Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

    BEN ONLARIN FAZILETLERINI INKAR ETMIYORUM DIYOR....


    İmam Cevad a.s'ın dilinden Ömer ve Ebubekir
    not: Sonuna kadar dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum.

    Me'mun, kızını İmam Cevvâd ile evlendirdikten sonra; Me'mun, İmam, Yahya ve birçok kişinin bulunduğu bir toplantıda Yahya, İmam Cevvâd (as)'a dedi ki: Rivayet edilir ki: Bir gün Cebrail, peygamber (saa)'in huzuruna gelerek: Ya Muhammed! dedi. Allah size selamını iletiyor ve: "Ben Ebu Bekir'den razıyım, ona sor; o da benden razı mı?" buyuruyor. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?

    İmam (as) buyurdu ki: "Ben Ebu Bekir'in faziletini inkar etmiyorum, ama bu haberi rivayet eden, peygamber (saa)'in Veda haccındaki şu: "Benim adıma yalan söyleyenler çoğalmış, benden sonra da çok olacaklardır. Bu durumda bana istinaden size bir hadis anlatıldığında Allah'ın kitabı ve sünnetimle karşılaştırın; Allah'ın kitabı ve sünnetine uygun olanı alın, Allah'ın kitabı ve sünnetime uymayanı / ters olanı bırakın" buyurduğunu da unutmamalıdır. (Ebu Bekir'in hakkında olan) Bu rivayet Allah'ın kitabına uymuyor, çünkü Allah: "Biz insanı yarattık ve içinde ne taşıdığını (düşündüğünü) biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız (Kaf 16)" buyurmaktadır. Ebu Bekir'in razı olup olmadığını Allah bilmiyor mu ki, peygamberden sorsun? Bu aklen mümkün değildir.

    Yahya: Rivayet edilir ki: "Ebu Bekir ve Ömer yeryüzünde, gökte Cebrail gibidirler."

    İmam: "Bu hadise de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü Cebrail ve Mikail Allah dergahına yakın (mukarreb) iki melektirler, o ikisi hiçbir şekilde günah işlememişlerdir. Allah'ın itaatinden bir an bile çıkmamışlardır. Ama Ebu Bekir ve Ömer müşrik idiler, İslam ortaya çıktıktan sonra müslüman olduysular da hayatlarının çoğunu şirk ve putperestlikte gieçirmişlerdir. Buna göre peygamber (saa)'in, o ikisini Mikail ve Cebrail'e benzetmesi mümkün değildir.
    Yahya: aynı şekilde; "Ebu Bekir ve Ömer'in Cennet yaşlılarının efendisi oldukları" rivayet edilmektedir. Bu konuda ne dersiniz?

    İmam: Bu rivayetin doğru olması da mümkün değildir. Çünkü cennet ehlinin tamamı gençtir, içlerinde yaşlı bulunmayacaktır (-ki Ebu ve Ömer onların efendisi olsun). Bu rivayet Emeviler tarafından peygamber (saa)'in: "Hasan ve Hüseyin Cennet gençlerinin efendileridir" buyruğuna karşı uydurulmuştur.

    Yahya: Rivayet edildiğine göre: "Ömer bin Hattab, Cennet ehlinin lambasıdır."

    İmam: Bu da mümkün değil, çünkü; Allah'ın yakın melekleri, Adem, Muhammed, Allah'ın diğer elçileri ve peygamberleri cennette bulundukları halde nurlarıyla cenneti aydınlatmayacaklardır da cennet, Ömer'in nuruyla mı aydınlanacaktır?

    Yahya: Rivayet ediliyor ki: "Sekine" Ömer'in diliyle konuşmaktadır. (Ömer ne söylerse melek tarafından söylüyor.)
    İmam: Ben Ömer'in faziletini inkar etmiyorum ancak, Ebu Bekir Ömer'den daha faziletli olduğu halde mimberde: "Beni yoldan çıkaran bir şeytanım vardır, ne zaman doğru yoldan çıktığımı görürseniz, beni doğru yola döndürün" demekteydi.

    Yahya: Rivayet edilmiştir ki, peygamber (saa) şöyle buyuruyordu: "Eğer ben peygamber olarak seçilmeseydim, kesin olarak Ömer seçilirdi."

    İmam: Allah'ın kitabı bu hadisten daha doğrudur. Allah kitabında: "...Peygamberlerden ahit (söz) aldığımızı hatırla ve senden, Nuh'dan..." (Ahzab 7) buyurmaktadır. Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Allah, peygamberleriyle sözleşmiştir. Bu durumda Allah'ın sözünü değiştirmesi nasıl mümkün olabilir, peygamberlerden hiç birisi bir göz açıp kapama süresi kadar bile Allah'a ortak koşmamıştır. Ömrünün büyük bölümünü Allah'a ortak koşmakla geçiren bir kimseyi Allah onu nasıl peygamber olarak seçebilir? Yine peygamber (saa) buyuruyor ki: "Adem, ruh ile beden arasındayken (yani daha tam olarak yaratılmamışken) ben peygamber oldum."

    Yahya: Yine peygamber (saa)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "Ne zaman vahiy kesilse (gecikirse) Hattab (Ömer'in babası) ailesine indiğini sanırdım. Yani peygamberliğin benden onlara geçtiğini sanırdım.

    İmam: Bu da mümkün değildir, çünkü peygamber (saa)'in, peygamberliğinde kuşku duyması imkansızdır. Allah buyuruyor ki: "Allah, meleklerden ve aynı şekilde insanlardan elçiler seçmektedir." (Hac 75) (Buna göre Allah'ın seçimiyle, artık peygamberin peygamberliğinde kuşku duymasına imkan kalmaz.)
    Yahya: Peygamber (saa) buyuruyor ki: "Eğer azap nazil olsaydı, Ömer'den başka kimse kurtulamazdı."

    İmam: Bu da imkansızdır, çünkü Allah İslam peygamberine buyuruyor ki: "Sen onların arasında olduğun sürece Allah onlara azap etmez, yine istiğfar ettikleri sürece Allah kendilerine azap etmez." (Enfal 33)

    Böylece, peygamber halkın arasında bulunduğu sürece ve müslümanlar istiğfar ettikleri sürece Allah onlara azap vermez.

    Kaynaklar:

    1. et-Tıbrısi "el-İhticac" C.2, S.245-249
    2. S.Ali Ekber Kureşi "Hanedan-ı Vahy" S.644-647
    3. Es-Seyyid Abdürrezzak Mukerrem "Niğahi Güzere ber Zindeganiyi İmam Cevvâd" S.97-100
    4. es-Seyyid Hüseyni el-Kazvini “Mevsuât el-İmam’ül Cevvad” C.2, S.403-405 H.1419
    5. es-Seyyid Mehdi el-Hicazi “Dürer’ül Ahbar” S.373-377 /
    6. eş-Şeyh Abdullah el-Hasan “Munazarat Fil Akaid” C.1, S.126-134
    7. el-Meclisi "Bihar'ül Envar" C.50, S.80-85
    8. el-Hac Hüseyin eş-Şakiri “el-İmam Muhammed’ül Cevvad” S.262-263
    9. Mehdi Pişvai "İmamların Hayatı" S.379-381

    #2
    Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

    bu hadisin (İmamın a.s. ben Ebubekirin faziletini inkar etmiyorum şeklindeki cümlelerden dolayı) sahih olup olmadığını, sahihse tevilini ancak alimlerimiz bilir...

    Yorum


      #3
      Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

      Bu makaleyi Mehdi Pişvainin İmamların Hayatı adlı kitapta okumuştum.

      Yazının şu kısmına dikkat edelim


      İmam: "Bu hadise de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü Cebrail ve Mikail Allah dergahına yakın (mukarreb) iki melektirler, o ikisi hiçbir şekilde günah işlememişlerdir. Allah'ın itaatinden bir an bile çıkmamışlardır. Ama Ebu Bekir ve Ömer müşrik idiler, İslam ortaya çıktıktan sonra müslüman olduysular da hayatlarının çoğunu şirk ve putperestlikte gieçirmişlerdir. Buna göre peygamber (saa)'in, o ikisini Mikail ve Cebrail'e benzetmesi mümkün değildir.



      Yorum


        #4
        Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

        hayatlarının çoğu yani İslamı kabul etmeden önceki yılları İslamı kabulden sonraki yıllarına oranla daha çok demek istiyor... örneğin Ebubekir 40 yaşında müslüman oldu 63te öldü önceki yaşamı 28 sonraki yaşamı 23 gibi...

        Yorum


          #5
          Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

          [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=14752.msg91572#msg91572 date=1277209895]
          hayatlarının çoğu yani İslamı kabul etmeden önceki yılları İslamı kabulden sonraki yıllarına oranla daha çok demek istiyor... örneğin Ebubekir 40 yaşında müslüman oldu 63te öldü önceki yaşamı 28 sonraki yaşamı 23 gibi...
          [/quote]


          evet aynen öyle

          Yorum


            #6
            Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

            Mufazzal abi eger ımamlar takıyye yaptıysa hakka nasıl varacagız.gercegı soyledıklerinı veya takıyye yaptıklarını naısl anlayacagız.nasıl ayırd edecegız
            En son Serkan a. tarafından düzenlendi; 09.08.2020, 18:35.

            Yorum


              #7
              Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

              Üslup,
              Bazen bir hakikatı anlatabilmek için hoş bir üslup kullanmak gerekebilir. "Fazilet" derken nedir bu? Bunlar çok fziletli insanlar mıdır demek? Sözün söylendiği ortamı incelemek lazım. Aslına bakmak lazım. Acaba burada fazilet diye çevrilen sözün oradaki tam karşılığı nedir? Yoksa İmam as onların çok faziletli olduklarını söylediği iddia etmek doğru olmaz. Orada söz tesir etsin diye takiyye yapıldığı aşikardır.
              nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
              noktayı koyacak olan sensin anlasana
              ...

              Yorum


                #8
                Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                [quote author=Musavi link=topic=14752.msg91601#msg91601 date=1277217483]
                Mufazzal abi eger ımamlar takıyye yaptıysa hakka nasıl varacagız.gercegı soyledıklerinı veya takıyye yaptıklarını naısl anlayacagız.nasıl ayırd edecegız
                [/quote]

                imamlar hayatlarının bazı anlarında yine bazı kimseler için takiyye yapmışlardır. örneğin bir imamımız, zalim Abbasilerin zulmüne uğrayacak olan bir şiisinin abdestin nasıl alınacağını sorması üzerine ona gönderdiği mektubunda abdesti tamamen sünnilerinki gibi tarif etti. Ama o şii için tehlike geçtiğinde gerçeği tekrar kendisine bildirdi..

                İmamlar eğer hayatlarının bir anında takiyye yapmışlarsa, takiyyeyi gerekli gören mecburi sebepler ortadan kaktıktan sonra mutlaka bunu düzeltmişlerdir.

                Eğer yukarıdaki hadiste takiyye yapmışsa (ki bunun olup olmadığını en iyi gaybetteki imamımızın naibi olan fıkıhta velayet sahipleri olan alimlerimiz bilir) bunu daha sonra değiştirip düzelten bir hadis mutlaka buyurmuşlardır.

                bu doğrultuda hadisler vardır...
                En son Serkan a. tarafından düzenlendi; 09.08.2020, 18:36.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                  Bu rivayet sana göre uydurma mı? Bu rivayeti uyduranların amacı Ebubekir ve Ömer'e fazilet mi yamamak? Sen bu rivayetten Fazilet mi anlıyorsun?

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                    Bismillahirrahmanirrahim

                    Selamun aleykum

                    Muhterem kardeşlerim, bu güzel hadisin üzerinde bari boş tartışma ve kırıcı olmayı bırakın.
                    Qomi_aşk kardeşin sorduğu cümleye gelince, imam onlar faziletlidir demiyor. Ben onların faziletini inkar etmiyorum diyor. Yani eğer var ise, etmiyorum. Olmayan şeyin de zaten inkarı olmaz ki? Bu Hz. Ali (a.s)'ın şu cümlesine benziyor: "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum." Hadi bakalım, varsa ona bir harf daha öğretebilecek yiğit, çıksın ortaya!" "Resulullah" derseniz, zaten oda "Ben Muhammed'in kölelerinden bir köleyim" buyurmuştur, derim.

                    "Ben Ömer'in faziletini inkar etmiyorum ancak, Ebu Bekir Ömer'den daha faziletli olduğu halde mimberde: "Beni yoldan çıkaran bir şeytanım vardır, ne zaman doğru yoldan çıktığımı görürseniz, beni doğru yola döndürün" demekteydi."
                    Cümlesine gelince, bunu İmam buna inananların mantığına göre söylüyor. Onlar Fazilet derecelendirmesinde Ebubekir'i birinci sıraya koyuyorlar.

                    İmamların takiyye edip etmediğine gelince, onlar korku takiyyesi yapmazlar; çünkü onlar Allah'tan gayrı hiç bir şeyden, hiç bir kimseden korkmazlar. Ama mudarat takiyyesi denilen, İslam’ın maslahatı için yapılan takiyye evet onlarda da var. Hz. Ali'nin yaptığı budur. Ya da başkalarının canını korumak için yapılan takiyye onlarda da var. İmam Hasan'ın, diğer bazı imamlarımızın yaptığı gibi… Ama takiyye yaptıkları yerleri teşhis için de ölçüleri vermişlerdir. Mesela umum içinde umumun görüşüne göre açıkladıkları bir konuyu, özel ashab ve talebelerine gerçek olanı beyan etmişlerdir.
                    Veya "Aynı konuda bizden size iki farklı görüş nakledilmiş ve ikisinin de senedi sahih ise o zaman başkalarının görüşüne uygun olanı bırakın, çünkü onu takiyyeten söylemişiz" buyurmuşlardır.

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                      [quote author=mursel_aydin link=topic=14752.msg106081#msg106081 date=1285760022]

                      İmamların takiyye edip etmediğine gelince, onlar korku takiyyesi yapmazlar; çünkü onlar Allah'tan gayrı hiç bir şeyden, hiç bir kimseden korkmazlar. [/quote]


                      “... Zurare şöyle rivâyet etmiştir: Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum: Mehdi Kâim (aleyhisselâm) ortaya çıkmadan önce, ortadan kaybolacaktır. “Niçin?” dedim. Buyurdu ki: Korkacaktır -eliyle karnını göstererek- öldürülmekten korkacaktır. (Usul-u Kâfi sh 497 H.892.)

                      bu hadis uydurmamıdır değil ise sadece alimlerce bilindiği iddia edilen tevili nedir?

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                        Hadis sahihtir

                        Alimlerimiz elbette daha iyisini bilirler ama onların vakit sorunu olabileceği için onların izniyle biz cevap verelim dedik..

                        Her ne kadar Zeyd b. Zeynül Abidin'in hareket tarzına zıt görünse ve zahiren İmam Hüseyn a.s. hareketiyle bağdaşmıyor görünse de İmam Mehdi a.f.'in gaybette oluşunun sebeplerinden biri de öldürülmekten korkmasıdır.

                        Nitekim Musa a.s. da korkuyordu ve bu yüzden mücadele etmesi Firavun ve taraftarlarıyla kıyam ederek çarpışması gerekirken oradan kaçtı.. :

                        Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken, bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (kişi bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona dedi ki: "Sen açıkca bir azgınsın." kasas 18

                        ve daha sonra Musa a.s. seni öldürecekler diyen bir habercinin haberi üzerine tabana kuvvet şehirden kaçıyor ve Şuayb a.s.ın memleketine sığınıyoru. O da artık korkacak bir şeyin kalmadığını söyleyerek onu teskin ediyor..

                        şimdi Musa a.s. dahil ne bir Peygamber a.s. ne de bir İmam a.s. şahsi hayatı için korkmaz çünkü Onlar bir an önce Allah'a kavuşmak isteyen bunun için can atan insanlardı ve Allah yolunda olup yaptığı yanlş bir şey olmayan neden korksun ki. Kaldı ki peygamberler ve imamlar insaların en cesurları ve kahramanları idiler. Bunların örnekleri çoktur.

                        Ancak bu demek değildir ki bunlar plansız programsız iş yaparlar. Nitekim Musa a.s. Firavna karşı planlı programlı bir karşı çıkışla görevli idi ve kıyam görevi İsailoğullarını kurtarma sorumluluğu vardı. Ancak hiç hesaplamadığı bir zamanda aniden gelişen bu adamın ölüvermesi olayı her planı berbat etti. Ve Musa a.s.'in içine görevini başarmadan hayatının bitme tehlikesi için korku düştü. Ve bu korku insanda hayatını koruma yolunda doğal içgüdü gibi işlem gördü ve plan biraz ertelenerek Musa a.s.'ın bir nevi gaybete çekilmesine neden oldu.

                        Mehdi a.f. de aynıdır. O da büyük bir görev ve sorumluluk sahibidir. Bunun gerçekleşmesi için plan adım adım işlemelidir. İnsanları arasında olamaz çünkü kıyam için şartlar henüz olgunlaşmadığından dünya adalet savaşı başlayamaz. o yüzden gaybettedir. Doğmamış olamaz çünkü o durumda da dünya imamsız demektir ki imamsız bu dünya bir an bile ayakta kalamaz..

                        Öldürülmekten korkması bir eksiklik değildir.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                          Bismillahirrahmanirrahim

                          Önce Kur'an'dan bir ayet verelim:
                          "Ki onlar (o peygamberler) Allah'ın risaletini tebliğ edenler, O'ndan içleri titreyerek korkanlar ve Allah'ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter." (Ahzap, 39) Ayet açık bir şekilde peygamberlerin Allah'tan gayrı kimseden kormadıklarını beyan ediyor. Oysa kardeşimizin de yukarıda beyan ettiği gibi Kur'an'da Hz. Musa'nın korkmasından, hatta Resulullah'ın korkmasından bahsediyor (Ahzap, 37). Kur'an ayetleri birbirini yalanlamayacağına göre, bunun bir tek açıklaması vardır, o da Allah'ın elçilerinin can korkusu asla yoktu. Bahsedilen korkular ve çekinceler misyonlarıyla alakalı korkudur.
                          Elbette bu Resullerle sınırlı bir şey değildir. Allah-u Tela veli kullarının da ölüm korkusu taşımadıklarını, tam tersine maşuka kavuşma köprüsü olan ölüme aşık olduklarını buyuruyor. (Yunus, 62, Cumua, 6)
                          Dolayısıyla verdiğiniz hadisteki korkudan maksat can korkusu, ölüm korkusu değildir. Üzerine yüklenen İlahi misyon için canının korunması lazım. Dolayısıyla gaybeti bunun için bir tedbirdir.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                            İmam Ali'nin Musa peygamberden (as.) üstün olduğunu ispatlamaya yönelik kaynaklarınızda geçen hadisler vardırki burada musa as 'ın korkak olduğu imam alinin ise cesur olduğu dolayısıyla imam alinin daha üstün olduğu ifade edilir.

                            "Hurre bint-i Halime es-Sa'diyye Haccac bin Yusuf es-Sakfi'nin yanına gelip onun huzuruna vardığında Haccac ona dedi ki: "Senin, İmam Ali'yi Ebu Bekir, Ömer ve Osman'dan daha üstün tuttuğun haberi geldi."

                            Hurre dedi ki: "Onu sadece yalnız bu üçüne üstün tuttuğumu söyleyen yalan söylemiştir."
                            Haccac sordu: "Başka kimlere üstün tutuyorsun?"
                            Hurre dedi ki: "Adem'e, Nuh'a, Lut'a, İbrahim'e, Musa'ya, Davut'a, Süleyman'a ve İsa bin Meryem'e (Allahın selamı onlara olsun) üstün tutuyorum."

                            Haccac dedi ki: "Vay haline! Sen onu hem sahabelere üstün tutuyorsun, hem de onlara ek olarak Ulul Azm (şanı büyük) peygamberlerden 8 peygamberi kattın, eğer bana dediklerinin açıklamasını yapmazsan senin boynunu vururum."


                            Haccac dedi ki: "İmam Ali'yi Kelimullah Musa ile ne ile üstün tutuyorsun?"

                            Hurre dedi ki: "Allahu Teala Musa hakkında buyuruyor ki: "Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı."(Kasas/18) Ali bin Ebi Talib ise hiç korkmadan Resulullah (saa)'ın yatağına yattı, hatta bunun üzerine Allah da onun hakkında şu ayeti indirdi: "İnsanlardan öyleleri var ki, Allah'ın rızası için kendi nefsini satarlar."(Bakara/207)

                            Kaynaklar:
                            1- Şazan bin Cibril el-Kummi "el-Fedâil" S.136-138
                            2- el-Meclisi "Bihar'ül Envar" C.46, S.134-137, H.25
                            3- Ahmet er-Rehmâni el-Hemedâni "el-İmâm Ali" S.326-330
                            4- Nimetullah el-Cezairi "El-Envâr en-Numaniyye" C.1, S.25
                            5- el-Hâc Hüseyn eş-Şâkiri "Min Siret el-İmam Ali Aleyhisselam" S.96-100 H.1420 1. Bas.
                            6- el-Meraşi "Şerh-i İhkâk'ul Hak" C.5, S.47-49
                            7- el-Ahmedi el-Meyânici "Mevâkıf eş-Şia" C.1, S.88-90 H.1416 1.Baskı.
                            8- eş-Şeyh Abdullah el-Hasan "el-Munazarat fil İmâme" S.125-129
                            9- Yunus Ramadan "Buğyet'üt Talib fi Marifeti Aliyyibni Ebi Talib" s.475-477 Beyrut Bas.
                            10- et-Tebrizi el-Ansari "el-Lemat'ül Beyda Fi Şerh-i Hutbet'üz Zehra" S.220-218 H.1418 1. Bas. Kum Bas.
                            11- Reyâhin eş-Şerîa C.4, S.144
                            12- Kâmus er-Ricâl C.10, S.415
                            13- "Er-Revda fil-Mucizât vel-Fedâil" S.161-162
                            14- Eş-Şeyh Cemalettin Muhammed bin Ahmet El-Hanefi el-Mûsuli "Dürr Bahr'ül Menakıb" (Ö.680)
                            15- Merkez el-Mustafa "Nimazic Min Kerâmet'ül Eimme ve Mucizâtihim" S.1892
                            16- Merkez el-Mustafa "Nusus Uhra Minen Nebi Ala Hilafet Ali" S.338
                            "

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: IMAM CAVAD ASNIN DILINDEN EBU BEKIR VE OMER

                              Yine kaynaklarınızda yer alan başka bir rivayette Musa as'ın korkaklığına, İmam Ali'nin ise cesurluğuna vurgu yapılarak üstünlük kıyası yapılır;

                              Sa'saa Hz. Ali (a.s)'a şöyle arz etti: "Siz mi daha üstünsünüz, yoksa Musa mı?"

                              Hz. Ali (a.s): "Ben Musa'dan daha faziletliyim. Çünkü Allah Teâla, Hz. Musa'yı Firavun'u davet etmek için Mısır'a gönderdiğinde Musa Rabbine şöyle dedi: "Rabbim, ben onlardan bir kişi öldürdüm, beni öldüreceklerinden korkuyorum."(Kasas/33)
                              Ama ben, habibim Resulullah (s.a.a) Allah tarafından beni "Tevbe" süresini Mekke müşriklerinin ehline tebliğ etmek için görevlendirdiğinde, ben onların erkeklerinin ve ayanlarının çoğunu öldürdüğüm halde, onlardan asla korkmayıp yalnız başıma hızlı bir şekilde gidip Tevbe süresinden (birkaç ayeti) yüksek sesle onların duyacağı şekilde açıkladıktan sonra geri döndüm."


                              Kaynaklar :
                              1- Ahmet er-Rahmani el-Hemedâni "el-İmâm Ali" S.370-371
                              2- et-Tebrizi el-Ansari "el-Lematül Beyda Fi Şerh-i Hutbet'üz Zehra" S.220-221 H.1418 1. Bas. Kum Bas.
                              3- Nimetullah el-Cezairi "El-Envâr en-Numaniyye" C.1, S.27
                              4- el-Hâc Hüseyn eş-Şâkiri "Min Siyret el-İmam Ali" S.130-132 H.1420 1.Bas.
                              5- Haşim Âli Katit "Veminel Havâr Ekteşeft el-Hakika" S.111-113 H.1421 Dâr'ül Muntazar Beyrut Bas.
                              6- Ebul Kasım el-Hav'i "el-İmam Ali Minel Mehd ilel Lehd" S. 549
                              7- Süleyman Yıldız "Hakikat Yolu" S.38-39-40
                              8- es-Seyyid Muhammed Musevi eş-Şirazi "Leyali Peşaver" 7. Oturum.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X