Şimdi altta yazacaklarım bir karar almada (hüküm) vermede uygulanan metotların açıklamasıdır;
kitap
sünnet
icmai ümmet
kıyastir.
bunlar nedir diye soracak olursanız kısa sekilde açıklayayım
1. Kitap
Yani Kur’an âyetleridir. Farz ve Vacip hükümler genelde âyetlerden çıkar.
2. Sünnet
Hz. Peygamberin peygamber sıfatıyla söylediği sözler ve yaptığı işler demektir. Farz ve
Vacibin dışındaki hükümler genelde sünnetlerden çıkar.
3. İcma
Hz. Peygamberin vefatından sonra müctehidlik vasfını kazanmış olan alimlerin herhangi bir
meselede fikir birliği etmeleridir. İttifakla alınan böyle bir hüküm bütün ümmeti bağlar.
Bir müctehidin kendi görüşü ise yalnız kendisini ve onu kabul edeni bağlar.
4. Kıyas
Kitap ve sünnette hükmü bulunmayan bir meseleye aralarındaki illet (gerekçe) birliği
sebebiyle kitap ve sünnetle düzenlenmiş meselenin hükmünü vermektir. Şarabın haramlılığı
âyetlerle sabittir sebebi ise sarhoşluk verme illetidir (özelliğidir). Aynı özelliği
taşıyan fakat ismi Kur’an ‘da geçmeyen diğer içkilere kıyasla onların da haramlılığına hükmedilir.
Not: Bu dört delile asli (ana) deliller denir ki, bu dört delil üzerinde bütün alimler
ittifak etmişlerdir. Bunlardan başka tâli (yan) deliller de vardır ki, alimler farklı
yalnız tâli deliller ortaya koymuşlardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
a. İstihsan: Bir müctehidin genel hükümden vazgeçip, bazı sebeblerle güzel gördüğü başka
bir çözümü benimsemesi demektir. Özellikle Hanefi fakihleri bu metoda sıkça
başvurmuşlardır.
b. Masalaha: Fayda temin etme, zararı savma anlayışıdır.
c. Örf ve Adet: Bazı müctehidler ictihadlarında o bölgenin örf ve âdetini de dikkate
almışlardır. Yalnız bu örf ve adetlerin hiçbir zaman âyet ve hadislere ters düşmemesi lazımdır.
d. Sahabe Sözü: Bazı müctehidler ictihadlarında Sünneti en güzel şekilde yaşamaya gayret
eden sahabenin yaşayışını ve tavsiyesini dikkate almışlardır.
e. Sedd-i Zera’i: Harama yol açacak olan davranışların yasaklanması, kötülüğe gidecek
yolların kapatılması demektir.
f. Rey ve İctihad: Olayları anlama ve İslam’ın emirleri doğrultusunda yorumlama demektir.
diyecegim şu ki kuranı tek olarak ele alırsak bizler kuranı anlayamayız o yüzden bize
elbette
Şimdi bu tanıma göre ;
Hz. ALi müctehiddir
Hz. Fatma müctehiddir
Hz. Ebubekir müctehiddir
Peki nasıl oluyor da FEDEK olayında ortak bir karar almıyorlar ?
Hz. Ali ve Hz. Fatma fedekin REsulAllah'ın kendilerine hediye ettiklerini ifade ediyorlar
ve kuranı kerimden deliller getiriyorlar. Ayrıca 1 bayan 1 erkek (rivayete göre) şahid
getiriyorlar kendilerine hediye edildiğine dair değil mi?
peki Hz. ebubekir ne getiriyor bir hadis getiriyor (doğruluğu tartışmalı )
Sonuç ne olmuş gücü olan hilafet sahibinin dediği olmuş ve FEDEK alınmış ...
Şimdi bu olayda iki haklı olması mümkün değil ;
Çoğunluğun kime uyduğunun kimi desteklediğinin bir önemi yok çünkü
ahzab 33. (tathir ayeti diye de bilinir) ayeti kerime ehlibeyt için inmiştir...
yani bir tarafda Hz. Ali , Hz Fatıma bir tarafda Hz. Ebubekir (Hz Ömer ve diğerleri tabiri caizse icma heyeti)
ve bu zatlardan biri haklı , kimin haklı olduğu bizce bellidir ve ehli Beyttir .
iş bu haldeyken hala hadis, icma ,kıyas vs... gibi tanımlar getirilmesi hiç gerçekçi değil.
Olan aslında şudur; gücü olanın dediği olur ,işine gelen hadisi uydurup icmayı yapıyor
sonrada bunu hakmış gibi yutturuyor ... yutanlarda yutuyor ...
Burada kurtuluş Hakkın tam olarak yansıdığı kişiye tabi olmaktır bu kişi de döneminde tek
veya az sayıda kişi olduğu için icma da çoğunluk vs... gibi kavramlar gerçeklikten uzaktır
, önemli olan Hakkın ne dediğidir ...
Çoğunluğun bir delili kabul etmesi onu delil haline getirmez,,,
Galileo dünya yuvarlak dediğinde afaroz edilmiş kimse inanmamış ama o haklıydı bu konuda Bu
da bunun gibi ResulAllah'ın ne demek istediği nalmayan kişilerin yaptıkları yorum
verdikleri hüküm geçerli değildir. , çoğunluk dahi olsalar ..
Hakk'ın aynı olanın sözü geçerlidir , 1000 kişinin sözü bir ResulAllah efendimizin sözü
yerine geçmez kim olurlarsa olsun isterlerse alim olsunlar , aynı şekilde icma da böyledir
Hakk'ın kendisinden tezahur ettiği zatı şerifin sözü direk icmadır kıyasdır çoğunluk vs..
hikayedir.
Bu anlattığım konu aslında an noktasıdır
Lütfen ne demek istediğimi anlamaya çalışın tepki vermeden ...
Şüphesiz en doğrusunu Allah'ımız ve ResulAllah'ımız bilir.
kitap
sünnet
icmai ümmet
kıyastir.
bunlar nedir diye soracak olursanız kısa sekilde açıklayayım
1. Kitap
Yani Kur’an âyetleridir. Farz ve Vacip hükümler genelde âyetlerden çıkar.
2. Sünnet
Hz. Peygamberin peygamber sıfatıyla söylediği sözler ve yaptığı işler demektir. Farz ve
Vacibin dışındaki hükümler genelde sünnetlerden çıkar.
3. İcma
Hz. Peygamberin vefatından sonra müctehidlik vasfını kazanmış olan alimlerin herhangi bir
meselede fikir birliği etmeleridir. İttifakla alınan böyle bir hüküm bütün ümmeti bağlar.
Bir müctehidin kendi görüşü ise yalnız kendisini ve onu kabul edeni bağlar.
4. Kıyas
Kitap ve sünnette hükmü bulunmayan bir meseleye aralarındaki illet (gerekçe) birliği
sebebiyle kitap ve sünnetle düzenlenmiş meselenin hükmünü vermektir. Şarabın haramlılığı
âyetlerle sabittir sebebi ise sarhoşluk verme illetidir (özelliğidir). Aynı özelliği
taşıyan fakat ismi Kur’an ‘da geçmeyen diğer içkilere kıyasla onların da haramlılığına hükmedilir.
Not: Bu dört delile asli (ana) deliller denir ki, bu dört delil üzerinde bütün alimler
ittifak etmişlerdir. Bunlardan başka tâli (yan) deliller de vardır ki, alimler farklı
yalnız tâli deliller ortaya koymuşlardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
a. İstihsan: Bir müctehidin genel hükümden vazgeçip, bazı sebeblerle güzel gördüğü başka
bir çözümü benimsemesi demektir. Özellikle Hanefi fakihleri bu metoda sıkça
başvurmuşlardır.
b. Masalaha: Fayda temin etme, zararı savma anlayışıdır.
c. Örf ve Adet: Bazı müctehidler ictihadlarında o bölgenin örf ve âdetini de dikkate
almışlardır. Yalnız bu örf ve adetlerin hiçbir zaman âyet ve hadislere ters düşmemesi lazımdır.
d. Sahabe Sözü: Bazı müctehidler ictihadlarında Sünneti en güzel şekilde yaşamaya gayret
eden sahabenin yaşayışını ve tavsiyesini dikkate almışlardır.
e. Sedd-i Zera’i: Harama yol açacak olan davranışların yasaklanması, kötülüğe gidecek
yolların kapatılması demektir.
f. Rey ve İctihad: Olayları anlama ve İslam’ın emirleri doğrultusunda yorumlama demektir.
diyecegim şu ki kuranı tek olarak ele alırsak bizler kuranı anlayamayız o yüzden bize
elbette
Şimdi bu tanıma göre ;
Hz. ALi müctehiddir
Hz. Fatma müctehiddir
Hz. Ebubekir müctehiddir
Peki nasıl oluyor da FEDEK olayında ortak bir karar almıyorlar ?
Hz. Ali ve Hz. Fatma fedekin REsulAllah'ın kendilerine hediye ettiklerini ifade ediyorlar
ve kuranı kerimden deliller getiriyorlar. Ayrıca 1 bayan 1 erkek (rivayete göre) şahid
getiriyorlar kendilerine hediye edildiğine dair değil mi?
peki Hz. ebubekir ne getiriyor bir hadis getiriyor (doğruluğu tartışmalı )
Sonuç ne olmuş gücü olan hilafet sahibinin dediği olmuş ve FEDEK alınmış ...
Şimdi bu olayda iki haklı olması mümkün değil ;
Çoğunluğun kime uyduğunun kimi desteklediğinin bir önemi yok çünkü
ahzab 33. (tathir ayeti diye de bilinir) ayeti kerime ehlibeyt için inmiştir...
yani bir tarafda Hz. Ali , Hz Fatıma bir tarafda Hz. Ebubekir (Hz Ömer ve diğerleri tabiri caizse icma heyeti)
ve bu zatlardan biri haklı , kimin haklı olduğu bizce bellidir ve ehli Beyttir .
iş bu haldeyken hala hadis, icma ,kıyas vs... gibi tanımlar getirilmesi hiç gerçekçi değil.
Olan aslında şudur; gücü olanın dediği olur ,işine gelen hadisi uydurup icmayı yapıyor
sonrada bunu hakmış gibi yutturuyor ... yutanlarda yutuyor ...
Burada kurtuluş Hakkın tam olarak yansıdığı kişiye tabi olmaktır bu kişi de döneminde tek
veya az sayıda kişi olduğu için icma da çoğunluk vs... gibi kavramlar gerçeklikten uzaktır
, önemli olan Hakkın ne dediğidir ...
Çoğunluğun bir delili kabul etmesi onu delil haline getirmez,,,
Galileo dünya yuvarlak dediğinde afaroz edilmiş kimse inanmamış ama o haklıydı bu konuda Bu
da bunun gibi ResulAllah'ın ne demek istediği nalmayan kişilerin yaptıkları yorum
verdikleri hüküm geçerli değildir. , çoğunluk dahi olsalar ..
Hakk'ın aynı olanın sözü geçerlidir , 1000 kişinin sözü bir ResulAllah efendimizin sözü
yerine geçmez kim olurlarsa olsun isterlerse alim olsunlar , aynı şekilde icma da böyledir
Hakk'ın kendisinden tezahur ettiği zatı şerifin sözü direk icmadır kıyasdır çoğunluk vs..
hikayedir.
Bu anlattığım konu aslında an noktasıdır
Lütfen ne demek istediğimi anlamaya çalışın tepki vermeden ...
Şüphesiz en doğrusunu Allah'ımız ve ResulAllah'ımız bilir.
Yorum