Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Karımı İstemiyorum

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Karımı İstemiyorum

    Karımı İstemiyorum



    Eşinin kendisine uygun olmadığını düşünen ve hatta onunla boşanmayı dahi göze alan bir erkek için islamın tavsiyesi şudur:

    “Siz erkekler, her şeyin hikmetini bilemezsiniz.Gelecekten haberiniz yoktur.Kadınlardan yana gördükleriniz ancak onların cisimleri ve birtakım özellikleridir.Oysaki Allah, şu an için sizin beğenmediğiniz bir kadında henüz bilmediğiniz birçok hayır ve bereketi takdir etmiş olabilir.Bunları ancak yeri ve zamanı geldiğinde ya da öldükten sonra bileceksiniz.Düşünmeden hüküm vermeyin ve hakime tek taraflı müracaat etmeyin.Size göre kötü olan kimseye kötü demeyin.Muhakkak ki Allah, sizden daha iyi bilir.Sabredin, zira sabır başarının anahtarıdır.”

    İslamın sözüne iman eden erkekler, onu dinler ve sabrederler. Allah’ın bu vaadinde şüphe eden ve henüz evliliklerinin baharında anlaşamayan erkekler, sabrı seçerek aile ortamını zamanla düzene koyan ve böylece mutlu bir yuva elde eden çiftlerin yaşamlarından örnek almalıdırlar.

    Bazı erkekler vardır; boşamak için, eşlerini mahkemenin eşiğine kadar bile götürmüş, sonra küçük bir olayın ya da küçük bir düşünmenin ardından boşanmaktan vazgeçmiş, yeniden evliliklerini sürdürmüş, çocuklarını evlendirmiş ve sevgi dolu mutlu bir yaşam sürmüşlerdir.

    Eşleriyle boşanmayı göze alan kimseler, bu tür evliliklere bakıp ibret almalı.İslami esaslara kulak asmalı, gereksiz yere kendilerini karalamamalı, böylece huzur dolu yaşamlarını cehenneme çevirmemelidirler.

    Ben, kadınların kocalarına karşı haksızlık etmelerini teşvik etmek amacında değilim.Aksine erkeklere, “Eğer Allah bazı sebeplerden dolayı boşanma yetkisini size vermişse , bunun yanında böyle tavsiye ve yönlendirmelerde de bulunmuştur, en azından onlara riayet edin” diyorum.

    Kadınlara da diyorum ki:” Rabbinize şükredin ve bu lütuf ve merhametini suistimal etmeyin; evliliğinize ve kocanıza ilgi duyun, ilahi tavsiyeleri can kulağıyla dinleyin.”

    Delil:

    1-”Onlardan hoşlanmadığınız takdirde, olabilir ki sizin hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah, birçok hayırlar takdir etmiştir.”[1]

    2-Resul-i Ekrem (saa): ” Kadınların en hayırlısı, öfkelendiğinde ya da kocası ona kızdığında kocasına “sen benden razı oluncaya kadar elimi elinden çekmeyecek ve geceleri uyumayacağım diyendir.” [2]

    3-Resul-i Ekrem (saa): “Allah , kocasına diliyle eziyet eden kadının, gündüzleri oruç tutup geceleri ibadet etse bile kocası ondan razı oluncaya kadar ne tövbesini ne kefaretini ne de diğer amellerini kabul etmez.[3]

    4-Resul-i Ekrem (saa): “Allah, karısının kötü ahlakına sabreden erkeğe belalara karşı sabreden Davud’un mükafatı, kocasının kötü ahlakına sabreden kadına da Asiye’nin [4] mükafatı kadar sevap yazar. [5]

    5-İmam Cafer Sadık (as):” Ümmü Seleme, Resul-i Ekrem’e (saa) “Kocasına hizmet eden kadının sevabı nedir” diye sorduğunda Allah resulü şöyle buyurdular: “Kocasının evindeki bir eşyayı iyi niyetle yerinden kaldırıp başka bir yere koyan kadına Allah nazar eder.Ve Allah kime nazar ederse ona azap etmez.”[6]

    ——–
    1-Nisa suresi 19. ayet
    2-Biharu’l-Envar, c.103, s.239
    3-Biharu’l-Envar, c.103, s.224
    4-Firavun’un iffet sahibi eşinin adıdır.
    5-Biharu’l-Envar, c.103, s.247
    6-Biharu’l-Envar, c.103, s.251

    ——-

    “Evimiz Cennetimiz” kitabından alıntıdır.
    38. Ders;Karımı İstemiyorum Sf:160
    Yazar:ÜSTAD DR. SEYYİD CEVAD MUSTAFAVÎ


    [/color]

    #2
    Ynt: Karımı İstemiyorum

    Yazinizda"Allah bosanma yetkisini erkege vermistir"yazmissiniz.Islamda kadinin kocasini bosama yetkisi yok mudur? Merak ettim,beni aydinlatirsaniz sevinirim.
    ‎'Kırk kapıdan geçirip,
    '' işte sevdan '' diye, seni oturttular içime…
    ŞAHADET parmağım şahit olsun ŞEHADETİME…

    Yorum


      #3
      Ynt: Karımı İstemiyorum

      İslâm, bazı yerlerde olduğu gibi burada da boşanma yetkisini asaleten erkeğin eline vermiştir. Bunun felsefesi ise yine kadın ve erkekte olan yapı farklılığından kaynaklanmaktadır. Önceden de değindiğimiz gibi, erkeklerde taakkül ve tedebbür, kadınlarda ise duygusallık yönü ağır basmaktadır. Ve yine defalarca da hatırlattığımız gibi bu bir eksiklik değil, hayatın bir zaruret ve gereğidir. Yoksa hayatın bir anlamı kalmazdı; yani kadın ve erkek bu farklı yönleriyle birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. İşte bu farklılıktan hareketle İslâm talak yetkisini asaleten erkeğe vermiştir. Zira kadının, duygusallığının etkisi altında, meseleyi etraflıca düşünmeden karar verebilme olasılığı daha fazladır. İslâm kısmen de olsa talak riskini azaltabilmesi için aldığı diğer bir çok tedbirin yanı sıra talak yetkisini de duygusallığın değil taakkül ve tedebbürün eline vermiştir.

      Elbette İslâm kadını tamamen erkeğin elinde esir durumunda bırakmamış, bazı zaruri durumlarda kadına boşanabilme imkanı sağlamıştır ki aşağıda kısaca bunlara değineceğiz:

      a) Erkek kendi eşine yeteri kadar nafaka sağlamaz ve onun makul geçimini temin etmediği takdirde.

      b) Erkek eşine haddinden fazla eziyet ve haksızlık yapar; bunu önleyecek başka hiçbir yol bulunamazsa.

      c) Erkek eşine karşı (cinsel konularda) kocalık vazifesini yerine getiremezse.

      d) Erkek eşinin nafakasını temin etmekten aciz olursa. (Bu yerlerde kadın şer'î hakime şikayette bulunup talak isteyebilir; Şer'î hakim ise onu ıslah etmeğe çalışır, bu da mümkün olmazsa, onu boşamaya mecbur eder.)

      e) Bir erkek kaybolur ve bulunmasından ümit kesilirse, Şer'î hakim ondan taraf karısını boşar.

      f) Bir erkek karısına zina isnadında bulunursa veya çocuğunu inkar ederse, karısı Şer'î hakimden boşanma talebinde bulunabilir.

      MİRAS ALMA:

      47- Kadın erkek arasındaki hüküm farklılıklarından bir diğeri de miras konusundadır. Yani bir baba vefat ettiğinde onun mirası paylaştırılırken, erkek evlada, kız evladının iki katı miras verilir. Bu mesele özellikle bazı İslam düşmanlarının elinde İslam'ı karalamak ve bilgisiz insanların kafasını karıştırmak için bir koz olarak kullanılmakta ve bunu güya kadına yapılan bir haksızlık olarak lanse etmeğe çalışmaktadırlar. Oysa aşağıda açıklayacağımız üzere bunun böyle olmadığı açıkça görülecektir.

      Evet Yüce İslam dini uluorta veya onun bunun gönlünü kazanmak için değil, insan hayatındaki realiteleri ve sorumlulukları dikkate alarak kanun koymuştur. Bu konuda da aynı prensibi göz önünde bulundurmuştur.

      Bildiğimiz gibi İslam, âile geçimini temin etme sorumluluğunu erkeğin boynuna koymuştur. Bu yüzden, kısmen de olsa bu yükü hafifletmek için, mirastan erkeğe bir pay fazla hak ayrılmasını kararlaştırmıştır; zira o aldığını da ailesinin geçimine harcayacaktır. Ama kadının bu konuda hiçbir sorumluluğu yoktur. Ve Merhum Allame Tabatabaî'nin deyimiyle bu bir pay miras, onun için bir cep harçlığı gibidir ve arzu ettiği her meşru yerde serbestçe kullanabilir. Yani o malın tasarruf yetkisi kadının elindedir ve kocası dahil kimse onu zorla onun elinden alıp kullanamaz veya herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Tabi kadının kendisi buna rıza gösterirse o başka.

      Vesselam-u Aleykum Ve Rahmetullah.
      kaynak:www.kevsernet.com

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X