratılışta bir sır saklamıştır.bunları sadece metaryalist bilimciler herşeyi doğanın muntazam akışından normal olarak seyrettiğini söyleyen bilimciler açıklayamaz.
        onlara göre bilimsel ıspat yoksa öyle birşey yoktur yada tesadüftür.
        hak teala alemleri sebepsiz yere yaratmamış elbette bizde onları görebilecek göz yoktur yada hakkın sır perdesi altındadır ve açıklanacağı ggünü beklemekteditr
        vesselamualeykum
        "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

        Yorum


          #5
          Ynt: açıklanamayan doğa olayları

          mataryalist felsefecilerin bilim adamlarına her şeyin dünyadaki sebepler dairesinde olduğunu, ilahi müdahalenin olmadığını söyleyip bu sebepleri keşfetmek için hedef göstermeseydi bu gün insanlık bilim ve teknikte tıpta bu kadar ileri gitmezdi. kullandığımız bilgisayar ve net olmazdı..

          müslümanlar her şeyi Allah yapıyor diye yüzeysel bir yargı ile olguların ve eşyanın sebeplerini araştırmazken, mataryalistler her şeyi bu dünya sınırları ve olgularıyla açıklama sevdasına düştüler.

          elbette tüm sebeplere hakim olan ve bu doğal yasaları koyan Allah idi. Ancak Allah tüm sebepleri birbirinden bağımsız ve kopuk olarak yaratıyor değildir. Onun nasıl yarattığı üzerinde esas hayran olan müslümanlar çaba sarfetmeylidi.. bi sürü teknik icadı müslümanlar yapmalı ve batılılar teknikte onları takip etmeliydi. bu gün ingilizcenin değil türkçe farsça ya da arapçanın dünya dili olması gerekirdi her icad edilen şylerin islam aleminde olup müslümanların diliyle adlandırılmasından dolayı..

          ve alayküm selam..

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X