Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hüküm almada İcma, kıyas kavramı;

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Hüküm almada İcma, kıyas kavramı;

    Şimdi altta yazacaklarım bir karar almada (hüküm) vermede uygulanan metotların açıklamasıdır;


    kitap
    sünnet
    icmai ümmet
    kıyastir.

    bunlar nedir diye soracak olursanız kısa sekilde açıklayayım


    1. Kitap

    Yani Kur’an âyetleridir. Farz ve Vacip hükümler genelde âyetlerden çıkar.

    2. Sünnet

    Hz. Peygamberin peygamber sıfatıyla söylediği sözler ve yaptığı işler demektir. Farz ve
    Vacibin dışındaki hükümler genelde sünnetlerden çıkar.

    3. İcma

    Hz. Peygamberin vefatından sonra müctehidlik vasfını kazanmış olan alimlerin herhangi bir
    meselede fikir birliği etmeleridir. İttifakla alınan böyle bir hüküm bütün ümmeti bağlar.
    Bir müctehidin kendi görüşü ise yalnız kendisini ve onu kabul edeni bağlar.

    4. Kıyas

    Kitap ve sünnette hükmü bulunmayan bir meseleye aralarındaki illet (gerekçe) birliği
    sebebiyle kitap ve sünnetle düzenlenmiş meselenin hükmünü vermektir. Şarabın haramlılığı
    âyetlerle sabittir sebebi ise sarhoşluk verme illetidir (özelliğidir). Aynı özelliği
    taşıyan fakat ismi Kur’an ‘da geçmeyen diğer içkilere kıyasla onların da haramlılığına hükmedilir.

    Not: Bu dört delile asli (ana) deliller denir ki, bu dört delil üzerinde bütün alimler
    ittifak etmişlerdir. Bunlardan başka tâli (yan) deliller de vardır ki, alimler farklı
    yalnız tâli deliller ortaya koymuşlardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

    a. İstihsan: Bir müctehidin genel hükümden vazgeçip, bazı sebeblerle güzel gördüğü başka
    bir çözümü benimsemesi demektir. Özellikle Hanefi fakihleri bu metoda sıkça
    başvurmuşlardır.

    b. Masalaha: Fayda temin etme, zararı savma anlayışıdır.

    c. Örf ve Adet: Bazı müctehidler ictihadlarında o bölgenin örf ve âdetini de dikkate
    almışlardır. Yalnız bu örf ve adetlerin hiçbir zaman âyet ve hadislere ters düşmemesi lazımdır.

    d. Sahabe Sözü: Bazı müctehidler ictihadlarında Sünneti en güzel şekilde yaşamaya gayret
    eden sahabenin yaşayışını ve tavsiyesini dikkate almışlardır.

    e. Sedd-i Zera’i: Harama yol açacak olan davranışların yasaklanması, kötülüğe gidecek
    yolların kapatılması demektir.

    f. Rey ve İctihad: Olayları anlama ve İslam’ın emirleri doğrultusunda yorumlama demektir.
    diyecegim şu ki kuranı tek olarak ele alırsak bizler kuranı anlayamayız o yüzden bize
    elbette


    Şimdi bu tanıma göre ;

    Hz. ALi müctehiddir
    Hz. Fatma müctehiddir
    Hz. Ebubekir müctehiddir

    Peki nasıl oluyor da FEDEK olayında ortak bir karar almıyorlar ?

    Hz. Ali ve Hz. Fatma fedekin REsulAllah'ın kendilerine hediye ettiklerini ifade ediyorlar

    ve kuranı kerimden deliller getiriyorlar. Ayrıca 1 bayan 1 erkek (rivayete göre) şahid

    getiriyorlar kendilerine hediye edildiğine dair değil mi?

    peki Hz. ebubekir ne getiriyor bir hadis getiriyor (doğruluğu tartışmalı )

    Sonuç ne olmuş gücü olan hilafet sahibinin dediği olmuş ve FEDEK alınmış ...

    Şimdi bu olayda iki haklı olması mümkün değil ;

    Çoğunluğun kime uyduğunun kimi desteklediğinin bir önemi yok çünkü

    ahzab 33. (tathir ayeti diye de bilinir) ayeti kerime ehlibeyt için inmiştir...

    yani bir tarafda Hz. Ali , Hz Fatıma bir tarafda Hz. Ebubekir (Hz Ömer ve diğerleri tabiri caizse icma heyeti)

    ve bu zatlardan biri haklı , kimin haklı olduğu bizce bellidir ve ehli Beyttir .

    iş bu haldeyken hala hadis, icma ,kıyas vs... gibi tanımlar getirilmesi hiç gerçekçi değil.

    Olan aslında şudur; gücü olanın dediği olur ,işine gelen hadisi uydurup icmayı yapıyor

    sonrada bunu hakmış gibi yutturuyor ... yutanlarda yutuyor ...

    Burada kurtuluş Hakkın tam olarak yansıdığı kişiye tabi olmaktır bu kişi de döneminde tek
    veya az sayıda kişi olduğu için icma da çoğunluk vs... gibi kavramlar gerçeklikten uzaktır

    , önemli olan Hakkın ne dediğidir ...

    Çoğunluğun bir delili kabul etmesi onu delil haline getirmez,,,

    Galileo dünya yuvarlak dediğinde afaroz edilmiş kimse inanmamış ama o haklıydı bu konuda Bu

    da bunun gibi ResulAllah'ın ne demek istediği nalmayan kişilerin yaptıkları yorum

    verdikleri hüküm geçerli değildir. , çoğunluk dahi olsalar ..

    Hakk'ın aynı olanın sözü geçerlidir , 1000 kişinin sözü bir ResulAllah efendimizin sözü

    yerine geçmez kim olurlarsa olsun isterlerse alim olsunlar , aynı şekilde icma da böyledir

    Hakk'ın kendisinden tezahur ettiği zatı şerifin sözü direk icmadır kıyasdır çoğunluk vs..
    hikayedir.

    Bu anlattığım konu aslında an noktasıdır
    Lütfen ne demek istediğimi anlamaya çalışın tepki vermeden ...

    Şüphesiz en doğrusunu Allah'ımız ve ResulAllah'ımız bilir.
    http://www.ehli-beyt.net

    http://www.kurancasozluk.com

    http://www.kuranbilim.com

    #2
    Ynt: Hüküm almada İcma, kıyas kavramı;

    selamunaleykum
    ehli sünnet camia şia mektebinin masumiyet inancını kabul etmez fakat kendileride bir saghabe şu konuda hata yapmıştır evet haksızdır demezler onun yerine insandır olabilir ama onlar cennetle müjdelenmiştir içtihat etmiştir isabet etmesede bir sevap alır diye kılıflar uydurmaktadırlar.bu noktada şöyle bir soru sormak kaçınılmazdır:allah azze ve cellenin kuranda tertemiz kıldığı bir ehlibeyt mi masumdur sözü haktır yoksa binlerce hata yaparak nefsine yenilen sahabemi?hangisinin masum oluşu daha inandırıcıdır?
    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    Yorum

    YUKARI ÇIK
    Çalışıyor...
    X