Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Bir Cemiyetin İntiharı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Bir Cemiyetin İntiharı


    Cenâb-ı Hak buyuruyor:

    “İçinizden fuhuş yapan her iki tarafa ceza verin; eğer tevbe eder, uslanırlarsa artık onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden ve çok esirgeyendir.” (Nisâ, 16)


    Rasûlullah (sav) buyurdular:

    "Âdemoğluna zinâdan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinâsı bakmak, kulakların zinâsı dinlemek, dilin zinâsı konuşmak, elin zinâsı tutmak, ayakların zinâsı yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır." (Buhârî, İsti'zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ebû Dâvûd, Nikâh 43)


    Nikâhın zorlaştırılması, toplumda zinâ ve fuhşiyyâtın artmasına sebebiyet verir ki, bu da bütün bir cemiyetin intiharı olur. Böyle bir çöküşe yegâne alternatif, nikah müessesesine ehemmiyet verip imkânı olmayan gençlere imkân sağlamaktır. Târihimizde bu amel-i sâlihe çok ehemmiyet verilmiş, tahakkuku için birçok vakıf te’sîs edilmiştir. Hattâ Kösem Sultan’ın, dullara ve yetimlere yönelik evlendirme vakfı meşhurdur.

    Muhyiddîn-i Arabî (ks) Hazretleri, nikâha teşvik edip evlenenlere yardımcı olmanın fazîleti hakkında şöyle buyurur:

    “En üstün sadaka-yı câriye, evliliğe vesîle olmaktır. Zîrâ onların neslinden gelen kimselerin yaptıkları her iyilikten vesîle olana da bir ecir vardır.” (Osman Nûri Topbaş, Gönül Bahçesinden Muhabbetteki Sır, Erkam Yay.)



YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X