Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

    Allah'ın Selamı Üzerinize olsun kardeşler,

    İzninizle bir soru sormak istiyorumda :

    Namazda kullanılan mühürler genelde Kerbela toprağından veya Kazımeyn'den yapılıyor. Şia fıkhına göre secde sadece toprak veya topraktan türeyen şeyler üzerine yapılabilir; bunun içinde genelde Kerbela veya Kazımeyn toprağı kullanılır daha faziletli olduğu için.

    Eğer bu fıkıh maddesini yazarken bir hata yapmadıysam sorum şu olacak : o topraklar daha faziletlidir, doğrudur. ama Mekke ve Medine toprağı? madem amaç toprağa secde etmek ve bunun içinde faziletli bir toprak kullanmak, o zaman Peygamber Efendimizin s.a.a ayağının değdiği, üzerinde yürüdüğü, altında misafir bulunduğu topraklar daha değerli değilmidir?

    Zaman ayırıp cevap verecek bütün kardeşlere şimdiden teşekkür ederim..

    Vesselam..

    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

    Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

    Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

    #2
    Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

    Kuralı doğru yazmışsınız. Rabbim sizin araştırma ve öğrenme merakınızı hep diri tutsun ve hakkıyla amele dönüştürsün


    Şia mührü (türbet/toprak) dediklerinize ek olarak Meşhedi Şerif (8. İmamımız İmam Musa Er Rıza a.s) haremi toprağından da yapılmaktadır.


    Şia fıkhı uygulanabilir bir fıkıhtır. Bunlar caiz ve müstehap bağlamındaki konulardır. Bu yüzden uyglanabilirlerden seçilmiştir fıkhi pratik. Elbette biz şiiler için Peygamber s.a.a en büyük değere sahiptir. Ancak Peygamber s.a.a'in mutahhar haremi şu an vahhabilere esir durumdadır. Vahhabilerse bu tür uygulamaları şirk saymakta ve Ehlibeyt aşıklarını Peygamberin ziyaretini bile hakkıyla eda etmelerine fırsat vermemektedirler. Eğer mümkün olsa Peygamberimizin mübarek hareminden alınan toprak en revaç mühürlerden biri olurdu Şia nezdinde.


    Şunu da belirtmek şarttır ki Peygamberimiz bizzat Kabe ve diğer kutsal mekanların toprakları dururken İmam Hüseyn a.s'ın şehid edileceği yerin toprağını almış, ömrü boyunca bunu saklamış, her gördüğünde İmamın uğrayacağı zulme ağlamış yas tutmuş ve ömrünün nihayetinde de bu kutsal emaneti annemiz Ümmü Seleme'ye vermiştir. Ümmü Seleme de bu emaneti saklamıştır. İşte biz de Şiiler olarak Peygamberin s.a.a bu uygulama hadislerine bakarak Kerbela toprağının (türbet) faziletine inanıyoruz.

    Yorum


      #3
      Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

      cevabın için teşekkür ederim kardeşim. yeterince kısa ve öz. .

      بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

      Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

      Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

      Yorum


        #4
        Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

        Peki selmancan kardeşim, söyledikleriniz doğru, ancak çıkıp birisi size şu şekilde itiraz ederse cevabınız ne olur?

        Peygamber Efendimiz s.a.a kerbela toprağını aldı sakladı. o toprağın faziletini inkar etmiyoruz. ancak zaten Peygamber Efendimiz mekke ve medine'de yaşıyordu. yani her tarafı mekke-medine toprağıyla kaplıydı. onun için hicaz toprağını alıp saklaması mantıksız olurdu. zaten kerbela toprağını da bir kap içerisine koymuş ve saklamıştır, ama secdelerde iken mübarek başını hicaz topraklarına koymuştur. bu esasa göre elbette Peygamberin secde ettiği yer daha kutsaldır, daha faziletlidir. o bölgeyi elinde bulunduran vahhabi zihniyeti ne derse desin, şiiler ortalama 200milyondan fazladır. vahhabiler şirktir deseler bile hicaz toprağı kullanılmalı.

        بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

        Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

        Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

        Yorum


          #5
          Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

          bence kerbela toprağına secde etmenin daha faziletli olması fıkıh kitaplarında yazdığına göre bu kural hadislere dayanıyordur çünkü fıkhi hükümler ayet ve hadisler den çıkarılır


          eğer hadisler de geçiyorsa zaten bir açıklaması da vardır
          peygamber efendimiz daha az faziletli olan toprağa secde etmiş olamaz
          bu durum sadece peygamber efendimiz den sonra gelen ümmeti için geçerlidir belkide
          yani o devirde yaşayan sahabe ve Kendisi için söz konusu olmaya bilir

          Yorum


            #6
            Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

            kevserşzehra kardeşim teşekkürler ama böyle "belkide" diyerek dönmez bu devran İnşaAllah birisi kesin bir cevap verecektir

            بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

            Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

            Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

            Yorum


              #7
              Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

              İşte üzücü olan da bu.

              biz türkiyede azınlk şiiler olarak yaşadığımızdan olacak ve çevremizde hep sünniler sarmış olduğundan kaynaklanmalı ki, bir fıkhi kuralı işlerken ya da bir inancı delillendirirken, sünni kaynaklardan delil sunuyoruz. ya da şii kaynaklardan sunsak bile bu delili sünni kaynaklardan ispatlayabileceğimiz, onlardan gösterebileceğimiz kadarıyla söylüyoruz. Halbu ki fıkıh sünni kaynakların onayladığına göre ya da onunla sınırlandırılamaz.

              kardeşim yazmış, eğer bu, fıkıhta varsa mutlaka hadis vardır çünkü fıkhi kuralllar hadislerden çıkıyor diye. doğru olan tam olarak da bu. bizim tüm fıkhi kurallarımız hadislere dayanır. ancak şii olmuş birine bu hadisleri göstermemiz gereksiz hatta an gelir sakıncalı bile olabilir. çünkü eğer fıkhi kuralı öğreneceğin hocaya güvenmiyorsun, taklit merciine güvenmiyorsun da neden onu seçtin. bir ekolün fıkhını seçmeden önce o ekolün inanç olarak doğru yolda, güvenilir olup olmadığını bilmek gerekmektedir. şiayı seçen biri artık ben şiayı seçtim ama fıkhına güvenmiyor, hanefi olarak yaşamaya devam ediyorum diyemez. bu esasen şiayı beğenmemiş anlamına gelir. İnanç ekoller fıkhını da zorunlu olarak verir. tercihe bağlı eşantiyon olarak değil. sen şia hak demişsin onun inançları beni kurtarır demişsin ama bu inançları yaşamasam da olur demişsin. böyle bir şey olabilir mi?

              kimseyi suçladığımı eleştirdiğimi sanmayın. bu sitenin özelliğini ve özelde türkiye durumunu ortaya koyuyorum yazılanlar konuşulanlar iyi anlaşılsın doğru değerlendirilsin istiyorum. yoksa aksi halde şianın eksik olduğu gibi (haşa) bir durum ortaya çıkmaktadır.

              Örneğin mühür konusu. birisi şii oldu sonra şiada böyle bir kural var Mekke toprağını değil de Kerbela toprağını secdegah olarak kullanıyorlar dendiğinde acaba? bu doğru mudur dediğinde sorun nereden kaynaklanıyor bakmak gerekir:

              ha bu kural Şiada mı var yoksa size bunu getiren, adil kişi mi değil. (bu kural için demiyorum genel olarak şia adına duyduğunuz tüm uygulamalar için konuşuyorum) değilse onu değiştirip adil kişilerden bilgilenmeye başlayacaksınız. yok eğer o adil diyor ve kendimden daha çok ona güvenirim diyorsanız bu durumda onun Şia adına getirdiği her şeyi kabul edip kaynak sormaya ihtiyaç duymayacaksınız. bir başkasına şii olmayan birine fıkhın güvenilir olduğunu gösterme adına sorabilirsiniz ama diğeri gereksizdir, şiadan mı hala emin değil sorusunu sordurur.

              sünni fıkıh da böyledir. hanefi fıkhını sorgulayan birinin hanefi olmaması gerekir. İtikadi olarak sünniliği kabul etmiş birisi, ben hanefilikten daha iyi bilirim kur'an'a bakarım da hanefiliği sorgularım demesi hanefilerce kabul edilemez bir haldir.

              Mühür konusuna gelince... neden Kerbela toprağı konusunda elbette hadisler va. Hadis deyince sadece Peygamber s.a.a'in hadislerini kastetmiyoruz. Şia'da "bu gün size dinimi kemale erdirdim" ayeti ile İmamete vurgu vardır. Artık Risalet bitti bitecek Peygamberin vefatıyla sona erecek ondan sonra dini İmemet yoluyla sürecek. bunun da ilanını yaptım ve risaleti imamete döndürdüm kıyamete kadar da bu hal ile devam edecektir. İmametle artık dünya da bitiyor ve din böylece kemale ermiş bulunuyor, daha önce sayısız peygamberler geçti artık yok! demektedir.

              biz sünniyken (mutezileyken) bu ayete dayanarak hadisleri inkar ederdik halay yığınla insan bu görüşte. özellikle ilahiyatçı akademisyenler arasında... dini tamamladım diyor Allah. ama tamamladığım dediği zamanda hadisler ortada toplanmış olarak yoktu ki? Peygamber adına uydurulmuş çok sayıda söz hadis diye biliniyor din diye biliniyordu. bu durumda Allah dini tamamladım diyorsa hadisler din değildir anlamıan gelmelidir. eğer hadisler dinden bir parça olsaydı, dini tamamladım diyen Allah'a hani ortada hadisler derli toplu değil ki, hangisi din, tamamalanan din nerede? demenin yolu açılmış olurdu. Ama şiaya göre artık işte Ali var, Peygamber ölse de din sahipsiz değil. ve Ali'den sonra diğer 11 evladı kıyamete kadar artık yeni bir kitap yeni bir peygamber yeni bir din beklemeyin. bu din mükemmel hale geldi. İmamet din mükemmel olarak koruyacak ona sarılın defalarca da Kur'an ve Ehlibeyte uyun dedik.. anlamına gelmektedir. dolayısıyla sorun kalmamaktadır.

              Şiadaki bu İmamet nedeniyle din ne anlama gelir. Haram helal farzları belirleyip ihdas etmek bitmedi. Peygamber s.a.a'iten binlerce yıl sonra son İmam çıkıp diyebilir ki kitapta geçmeyen şu şunlar farz, şunlar haram! kimse din tamamlandı kitapta da bunlar yok nereden çıkardın diyemez. Ama sünnilikte böyle değildir. artık yeni farzlar haramlar konamaz.

              Dolayısıyla mühür konusunda dinin kuralını Peygamber s.a.a'ten beklemek yersizdir. Peygamberin uygulaması olmasa da bir İmamımız dese ki mühür kutsaldır ve ona secde edin. bu böyledir. artık Peygamberden hadis aranmaz. Çünkü O imamın masum olduğunu Peygambere zıt bir hüküm koyamayacağını, her şii kabul etmiştir. ona bunu hatırlatmanın anlamı yoktur. her hükümde bu konuda Peygamberin hadisi var mıdır diye soran birini siz şii göremezsiniz...

              İmamlarımızdan gelen hadislere göre konuşan ve açıklama yapan Ehlibeyt Alimlerimiz (ben Kadir Akaras'tan duydum) Kerbela Mührü diğer mühürlerden daha kutsaldır. Medine Mekke toprağı dahi. Çünkü hiç bir toprağı tadmak (yemek) caiz değilen, Kerbela toprağını tadımlık yemek caizdir ve şifadır. Kerbela toprağının ayrı bir değeri vardır. Peygamberimiz eğer Kerbela'da yaşasaydı Mekke toprağını alıp ona Kerbela toprağından üstün gelecek şekilde değer vereceğini ben sanmıyorum. Çünkü hadiste Hüseyin necat gemisidir buyruluyor. Onun Kerbela'da kurban edilişi salt Yezid ve kendi zamanıyla ilgili bir vakıa değildir. Çağları aşan bir hidayet vesilesidir. milyonlarca insan Kerbela ile hidayete ermektedir. bu kıyamete kadar böyle olacaktır. Yine Kerbela olmasaydı Peygamber s.a.a'ten sonra din sürmeyecek bitecekti. Kerbela kurbanının özelliği bu idi. Hüseyin a.s'ın kendini bile bile ölüme atması başka bir halle izah edilemez...




              Yorum


                #8
                Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

                her hükümde bu konuda Peygamberin hadisi var mıdır diye soran birini siz şii göremezsiniz...
                Selamun Aleykum kardeşim, benim sünni ailede yetişipte sonradan EhliBeyt Mektebi ile tanıştığımı bilmeyen yoktur heralde, onun için benim bu tip sorular sormamı inşaAllah abes karşılamazsınız. ben bu yaşıma kadar sünni olarak yaşadım, hiçbir delil kaynak araştırmadım, hocalarım ne verdiyse aldım. ama ne zamanki Allah'ın izniyle bu zihniyetten kurtuldum o zaman bu kutlu mekteple tanıştım.

                Onun Kerbela'da kurban edilişi salt Yezid ve kendi zamanıyla ilgili bir vakıa değildir. Çağları aşan bir hidayet vesilesidir. milyonlarca insan Kerbela ile hidayete ermektedir.
                bu sözüne sonuna kadar katılırım. çünkü banada vesile olan kerbela vakıasıydı, Hüseyn'di, Abbas'tı, Zeyneb'di..

                Mühür Konusuna gelince, zaman ayırıp uzunca bir yazı yazmışsınız, tekrar teşekkür ederim ama kalbim mutmain olmadı. araştırmaya devam etmek gerek..

                بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

                Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

                Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

                  sözümün sizin için olmadığını söylemiştim. tabi ki her şey sorgulanacak, tahkik edilecek. ancak bunun da bir sıralaması ve sistematiği olmalı diye düşünüyorum... mesala bunun sizin yapabileceğiniz en iyi sistematiği, bazı sorulara kendinizin cevap vermesi olabilir. ben, de sizin gibi sünni çevreden geldim. ben de sorguladım. şii olduktan sonra da sorgulamaya devam ettim. şiayı fıkhıyla itikadıyla kendimce sorguladım. ancak her sorgulamada şia benim aklımın da üstünde harika bir ilahi sistem olduğunu ortaya koydu. artık ben de bir şeyin sonu olmalı, sorgulamak eğer benim şia mükemmel, bunu taklit edenler Allah'ın harika kulları, her şeyi düşünmüşler, Allah her şeyi en ince şekilde düşünmüş ben rahat edeyim diye oluşturmuş adına şia demiş. artık bana düşen güven içinde bunu yaşayıp Allah katında makamımı yükseltmekdir. .. dedim çünkü sonsuza değin sorgulasam yükselen şia oluyor zanlarım ve vesveselerim değil. bunlarsa sadece benim güven içinde şiayı uygulamamamdaki ihlasıma zarar veriyorlar...

                  artık şia'nın sorgulanacak yönünü göremiyorum Elhamdulillah.. var desem, o zaman ihlasımda bir eksilme ve ölçülerimde bir yanlışlık olarak görüyorum. suçu kendimde buluyorum. çünkü eğer baktığın hep düzgün çıkmış, sen yanılmışsan, bir süre sonra bakış açını da sorgulaman gerekir. ki bir sakatlık çıkarmasın...

                  mühür konusunda eğer Kabe haremindeki toprak neden daha tercih edilir görülmüyor derseniz, dediğim, kullanımının zor olması nedeniyle İlahi tercih olabilir diyebiliriz. ancak bu benim zannım da olabilir. o zaman şunu sormalıyız. değerli olan nedir? bir şeye değer katan nedir ki?

                  Kerbala toprağı diye elinizdeki mühür salt hareme yakın toprak değil ki! milyonlarca hatta milyarlarca irili ufaklı mühür için Kerbela haremine hücum edilse orada toprak mı kalır? hayır. alınan yerler var oralarda toprak azalınca dışarıdan toprak getiriliyor oraya konuyor bir süre sonra o alınarak mühür yapılıyor.(muş)

                  bunu bize Ehlibeyt alimimiz söyledi. aynı alimimiz devamla "bir ağaç normal şartlarda kutsal olmadığı halde bu ağacı getirip Kabe kapısı yapsak kutsal oluyorsa, dışarıdan geitirilip hareme dökülen sonra mühür yapılan Kerbela toprağı da böyledir."

                  normal şartlarda her şey aynıdır. gün yer mekan araç. ama onlara kutsiyet kazandıran Allah'ın kutsal demesiyledir. Doğru Allah Kabe ve çevresine kutsal demiştir. Ama Nebi ve İmamlara da kutsal demiştir. İmam Ali a.s hakkında, O Kabe gibidir. onu ziyaret etmelisiniz buyurulmuştur bir hadiste. Buna rağmen Şia Kabe'ye eşit olan İmam Ali a.s'ın hareminin toprağını kullanmıyor. İmam hüseyin a.s'ın toprağını kullanıyor. İmam Ali a.s ya da Peygamberimiz s.a.a'in şehadeti nedeniyle uzun yas merasimleri düzenlemiyor ama İmam Hüseyin a.s için düzenliyor. neden?

                  aynı sebeple. Gerçekte İmam Hüseyin a.s toprağına değer vermek İmam Ali a s ile Peygamber s.a.a 'e değer vermek demektir. Çünkü bunların biri dğerine götürür. tıpkı Peygamberi övgü, Allah'ı övgüyü engellemeyip ona rakip anlamına gelmeyip tersine Allah'ı övgü sayıldığı gibi..Bunlar farklı istikamette değildir. Kabe zamanında hidayette en uç iken, en kutsal oydu, oysa Kerbela olayından sonra hidayetten en uç olmak Kerbela'ya geçmiştir. Bu Kabe'nin değersizliği (haşa) anlamına gelmiyor tabi ki. Ama Kerbela daha bir başkadır.

                  Bu gün İslam ve Müslüman kelimelerii düşünelim. Bu kelimelerin tekeli kime ait? sünniliğe. İslam dendiğinde dünya ne anlıyor? Sünniliği anlıyor. Ama şia bu gün daha çok hakikati anlatmıyor mu? Evet! Şia dediğimizde sünniliğe değil ama İslam'a hizmet etmiş olmuyor mu? İşte diğerleri de buna benzetilebilir... Kim Şia kleimesi İslam'ın önüne geçiyor ona rakip tutuluyor diyebilir, aklı başında olanlardan?

                  siz araştırın ve sonuçları bizimle paylaşın inşaAllah.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

                    http://www.islamkutuphanesi.com/turk...e-uygun-secde/

                    Cevaplarınızı tatmin edici olarak bulacaksınız inşaallah.
                    " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                    Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                    Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                    Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                    İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                    Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

                      selamlar
                      arkadaşım maksat burda sadece toprağa secde etmektir mühürün yoksa dışardan bir taş parçası al ona secde et farketmez
                      vahabiler şialara karşı oldukça zalimken o topraktan alınmasına asla izin vermezler
                      ben gitmedim fakat hacca gidipte mühür kullananların mühürlerinin vahabiler tarafından toplanıldığını duydum
                      iranda bizim ülkemizdeki kadar mühüre hürmet yok haremde ayaklarıyla vuruyorlar hiç dikkat etmiyorlar
                      bunlara takılmaya gerek yok önemli olan eylemin özü
                      "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Namazda Kullanılan Mühür Hakkında

                        Bismih-i Teala,


                        Aziz kardeşim Toprağa secde hususunda şu noktaları da gözden geçir inşaALLAH.

                        [color=rgb(78, 86, 101)]İmam Ali'den (a.s) namazın hikmetlerini sordukla­rında şöyle buyurmuştur:[/color]
                        "İlk secde; başlangıçta toprak olduğumuz, başı secdeden kaldırmak; topraktan yaratıldığımız, ikinci secde; tekrar toprağa döneceğimiz, başı ikinci secdeden kaldırmak ise kıyamet günü me­zarlarımızdan kalkıp haşrolacağımız anlamına gelir."[color=rgb(78, 86, 101)]Bihar'ul-Envar, c.85, s.13


                        Ayrıca bu hadis ile uyum içerisinde olan bir ayet de şudur;

                        [/color]Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz.

                        BAKARA/28
                        Allah'ım Muhammed ve Âline salat eyle ve beni insanların gözünde bir derece yükselttiğinde kendi gözümde bir derece düşür. Bana insanlar arasında açık bir izzet verdiğinde kendi yanımda aynı ölçüde gizli bir zillet ver.

                        İmam Zeynelabidin (a.s)

                        Yorum

                        YUKARI ÇIK
                        Çalışıyor...
                        X