Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

    Selamun Aleyküm kardeşler,

    Caferi Mezhebine göre secdelerden sonra hemen kıyama kalkılmaz, secdeden doğrulur, vücut sakin hale geldikten kıyama kalkılır. EhliSünnet mezheplerinde ise böyle bir şey yoktur. direk secdeden kıyama kalkılır. bu hükümlerin delillerini araştırıyordum ancak bir türlü google amcaya derdimi anlatamadım. bişey bulamadım. bu konuda sizden bilgi rica ediyorum..

    Vesselam..

    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

    Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

    Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

    #2
    Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

    aleykümselam
    bence burda mecburiyet olmadığı kanısındayım
    burdaki maksat yine insanı düşünmek babındadır:hani birden kalkmak başdönmesine neden olabileceği için dinlenerek kalkmanın işin mantığı olduğunu düşünüyorum
    tabiki alimlerimiz daha iyi bilirler ben sadece mantığımın bu şekilde olduğunu kabul ettiğini varsayarak cevap vermek istedim
    çokta önemli değil bence kardeşim çokta ince çizgiler bulup aayırmaya gerek olmadığı kanaatindeyim
    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    Yorum


      #3
      Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

      Selamaleykum,


      Ben hanefi mezhebinde iken böyle bir oturuş olduğunu bilmiyordum; bu nedenle birden ayağa kalkarken çok kere eteğime takıldım, sendelendim, açılan yerlerimi örtmek zorunda kaldım.


      Kurban olduğum Allah, böylesine güzel bir oturuş tertiplemiş.Ehlibeyt öğretileri içinde olduğumdan beri ilk önce oturup ondan sonra kıyama kalkıyorum şükürler olsun.O günden bugüne hiç takılmadım ve dinlenerek kılıyorum.


      Bayan açısından sıhhatli olduğunu bu yönden bizzat gördüm. Benim için kolaylığı bu yöndedir.


      Kim bilir başka hangi faydaları var biz bilmiyoruz. A'za ları dinlendirerek kılmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz, başka açıklama aramanıza gerek var mıdır hala? Tüm mezhepler aynı şeyi söyler; hızlı kılmayın dinlenerek kılın vs.vs. Ancak biri uygular.. Şialar.

      Yorum


        #4
        Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

        Hz. Ali'den bir hadis vardı konuyla ilgili secdeden sonra oturulması ile ilgili. "Secdeden sonra bir miktar oturun." diye.

        Yorum


          #5
          Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

          [quote author=muttaki link=topic=25076.msg170033#msg170033 date=1375798711]
          çokta önemli değil bence kardeşim çokta ince çizgiler bulup aayırmaya gerek olmadığı kanaatindeyim
          [/quote]

          Cevaplarınız için çok teşekkür ederim, önce yukarıdaki kardeşe bir cevap yazalım, sonra arama motorlarında benim gibi acemice kelimelerle açıklama arayanlara yardımcı olması için, işin neticesini koyalım. kardeşim, mesele ince çizgiler bulupta örneğin fitne-fesat çıkarmak değilki. her işin en doğrusunu bulup ona tabi olmak. kalın çizgilerle de uğraşıyorum, böyle "çokta ince çizgiler"lede.. şu an hatay'dayım, haberlerdende bildiğinz gibi burası suriyeli kaynıyor. birgün camide Şafii bir genç gördüm, Caferilik'te olduğunu da biliyordum, araştırmak istedim. çizgi ister ince olsun ister kalın..

          Konuya tekrar dönersek;

          Bu oturuşa "istirahat oturuşu" adı verilir, Caferilikte ve Şafiilikte ne olursa olsun oturulur, diğer sünni mezheplerinde "hastalık, şişmanlık" gibi mazeretler yoksa yasaktır.

          ayrıntı isteyenlere:

          137 - 138. Birinci Ve Üçüncü Rekâtlardan Sonra Ayağa Nasıl Kalkılır?



          842. ...Ebû Kılâbe'den; demiştir ki: Ebû Süleyman Mâlik b. el-Huveyris mescidimize geldi de; "Vallahi ben bir namaz kılacağım. Mak­sadım (sadece) namaz kılmak değil, (aynı zamanda) size Resûlullah namaz kılarken nasıl gördüğümü göstermektir" dedi. (Bu hadisi Ebû Kılâbe'den nakleden Eyyûb) dedi ki; "Ebû Kılâbe'ye nasıl kıldı, diye sordum da imamları Amr b. Selime'yi kastederek; "işte şu şeyhimiz gibi" dedi ve (şunları) söyledi: "(Mâlik b. Huveyris) ilk rekatta başını son (yani ikinci) secdeden kaldırınca (birazcık) oturdu, sonra kalktı."[489]



          Açıklama


          Hadis-i şerifteki; "Vallahi ben size namaz kıldaracağım" cümlesiyle onu takibeden "maksadım namaz kılmak değil" cümlesi arasında görünüşte bir çelişki varsa da aslında bu iki cümle arasında bir çelişki yoktur. Kısaca bu cümlelerin mânâsı; "Ben bir namaz kılacağım, fakat maksadım sadece namaz kılmak değildir. Bu namazı kılmaktan mak­sadım aynı zamanda Resül-i Ekrem'in namazı nasıl kıldığını size göstermektir" demektir.

          Hadis-i şerifin devamından anlaşılıyor ki, râvi Eyyûb, Ebû Kilâbe'ye; "Ebû Süleyman'ın Resûl-i Ekrem'in kıldığı namazı göstermek maksadıyla kıldığı namaz nasıldı?" diye sorunca Ebû Kılâbe kendilerine imamlık yap­makta olan Amr b. Selime'yi göstererek; "îşte bizim şu imamızın kılışı gibi kıldı. Birinci rekatın sonunda ikinci secdeyi yaptıktan sonra birden bire ayağa kalkmadı. Birazcık oturduktan sonra ayağa kalktı" diye cevap vermiştir. Aynı zamanda "maksadım namaz kılmak değil" cümlesi Ebû Süleyman (r.a.)'ın kıldığı bu namazın, farz namaz vaktinin dışında kılındığı açıkça ifade edilmiştir. Bu cümle bazı baskılarda, "size namaz kıldaracağım" şeklinde geçiyorsa da, Buhârî'nin, "bu namazın farz namaz olmadığını ifade eden rivayeti"ni ve "maksadım namaz kılmak değil, sadece size Resulüllah'i na­maz kılarken nasıl gördüğümü göstermektir" sözünü göz önünde bulundu­rarak, "namaz kılacağım" şeklindeki baskıyı tercih ettik.

          Hadis-i şerifte geçen "ilk rekatta başını son (yani ikinci) secdeden kal­dırınca (birazcık) oturdu" cümlesindeki oturuş ulemâ arasında "celsetu'l-istirâha (dinlenme oturuşu)" diye bilinir. Birinci veya üçüncü rekatta ikinci secdeden sonraki bu oturuş Şâfiîlere göre müstehabdır. Malikî ve Hanefi ule­masına göre namazda istirahat oturuşu diye bir oturuş yoktur. Resûl-i Ek­rem (sallallahü aleyhi ve sellem)e isnad edilen böyle bir oturuş, bu oturuşun sünnet olduğuna değil de, ancak vücûdunda bulunan bir özürden dolayı böyle hareket ettiğine delâlet eder. Mugnî sahibi İbn Kudâme'ye göre, bu mevzu­da Ahmed b. HanbeFden iki görüş nakledilmiştir: 844,numaralı hadis-i şeri­fin izahında inşALLAH bu mevzuyu daha genişçe ele alacağız. Nitekim bu mevzu daha evvel terceme ettiğimiz 733 numaralı hadisin "açıklama" kısmında da geçmiştir.[490]



          843. ...Ebû Kılâbe'den; demiştir ki: Süleyman Mâlik b. el-Huveyris mescidimize geldi de; "Vallahi ben bir namaz kılacağım, maksadım (sadece) namaz kılmak değil (aynı zamanda) size Resûluüah (sallellahü aleyhi ve sellem)i namaz kılarken nasıl gördüğümü göstermektir" dedi. (Ebu Kılâbe) dedi ki; "Birinci rekatta başını son (yani ikinci) sec­deden kaldırdığında (birazcık) oturdu."[491]



          Açıklama


          Bu hadisle ilgili açıklama bir önceki hadiste geçmiştir.Bir önceki hadiste de bu mesele daha geniş şekilde ele alınacaktır.[492]



          844. ...Mâlik b. el-Huveyris (r.a.)'den rivayet edildiğine göre O, Resûlullah (s.a.)'i namazının tek rekâtlarında iken tam oturuş hâline gelinceye kadar doğrulmadıkça ayağa kalkmadığım görmüştür.[493]



          Açıklama


          Bu hadis-i şerifte birinci ve üçüncü rekatlarda ikinci secdeden sonra kalkarken Resûl-i Ekrem'in birazcık oturduğu ifade edilmektedir. İstirahat celsesi diye bilinen bu celsenin hükmü ulemâ arasın­da ihtilaflıdır. Şafiî ulemâsı bu hadis-i şerifi delil getirerek birinci ve üçüncü rekatlarda, ikinci secdeden sonra ayağa kalkmadan birazcık oturmanın miistehab olduğunu söylerler. et-Temhîd ve Muğnî isimli eserlerde ve Hanefî ule­masından Aynî'nin Umdetü'l-kaarî isimli eserinde[494] deniliyor ki; "fıkıh âlimleri secdeden kıyama nasıl kalkılacağı mevzuunda ihtilaf etmişlerdir."

          İmam Mâlik, el-Evzaî, es-Sevrî, Ebû Hanife (rahmetullahi aleyhim) Haz­retlerine ve taraftarlarına göre birinci ve üçüncü rekatlarda ikinci secdeden sonra kıyama kalkarken oturmak yasaktır. İkinci secdeden hemen sonra ayak uçlarına basılarak ayağa kalkılır. Nitekim İbn Mes'ûd, İbn Ömer, İbn Ab-bas (r.a.)'den de rivayet edilen budur. Tabiîn ulemâsından Nu'man b. Ebî Ayyaş da bu mevzuda şöyle demektedir: "Ben pek çok sahâbî ile karşılaş­tım, bunların hepsi de birinci rekattan ikinci rekata ve üçüncü rekattan dör­düncü rekata kalkarken ayaklarının ucuna basarak kalkarlardı ve asla oturmazlardı,"

          Ebu'z-Zinâd, Ahmed b. Hanbel ve îbn Râhûye gibi kimseler de ikinci ve dördüncü rekata bu şekilde oturmadan kalkmanın sünnet oludğunu söy­lemişlerdir. İmam Ahmed (r.a.) buyuruyor ki: "Bu mevzudaki hadislerin bü­yük çoğunluğu, sözü geçen rekatlarda ayağa kalkarken oturulmayacağını ifâde etmektedir." Nitekim Esrem de Ahmed b. Hanbel'i ikinci secdeden sonra oturmadan ve ayaklarının ucuna basarak kıyama kalkarken gördüğünü ifâ­de etmektedir. Ancak el-HalIâl, imam Ahmed'in sonradan bu görüşünden döndüğünü zikretmiştir. Bununla beraber ulemânın büyük çoğunluğu isti­rahat oturmasını benimsememişlerdir. İmam Ahmed'in rivayet ettiği bu ha­disi Tirmizî de rivayet etmiş ve sonra da; "İlim ehlinin ameli bu hadis üzeredir" demiştir. Ayni hadisi İbn Ebî Şeybe de Musannef'inde Hz. Ali, İbn Ömer, İbn Zübeyr ve İbn Abbas'dan nakletmiştir.

          Bu mevzuda Hanefi ulemasından Tahâvî de şunları söylüyor: "Ebû Dâ-vûd'un rivayet ettiği 733 no'lu Ebû Humeyd hadisi namazda istirahat celse­sinin olmadığını ifâde etmektedir. Halbuki yine Ebû Davud'un rivayet ettiği bu 843 numaralı hadiste ise aksi ifade edilmektedir. Bu durumda Mâlik b. Huveyris'in bir rahatsızlığı sebebiyle ikinci secdeden kıyama kalkarken böy­le oturmak mecburiyetinde kalmış olduğu söylenebilir. Öyleyse istirahat cel­sesi sünnet değildir. Zaten eğer sünnet olsaydı, istirahat celsesiyle ilgili özel bir bölüm hadis kitaplarında yer alırdı. "Kirmanî ise, "asıl olan özürsüzlük hâlidir" diyerek istirahat celsesinin sünnet olduğunu ve Mâlik İbn Huvey­ris'in bu hadis-i şerifi bu maksatla rivayet ettiğini söylemiş ve Mâlik b. Hu­veyris'in "Sallû kemâ reaytümûni "Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz, siz de öyle kılınız”[495] hadisinin râvisi oluşunu da sözlerine delil olarak ge­tirmişse de "Ben artık yaşlandım rüku ve secdelere benden önce varmayınız" mealindeki 619 no'lu hadis-i şerif Kirmânî'nin "asıl olan özürsüzlük hâlidir" sözünün isabetsizliğini ortaya koymaktadır. Nitekim İbn Kayyim el-Cevzî de Zâdü'l-Me'âd isimli meşhur eserinde namazda istirahat celsesinin bulun­madığını isbat etmiştir.

          Avnu'l-Ma'bûd sahibi de bu hadisi açıklarken "bu hadis garibtir.Garib olmadığı kabul edilse bile, istiraat celsesinin sünnet-olduğuna değil, caiz olduğuna delâlet eder" demiştir.[496]



          [489] Buhârî, ezan 127, 143; Nesâî, tatbik 91, 93.

          Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/317.

          [490] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/318.

          [491] Buhârî, ezan 127, 142, 143; Tirmizî, mevakît 97; Nesâî, tatbîk 91, 93; tbn Mâce, ikâme 22.

          Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/318-319.

          [492] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/319.

          [493] Buhârî, ezan 142, Tirmizî, salât 212, H. 286; tatbîk 91.

          Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/319.

          [494] bk.VI, 98.

          [495] Buhârî, edeb 27; ezan 18; ahâd 1; Dârimî, salât 42; Ahmed b. Hanbel, V, 53.

          [496] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 3/319-321.


          Hadis-i Şeriflerdeki kaynaklar bunlardır, daha da ayrıntılı bilgi isteyenler veya "ya bu istirahat oturuşu nasıl yapılırki" diyenler olursa internette kolaylıkla ulaşabileceğiniz başka kaynak ve videolar da mevcuttur..

          بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

          Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

          Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

          Yorum


            #6
            Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

            (sünni) hadislerden açıkça anlaşılıyor ki Peygamber s.a.a secdeden sonra biraz oturmuş sonra ayağa kalkmış. buna rağmen sünni fakihler gelmişler her konuda olduğu gibi bu sünnete aykırı kural koymuşlar. demişler ki bu dinlenme oturuşu, bu oturuşun sünnet değil caiz (yani Peygamberin örnek alınması gereken fiili değil, yapılmasında sakınca görülmeyen serbestlik!) olduğu anlamına gelir demişler! Peygamberi örnek alan biri olarak ben Yuh artık diyorum.

            tüm sünniler bu görüşte değil tabi ki. aslında hanefilere göre bu oturuş vacip, (yani şart olup terki namazı bozar. ) şöyle ki: Hanefilerde tadili erkan diye bir kural var. namazda farzlar arasında bir miktar bekleyip vücudu sakinleştirmeye denir bu. tadili erkan yapmak hanefilerde vaciptir. tadili erkan olan yerlerden biri de secde öncesi ve sonrasıdır. secdeden kıyama geçmek bir farzdan diğerine geçmektir ki bu da tadili erkanı gerektirir. burada da oturmak sakinleştirmek gerekir. ancak haenfi pratiğinde bu tadili erkan adet ve adab olarak algılanıyor ona göre öğretiliyor. tadili erkana değinenler de huşu ve hudu anlamında değiniyorlar. oysa bu somut bir şarttır.

            Yorum


              #7
              Ynt: Secdelerden Sonra Hemen Kıyama Kalkmak

              Zaten alışılması zor bir şey de değil. Fiziksel açıdan da daha mantıklı. Bir kere alışınca yapmamak zor gelir insana. Ama cemaatle kılınca mecbur onlara uyuyoruz.

              Yorum

              YUKARI ÇIK
              Çalışıyor...
              X