BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bundan sonra… şüphesiz ki, Allah c.c Kuranda ve Rasulullah Efendimizin s.a.a lisanı ile hadislerde imameti açıklamış, açıklığa kavuşturmuş ve bu konuda hiç bir şüpheye yer bırakmamıştır. Kuranda konu ile ilgili Mubahele (Al-i İmran 61), Meveddet (Şura 23), Tathir (Ahzab 33), Velayet (Maide 55), Hadi (Rad 7), Tebliğ (Maide 67) ve daha bir çok ayet vardır. Kuran ayetleri mütevatir olduğu, kesin bilgi oluşturduğu gibi Allah c.c imamet hakkında olan hadisleride Şii-Sünni her iki fırkanın kaynaklarında mütevatir, en aşağı halde ise müstefiz olarak yerleştirmiştir. Bugün imamet hakkındaki hadislerden birini inceleyeceğiz. Çalışmamızda her zaman yaptığımız gibi ehli sünnet kardeşlerimizin kaynaklarından deliller sunmak ile yetineceğiz. Üzerine konuşacağımız hadis Tevbe suresinin tebliği ile ilgilidir. Bilindiği gibi Allah c.c Tevbe suresini inazl buyurunca Rasulullah s.a.a bu sureyi tebli etmesi için ilk önce Ebu Bekiri görevlendirmişti. Ancak daha sonra Hz. Cebrailin a.s gelip kendisine bildirmesi ile Rasulullah s.a.a bu görevi imam Aliye a.s verdi. Bu olay her iki fırkanın kaynaklarında değişik kanallardan rivayet edilmiştir. Şimdi onlardan birini paylaşıyoruz:
أخبرنا زكريا بن يحيى قال حدثنا عبد الله بن عمر قال حدثنا إسباط عن فطر عن عبد الله بن شريك عن عبد الله بن رقيم عن سعد قال بعث رسول الله أبا بكر ببراءة حتى إذا كان ببعض الطريق أرسل عليا فأخذها منه ثم سار بها فوجد أبو بكر في نفسه فقال قال رسول الله إنه لا يؤدي عني إلا أنا أو رجل مني
… Abdullah b. Rakim Sad b. Ebu Vakkastan şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah s.a.a Ebu Bekiri müşriklerden uzaklığı bildiren ayetleri Mekkelilere okumak üzere görevlendirdi. Onun arkasından Aliyi gönderdi, Ali ayetleri ondan aldı. Bundan dolayı Ebu Bekir alınır gibi oldu. Rasulullah s.a.a ona dedi ki: "ey Ebu Bekir! Benim görevimi ancak ben ve benden olan biri yerine getire bilir"
Nesai, "Hasais", hadis 71-73
Bu hadis Şii ve Sünni kaynaklarda değişik kanallardan rivayet edilmiştir. Bazen kısa, bazen ise genişce açıklanmış şekilde. Şii kaynaklı hadislerin hepsinde ittifak vardır. Şöyle ki, Şii kaynaklı hadislerin hepsi Rasulullahın s.a.a önce Ebu Bekiri gönderdiğini, daha sonra Hz. Cebrailin a.s gelerek “ya Rasulullah! Senin görevini ancak sen ve senden olan birisi yerine getire bilir” dediğini ve bunun üzerine Rasulullahın s.a.a imam Aliyi a.s gönderdiğini, Ebu Bekirin geri döndüğünü, bu olayın sebebini sorduğunu ve Rasulullahın s.a.a-da “benim görevimi ancak ben ve benden olan biri yerine getire bilir” dediğini aktarıyor. Ehli sünnet kaynaklarındaki hadislerde ise ihtilaf vardır. Bu hadislerin bir bölümü (Müsnedi Ahmed Hasaisi Nesai, Tefsiri Kurtubi, Tefsiri Vahidi, Tefsiri Taberi ve b.) Şii kaynaklı hadislerle ittifak içerisindedir. Buna mukabil bazı hadislerde Şii ve Sünni kaynaklarının ortaklaşa rivayetinin zıddına olarak Ebu Bekirin geri dönmediğini, hacc emiri olarak kaldığını söylemektedir. Biz burada ehli sünnet kaynaklarıda geçen ve Şii-Sünni kaynaklarının ortaklaşa bildirdiği hadislere muhalif olan bu 2-ci gurup hadislere değinmeyeceğiz. Çünkü:
1. bu hadisler bizim kaynaklarımızda olmadığı için bize karşı delil olamaz.
2. Şii-Sünni kaynaklarının üzerinde ittifak ettiği hadisler bu hadislere muhaliftir, dolayısı ile icma oluşmuştur ve icmaya uyulmalıdır.
Bizim üzerine konuşacağımız hadislerin hepsinin ortaklaşa söylediği "Benim görevimi ancak ben ve benden olan biri yerine getire bilir" sözüdür. Rasulullah s.a.a bu sözünü sadece Tevbe suresinin tebliği sırasında değil, değişik yerlerde de dile getirmiştir:
أخبرنا أحمد بن سليمان قال حدثنا يحيى بن آدم قال حدثنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن حبشي بن جنادة السلولي قال قال رسول الله علي مني وأنا منه ولا يؤدي عني إلا أنا وعلي
… Habeşi b. Cünade es-Seluli şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah s.a.a buyurdu ki: "Ali benden, bende Alidenim. Üzerimdeki vazifeyi yanlız ben ve Ali yerine getire biliriz."
Nesai, "Hasais", hadis 70
ibni Mace, "Sünen", Mukaddime, hadis 119
Tirmizi, "Sünen", Menakıb, hadis 3719
Efendimiz s.a.a bu sözü ile kendisinin görevini sadece imam Alinin a.s tebliğ ede bileceğini ortaya koymuştur ki, bu da imam Alinin a.s üstün makamından dolayıdır. Bu ümmet arasında yanlızca imam Ali a.s Rasulullahın s.a.a görevini tebliğ ede bilir, yanlızca O a.s bu makamdadır. Üstelik bu söz sınırlandırılmamıştır, belli bir sınır çizilmemiş, "sadece şu iş için benim görevimi sen yerine getire bilirsin" diye bir sınırlama yapılmamıştır. Binaenaleyh imam Ali a.s Rasulullahın s.a.a yapmak ile yükümlü olduğu, vazifeli olduğu tüm görevleri yapa bilecek tek kişidir. dini insanlara açıklamak, ümmetin idaresini elinde bulundurmak, ümmeti yönetmek ve akla gele bilecek tüm konularda. Sözün kısası imam Ali a.s Rasulullahın s.a.a yapmak ile vazifeli olduğu her şeyi yapa bilecek tek kişidir. bu mübarek hadisi şerif gasbi hilafetleri de geçersiz kılmaktadır. Çünkü ümmeti yönetmek de Rasulullahın s.a.a görevidir, Rasulullahın s.a.a görevini ise sadece imam Ali a.s yapa bilir, Ebu Bekir ve ya bir başkası değil. Nasıl ki, Tevbe suresinin tebliğinde yapamadılar.
kaynak: Velayet
Yorum