Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AYET VE HADİSLERDE İMAMET

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #91
    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

    İmam Rıza’nın (a.s) Çeşitli Dilleri Bilmesi


    Eba Selt Herevi şöyle diyor: “İmam Rıza (a.s) insanlarla kendi diliyle konuşuyordu. Allah’a andolsun ki her dili kendi ehlinden daha iyi biliyor ve güzel konuşuyordu. Bir gün kendisine şöyle dedim: “Ey İbn-i Resulillah! ben sizin çeşitli dilleri bilmenize şaşıyorum.”İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Ey Eba Selt! Ben Allah’ın kulları üzerindeki hüccetiyim. Allah dillerini bilmediği insanlara birini hüccet kılmaz. Emir’el-Mü’minin’in (a.s) şöyle buyurduğunu duymadın mı: “Bizlere Fasl’ul-hitab verilmiştir.”Fasl’ul-hitab dilleri bilmekten başka bir şey midir?”[1]

    -------------------------------
    [1] Uyun-u Ahbar’ir-Rıza, 2/228/3
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #92
      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

      İmam Rıza’nın (a.s) Kalp Güveni


      1. İmam Rıza (a.s), “Kılıçlardan kan damladığı halde sen böyle (korkusuzca) mi konuşuyorsun?”diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Allah’ın yaratıklarından en zayıfı olan karınca vesilesiyle koruduğu ve Horasan devesinin gitmek istediği takdirde ulaşamadığı altından bir vadisi vardır.”[1]

      ------------------------------
      [1] el-Bihar, 60/186/17
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #93
        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

        İMAM MUHAMMED B. ALİ EL-CEVAD (A.S)

        İmam Muhammed b. Ali Cevad’ın (a.s) İmamet Delili


        1. Abdullah b. Cafer şöyle diyor: “Ben ve Sefvan b. Yahya İmam Rıza’nın (a.s) huzuruna vardık. Henüz üç yaşında olan Ebu Cafer orada öylece duruyordu. Ben şöyle dedim: “Allah bizleri sana feda etsin, eğer Allah korusun bir olay olursa sizden sonra kim (imam) olacaktır?”İmam Rıza (a.s) İmam Cevad’a işaret ederek, “Bu oğlum.”diye buyurdu. Abdullah b. Cafer şöyle diyor: İmam Rıza’ya (a.s), “O bu yaşta mı?”diye sorunca İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Evet o bu yaşta iken! Allah Tebarek ve Teala iki yaşındaki İsa’yı delil kıldı.”[1]

        bak. el-Bihar, 50/18, 2. Bölüm; el-Kafi, 1/320, Bab’ul İşaret ve’n-Nas a’la Ebi Cafer’is-Sani (a.s)
        --------------------------------------------------------------------------------
        [1] el-Bihar, 50/35/23
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #94
          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

          İMAM ALİ B. MUHAMMED B. EL-HADİ (A.S)

          İmam Hadi’nin (a.s) İmamet Delili


          1. İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur: “Benden sonraki imam oğlum Ali’dir. Onun emri benim emrim, onun sözü benim sözüm ve ona itaat bana itaattir. Ondan sonra da imamet oğlu Hasan’a geçecektir.”[1]

          bak. el-Bihar, 50/118, 2. Bölüm; el-Kafi, 1/323, Bab’ul İşaret ve’n-Nas ala Ebi’l Hasan’is-Salis (a.s)

          -----------------
          [1] el-Bihar, 50/118/1
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #95
            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET


            İmam Hadi’nin (a.s) Zindandaki Hali


            1. İbn-i Evreme şöyle diyor: “Mütevekkil zamanında Samerra’ya gittim ve Mütevekkil’in Ebu’l Hasan’ı öldürme işini kendisine ısmarladığı Said Hacib’in yanına vardım. Bana, “Rabbini görmek istiyor musun?”dedi. Ben şöyle dedim: “Süphanallah! Benim rabbim gözle görülmez.”Said şöyle dedi: “Maksadım sizin İmamınız sandığınız kimsedir.”Ben, “Onu görürsem hiç de kötü olmaz.”dedim. O şöyle dedi: “Bana onu öldürmemi söylediler, ben de yarın bu işi göreceğim, şu an yanında bir postacı vardır. O gidince sen yanına var.”Bir müddet sonra postacı dışarı çıktı. Said, “içeri gir”dedi. Ben Ebu’l Hasan’ın mahpus olduğu eve girdim. Aniden gözüm Ebu’l Hasan’ın tam karşısında kazılan mezara ilişti. Yanına vardım. Selam verdim ve hüngür hüngür ağladım. Bana, “Neden ağlıyorsun?”diye sordu. Ben, “Gördüğüm şeyler için”dedim. Ebu’l Hasan (a.s) şöyle buyurdu: “Gördüğün şeyler için ağlama; zira onlar bu işi başaramayacaklardır.”İmam beni sakinleştirdi. Daha sonra şöyle buyurdu: “İki gün geçmeden Allah onun ve gördüğün dostunun kanını dökecektir.”İbn-i Evreme şöyle diyor: “Allah’a yemin olsun ki iki gün geçmeden o (Mütevekkil ve gördüğüm dostu) öldürüldü.”[1]

            2. el-Vahide kitabında şöyle yer almıştır: “Kardeşim Hüseyin b. Muhammed bana şöyle dedi: “Bega veya Vasif’in (bu şek benden kaynaklanmıştır) oğlunun öğretmeni olan bir dostum vardı. O bana şöyle dedi: “Emir hilafet konağından dönüşte bana şöyle dedi: “Bu gün Müminlerin Emiri, Rıza’nın oğlu olduğunu söylediğiniz kimseyi yakalayarak Ali b. Kerker’e teslim etti. Onun şöyle dediğini işittim: “Şüphesiz ben Allah nezdinde Salih’in devesinden daha değerliyim.”Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu, yalanlanmayacak bir sözdür”Ben bu ayetten ve sözlerinden hiçbir şey anlamadım, maksadın nedir?”Kardeşim şöyle dedi: “Ona, “Allah sana izzet versin! O tehdit etmiştir, sabret de üç gün sonra neler olduğunu gör.”dedim. Ertesi gün halife imamı serbest bıraktı ve ondan özür diledi. Üçüncü gün ise Yağiz, Yeğlun ve Tamiş bir grupla birlikte kıyam ederek onu öldürdü ve oğlu Muntasır’ı halife seçtiler.”[2]

            -------------------
            [1] Heraic ve’l Ceraih, 1/412/17
            [2] el-Bihar, 50/189/1
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #96
              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

              İMAM HASAN B. ALİ EL-ASKERİ (A.S)


              İmam Hasan b. Ali Askeri’nin (a.s) İmamet Delili


              1. İmam Hadi (a.s) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra İmam Hasan’dır, Hasan’dan sonra ise yeryüzü zulüm ve sitemle dolduktan sonra onu adalet ve insafla dolduracak olan oğlu Kaim’dir.”[1]

              Bak, el-Bihar, 50/239, 2. Bölüm; el-Kafi, 1/325, Bab’ul İşaret ve’n-Nas, ala Ebi Muhammed (a.s)

              -----------------------------------
              [1] el-Bihar, 50/239/4
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #97
                Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                İmam Askeri’nin (a.s) Zindandaki Hali


                1. Ahmed b. Muhammed b. Ayyaş’ın kitabında şöyle yer almıştır: “Ebu Haşim Caferi, Ebu Muhammed (a.s) ile aynı zindanda bulunuyordu. el-Mu’tez bu ikisini H. 258 yılında Ebu Talib soyundan bir grupla birlikte hapsetmiştir. O şöyle diyor: “Ahmed b. Ziyad Hemdani, Ali b. İbrahim b. Haşim’den ve o da Davud b. Kasım’dan bizler için şöyle dediğini nakletmiştir: “Ben, Hüseyin b. Muhammed Akiki, Muhammed b. İbrahim Amri, falan ve falan ile birlikte Serh kalesindeki Haşiş adıyla bilinen zindanda birlikte bulunuyorduk. Ebu Muhammed el-Hasan ve kardeşi Cafer bir gün yanımıza geldi, biz hemen etrafına doluştuk. Onun zindana atılmasına Salih b. Vasif sebep olmuştur. Aynı zamanda aramızda Cumeh kabilesinden Alevi olduğunu söyleyen birisi vardı. Şöyle diyor: “Ebu Muhammed bizlere bakarak şöyle buyurdu: “Eğer aranızda yabancı olmasaydı size ne zaman serbest bırakılacağınızı söylerdim.”İmam (a.s) Cumeh kabilesinden olan şahsa işaret ederek dışarı çıkmasını söyledi, o da dışarı çıktı. Daha sonra Ebu Muhammed şöyle buyurdu: “Bu adam sizden değildir. Ondan korkunuz, gömleğinin içinde halife için yazdığı ve halife hakkında söylediğiniz ve her şeyin kaydedildiği bir mektup vardır.”Birisi kalkarak o şahsın elbiselerini aradı ve içinde bizleri kötülediği mektubu bulup çıkardı.”[1]

                2. Ebu Haşim Caferi şöyle diyor: “Ben Ebu Muhammed (a.s) ile birlikte Muhtedi b. Vasik’in zindanında bulunuyordum. Ebu Muhammed (a.s) bana şöyle buyurdu: “Ey Ebu Haşim! Bu isyankar, bu gece Allah ile oyun oynamak istiyor. Oysa Allah ömrünü azaltmış ve ondan sonra yerine geçen kimseye vermiştir.”Benim çocuğum yoktu, çok geçmeden Allah bana bir çocuk verdi. Ebu Haşim şöyle diyor: “Sabahleyin Türkler Muhtedi’nin aleyhine kıyam ettiler ve onu öldürdüler. Onun yerine Mu’temed geçti. Allah-u Teala böylece bizleri salim kıldı.”[2]

                3. Muhammed b. İsmail şöyle diyor: “Ebu Muhammed (a.s) zindana atıldığında Abbasiler, Salih b. Ali ve imamet yolunda sapmış diğerleri hep birlikte Salih b. Vasif’in yanına vararak şöyle dediler: “Ebu Muhammed’i sıkı tut sakın müsamaha etme.”Salih onlara şöyle dedi: “Ona ne yapayım? Ben ona, bulabildiğim en kötü insanlardan iki kişiyi vekil kıldım. Ama o ikisi (Ebu Muhammed’in tesirinde kalarak) ibadet ve namaza yöneldiler.”[3]

                ----------------------------

                [1] a. g. e. s. 311/10
                [2] el-Gaybetu li’l-Tusi, 205/173
                [3] el-Bihar, 50/308/6
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #98
                  Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                  İMAM KÂİM HÜCCET B. HASAN (MEHDİ -A.S-)


                  Hz. Mehdi’nin (a.s) İsimleri


                  1. İmam Bakır (a.s) Sumali’nin, İmam’ın neden Kaim olarak adlandırıldığını sorması üzerine şöyle buyurmuştur: “Ceddim Hüseyin (a.s) öldürülünce melekler aziz ve celil olan Allah’ın dergahına ağlayıp yakararak şöyle seslendiler: “İlahımız, mevlamız! Senin seçtiğin, senin seçtiğinin oğlu ve yaratıklarının en iyisi öldürüldüğü halde görmezlikten mi geleceksin?”Aziz ve celil olan Allah onlara şöyle vahy etti: “Meleklerim! Sakin olun. İzzet ve celalime andolsun ki her ne kadar uzun da sürse (bir gün mutlaka) onlardan intikam alacağım. Daha sonra Allah-u Teala Hüseyin’in (a.s) soyundan olan imamları meleklere gösterdi ve melekler böylece sevindiler. Aralarından biri ayakta durmuş namaz kılıyordu. Allah şöyle buyurdu: Bu Kaim (ayakta duran) kimse vasıtasıyla intikam alacağım.”[1]

                  2. İmam Sadık (a.s), Kaim’in, Mehdi olarak adlandırılmasının sebebi sorulunca şöyle buyurdu: “Çünkü o tüm gizli şeylere hidayet edilmiştir.”[2]

                  3. İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır...Zira kendisi ne de olsa yardım görmüştür.”[3] ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah Mehdi-i Mansur (yardım görmüş) olarak adlandırmıştır. Nitekim (Peygamberi) Ahmed, Muhammed ve Mahmud; İsa’yı (a.s) da Mesih olarak adlandırmıştır.”[4]

                  Bak, el-Bihar, 51/28, 2. Bölüm

                  ----------------------
                  [1] el-Bihar, 51/28/1
                  [2] el-Gaybetu- li’l-Tusi, 471/489
                  [3] İsra suresi, 33. ayet
                  [4] el-Bihar, 51/30/8
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #99
                    Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                    Hz. Mehdi’nin (a.s) İmamet Delili


                    1. İmam Askeri (a.s), kendinden sonraki İmam ve Hüccet hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Oğlum Muhammed’dir. O benden sonraki İmam ve Hüccettir. Her kim onu tanımadan ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür. Bil ki onun cahillerin şaşkına düştüğü ve batıl ehlinin helak olduğu bir gaybeti vardır. Onun (ne zaman zuhur edeceği hakkında) vakit tayin edenler yalan söylemektedir ve o gaybetten sonra zuhur edecektir. Necef-i Kufe’de başının üstünde dalgalanan beyaz bayrakları görür gibiyim.”[1]

                    Bak, el-Bihar, 51/65, 1-10. Bölümler

                    ----------------------
                    [1] a. g. e. s. 160/7
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET


                      Mehdi’nin (a.s) Müjdesi


                      1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma! Sana müjdeler olsun, Mehdi sendendir.”[1]

                      2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizlere müjdeler olsun. Mehdi, Kureyş’ten, Ehl-i Beyt’imden birisi, insanların ihtilaf ve sürçmeler içine düştüğü bir zamanda, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra onu adalet ve insafla dolduracaktır.”[2]

                      3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi evlatlarımdan biridir, yüzü parlayan bir yıldız gibidir.”[3]

                      4. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mehdi bizden ve Fatıma’nın evlatlarından biridir.”[4]

                      5. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hüccetler bizim Mehdi ile sona erer. Mehdi, imamların sonuncusu, ümmetin kurtarıcısı ve nurun nihayetidir.”[5]

                      ----------------------
                      [1] Kenz’ul Ummal, 34208
                      [2] a. g. e. 38653
                      [3] a. g. e. 38666
                      [4] a. g. e. 39675
                      [5] Nehc’us Saadet, 1/472
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                        Mehdi (a.s), Allah’ın Yeryüzündeki Bakiyye’sidir


                        Kur’an

                        “İnanıyorsanız, Allah'ın geri bıraktığı bakiyyetullah sizin için daha hayırlıdır. Ben size bekçi değilim.”1

                        1. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Mehdi) Hikmet zırhını giymiş ve tüm adabıyla almıştır. O Allah’ın hüccetlerinin bakiyyesi (geriye kalanı) ve Resulünün halifelerinden bir halifedir.”[2]

                        2. İmam Mehdi (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben Allah’ın yeryüzündeki bakiyyesi ve düşmanlarından intikam alan kimseyim.”[3]

                        3. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Mehdi) zuhur edince sırtını Ka’be’ye yaslar. Yanına 313 kişi toplanır. İlk olarak şu ayeti okur: “Eğer iman etmişseniz “Allah’ın Bakiye”si (Bakiyetullah) sizler için daha hayırlıdır.”Sonra şöyle der: “Ben Allah’ın bakiyyesi, hücceti ve üzerinizdeki halifesiyim. Her Müslüman ona şöyle selam verir: “Allah’ın selamı sana olsun, ey Allah’ın yeryüzündeki bakiyyesi!”[4]

                        --------------------------------------------------------------------------------
                        [1] Hud suresi, 86. ayet
                        [2] Şerh-u Nehc’il Belağa-i İbn-i Ebi’l Hadid, 10/95
                        [3] Kemal’ud Din, 2/384/1
                        [4] Nur’us Sakaleyn, 2/392/194
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                          Kıyamet Mehdi (a.s) Zuhur Edinceye Kadar Kopmaz


                          1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolmadıkça kıyamet kopmaz. Sonra Ehl-i Beyt’imden olan biri kıyam ederek, yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla doldurur.”[1]

                          2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ehl-i Beyt’imden, adı adım ile eşleşen (adaşım) birisi hükümet kurmadıkça kıyamet kopmaz.”[2]

                          ----------------------
                          [1] Kenz’ul Ummal, 38691
                          [2] a. g. e. 38692
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                            Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’inden Biri Yeryüzünü Adeletle Dolduracaktır


                            1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bir günlük zaman da kalsa Allah-u Teala Ehl-i Beyt’imden, yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak birini gönderir.”[1]

                            2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra halifeler, halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra melikler, meliklerden sonra da cabbarlar (zorbalar) olacaktır. Sonra Ehl-i Beyt’imden biri çıkar da yeryüzü zulümle dolduğu gibi onu adaletle doldurur.”[2]

                            3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünyadan geriye bir gece de kalsa Ehl-i Beyt’imden biri dünyada hükümet kuracaktır.”[3]

                            bak. el-Adl, 2546. Bölüm

                            -------------------
                            [1] a. g. e. 38675
                            [2] a. g. e. 38667
                            [3] a. g. e. 38683
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                              Mehdi’nin (a.s) Adının Resulullah’ın (s.a.a) Adıyla Aynı Oluşu


                              1. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünya, adı adımla aynı olan Ehl-i Beyt’imden biri hükümet kurmadıkça (ortadan) gitmez ve sona ermez.”[1]

                              2. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Adımı taşıyan Ehl-i Beyt’imden biri hükümet kuracaktır. Dünyadan bir gün bile kalsa Allah hükümet kuruncaya kadar o günü uzatacaktır.”[2]

                              3. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünyadan bir gün de baki kalsa adımı taşıyan evlatlarımdan biri yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra adalet ve insafla dolduruncaya kadar Allah o günü uzatır.”[3]

                              bak. Kenz’ul Ummal, 38676

                              -------------------
                              [1] a. g. e. 38655
                              [2] a. g. e. 38661
                              [3] Ravzat’ul Vaizin, 286, Sünen-i İbn-i Davud, 4282
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                Ynt: AYET VE HADİSLERDE İMAMET

                                İmam-ı Kaim’in (Hz. Mehdi’nin) İki Gaybeti


                                1. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’in (Hz. Mehdi’nin) iki gaybeti olacaktır. Birisi uzun, diğeri ise kısa sürecektir. (Kısa süren) birincisinde has taraftarları yerini bilecektir. (Uzun süren) ikincisinde ise sadece dini has dostlarından bazı kimseler bilecektir.”[1]

                                2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’in iki gaybeti olacaktır. Birincisinde, “O ölmüştür”denilecektir. Onun nerede olduğunu da hiç kimse bilmeyecektir.”[2]

                                3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bu işin sahibi için iki gaybet (dönemi) olacaktır. Birisi uzun sürecektir. Bazıları, “O öldü”, bazıları “O öldürüldü”ve bazıları da “O gitti”(artık dönmeyecektir. )”diyecektir. Dostlarından sadece az bir grup işi hakkında (inançlarında) sabit kalacaktır.”[3]

                                -------------------
                                [1] el-Bihar, 52/155/10
                                [2] Gaybetu li’n-Nu’mani, 173/8
                                [3] el-Bihar, 52/153/5
                                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X