Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Göz bir mühendislik hatası mı ?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Göz bir mühendislik hatası mı ?

    ateistler canlıların tasarlanmadığını tesadüfen oluştuğunu söylerler. bunun içinde canlı vücüdunda bazı kötü tasarımlar ararlar. onlara göre bazı sistemler daha iyi tasarlanabilirdi , eksik tasarlanmış demek ki tasarımcı yok diyorlar. şimdi bu iddialara verilen cevaplara bakalım.


    [color=rgb(164, 0, 0)][/color]
    Omurgalıların gözü, fonksiyonu dikkate alındığında oldukca olağan üstü bir organdır. Işık korneadan sonra mercekten geçerek retina üzerinde odaklanır. Retina ise ışığı teşhis eden algılayıcılara sahiptir. Işık odaklanınca, retinadan sinir cisimcikleri aracılığı ile sinyal gönderilir ve bu sinyal optik sinirler aracılığı ile işlev görmesi için beyine gönderilir. Burada beyin olağanüstü bazı süreçlerle imajı ters çevirir ve görünenleri yorumlar.

    Omurgasızların gözü ise çok daha farklı bir tasarımdır. Özellikle retinası açısından. Omurgasızların retinası fotoreseptörlerden oluşur ve gelen ışığa yöneliktir. Ardında sinirlerden oluşan bir katman vardır. Bu katmanın ardında da kılcal damarlar aracılığı ile besinleri ve oksijeni sağlayan katmanlar mevcuttur. Ancak omurgalıların gözü ise buna göre “ters”tir. Çünkü sinirlerden oluşan katmanlar dış tarafta ışığa yönelikken, fotoreseptör hücreler gelen ışığa göre ters tarafa (içeriye) dönüktür. Evrimciler bu düzenlemenin yetersiz evrimle, tasarımda bir “hata” olduğunu ve birbirini takip eden mutasyonlarla gözün çalışabilir hale geldiğini iddia etmektedirler. Evrim teorisinin önde gelen savunucularından bu konuda Richard Dawkins şöyle demektedir:

    “Hangi mühendis olursa olsun fotohücrelerin ışığa dönük ve onu besleyen kablolarında arkasında beyine doğru olması gerektiğini varsayacaktır. Fotosellerin içeri doğru olması ve kablolarında ışığa yakın olan tarafta olması fikrine gülecektir. Ancak bu tüm omurgalıların retinasında olan olaydır. Her fotohücre arkaya dönüktür ve kablolarıda ışığa yakın olan taraftadır. Kablo retinanın yüzeyinde seyahat ettikten sonra retina üzerindeki bir delikten (kör nokta olarak bilinir) girerek optik sinirlere bağlanır. Bu ışığın foto hücrelere sınırsız bir şekilde ulaşması yerine, kablolardan oluşan bir ormandan geçmesi ve biraz bozulmaya uğraması anlamına gelir (Bu prensip dar kafalı bir mühendisi bile rahatsız edecektir). Bu ilginç olaylar dizisinin tam açıklamasını bende tam olarak bilmiyorum. İlgili evrim çok uzun zaman önce gerçekleşmiştir.” (1)

    Dawkins, omurgalıların retinasının neden bu şekilde tasarlandığını bilmemektedir çünkü gözün nasıl çalıştığını pek anlamamıştır. Gerçektende, retina neredeyse optiumum şekilde ışık toplayacak şekilde tasarlanmıştır ki en az 50-60 yıl fonksiyonel kalacak şekildedir.

    Eğer Dawkins’in dar kafalı mühendisine göre tasarlanmış olsaydı hiç çalışmayacaktı.

    Öncellikle biraz ışığın fiziğiyle ilgili kısa bilgi edinmek gereklidir. Güneşten yayılan ışıkların elektromanyetik spektrumu farklı dalga boylarından oluşmaktadır ancak az bir kısmı göz tarafından görülür. (370-730 nanometre arası). Görünene yakın dalga boylarını (ultraviyole) içerir. Her bir dalga boyunun içerdiği enerji miktarı ise, dalga boyuyla ters orantılıdır. Bu nedenle daha kısa dalga boylarının (örneğin,ultraviyole ışık) elektromanyetik enerjisi daha fazladır.

    Göz, yüksek enerji içeren dalga boylarını ayırt edemez ama yine de tüm sistem bütün spektruma maruz kaldığı için etkilenir. Vücudun geri kalan kısmı ise, bu enerjiden derideki melanın isimli pigment sayesinde korunur. Ancak yinede bu ışığa bir ömür boyu maruz kalmak DNA yapısının bozulmasına ve kansere neden olacaktır. Göz özel bir hücre katmanına sahiptir. Retinal Pigmetit Epithelium (RPE) toksit moleküllerle ve ışığın etkisiyle ortaya çıkan serbest radikallerle başa çıkan karmaşık bir yapıya sahiptir.
    Süperoksit dismutozlar gibi özel enzimler ise katolizör görevi yaparlar, peroksidazlar da potansiyel olarak zararlı olan süperoksit ve hidrojen peroksit gibi molekülleri elimine eder. A-tokoferol (E vitamini) ve askorbit asit (C vitamin) oksidatif zararı azaltmak için mevcuttur.

    Işık tarafından ortaya çıkan sürekli zarar yüzünden fotoreseptör hücreler sürekli olarak RPE tarafından yenilenirler. (2)

    Eğer derin bölge olmasaydı, fotoreseptörler ölümcül zararlar görür ve gözün fonksiyonu bozulurdu. Ek olarak, RPE görüş netliğini arttırmak için yayılan ışığı toplayan melanin pigmentini de içerir. RPE çok geniş bir kılcal damar yatağından oluşan ve yoğun kan akışına sahip koroid adlı bir katmanla temas halindedir. Koroid’de ki kan akışı neden bu kadar çoktur? RPE ve fotoreseptör hücreler sürekli yenilenir bunun için çok fazla oksijen ve besin değişimi gerektirmektedir. Ek olarak, göze odaklanan ışıktan dolayı ortaya çıkan yüksek ısıyı yok etmek için de çok fazla kan akışı gerekmektedir. (3)

    Öyleyse Dawkins’in dar kafalı mühendisinin fikri neden bu kadar kötüdür? Dawkins’e göre sınır katmanı reseptörlerle, koroid arasında olmalıdır. Peki o zaman, RPE (fotoreseptörlerin rejenere olması için gereken) nereye gidecektir? Sinir katmanı ve koroid arasında olsa, sürekli rejenere edeceği fotoreseptörlerden uzak olacaktır. Ek olarak bu tasarım, fotoreseptörler ve onların kan kaynakları arasına bir katman daha ekleyecek, oksijen ve besin değişimini azaltacak ve koroidin reseptörlerden ısıyı almasını minimuma indirecektir. Dawkins’in “iyi” tasarım fikri fotoreseptörlerin rejenere olmasını engelleyecek ve ısının zarar vermesine neden olacaktı. Böyle bir tasarım,kullanıma geçişinin ilk yılında iflas edecekti.

    (1) Dawkins, R.1986. The Blincl Watcchmaker: Why the evidence of evolution reveals a universe without design. WW Norton Company, New York s.93
    (2) Kennon Guerry, R., Ham, W.T., Mueller, H.A. 1998. Light toxicity in the posterior segment. In Tasman W., Jaeger EA. (eds.), Clinical Ophthalmology, Lippincott-Raven, New York, vol. 3, ch. 37.
    (3) Parver, L.M., Auker, C., Carpenter, D.O. 1980. Choroidal blood flow as a heat dissipating mechanism in the macula. Am. J. Ophthalmol. 89:641–646.
    Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

    #2
    Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

    sasiyorum
    ya bu adamlar yeterli bilgi sahibi degiller (ki bu biraz komik olur)
    ya da bile bile kafa karistiriyorlar (sanirim uydu)


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

      evet evrimci bilim adamları yaratılan canlılarda sürekli kusur ararlar. ama ne kadar kompleks yapılar olduğunu inkar ederler. ya da elde olan verileri yukarda açıklanan şekilde inkar edecek şekilde empoze etmeye çalışırlar. bir diğer dayanakları zürafalar'da ki boyun da bulunan bir sinir hattı. yok efendim niye dolanıyormuş boynu niye beyinden direk çeneye gitmiyormuş gibi basit açıklamalarla evrimi ispatlamaya çalışırlar. beyin ile çene arası 10 15 santimlik bir mesafeyken bu sinir neden metrelerce uzuyormuş. Bu bahsettiğim durumunda yine yukarıdaki yazıya yakın açıklaması illa ki vardır. ancak bunun üzerine yoğunlaşmak yerine bilim adamları bunun yaratılış olamayacağını, evrimin bir ispatı olarak kabul edip konuyu kestirip atmaktan yanalar. Eğer biyoloji , hayvan anatomisi üzerinde eğitim almış olsaydım bu konu üzerinde bir çok çalışma yapıp evrimcilerin delillerini çürütmek isterdim ancak aldığım mühendislik eğitimi ile bu konu hakkında yeterli bir açıklama yapamıyorum. Allah'tan tek isteğim bu konuda imanlı bir bilim adamının zürafaların çene sinirinin neden metrelerce dolandığını açıklayıcı bir araştırma yapmasıdır.

      bu arada yukarıdaki yazın için Allah razı olsun kardeşim.

      Yorum


        #4
        Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

        göz konusunda uzman tıp adamları diyor ki göz eğer dawkinsin dediği gibi (yani ona göre daha iyi tasarım şeklinde) olsaydı retina hücreleri hiç beslenemeyecek ve öleceklerdi ve hiç göremeyecektik. allahtan daha iyi mühendislik yaparım diyen adamın yaptığı tasarıma bak...

        kaldıki eksik sistem bile olsa yine tesadüflerle oluşamayacak kadar komplekstir. tesadüfler nerede en ilkel gözü oluşturmak nerede ?
        Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

        Yorum


          #5
          Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

          [quote author=muhendis76 link=topic=23277.msg150967#msg150967 date=1336751463]
          evet evrimci bilim adamları yaratılan canlılarda sürekli kusur ararlar. ama ne kadar kompleks yapılar olduğunu inkar ederler. ya da elde olan verileri yukarda açıklanan şekilde inkar edecek şekilde empoze etmeye çalışırlar. bir diğer dayanakları zürafalar'da ki boyun da bulunan bir sinir hattı. yok efendim niye dolanıyormuş boynu niye beyinden direk çeneye gitmiyormuş gibi basit açıklamalarla evrimi ispatlamaya çalışırlar. beyin ile çene arası 10 15 santimlik bir mesafeyken bu sinir neden metrelerce uzuyormuş. Bu bahsettiğim durumunda yine yukarıdaki yazıya yakın açıklaması illa ki vardır. ancak bunun üzerine yoğunlaşmak yerine bilim adamları bunun yaratılış olamayacağını, evrimin bir ispatı olarak kabul edip konuyu kestirip atmaktan yanalar. Eğer biyoloji , hayvan anatomisi üzerinde eğitim almış olsaydım bu konu üzerinde bir çok çalışma yapıp evrimcilerin delillerini çürütmek isterdim ancak aldığım mühendislik eğitimi ile bu konu hakkında yeterli bir açıklama yapamıyorum. Allah'tan tek isteğim bu konuda imanlı bir bilim adamının zürafaların çene sinirinin neden metrelerce dolandığını açıklayıcı bir araştırma yapmasıdır.

          bu arada yukarıdaki yazın için Allah razı olsun kardeşim.
          [/quote]


          şu an zürafa boynu için cevap araştırıyorum.


          özefagus ve prostat için buldum ama heniz zürafa boynu için bulamadım.


          amin Allah hepimizden razı olsun.
          Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

          Yorum


            #6
            Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

            zürafa boynu ile alakali sorulari duymamistim hic
            benim icinde iyi olur


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

              şöyle bir belgesel var ancak ingilizce. Türkçe altyazılı versiyonları da vardır herhalde. http://www.youtube.com/watch?v=OL9FLibliUI

              Richard Dawkins taze kestikleri bir zürafa üzerinden evrimi ispatlamaya çalışıyor.

              Yorum


                #8
                Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                bu konuda zaten genellikle yabanci dil, bizimkiler anlasilan daha önemli islerle mesguller >


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                  http://www.youtube.com/watch?v=D5MrGxubcdE tükçesi
                  Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                    Uzun zamandır takip edemiyorum arkadaşı görünce merak ettim konu dışı ama ...
                    Mousawi sen şimdi hangi tercihi yaptın?
                    "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                      kumeyl, bence böyle seyleri özelden sorun lutfen
                      hem buradaki konu dagilmamis olur, olmazmi?


                      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                        bu konuda almanca bir calismanin kisa bir özetini cevirdim, makale aslinda cok uzun ve evrimcilerin bu konuda yaptigi mantiksiz aciklamalari sergiliyor

                        özet: asagida, sentetik evrim teorisinin üc sözcüsü olan Ulrich Kutschera, Richard Dawkins ve Kathleen Hunt'un, uzun boyunlu zürafa üzerine yaptiklari aciklamalari sorgulanmakta.

                        1. Ulrich Kutschera, zürafanin mensei hakkinda, 3SAT kanalinda su aciklamayi yapti:
                        "....uzun boyunlu zürafanin evrimi fossiler üzerine kurulabilir. "...
                        ancak, su an yeryüzünün en iyi zürafa arastirmacisinin yaptigi aciklamalara göre, bize kisa boyunlu varliklardan (veya zürafanin öncüsü olarak kabul edilen hayvanlardan), su anki zürafaya gecisin sürekliligini kanitlayacak olan herhangi bir "eklem" veya "doku" yoktur. faktör sorularina tatmin etmeyen türden verilen cevaplari saymazsak. Bazi paleontologlar, uzun boyunlu zürafanin olusumuna " boyun uzamasi makro mutasyonu" diyorlar

                        2. Richard Dawkins'de ayni düsünüyor....uzun boyunlu zürafanin olusumu, büyük bir mutasyonmus! ancak, uzun boyunlu zürafanin evrimi, düzenli bir sekilde, gercekten isbat edilir, gösterilir birseyse, bu söyledikleri gereksiz olurdu! hic olmazsa süreklilik görünümü acisindan daha fazla izah bulmus olurdu. Dawkins, okapi'leri olduklarindan iki kat daha büyük anlatiyor, ve böylece okapi'den zürafaya giden yolda fark sorununu yariya indirmis oluyor! ama herhalde sormak hakkimizdir, acaba böyle bir yaklasim, gercegin bulunmasi yolunda ne kadar dogru bir hizmettir!?

                        3. Kathleen Hunt, uzun uzun yazdigi katkisi "Transitional Vertebrate Fossils
                        FAQ"da, sentetik teori acisindan uzun boyunlu zürafanin gecmisine dair sorularin kesinlikle cevaplandigindan hic kuskusu olmadigini söylüyor! (mutasyonlar sonucu olusan düzenli evrim, rekombinasyon ve seleksiyon)
                        ancak, süregeldigi kanitlar dikkatle incelendiginde, cok sayida bosluk ve problem cikiyor ve görülüyor ki, uzun boylu zürafaya geciste düzenli evrimi isbatlayan hic bir kanit yok.



                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                          insanın özefagusu içinde başka bir tasarım önermişler. burun ve ağız ayrı sistem olacak ve açıklıklar birbirine kavuşmayacak onların sisteminde.

                          ama tasarımlarının iki ufak kusuru var.

                          bir bu sistemde insan konuşamıyor. ikincisi gripte burun tıkalı olunca nefessiz kalıyorsun.
                          Tanrı "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız," dedi. Yeremya 29:13

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?



                            anlamiyorum, biz bu kadarcik bilgimizle bunlara ulasabiliyorsak, bu adamlarin abukluguna ne demek lazim


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Göz bir mühendislik hatası mı ?

                              [quote author=gulistan_2 link=topic=23277.msg151054#msg151054 date=1336824662]


                              anlamiyorum, biz bu kadarcik bilgimizle bunlara ulasabiliyorsak, bu adamlarin abukluguna ne demek lazim
                              [/quote]




                              bu adamların abukluğu inkar. bakarlar ama göremezler. görseler bile inkar etmek onların kalbine işlemiş.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X