Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İnternetteki Aşk..

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    İnternetteki Aşk..

    İnternetteki Aşk..

    Sizlerden gelen maillere bakılırsa “İnternetten kurulan aşk ilişkileri” gündemde… ve bir çok kişinin kafası karışmış durumda sevgili okurlar. Dilerseniz bu konuda bazı açıklamalar yapayım.

    İnternetin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte, internet üzerinden “tanışmalar”, “görüşmeler, “flört etmeler” hatta “aşık olmalar” yoğun biçimde artış gösterdi. Pek çok kişi bu konuda sorular sormaya başladı. Sorular ortak bir çizgiden çıkıyormuş gibi görünse de, farklı zeminlerde cevaplanması gereken ayrıcalıklar içeriyor. İnternet üzerinden yaşanan aşkların aşağıdaki soru formuna cevap vermek istiyorum bugün:

    “Mehtap Hanım… ben …yaşında bir beyim. İnternet üzerinden bir hanım ile tanıştım. Bu bayanı öyle sohbet odalarında veya orda burada tanımadım. Her ikimizde belirli yaşlara gelmiş, belirli konumlarda olan ve aklı başında insanlarız. Sıradan bir tanışma olmadı bizimki. Arkadaşlarımız aracılığıyla tanıştık ve karşılıklı görüşme imkanımız olmadığı için internet üzerinden arkadaşlığımızı ilerlettik

    .

    Her şey yolundaydı internetle görüşürken. Aramızda evlilik konuşmaları bile yaptık. Lakin kısa bir süre önce karşılıklı geldik. Olanlar o zaman oldu. Konuştuğum bayan benden soğumaya başladı. İnternet üzerinde her şeyin yolunda olduğunu; ama karşı karşıya gelince bana bir türlü alışamadığını söylüyor. Şimdi ben ne yapacağım. Bu bayana aşık oldum ve onunla evlenmek istiyorum. Lütfen yol gösterin. Bu durum saçma değil mi? Evlenmeye karar vermiştik. Neden şimdi soğudu? Ne yapabilirim?”



    “Bu durum saçma değil mi?”

    Düşünüyorum…! Bu durum saçma değil mi?

    …bence değil… bence bu durum saçma değil… tam tersine neredeyse tam da olmasından hiç şüphe duymadığımız olağan bir süreç…!

    Neden mi? Çok net bir anlatımla şöyle:

    İnsanlar internet üzerinden iletişim kurduklarında, internet üzerinden ilişki geliştirdiklerinde, internet üzerinden birileriyle ilgilendiklerinde, internet üzerinden birilerine karşı hayranlık geliştirdiklerinde, internet üzerinden aşklar yaşadıklarında…vb. durumlarda bu tür zorluklarla karşılaşmak kaçınılmazdır.

    Çünkü… çünkü insanlar arası iletişimin, insanlar arası ilişkinin temelini “gözler” sağlar. İletişimdeki en önemli organımız gözlerimizdir. Gözler, iletişim ağımızın neredeyse %80’ini karşılar sevgili okurlar. Göz teması, gözün gördükleri, gözlerden beynimize akış sağlayın iletişim ağı, olmazsa olmaz türünden bir araçtır hepimiz için.

    İletişim ve göz arasındaki bağlantıyı anlamanın en iyi yollarından birisi, görme özürlülerin “ağır özür grubu” olarak adlandırılmalarıyla bile sembolize edilebilinir. Düşünün ki; tekerlekli sandalyede hareket özgürlüğü olmayan bir kişi, görme özürlü arkadaşına göre şanslı grupta kabul ediliyor. Neden? Çünkü gözleri görüyor. Görme özürlüler yürüyebildikleri, koşabildikleri, konuşabildikleri ve diledikleri yere kimseye ihtiyacı olmadan gidebildikleri halde, ağır özür grubu içinde yer alıyorlar. Buradaki temel hareket noktası, ağırlıklı iletişim organlarının, yani gözlerinin ellerinde olmamasıdır.

    Demek ki görmek, insanların birbirini tanıması, anlaması, özümsemesi, birbirlerini sindirmesi için son derece önemli bir süreç. Tam da bu nedenle görmeyen kişiler için hayat daha kaygılıdır. Görmeyen insanlar daha gergindir. Görmeyen insanlar, diğer insanlara karşı daha güvensiz davranabilir.

    Tüm bunların internet aşklarıyla ne ilgisi var…?

    Çok yakın bir ilgisi var sevgili okurlar…!

    İnternet ilişkilerinde temel malzememiz klavyemiz ve tuşlarımız… iletişimin en önemli organı devrede yok… yani %80’lik yanımızı dışarıda bırakarak, geri kalan %20 tanıma payı ile karşımızdaki kişinin samimiyetini algılamaya ve hissetmeye çalışıyoruz.

    …samimiyeti algılamaya ve hissetmeye çalışıyoruz da ne oluyor? Karşımızdaki kişinin %20’lık kısmına vakıf olabiliyoruz ancak…!

    …peki %80’lık kısmı ne oluyor?

    o kısmını bizim beynimiz kendisi dolduruyor.

    Evet sevgili okurlar… tuşlarla kurulan iletişimde pek çok yan açıkta kalıyor ve… ve beyin geri kalan kısmını kendisi tamamlıyor.

    Nasıl tamamlıyor peki…?

    Tabii ki kendi istek ve beklentileri, kendi iç ihtiyaçları doğrultusunda tamamlıyor.



    Beynin, karşıdaki kişiyi tanımaya çalışırken, kendi ihtiyaçlarından ve beklentilerinden yola çıkarak tamamlayıcı bir düzen içinde çalışması, son derece risklidir sevgili okurlar! Çünkü karşınızda, kendisi olan birini değil, tam da sizin olmasını istediğiniz kişi varmış gibi algılamaya başlarsınız.

    Partneriniz, hoşunuza giden bir cümle söylediğinde, siz o cümleyi, hayalinizdeki eksiksiz ve muhteşem kişinin söylediğini düşünürsünüz. Ona eksikliği, noksanlığı, hatayı/yanlışı yakıştıramazsınız bile. Konuşmalarınız beyninizde köşe taşlarını oluşturur… boşlukları sizin hayalleriniz doldurur… tatlı bir cümleye, hoş bir ifadeye yakıştırılmış kusursuz bir insan tasarlamaya başlarsınız.

    Ondan iyisi yoktur…! ondan anlayışlısı yeryüzüne gelmemiştir…! sizi ondan daha iyi kimse anlamıyordur…! o ve siz bir elmanın iki yarısı olmuşsunuzdur bile…!

    Tüm bu rüya ne zaman sona erer…?

    Evet bildiniz… büyük ihtimalle karşı karşıya geldiğinizde büyü bozulur. Zihninizde canlandırdığınız kişiden eser yoktur karşınızda. Sanki baktığınız, konuştuğunuz kişi o değildir. Oturması/kalkması, konuşması, yürümesi… hiçbir davranışı sizin istediğiniz veya beklediğiniz gibi çıkmamıştır. Hal böyle olunca da başlangıçtaki soruya uygun sonuçlar alınması da kaçınılmaz olur.



    Dilerseniz özetleyeyim anlaşılması kolay olsun diye…

    Soru neydi? İnternetteki aşkım beni görünce evlenmekten vazgeçti… bu saçma değil mi?

    Cevap ne oldu? Yoo.. saçma değil… çünkü sizi hiç görmedi. Sizin bazı söz ve cümlelerinizden yola çıkarak beyninde, sizinle ilgili bir profil çizdi. O profilde eksik kalan yanları, hayalindeki erkek figürüne göre kendisi doldurdu. Sizinle karşı karşıya gelince de, “gerçek siz”le karşılaştı. Ama onun beynindeki siz ile gerçek siz arasında dağlar kadar fark vardı. Haklı olarak bu ikisinin aynı kişi olduğundan emin oluncaya kadar sizinle evlenmek istemeyecektir. Ona zaman tanımanız lazım… sanal olanla gerçek olanı aynı bedende birleştirebilsin diye…!

    Sonuç ne olmalı? İnternet aşkı yaşayan herkesin kulağına küpe olsun… internetteki aşkınızın, gerçek hayattaki aşkınız olduğundan emin misiniz?

    Aşık olduğunuz kişi, sizin beyninizde tasarladığınız, ihtiyaçlarınıza karşılık gelen sanal bir insandır yüksek ihtimalle… onu gerçek hayatınıza indirgemeden evlilik kararı almayın lütfen… onu görün… oturun… sohbet edin… birlikte bir şeyler yeyin… olay ve durumlar karşısında verdiği tepkilere şahit olun…

    Aksi halde…? Aksi halde hayatınızın sonuna kadar pişman olacağınız tecrübelere şahit olursunuz…!

    Sevgiyle kalın…

    Mehtap Kayaoğlu

    #2
    Ynt: İnternetteki Aşk..

    Mehtap hanımı yakından tanımıyoruz ama yazısından anladığımız kadarıyla kişisel gelişim alanında yazan olaylara postmodernist yaklaşım sergileyen birisi.

    onun için netteki tanışıklık gerçek hayata uymayabilir onun dünya görüşünde olan çevresinde gözlemlediklerine uygun olabilir ama insan ilişkileri ve insan yapısı hakkında tespitleri bizim dünyamıza uymuyor gibime geldi benim için. Şahsen ben bunlara katılamıyorum.. eğer dediği gibi olsa bizim burdaki işimiz %20lik bölüme giriyor ki o zmaan birbirimize hiç güvenmememiz gerekir. Ve sanalda güven olmaz ve din de anlatılmaz gibi bir şey olmalı..

    bu yazılanlara değil şahsa endeksli bir bakış açısı..

    aslında evlilik ve eş seçimi açısından da bu yazının eleştirilecek bir sürü tarafı var. Örneğin ben sanaldan tanışmanın hiç de yeni bir şey olduğuna inanmıyorum. Bizim Türk toplumundaki geleneksel eş seçimi olan görücu usulü evlilikte de aynı sanaldaki durum var. Ve hiç de görmeye bağlı olmayan bu eş seçiminde mutluluklar var hatta istatistikçiler görücü usulü ile yapılan evliliklerin daha sağlam olduğunu söyleyebiliyorlar. Orda da görmeden hayali biri ile evleniyorsunuz görmeye bağlı duygular oluşmuyor. buna karşın yıllar yılı birbirini görenler arasında uyumsuzluklar ve hayal kırıklıkları oluşmamakta mı sanki.

    açıkçası yazarın burdaki başarı ölçütü gönül ısınması mı yoksa sağlıkl eş seçimi mi o da kapalı kalmış. internet yoluyla tanışan iki yetişkin kişi karakterlerini ortaya tam koydular ve hayata bakışları konusunda anlaştılarsa bu durumda birbirlerini gördüklerinde ayrılıyorlarsa burda çok basit değer ölçütleri olsa gerektir. şöyle ki:

    görüntü ne ki, önemli olan karakter huydur evlilik ya da eş seçiminde. çünkü insan en kötü görüntüye alışıp bir süre sonra onda kötü bir şey görmeyeceği gibi, en iyi görüntüye sahip birini sevenler de bir süre sonra ona alışacaklar ve iyi görüntüyü görmez olacaklardır. Tersine karakter ve huylara hayata bakış ilkelerine göre sevmeye alışmayan birisi değer yargısını böyle oluşturmayan birisi artık şeytanın oyuncağı olacak ve şeytan ona hep başka iyi görüntüler sunacaktır. Bunun da sonu gelmez..

    bir insan en iyi saraya taşınsa bir süre sonra o iyi sarayı sıradan görür ve ona da alışır onun güzelliğini göremez. Tersine insan eğer dünyada zevkleri öldürmek istemiyor hep zevkli bir şeyler görmek istiyorsa bazı güzelliklere hiç ulaşamaması daha isabetlidir.. örneğin eminönü saray burnu çok güzel manzaraya sahiptir. ama hep orayı arada bir görenlere. ama orda oturan ya da çalışanlara artık buranın güzelliği yok olmuştr hayatlarında bir güzellik daha silinmiştir.

    her istediğine ulaşabilen zenginlerin bu dünyada mutlu olamamaları bundandır işte..zvekleri hoyratça tükettiklerinden..

    görücü usulüyle evliliği yazıda eleştirilen sanal tanışıklığa benzettik. bu konuda İlahiyatçı prof Hayrettin Karaman'ın ilginç bir evlilik öyüküs tam yeri:

    Karaman , okumak için memleketi (yanılmıyorsam Erzurumdan istanbula) terk eder. ve uzun süre dönmeyecektir. Babası bir gün ona haber eder der oğlum burda senin için bir kıza baktık uygun gördük ne dersin. Karaman sizin beğendiğinzi benim de beğendiğimdir deyince yeniden bir haber gelir babadan: oğlum o beğendiğimiz kızı sana nişanladık haberin ola..

    karaman kızı hiç tanımıyordur. kafasında hayal eder nasıl birisi diye ama hiç bir şekil suret gelmez.. tatili iple çeker mekleketine dönüp nişanlısını görmek için.. dönmesine döner ama kızın ailesini bile bilmesine rağmen kızı bi türlü göstermezler göremez. evlenmeden olmaz denir. Karaman tek nenesine naz yapabildiğinden onunla görüştürmelerini ister ama nenesinin de sözü kız ailesine geçmez mi geleneklere aykırı mı iş olmaz yani..

    bir gün aileler daha yakından tanışmak ve kaynaşmak için piknik kararı alırlar. Karaman uçuyordur sevinçten. Çünkü piknikte kızı benden saklayacak halleri yok ya bunu başaramazlar diye hayal kuruyordur. Ancak piknik günü genç Hayrettin şoke olur nişanlısını bi akrabalarına göndermişlerdir.

    nenesine der bari bir resmini göreyim. nenesi bir gün sevine sevine gelir elinde bir de resim.. Karaman bakar ama başka bir şoke.. çünkü resimdeki kızın bebeklik resmi elinde bir salkım üzümle.. hiç bir şekilde tahayyülü mümkün olmayacak kadar küçük..

    nenesi bir gün yine gelir ki elinde gripin kutusu. Bak oğlum der aynı bu.. kutunun dışındaki bayan resmini gösterir.

    Karaman uzun zaman evliliğine kadar bu suretle tahayyül eder ve o kızla evlenir. hayatında bir kez bile görmediği kızla.. Ancak hayatının ilerleyen onlarca yılı sonrasında şöyle demektedir:

    "anne babam nur içinde yatsınlar gerçekten bana ne güzel eş seçmişler.."

    Yorum


      #3
      Ynt: İnternetteki Aşk..

      [quote author=Qom_u_aşk link=topic=18059.msg109025#msg109025 date=1288294142]
      Mehtap hanımı yakından tanımıyoruz ama yazısından anladığımız kadarıyla kişisel gelişim alanında yazan olaylara postmodernist yaklaşım sergileyen birisi.

      onun için netteki tanışıklık gerçek hayata uymayabilir onun dünya görüşünde olan çevresinde gözlemlediklerine uygun olabilir ama insan ilişkileri ve insan yapısı hakkında tespitleri bizim dünyamıza uymuyor gibime geldi benim için. Şahsen ben bunlara katılamıyorum.. eğer dediği gibi olsa bizim burdaki işimiz %20lik bölüme giriyor ki o zmaan birbirimize hiç güvenmememiz gerekir. Ve sanalda güven olmaz ve din de anlatılmaz gibi bir şey olmalı..

      bu yazılanlara değil şahsa endeksli bir bakış açısı..

      aslında evlilik ve eş seçimi açısından da bu yazının eleştirilecek bir sürü tarafı var. Örneğin ben sanaldan tanışmanın hiç de yeni bir şey olduğuna inanmıyorum. Bizim Türk toplumundaki geleneksel eş seçimi olan görücu usulü evlilikte de aynı sanaldaki durum var. Ve hiç de görmeye bağlı olmayan bu eş seçiminde mutluluklar var hatta istatistikçiler görücü usulü ile yapılan evliliklerin daha sağlam olduğunu söyleyebiliyorlar. Orda da görmeden hayali biri ile evleniyorsunuz görmeye bağlı duygular oluşmuyor. buna karşın yıllar yılı birbirini görenler arasında uyumsuzluklar ve hayal kırıklıkları oluşmamakta mı sanki.

      açıkçası yazarın burdaki başarı ölçütü gönül ısınması mı yoksa sağlıkl eş seçimi mi o da kapalı kalmış. internet yoluyla tanışan iki yetişkin kişi karakterlerini ortaya tam koydular ve hayata bakışları konusunda anlaştılarsa bu durumda birbirlerini gördüklerinde ayrılıyorlarsa burda çok basit değer ölçütleri olsa gerektir. şöyle ki:

      görüntü ne ki, önemli olan karakter huydur evlilik ya da eş seçiminde. çünkü insan en kötü görüntüye alışıp bir süre sonra onda kötü bir şey görmeyeceği gibi, en iyi görüntüye sahip birini sevenler de bir süre sonra ona alışacaklar ve iyi görüntüyü görmez olacaklardır. Tersine karakter ve huylara hayata bakış ilkelerine göre sevmeye alışmayan birisi değer yargısını böyle oluşturmayan birisi artık şeytanın oyuncağı olacak ve şeytan ona hep başka iyi görüntüler sunacaktır. Bunun da sonu gelmez..

      bir insan en iyi saraya taşınsa bir süre sonra o iyi sarayı sıradan görür ve ona da alışır onun güzelliğini göremez. Tersine insan eğer dünyada zevkleri öldürmek istemiyor hep zevkli bir şeyler görmek istiyorsa bazı güzelliklere hiç ulaşamaması daha isabetlidir.. örneğin eminönü saray burnu çok güzel manzaraya sahiptir. ama hep orayı arada bir görenlere. ama orda oturan ya da çalışanlara artık buranın güzelliği yok olmuştr hayatlarında bir güzellik daha silinmiştir.

      her istediğine ulaşabilen zenginlerin bu dünyada mutlu olamamaları bundandır işte..zvekleri hoyratça tükettiklerinden..

      görücü usulüyle evliliği yazıda eleştirilen sanal tanışıklığa benzettik. bu konuda İlahiyatçı prof Hayrettin Karaman'ın ilginç bir evlilik öyüküs tam yeri:

      Karaman , okumak için memleketi (yanılmıyorsam Erzurumdan istanbula) terk eder. ve uzun süre dönmeyecektir. Babası bir gün ona haber eder der oğlum burda senin için bir kıza baktık uygun gördük ne dersin. Karaman sizin beğendiğinzi benim de beğendiğimdir deyince yeniden bir haber gelir babadan: oğlum o beğendiğimiz kızı sana nişanladık haberin ola..

      karaman kızı hiç tanımıyordur. kafasında hayal eder nasıl birisi diye ama hiç bir şekil suret gelmez.. tatili iple çeker mekleketine dönüp nişanlısını görmek için.. dönmesine döner ama kızın ailesini bile bilmesine rağmen kızı bi türlü göstermezler göremez. evlenmeden olmaz denir. Karaman tek nenesine naz yapabildiğinden onunla görüştürmelerini ister ama nenesinin de sözü kız ailesine geçmez mi geleneklere aykırı mı iş olmaz yani..

      bir gün aileler daha yakından tanışmak ve kaynaşmak için piknik kararı alırlar. Karaman uçuyordur sevinçten. Çünkü piknikte kızı benden saklayacak halleri yok ya bunu başaramazlar diye hayal kuruyordur. Ancak piknik günü genç Hayrettin şoke olur nişanlısını bi akrabalarına göndermişlerdir.

      nenesine der bari bir resmini göreyim. nenesi bir gün sevine sevine gelir elinde bir de resim.. Karaman bakar ama başka bir şoke.. çünkü resimdeki kızın bebeklik resmi elinde bir salkım üzümle.. hiç bir şekilde tahayyülü mümkün olmayacak kadar küçük..

      nenesi bir gün yine gelir ki elinde gripin kutusu. Bak oğlum der aynı bu.. kutunun dışındaki bayan resmini gösterir.

      Karaman uzun zaman evliliğine kadar bu suretle tahayyül eder ve o kızla evlenir. hayatında bir kez bile görmediği kızla.. Ancak hayatının ilerleyen onlarca yılı sonrasında şöyle demektedir:

      "anne babam nur içinde yatsınlar gerçekten bana ne güzel eş seçmişler.."
      [/quote]

      Zevkle okudum ve gerçekten güzel bir anlatim...Yüregine saglik Qom-u-ask kardesim...

      Yorum


        #4
        Ynt: İnternetteki Aşk..

        Allah razı olsun kardeşim.. sitede yeni olduğunuzdan size rehberlik etmek adına iki başlık öneriyorum :

        http://www.velayet.com/index.php?topic=15936.0

        öteki de nasıl şii oldum bölümündeki şii olma hikayem...

        Yorum


          #5
          Ynt: İnternetteki Aşk..

          Qum-u ask hocam ,yanliz sanal alemdeki tanismalarin yada evliliklerin görücü üsülü ile evlenmeden en büyük farki,sanal alemde insanlar karsindakini tanidiklarini saniyorlar fakat bir cok insan yansittiklari kisiklikten cok daha farkli kisilige sahip olabiliyorlar.Buda büyük hayal kirikliklari yaratabiliyor..

          Yorum


            #6
            Ynt: İnternetteki Aşk..

            [quote author=segaleyn link=topic=18059.msg109049#msg109049 date=1288303895]
            Qum-u ask hocam ,yanliz sanal alemdeki tanismalarin yada evliliklerin görücü üsülü ile evlenmeden en büyük farki,sanal alemde insanlar karsindakini tanidiklarini saniyorlar fakat bir cok insan yansittiklari kisiklikten cok daha farkli kisilige sahip olabiliyorlar.Buda büyük hayal kirikliklari yaratabiliyor..

            [/quote]

            kesinlikle haklısınız...

            Yorum


              #7
              Ynt: İnternetteki Aşk..

              Görücü usululüyle yapılan evlilikler daha sağlamsa bu görücü usulüyle evlenenlerin.Geleneklere daha bağlı olmasındandır.Her eşi ile sorun yaşıyan boşanmaya kalksa memlekette evli kimse kalmaz.

              Yorum


                #8
                Ynt: İnternetteki Aşk..

                evlilik sürecinde ilahi kurallara uymanın, evlilik sonrasını da etkileyebileceğine inanmıyor musunuz yani?

                Yorum


                  #9
                  Ynt: İnternetteki Aşk..

                  [quote author=Qom_u_aşk link=topic=18059.msg109093#msg109093 date=1288350938]
                  evlilik sürecinde ilahi kurallara uymanın, evlilik sonrasını da etkileyebileceğine inanmıyor musunuz yani?
                  [/quote]

                  Allah-u Ekber!

                  Az önce "Nasil Sii oldum" basliginizda evlenmekteki kararinizda Allah'a siginmanin geregini vurgulamissiniz...Oradan edindigim vurgunun "ALLAH ÎÇÎN" evliligin olusturulmasiydi...Ayni sizin gibi düsünenler kazanirlar...

                  Evlenmeyi,(afbuyrun) cinsellik için kurumlastiranlarin süresi sadece cicim aylarinin bittigi zamana kadardir...

                  Allah rizasi için evlenenlerin evlilik müesseseleri daha uzun ve saglikli olduguna inanirim...Ister internetten olsun,isterse görücü usuluyla olsun...

                  SAYGILARIMLA...

                  Yorum


                    #10
                    İnternetteki Aşk..

                    İnternette aşk nasıl olur bilmem. Çünkü hiç aşık olmadım internette.
                    Ama şu bir gerçek ki internette insanlar normal hayat portlerini sunmuyorlar. Sinirli biri ise nette gayet sakin ve hoş görülüdür. Yani olduğu gibi değil, aslında olması gereken gibi görünür.
                    Ayrıca sanal alemde tanışma ile görücü usul birbirinden çok farklıdır. Görücü usulde illaki biri senin gözün kulağın olur ve genelde o kişi dost biridir. Annen kardeşin veya seni çok seven biridir. Dolayısıyla asla sana kötü bi son hazırlamak istemez. Titiz dvranır. Ama internette sen kendin için iyi kararı veremeyebilirsin
                    Hani bir söz vardır "kitabın ve kadının cildine bakan yanılır" diye...

                    Yorum


                      #11
                      İnternetteki Aşk..

                      bence ınternetten tanışmak guzel ve kolay birşey...zaten net dışı yolla caferi bir hanımı nasıl bulayım ?

                      Yorum


                        #12
                        İnternetteki Aşk..

                        Sanal dünyada insanlar, kendilerini olduğu gibi değil, olması gerektiğini olduğu gibi gösterme eğilimindedirler. Hatta bu insanlar kendilerinin böyle yaptıklarının bile farkında değildirler. Sanaldaki çoğunluk bu tip insanları bizzat görüp tanıdığınızda büyük hayal kırıklığı yaşayabiliyorsunuz? Çünkü sanalda arzettikleri yaşadıklarından ziyade yaşamak istedikleridir.

                        Bir de insanların söylemlerinin ruh coğrafyasında nerede yerleştiği önemlidir. Bir çok insanın kendi söylediklerini kendi kulakları duymuyor. Sözler bağazdan aşağıya geçmiyor, kalbe yerleşmiyor. Toprakta doğal yetişip gün yüzüne çıkmış değil, sanki yetişmiş bir çiçeğin saksıya oturtulması gibi bir şey. Ayrıca bu tür insanlar gerçek hayatta da kendilerini saklamaya çalışabilirler.

                        Ancak, yolcu, komşu, akraba ve sosyal iletişimde bir alış verişiniz olacak ki birazcık tanıyabilesiniz.
                        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                        Yorum


                          #13
                          İnternetteki Aşk..

                          iyide sanalda tanış hemen ordan hop diye evlen demiyoruz ki reelde de tanışırsın sonra ama ilk başlangıç netten olabilir.

                          Yorum


                            #14
                            İnternetteki Aşk..

                            [quote author=Musavi link=topic=18059.msg112621#msg112621 date=1292578209]
                            iyide sanalda tanış hemen ordan hop diye evlen demiyoruz ki reelde de tanışırsın sonra ama ilk başlangıç netten olabilir.
                            [/quote]

                            Olabiril tabi. Ben ihtimalleri söylüyorum musavi kardeş. Değilse bir yasak ve sınırlama getirmiyorum.
                            Yoksa bu gün yıkılmaya doğru giden, boşanmaların çoğaldığı evlilikler sanal alemde kurulmuş değil.

                            İnsanın iyisi sanalda da iyidir, kötüsü gerçekte de kötüdür.
                            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                            Yorum


                              #15
                              Aşk..

                              http://vimeo.com/17881901

                              Dücâne Cündioğlu, Aklıselim Programı, TRT 1 Kanalı, 30.09.2010
                              HER GÜN AŞURA
                              HER YER KERBELA

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X