Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Öfke Üzerine...

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Öfke Üzerine...


    Soru: Çabuk sinirlenmiyorum, sinirlendiğim zaman gözlerim dönüyor. Peygamberi ve Ehlibeytinin nurlu yolunu izlemeye çalışan aciz bir insanim. Kendime nasıl hâkim olmalıyım. Sinir yüzünden kaybediyorum. Yardımcı olursanız, sevinirim. Allah’a emanet olun.

    Bismillâhirrâhmânirrâhim

    Aleykûm Selâm


    Muhterem kardeşim, konu hakkında aşağıdaki noktalara dikkatinizi çekiyoruz:

    1- Her şeyden önce ve her şeyde olduğu gibi bu konuda da yalvararak Allah'tan yardım dilemek gerekir. Onun yardımı olmadan hiç bir şey yapamayız.

    2- Öfkelendiğimizde Allah’ın güç ve kudretini ve istediği takdirde, bizi hemen cezalandırabileceğini hatırlayarak acizliğimizi düşünmeliyiz.

    Resulullah (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) hitaben şöyle buyurmaktadır: “Ya Ali, öfkelenme; öfkelenirsen, otur ve Allah’ın kullarına olan kudretini ve bununla birlikte onlara karşı nasıl hilim ve tahamülle davrandığını düşün. Sana ‘Allah’tan kork’ denildiğinde, öfkeni at ve hilm ve sabrına başvur.” (Tuhefu’l-Ukul, s.14)

    3- Öfkemiz bizi, bizden zayıf birilerine güç kullanmaya, yanlış yapmaya iterse, bizden güçlü birilerinin de olduğunu ve onların da bir gün bize karşı aynı, hatta daha beterini yapabileceğini düşünmemiz gerekir. “Merhamet etmeyene merhamet edilmez”, “İnsan ne yaparsa onu bulur”, “ne ekerse onu biçer” gibi hadisleri ve bu İlahi kural ve kanunları hatırlayıp ayağını ona göre denk alması gerektiğini kendine telkin etmelidir.

    4- Bazıları yapamam edemem diye kendilerini kandırıyorlar. Tabi şeytan da aynı yönde telkin ediyor. Oysaki bunun yanlış bir düşünce olduğunu sürekli kendimize telkin edip kabullendirmemiz gerekir. İnsan isterse, mümkün olan her şeyi yapabilir. Yeter ki azmetsin, aklını, iradesini kullansın. Siz de buna itiraf etmiş ve “Eskisine bakarak çok sabırlıyım, hemen sinirlenmiyorum” demişsiniz. Demek ki oluyormuş. İşte bu süreci ciddi bir şekilde devam ettirerek bu hastalığın kökünü Allah’ın izniyle kurutabilirsiniz.

    5- Öfkenin getirdiği kötü sonuçları, öfkeye hakim olmanın güzel sonuçlarını sürekli göz önünde bulundurup bunları kendine telkin etmek gerekir.

    Örneğin şu ayet ve hadisleri sürekli okuyup üzerinde düşünmeli ve içeriğini kendimize telkin etmeliyiz:

    “Onlar (takva sahipleri) , bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yutanlar ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.” (Al-l İmran, 134)

    “(Mu’minler) büyük günahlardan ve çirkin, utanmazlıklardan kaçınanlar ve (birilerine) öfkelendikleri zaman (öfkesine yenik düşmeyip) bağışlamasını bilenlerdir.” (Şura, 37)

    Resulullah (s.a.a): “Öfke, her kötülüğün anahtarıdır!” (El-Kafi, c.2, s.303)İmam Cafer-i Sadık (a.s): “Adamın birisi Resulullah’a (s.a.a) gelerek “Ya Resulallah, bana faydalanacağım bir öğütte bulun” deyince, Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Git ve öfkelenme!” Adam tekrar aynı soruyu sordu. Resulullah da aynı cevabı verdi. Tekrar sordu, tekrar aynı cevabı aldı. Böylece üç def aynı cevabı verdi!” (El-Kafi, c.2, s.303)

    Hz. Ali (a.s): “Her durumda çabuk sinirlenmek, cahillerin tabiatındandır.” Ğureu’l-Hikem, Hadis: 9351)

    Hz. Ali (a.s): Öfke ne kötü arkadaştır, ayıpları deşifre eder, kötülüğü yakınlaştırır; hayrı uzaklaştırır.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 4417)

    Hz. Ali (a.s): “Öfke öyle bir kötülüktür ki, itaat edersen, (her şeyi) yıkıp yok eder.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 1220)

    Resulullah (s.a.a): “Öfke, Şeytanın tutuşturduğu bir ateş parçasıdır!” (Biharü’l-Envar, c.73, s.265)

    Hz. Ali (a.s): “Gazap, tutuşturulmuş bir ateştir; kim onu yutarsa, söndürür; kim serbest bırakırsa, ilk başta kendini yakar.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 1787)

    Hz. Ali (a.s): “Öfkeden uzak dur; zira o İblisin ordularından büyük bir ordudur!” (Nehcü’l-Belağa, Mektup: 69)

    Hz. Ali (a.s): “Öfkeden sakın; zira onun başlangıcı delilik, sonu ise pişmanlıktır.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 2635)

    Hz. Ali (a.s): “Öfkelenmek, bir nevi deliliktir; zira öfkelenen (sonunda) pişmanlık duyar. Eğer pişmanlık duymazsa, deliliği sağlamlaşmış-kökleşmiştir demektir!” (Nehcü’l-Belağa, Hikmet: 255)

    İmam Cafer-i Sadık (a.s): “Öfkesine hâkim olmayan, aklına da hâkim olamaz.” (El-Kafi, c.2, s.305)

    Hz. Ali (a.s): “Öfkesine galebe eden, şeytana karşı zafer kazanır; öfkesi kendisine galebe edene karşı ise şeytan zafer kazanır!” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 6048-6049)

    Hz. Ali (a.s): “Gazap ve şehveti kendisine galebe eden kimse, hayvanların yanında yer alır!” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 8756)

    Hz. Ali (a.s): “Faziletlerin başı, öfkeyeye hakim olmak, şehveti (heva ve hevesleri) öldürmektir.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis:5237)

    Resulullah (s.a.a): “Kim bir öfkeyi yutarsa, Allah kalbini imanla doldurur.” (Biharü’l-Envar, c.69, s.382)

    Resulullah (s.a.a): “Kim öfkesini önlerse, Allah da ondan gazabını önler!” (Biharü’l-Envar, c.73, s.263)

    İmam Muhammed Bakır (a.s): “İstediğini yapabileceği halde öfkesini yutan kimsenin kalbini Allah Kıyamet gününde iman ve emniyetle doldurur!” (El-Kafi, c.2, s.110)

    İmam Muhammed Bakır (a.s): “Öfkelendiğinde nefsine hakim olan kimsenin bedenini Allah ateşe haram kılar!” (Tefsirü’l-Burhan, c.4, 828)

    Resulullah (s.a.a): “Allah-u Teala Hz. Davud’a şöyle vahyetti: “Kim öfkelendiğinde beni hatırlarsa (ve öfkesini dizginlerse), ben de Kıyamet günü bütün mahlukatın içinde onu hatırlarım ve mahvedeceklerim arasında onu mahvetmem!” (Biharü’l-Envar, c.73, s.266)

    Allah-u Teala Tevrat’ta Hz. Musa’ya şöyle vahyetti: “Ey Musa, seni hâkim kıldığım kimselere karşı öfkeni dizginle, ben de sana karşı öfkemi dizginleyeyim!” (El-Kafi, c.2, s.303)

    6- Öfkeli kimsenin hem Allah indinde hem de insanlar nezdinde nefret edilen birisi durumuna düştüğünü, sabırlı ve metanetli kimsenin ise Allah’ın ve insanların sevgisini kazandığını bilmeli ve sürekli kendimize telkin etmeliyiz.

    7- Öfke halinde hemen istiaze getirerek (Euzu billahi mineş-şeytanir-recim diyerek) Allah’a sığınmalıyız.

    8- Hadislerde Öfkelenen kimsenin, hemen soğuk suyla abdest alması tavsiye edilmiştir:

    Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Gazap Şeytandandır. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Ateş ise suyla söndürülür. Sizden birisi öfkelenirse, abdest alsın.” (Et-Terğibu vet-Terhib, c.3, s.451)

    9- Kötü ahlaklı ve asabi insanlardan mümkün mertebe uzak durmalı ve iyi huylu, sabırlı metanetli, takvalı kimselerle beraber olmalıdır. Çünkü insanlar birbirlerinden ister istemez etkileniyorlar.

    10- Öfkeye neden olan şeyleri sakin olduğumuz bir zamanda ciddi ciddi düşünüp onlar için tedbir almalı ve mümkün mertebe o etkenlerden uzak durmaya çalışmalıyız. Hastalığın köklerini kurutmaya çalışmalıyız.

    11- Yakın dost ve akrabalarından yardım almalı, o tür durumlarda onlardan kendisini nasihat etmelerini, kontrol etmelerini istemelidir.

    12- Birçok hadiste öfkelenen kimsenin durum değiştirmesi tavsiye edilmiştir. Ayakta olanın oturması, oturanın ayağa kalkması ya da uzanması ya da secdeye kapanması veya oradan hemen uzaklaşması gibi…

    Resulullah (s.a.a): “Sizden birisi öfkelenirse, ayaktaysa otursun; eğer dinmezse öfkesi, uzansın.” (Et-Terğibu vet-Terhib, c.3, s.450)

    Hz. Ali (a.s): “Bir kişi öfkelenirse, hemen yere otursun. Bu Şeytanın pisliğini ondan uzaklaştırır.” (Biharü’l-Envar, c.73, s.265)

    İmam Muhammed Bakır (a.s): “Bir kişi öfkelenirse, eğer ayaktaysa otursun; oturuyorsa ayağa kalksın…” (Biharü’l-Envar, c.73, s.264)

    13- Bazı hadislerde de susmak tavsiye edilmiştir. Hz. Ali’den (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Öfkeyi susmakla, şehveti ise aklı kullanmakla tedavi edin.” (Ğureru’l-Hikem, Hadis: 5155)

    14- Bazı hadislerde ise, “Eğer öfkelendiğiniz kimse akrabanız ise, ona dokunmaya çalışın; elini tutun, kucaklayın vs... Bu Şeytanın pisliğini sizden uzaklaştırır” buyurmaktadır.

    15- Elbette ahlak üstatlarının da beyan ettiği üzere, bu hastalığı tamamen yok edebilmek için, hastalığa yol açan asıl nedenleri ve bunun köklerini kurutmak gerekir. Bir hadiste Hz. İsa’ya (a.s) gazabın nereden başladığı (kaynağının neler olduğu) sorulunca, şöyle buyurmuştur: “Kibir, zorbalık ve insanları hor ve hakir görmek.” (Mişkatü’l-Envar, s.219)

    Dolayısıyla bu gibi hastalıklar insanda devam ettiği sürece, gazabın da kökünü kurutmak mümkün değildir.

    16- Bunlarla birlikte bazı dua ve zikirler de bu hususta tavsiye edilmiştir:

    İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir:“Kim öfkelenirse, durum değiştirsin. Ayakta ise otursun, oturuyorsa kaklısın. Bu iş şeytanın pisliğini uzaklaştırır.”

    “Yakınlarınızdan birine öfkelenirseniz, ona dokunun (sarılın, elini tutun vs.) Bu, öfke ateşini söndürür.”

    “Öfkelendiğiniz zaman şu duayı okuyun:

    أللّهُمَّ أذْهِبْ عَنِّى غَيْظَ قَلْبِى وَاغْفِرْلِى ذَنبِى وَأجِرْنِى مِنْ مُضِلاّتِ الْفِتَنْ

    أسْألُكَ رِضاكَ وَأعُوذِ بَكَ مَنْ سَخَطِكَ أسْألُكَ جَنَّتَكَ وَأعُوذُبِكَ مِنْ نارِكَ

    أسْألُكَ الخَيرَ كُلَّهُ وَأعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّهِ أللّٰهُمَّ ثَبِتْنِى عَلَى الْهُدىٰ وَالصَّوابِ وَاجْعلْنِى راضِياً مَرْضِيّاً غَيرَضَالّ وَلا مُضِلِّ

    “Allah’ım kalbimin öfkesi benden gider; günahımı bağışla, saptırıcı fitnelerden beni kendine sığındır. Senden rızanı diliyorum ve gazabından sana sığınıyorum. Senden cennetini diliyorum ve ateşinden sana sığınıyorum. Bütün hayırları senden diliyorum ve bütün şer ve kötülüklerden sana sığınıyorum. Allah’ım, beni hidayet ve doğruluk üzerinde sabit kıl; beni rızana razı olan ve kendisinden razı olduğun kimselerden eyle, sapan ve saptıran değil.”

    Ayetullah Keşmiri’ye “Öfkeyi yenmek için hangi zikir etkilidir?” diye sorduklarında, “La ilahe illallah” zikrini tavsiye etmiştir.

    Ayetullah Behcet’e öfkeyi tedavi etmek için ne yapılmalı diye sorulduğunda; “kendine öfkelen ve çok salavat söyle” buyurmuşlardır.

    Hüccet-ül İslam Musa AYDIN
    HER GÜN AŞURA
    HER YER KERBELA
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X