Bismillahirrahmanirrahim
Bu çalışma, Diyanet İşleri Emekli Başdanışmanı Ali AKIN'ın, Taassuptan Tahkika, Taklitten İçtihada isimli eserinden alınmıştır.
Tarihte bir çok Ehl-i Sünnet alim ve yazarları İmam Cafer-i Sadık’tan rivayetlerde bulunup Ondan hadis ve fıkıhla ilgili çok şey naklettikleri halde, Hicri üçüncü asırdan sonra gelen Mutaassıp hadisçiler ve Hicri dördüncü asırdan sonra gelen Mutaassıp Fıkıhçılar, İmam Cafer-i Sadık’ın rivayetlerine yer vermemişlerdir. İmam Cafer-i Sadıktan gelen rivayetlerin bir kısmının ŞÜPHELİ OLMASI “İDDİASI” bu rivayetlerin tamamının terk edilmesini haklı kılacak bir sebep OLAMAZ.
Daha sonra ki asırlarda bu MEZHEP TAASSUBUNUN ne dereceye vardığını anlamak için, Ve bu forumdu ki AYDIN EHL-İ SÜNNET ve ŞİA KARDEŞLERİMİN Bu taassubun nelere maal olduğunu anlamaları için birkaç örnek vermek istiyorum:
1- Aralarında, Hanefi Fıkhının Mihveri sayılan “El-Hidaye” kitabının musannifi Ali Bin Ebu Bekir el- Merginaninin (öl. 1197) de bulunduğu bazı ünlü Ehl-i Sünnet alimleri diyorlar ki: YÜZÜK TAKMAK KONUSUNDA PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETİ OLAN, YÜZÜĞÜN SAĞ ELE TAKILMASIDIR. ANCAK SAĞ ELE YÜZÜK TAKMAK, ŞİA’LARIN ŞİARI OLDUĞU İÇİN BUNU TERKETMEMİZ LAZIMDIR.”
Görünen o ki Mezhep taassubu nelere mal oluyor. Öyle ki Mezhep taassubu Resulullah efendimizin hak sünnetini bile değiştirmeye mal olabiliyor. Şiiler yüzük konusunda Resulullahın hak sünnetini uyguladığı için BİZ TAM TERSİNİ YAPARIZ DİYEN TAASSUP DOLU AMA ZİRVEDE BİLİNEN EHL-İ SÜNNET ALİMLERİ VARDIR. Tabi bu zihniyete sahip olan sözde Şii diye geçinen bazı Gulatlarda mevcuttur. Allah onların şerrinden hem sünnileri hem şiileri korusun inş.
Yüzük konusunda ünlü Müfeessir Zemahşeri Mahmud bin Ömer (öl.1144), “Rebiul Ebrar” adlı eserinde diyor ki: “PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETİNE AYKIRI OLARAK, İLK ÖNCE SOL ELE YÜZÜK TAKAN, EMEVİ HÜKÜMDARI MUAVİYE BİN EBİ SÜFYANDIR.
2- Hüccetul İslam(!) Gazali Ebu Hamid Muhammed ( öl.111) de diyor ki: “MEZARLARIN ŞEKLİ KONUSUNDA İSLAMDA MEŞRU OLAN, MEZARLARIN TASTİH’İ YANİ DÜZ YAPILMASIDIR. ANCAK BU, Şİİ’LERİN ŞİARI OLDUĞUNDAN, ONU TERKEDİP MEZARLARI TESNİM YANİ TEPESİNE DİK YAPIYORUZ.
Bu taassup aşağıda da örnekler vereceğim gibi bir çok sünnetin kaldırılıp yerini BİDATLERE bırakmasıyla devam ederek günümüze kadar gelmiştir.
3- Bazılarına göre “Muslih ve Müceddid” olarak vasıflanırılan İbni Teymiyye Ahmed (öl. 1327) diyor ki: “... İşte bundan dolayıdır ki, bazı fıkıh alimlerine göre; Şİİ’LERİN ŞİARI OLMUŞ BAZI MÜSTEHAPLARI TERKETMEK LAZIMDIR. ÇÜNKÜ BU MÜSTEHAPLARA MUHALEFET ETMEK SURETİYLE SÜNNİLER’İN ŞİİLERDEN AYRILMASI MASLAHATI, BU MÜSTEHAPLARIN MASLAHATINDAN DAHA BÜYÜKTÜR. (Minhacus Sünneh c.2 s.143) (Arapça Kaynak)
3- “Hafızı Irak-i” olarak meşhur olan Abdurrahim bin Hüseyin (öl.1404) de diyor ki: “SARIK BAĞLAMA KONUSUNDA, TABERANİ’DE ZİKREDİLEN BİR HADİSE GÖRE SÜNNET OLAN ŞEKİL, SARIK UCUNUN SAĞ TARAFTAN UZATILIP SOL TARAFA SARKITILMASIDIR. ANCAK, BU İŞ Şİİ’LERİN ŞİARI OLDUĞUNDAN, ONLARA BENZEMEMEK İÇİN ONU TERKETMEMİZ LAZIMDIR.” (Zerkani Muhammedin Şerhul Mevahibi c.5 s.13) (Arapça kaynak)
Ahmet El Makrizi (öl.1441) el- Şafii, “El Mevaiz Vel İtibar bi zikril Hıtati Vel asar” adlı eserinde, Yakut el Hamevi (öl. 1228)de, “İrşadül Elibba (Tuhfetul Elibba) fi ahbaril Üdeba” adlı eserinde belirttiklerine göre; Mısır’da Fatimiler, 1171 tarihinde iktidardan düşünce Kütüphaneler tamamen felce uğradı. Anılan tarihte Fatimi devletini yıkan Selahattin Eyyubi, 10 sene kadar bir zaman için de sarayın hazineleri ile birlikte KIYMETLİ KİTAPLARIDA SATTIRDI. Kalan kitaplar da, kısmen yakıldı, kısmen nil nehrine atıldı ve kısmen de büyük bir küme halinde dışarıya bırakıldı. Öyle ki, bu kitaplardan bile bir tepecik meydana geldi. Sonradan bu kitaplar kumların altında kaldı.
Selahattin Eyyubi’nin askerleri, imha edilen bu kitapların kıymetli ciltlerinden AYAKKABI YAPTIRDILAR.
Yalnız satılan pek değerli kitapların adedi hakkında ki tahminler 120.000 ile 2 milyon arasında değişmektedir. (Makrizi c.2 s.253 – 255) (Yakut, Üdeba c.7 s.20)
MEZHEP TAASSUBUNUN, BEYİNLERİ NE DENLİ DONDURDUĞU, İSLAM TARİHİNDE İLİM VE KÜLTÜR YUVALARINI NE DENLİ TAHRİP ETTİĞİ KONUSUNDA VERDİĞİMİZ BU ÇARPICI ÖRNEKLER ÜZERİNE AYRICA YORUMLAR YAPMAK İHTİYACI KALMAZ, SANIRIZ.
Kaldı ki, imha edilen bu kitaplar arasında hiçbir mezhebe ve hatta hiçbir dine göre değişmeyen binlerce kitaplarda vardır.
TAASSUPSUZ YAZMAK ÜMİDİ İLE EY VALLAH...
ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN
ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN