Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Annelere....(özellikle erkek evlatlar lütfen okusun)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Annelere....(özellikle erkek evlatlar lütfen okusun)

    Annelere



    Eger bir anne iseniz veya bir anneniz varsa burada yazdiklarimi gayet iyi

    anlayacaksiniz: Evet, düsündügümde babalar da ne demek istedigimi anlayabilirler ama

    ancak anneler burada yazilanlari gerçekten hissedebilirler.

    21 senelik evlilikten sonra "ask isiltisini" canli tutmanin yeni bir yolunu buldum.

    Bir süre önce, baska bir kadinla çikmaya basladim ve bu aslinda esimin fikriydi.

    Bir gün esim, beni çok sasirtarak: "Biliyorum ki onu seviyorsun" dedi . Siddetle

    itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!" "Biliyorum ama ayni zamanda onu da

    seviyorsun. Ona da zaman ayirman gerekiyor"

    Karimin, ziyaret etmemi istedigi "öbür kadin", 19 yildir dul olan annemdi. Isimin

    yogunlugu ve üç çocugumun beklentileri sebebiyle annemi görme firsatim pek

    olamiyordu. O aksam annemi yemege ve ardindan sinemaya davet ettim. Endiselendi ve

    hemen "Iyi misin, her sey yolunda mi" diye sordu. Annem de geç saatte gelen bir

    telefonun veya sürpriz bir davetin mutlaka kötü bir anlami olacagindan süphelenen

    tipte kadinlardandi. "Seninle beraber ikimizin biraz zaman geçirmemizin güzel

    olacagini düsündüm" diye yanitladim. "Sadece ikimiz mi?" Biraz düsündü ve "Çok

    isterim" diye cevap verdi.

    O Cuma, is çikisi onu almaya giderken kendimi biraz gergin hissediyordum. Eve

    vardigimda fark ettim ki o da, randevumuzdan ötürü hafif gergin görünüyordu.

    Kapisinin önünde, paltosunu çoktan giymis bir sekilde bekliyordu. Saçlarini

    yaptirmisti ve üzerinde babamla kutladiklari son evlilik yildönümlerinde giydigi

    elbise vardi. Bana melekler kadar isiltili bir yüzle gülümsedi.

    Arabaya bindigimizde "Arkadaslarima oglumla disari çikacagimi söyledim ve gerçekten

    çok etkilendiler" dedi, "Randevumuzun nasil geçtigini duymak için

    sabirsizlaniyorlar."

    Gittigimiz restoran, çok sik olmasa da sevimli, sicak ve servisin kaliteli oldugu

    bir mekândi. Annemse, bir kraliçe edasiyla koluma girdi.Yerimize oturduktan sonra

    ona menüyü okumam gerekmisti, çünkü küçük yazilari göremiyordu. Ben daha menünün

    ortalarindayken annemin nemli gözlerle ve nostaljik bir gülüsle bana bakmakta

    oldugunu fark ettim: "Eskiden, sen küçükken, menüleri okuyan bendim, sense merakli

    bakislarla beni dinlerdin" dedi. Ben de gülümsedim: "O zaman, simdi senin rahat

    rahat oturma siran ve ben de okuyarak borcumu ödeyebilirim" dedim.

    Yemek boyunca muhabbetimiz çok güzeldi, sira disi hiçbir sey olmadi ama eskilerden

    ve hayatlarimizdaki yeniliklerden bahsederek kaybettigimiz zamanin birazini telafi

    etmeye çalistik.O kadar çok konustuk ve eglendik ki film saatini kaçirdik. Aksam

    annemi birakirken; "Seninle tekrar çikmak isterim ama ancak bu sefer benim seni

    davet etmeme izin verirsen" dedi ve bir aksam tekrar bulusmakta karar kildik.

    Eve geldigimde esim yemegin nasil geçtigini sordu: "Çok güzeldi" dedim

    "Düsünebilecegimin çok üstündeydi" Birkaç gün sonra annem aniden ciddi bir kalp

    krizi sonucu vefat etti. Bu o kadar ani gerçeklesmisti ki onun için bir sey daha

    yapma sansim olmamisti. Birkaç zaman sonra evime, annemle yemek yedigimiz

    restorandan, ödenmis iki kisilik bir yemek faturasi ve üzerine ilistirilmis bir not

    yollandi: “Oglum, bu faturayi önceden ödedim, çünkü seninle kararlastirdigimiz

    randevu gününe gelemeyecegimden neredeyse yüzde yüz emindim. Yine de iki kisilik bir

    yemek ayarladim çünkü bu sefer esinle beraber gitmenizi istiyorum. Seninle olan o

    günkü randevumuzun benim için ne anlam ifade ettigini bilemezsin. Seni Seviyorum."

    O esnada, "Seni Seviyorum" demenin ve hayatta deger verdigimiz insanlara hak

    ettikleri zamani ayirmanin önemini anladim. Hayatta hiçbir sey ailenizden daha

    önemli degildir. Onlara haklari olan zamani ve ilgiyi verin çünkü böyle seyleri

    erteleyebileceginiz "baska bir zaman" i her istediginizde yakalayamayabilirsiniz.

    Bazilari der ki, dogumdan sonra alti hafta içerisinde normale dönebilirsiniz. Belli

    ki, bu bazilari, bir kere anne olduktan sonra artik "normal" diye bir seyin tarihe

    karistigindan habersiz.

    Bazilari der ki, anne olmak içgüdüsel olarak bilinir, sonradan ögrenilmez, belli ki

    bu bazilari hiçbir zaman 3 yasinda bir çocugu alis-verise götürmeyi denememis.

    Bazilari der ki, anne olmak sikici bir seydir. Belli ki bu "bazilari" ehliyetini

    yeni almis onsekiz yasindaki çocugunun kullandigi arabaya binmemis.

    Bazilari der ki, eger iyi bir anne olursan çocugun da iyi bir çocuk olur. Belli ki

    bu "bazilari" çocuklarin bir kullanim kilavuzu ve garanti belgesiyle birlikte

    geldigini saniyor.

    Bazilari der ki, iyi anneler hiçbir zaman çocuklarina karsi seslerini yükseltmezler.

    Belli ki bu "bazilari" hiçbir zaman mutfaga aniden girdiklerinde çocuklarini; bütün

    mutfak havlularini ve peçetelerini mutfak masasinin üzerine yigmis, yanina 2

    yasindaki küçük kardesini de oturtmus, elinde kibrit, acaba bunlar yaniyor mu diye

    denemek üzereyken yakalamamislar.

    Bazilari der ki, anne olmak için egitimli bir insan olmana gerek yoktur. Belli ki bu

    "bazilari" hiçbir zaman lise birinci sinifa giden çocuklarinin matematik ödevlerine

    yardimci olmak zorunda kalmamislar.

    Bazilari der ki, besinci çocugunuzu ilk çocugunuz kadar çok sevemezsiniz. Belli ki

    bu "bazilari" bes çocuk sahibi degil.

    Bazilari der ki, çocuk yetistirmek için gereken her seyi kitaplardan da pekâlâ

    ögrenebilirsiniz. Belli ki bu "bazilari" çocugunu burnunu ya da kulaklarini

    leblebilerle doldurmus olarak bulmamis.

    Bazilari der ki anne olmanin en zor tarafi artan is yükü ve evde yerine getirmen

    gereken sorumluluklardir. Belli ki bu "bazilari" hiç çocuklarini anaokula göndermek

    üzere ilk defa okul servisine bindirmek, ilk defa yatili okula göndermek veya

    çocuklarinin uçaga ilk defa yalniz basina binisini seyretmek zorunda kalmamis.

    Bazilari der ki, bir anne çocuklarini evlendirdikten sonra artik onlar için

    endiselenmekten vazgeçebilir. Belli ki bu "bazilari" çocuk evlendirmenin fazladan

    endiselenecek bir kiz ya da bir erkek çocuk daha edinmek oldugundan bihaber.

    Bazilari der ki, çocuk kendi hayatini kurduktan sonra artik annenin görevi

    bitmistir. Belli ki bu "bazilari" nin hiç torunu olmamis.

    Bazilari der ki, annenize onu sevdiginizi söylemenize gerek yoktur, anneniz bunu

    zaten bilir. Belli ki bu "bazilari" bir "anne" degil.

    HAYATINIZDAKI TÜM ANNELERE........
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X