"Hani İbrahim şöyle demişti: Rabbim! Bu şehri (Mekke'yi) güvenilir kıl. Beni ve neslimi putlara tapmaktan uzak tut!" (İbrahim, 35)
Bu İslâm dinî, sadece putları devirmek için ve onlara karşı, başı sonu belli olmayan kör savaşı ilan etmek amacıyla gelmiştir.İşte Resûlullah (s.a.v) Fetihten sonra, şereflendirilmiş Kabe'nin önünde duruyor. İçinde ve civarında, ALLAH Teâlâ'ya rağmen tapılan (360) put vardır. Resûlullah (s.a.v) o putları başları üzerine devirdi, yüzü koyun yerlere serdi ve parça parça eyledi. ALLAH Teâlâ'nın şu fermanını okuyarak eliyle o putları gösteriyordu:
"De ki: Gerçek geldi, geçersiz düzenler yok oldu. Geçersizler zaten yok olacaktır." (İsrâ, 81)
Hz. Peygamber (a.s), ardından elçilerini, gizli adamlarını ve delegelerini komşu kabilelere gönderiyor. Amaç geriye kalan put kalıntılarını kökünden silip süpürmektir. Berikiler Lât'ı devirirken ötekiler Uzza'yı temelinden deviriyor. Amaç ALLAH Teâlâ'nm kanun güçlülüğüne yardımcı olmak, O'nun din anlayışını yeryüzünde kararlı kılmaktı. Nihayet aşağıdaki âyet-i kerime nazil oldu:
"Bugün size dininizi ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim," (Mâide, 3)
Resûlullah (s.a.v), bu sonuçtan gönül huzurluluğu kazanmış durumdaydı ve şöyle buyurdu.
' 'Şüphe yok ki şeytan sizin bu topraklarınız üzerinde kendisine kulluk edinilmesinden ümidini kesmiştir. Fakat o, bu alanın dışındakilerde kendisine saygı beslemenizden çok memnun gözükmektedir.'(Veda Hutbesi)
Halk putların sadece bir taş parçaları veya duymayan ve gözleri olmayan ahmak heykeller olduklarım sandılar. Putlar üzerine kapananların o putlardan hiçbir yarar sağlamıyacaklarını zannettiler. Fakat İslâm dini şirkin inceliklerini, büründüğü renkleri ve ayrıldığı sınıflarını o insanlardan daha da iyi biliyordu. Bu nedenle İslâm bütün put çeşitlerinin fonksiyonunu algılamış ve onlara topyekün savaş açmıştı, nihayet tamamını yerlere sermeğe kararlıydı:
Bu İslâm dinî, sadece putları devirmek için ve onlara karşı, başı sonu belli olmayan kör savaşı ilan etmek amacıyla gelmiştir.İşte Resûlullah (s.a.v) Fetihten sonra, şereflendirilmiş Kabe'nin önünde duruyor. İçinde ve civarında, ALLAH Teâlâ'ya rağmen tapılan (360) put vardır. Resûlullah (s.a.v) o putları başları üzerine devirdi, yüzü koyun yerlere serdi ve parça parça eyledi. ALLAH Teâlâ'nın şu fermanını okuyarak eliyle o putları gösteriyordu:
"De ki: Gerçek geldi, geçersiz düzenler yok oldu. Geçersizler zaten yok olacaktır." (İsrâ, 81)
Hz. Peygamber (a.s), ardından elçilerini, gizli adamlarını ve delegelerini komşu kabilelere gönderiyor. Amaç geriye kalan put kalıntılarını kökünden silip süpürmektir. Berikiler Lât'ı devirirken ötekiler Uzza'yı temelinden deviriyor. Amaç ALLAH Teâlâ'nm kanun güçlülüğüne yardımcı olmak, O'nun din anlayışını yeryüzünde kararlı kılmaktı. Nihayet aşağıdaki âyet-i kerime nazil oldu:
"Bugün size dininizi ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim," (Mâide, 3)
Resûlullah (s.a.v), bu sonuçtan gönül huzurluluğu kazanmış durumdaydı ve şöyle buyurdu.
' 'Şüphe yok ki şeytan sizin bu topraklarınız üzerinde kendisine kulluk edinilmesinden ümidini kesmiştir. Fakat o, bu alanın dışındakilerde kendisine saygı beslemenizden çok memnun gözükmektedir.'(Veda Hutbesi)
Halk putların sadece bir taş parçaları veya duymayan ve gözleri olmayan ahmak heykeller olduklarım sandılar. Putlar üzerine kapananların o putlardan hiçbir yarar sağlamıyacaklarını zannettiler. Fakat İslâm dini şirkin inceliklerini, büründüğü renkleri ve ayrıldığı sınıflarını o insanlardan daha da iyi biliyordu. Bu nedenle İslâm bütün put çeşitlerinin fonksiyonunu algılamış ve onlara topyekün savaş açmıştı, nihayet tamamını yerlere sermeğe kararlıydı:
Yorum