Prof.Dr. Arif SARSILMAZ
Bir din gibi inandıkları evrime ‘bilimsel’ bir hava vermek için çalışanların, üzerinde durdukları mevzuların başında ‘mutasyon’ gelmektedir. Tabiî seleksiyon adını verdikleri ‘en güçlülerin yaşadığı, zayıfların yok olduğu’ şeklinde özetlenebilecek ‘kısmen doğru’ bir prensibin işletilmesi için gerekli itici gücü ondan beklediklerinden, evrimciler zâviyesinden mutasyon vazgeçilmez bir umdedir. Zîrâ bütün evrimciler ‘mutasyon’ gibi temeli genetiğe ve moleküler biyolojiye dayalı, biyolojik olarak da belli ölçülerde gözlenebilen bir kavramı kullandıklarında, evrim hipotezinin ‘bilimsellik’ ve dolayısıyla da geçerlilik kazanacağını düşünürler.
Mutasyon bir organizmanın genotipinde (genetik kodunda) hâsıl olan, görünüşe göre âniden ve bir defada meydana gelen değişikliktir. Mutasyonlar genellikle fizikî veya kimyevî dış tesirlerle, nadiren de bilemediğimiz iç sebeplerle ortaya çıkabilir. Mutasyonun canlıda kendini gösterebilmesi için, hücredeki genetik bilgiyi taşıyan DNA zincirinin gen adı verilen ve belli bir proteine ait bilginin kodlandığı bölümünde bir değişikliğin ortaya çıkması gerekir.
DNA; şeker ve fosfat gruplarından yapılmış iki molekül zinciri üzerine, sonsuz bir ilim ve kudretin takdiriyle belirlenmiş adenin (A), guanin (G), timin (T) ve cytosin (C) bazlarını teşkil eden moleküllerin dizilmesinden meydana gelmiştir. Nükleotit adı verilen bu molekül gruplarında, daima A ile T, G ile de C birbiriyle bağlanabilir. Böylece iki zincir spiral şeklinde birbirine sarılmış hâlde bulunur. Genetik bilgi bu dört harfin teşkil ettiği kodonlardan (A-T, T-A, G-C, C-G) üçlü nükleotitler hâlinde kodlanır. Canlının temel yapı taşını oluşturmak üzere yaratılan proteinleri meydana getirecek 20 çeşit aminoasite karşılık, dört çeşit azotlu baz, üçlü nükleotitler hâlinde 64 farklı kodon teşkil edebilme potansiyeline sahip yaratılmıştır. Dolayısıyla bir aminoasiti kodlayabilecek birden fazla kodon bulunabilir. Bazı kodonlar ise, protein sentezinin başlangıcını ve bitişini belirleyecek bilginin şifresini ihtiva eder.
Bir din gibi inandıkları evrime ‘bilimsel’ bir hava vermek için çalışanların, üzerinde durdukları mevzuların başında ‘mutasyon’ gelmektedir. Tabiî seleksiyon adını verdikleri ‘en güçlülerin yaşadığı, zayıfların yok olduğu’ şeklinde özetlenebilecek ‘kısmen doğru’ bir prensibin işletilmesi için gerekli itici gücü ondan beklediklerinden, evrimciler zâviyesinden mutasyon vazgeçilmez bir umdedir. Zîrâ bütün evrimciler ‘mutasyon’ gibi temeli genetiğe ve moleküler biyolojiye dayalı, biyolojik olarak da belli ölçülerde gözlenebilen bir kavramı kullandıklarında, evrim hipotezinin ‘bilimsellik’ ve dolayısıyla da geçerlilik kazanacağını düşünürler.
Mutasyon bir organizmanın genotipinde (genetik kodunda) hâsıl olan, görünüşe göre âniden ve bir defada meydana gelen değişikliktir. Mutasyonlar genellikle fizikî veya kimyevî dış tesirlerle, nadiren de bilemediğimiz iç sebeplerle ortaya çıkabilir. Mutasyonun canlıda kendini gösterebilmesi için, hücredeki genetik bilgiyi taşıyan DNA zincirinin gen adı verilen ve belli bir proteine ait bilginin kodlandığı bölümünde bir değişikliğin ortaya çıkması gerekir.
DNA; şeker ve fosfat gruplarından yapılmış iki molekül zinciri üzerine, sonsuz bir ilim ve kudretin takdiriyle belirlenmiş adenin (A), guanin (G), timin (T) ve cytosin (C) bazlarını teşkil eden moleküllerin dizilmesinden meydana gelmiştir. Nükleotit adı verilen bu molekül gruplarında, daima A ile T, G ile de C birbiriyle bağlanabilir. Böylece iki zincir spiral şeklinde birbirine sarılmış hâlde bulunur. Genetik bilgi bu dört harfin teşkil ettiği kodonlardan (A-T, T-A, G-C, C-G) üçlü nükleotitler hâlinde kodlanır. Canlının temel yapı taşını oluşturmak üzere yaratılan proteinleri meydana getirecek 20 çeşit aminoasite karşılık, dört çeşit azotlu baz, üçlü nükleotitler hâlinde 64 farklı kodon teşkil edebilme potansiyeline sahip yaratılmıştır. Dolayısıyla bir aminoasiti kodlayabilecek birden fazla kodon bulunabilir. Bazı kodonlar ise, protein sentezinin başlangıcını ve bitişini belirleyecek bilginin şifresini ihtiva eder.
Yorum