Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

    AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

    Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah'a selat ve selam, Muhammed ve onun temiz soyuna.

    Peygamber'in Ehl-i Beytinin hadislerine sarılan naçiz kul Muhammed Rıza oğlu Abbas Kummî şöyle diyor:

    Aklî ve naklî deliller, yolculuğa çıkmak isteyen birisinin, yolculuğu için hazırlık yapmasının gerekli olduğuna hükmetmektedir. Hepimizin önünde, gitmemiz zorunlu olan ahiret seferi vardır ve bu kaçınılmaz bir yolculuktur. Herkesin gitmesi zorunlu olan bu yolculuğa hazırlıklı olmak, büyük önem ve öncelik taşır.

    Rivayete göre Ebuzer-i Gifarî (r.a), Mekke-i Mükerreme'ye geldiğinde Kâbe'nin önünde durup hac için toplanan halka şöyle seslendi:

    Ey halk! Ben, Seken oğlu Cündeb'im ben, sizin hayrınızı istiyor ve size acıyorum. Benim sözlerime dikkat edin. Ey halk! Sizden biriniz bir yolculuğa çıkmak istediğinde yolculukta ihtiyacı miktarınca kendisi için azık toplar ve hazırlık yapar öyleyse ahiret seferi için hazırlık yapmak daha önemlidir.

    Bir adam kalkıp Bize bu hususta daha fazla kılavuzluk yap. dedi.

    Ebuzer şöyle dedi:

    Önemli işleriniz için hac amelini yapın; kıyamet gününün zorluğu için bir gün (müstahap) oruç tutun ve kabrin korkunç durumundan kurtulmak için gece (yarısının) karanlığında namaz kılın.[1]

    Hz. İmam Hasan Mücteba (a.s) vefat edeceği zaman Ebî Ümeyye oğlu Cünade'ye öğütte bulunarak şöyle dedi:

    Ahiret yolculuğuna hazırlıklı ol ve bu yolculuğun azığını ecel yetişmeden önce hazırla. Çünkü ahiret yolculuğu uzun ve korkunç bir yolculuktur' çetin menzilleri ve dar geçitleri vardır. Böyle bir yolculuk için iyice hazırlanmak ve yeterince azık toplamak gerekir. Bu işten bir an olsun insan gaflet etmemeli ve gece gündüzünü bu fikirle geçirmeli.

    Hz. Ali (a.s) geceleri herkes evine çekilip uyuduğunda mescit ehli ve etraf evlerde bulunan herkesin duyacağı şekilde hazin bir sesle şöyle derdi:

    Allah size acısın! Hazırlanın ve seferiniz için hazırlık yapın. Ölüm çağrısını yapan melek, göç emrini vermiş bulunmaktadır. Öyleyse, dünyaya bağlanıp kalmayın salih amellerden oluşan bir azıkla bu dünyadan ayrılın. Hiç şüphesiz, sizin önünüzde geçmeniz gereken çok çetin yerler, zor geçitler ve korkunç menziller vardır. Bundan bir kaçış yolu da yoktur.

    Biz bu yazımızda, Allah Teala'nın yardımıyla, ahiret yolculuğunun zor geçitleri ve korkunç menzilleri hakkında açıklamada bulunup bu yolculuk için yararlı olan bazı şeyleri zikredeceğiz.

    Bu yolculuğun ilk menzili ölümdür.

    #2
    Ynt: AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

    s.a
    bu yazının devamını niye eklememişsiniz acaba???
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #3
      Ynt: AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

      selamun aleykum
      Ahret menzilleri herkesin okumasini tafsiye ederim cok güzel kitap,
      Allah emeyi gecen herkesten razi olsun.
      we selam

      Yorum


        #4
        Ynt: AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

        [quote author=f_altan link=topic=9113.msg62657#msg62657 date=1259191463]
        s.a
        bu yazının devamını niye eklememişsiniz acaba???
        [/quote]
        a.s
        Unutmusum anlasilan hocam.Insallah firsat buldukca devaminida eklycem.

        Yorum


          #5
          Ynt: AHİRETİN KORKUNÇ MENZİLLERİ

          BİRİNCİ MENZİL ÖLÜM Yolculuğun ilk konağı ölümdür... Bu konağın sarp yo- kuşları ve meşakkatli durakları vardır. Biz şimdi onun iki durağına değineceğiz: Birinci Durak: Ölüm Sarhoşluğu Ölüm konağının ilk durağı ölüm sarhoşluğu ve can ver- me zorluğudur. Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor: \"Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.\"1 Bu durak, dört bir taraftan sıkıntı ve zorlukların ölüm yatağında olan insanı kuşattığı çok çetin bir duraktır. Bir taraftan hastalığın şiddetini, ağrısını, dilin tutulmasını, gü- cün tükenmesini görmekte; bir taraftan çoluk-çocuğunun ağlamasına, kendisini kaybetmelerine, çocuklarının yetim olup sahipsiz kalmasına üzülmekte; diğer bir taraftan da ömrünü harcayarak gam ve çilelerle veya çeşitli hile ve ent- rikalarla veya gasp ve zulümlerle elde ettiği mal, mülk ve servetten ayrılmakta, humus ve zekâtını vermediği, helâl ve haram demeden yediği nice mal ve paraları hatırlamakta ve bunları telâfi etme yollarının ise artık kapandığını ve işin işten geçtiğini görmektedir ölüm döşeğinde olan insan... Nitekim Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: 1- Kâf, 19 13
          \"Topladığı malları hatırlamaktadır. Onları el- de etmek için gözlerini kapatmış, helâl ve ha- ram olduğuna dikkat etmiş, bellisini de, belirsi- zini de kabullenmiştir. Topladığı her şeyin do- ğurduğu neticeler ona bağlanmıştır (artık onun- la birliktedir). Onlardan ayrılmak üzere olduğunu görür. Topladıkları, nimetle-necekleri ve keyifle- necekleri şeyler geridekilere kalır; lezzet ve ra- hatlığı başkasına kalmış, vebal ve yükü ise sır- tında kalmış, onun rehini olmuştur. (Onlar yiyip içecek, bu zavallı ise onların hesabını verecek- tir.)\"1 Diğer bir taraftan da ölüm döşeğinde olan kimse, baş- ka bir âleme girme dehşetine de kapılmaktadır; önceden görmediği şeyleri artık gözü görmektedir. Yüce Allah buyu- ruyor ki: \"Andolsun, sen bundan gaflet içinde idin. Biz senin gözünden perdeni açtık; bugün artık görüş gücün oldukça keskindir.\"2 Bir taraftan Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyti'nin, rahmet ve gazap meleklerinin, onun hakkında hüküm ver- mek veya bir tavsiyede bulunmak için hazır olduklarını, şey- tan ve yardımcılarının da onu şüpheye sokmak ve dünyadan imansız olarak gitmesi için toplanıp bir iş yapmak istedikle- rini görmekte ve diğer taraftan da ölüm meleğinin ne şekil- de geleceği ve canını nasıl alacağı korkusuna kapılmakta- dır... Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki: \"Başlarına nitelendirilmesi zor şeyler gelmiş: Ölüm sarhoşluğu ve yok oluşunun feryadı üstle- rine çökmüş, kendilerinden geçmişler, renkleri kaçmıştır.\"3 1- Nehc'ül-Belâğa, hutbe: 109 2- Kaf, 22 3- Nehc'ül-Belâğa, hutbe: 109 14
          Merhum Kuleynî İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu- nu nakleder: \"Hz. Ali (a.s) gözlerinden rahatsızdı, Resu- lullah (s.a.a) onu görmeye gitti, İmam Ali'nin a- cıdan feryat ettiğini gördü. Resulullah bu duru- mu görünce şöyle buyurdu: Acaba bu bağırman sabırsızlıktan mıdır, yoksa ağrının şiddetinden dolayı mıdır?\" \"Hz. Ali (a.s) cevapta şöyle dedi: Ya Resu- lallah, ben bu ağrıdan daha şiddetli bir ağrı gör- medim.\" \"Resulullah buyurdu ki: Ya Ali! Ölüm meleği kâfirin ruhunu almak için geldiğinde kendisiyle birlikte ateşten bir şiş de getirir, o şişle onun ru- hunu çekip alır! Cehennem ise bundan dolayı şiddetle ses çıkarır.\" \"Hz. Ali (a.s) bu sözü duyunca kalkıp oturdu ve şöyle dedi: 'Ya Resulallah! O hadisi bir daha söyle, çünkü bana ağrımı unutturdu.' Ardından şöyle dedi: Acaba senin ümmetinden bu şekilde ruhu alınan kimse var mıdır?\" \"Resulullah (s.a.a); 'Evet, zulmeden hâkimin, haksız yere yetimin malını yiyen kimsenin ve ya- lan yere tanıklık eden şahsın ruhu bu şekilde a- lınır.' dedi.\"1 Ölüm Sarhoşluğunu Kolaylaştıran Şeyler [1- Anne-Babaya ve Akrabalara İyilik] Şeyh Saduk (r.a) İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu- nu nakletmiştir: \"Kim yüce Allah'ın, ölüm sarhoşluğunu ken- disi için kolaylaştırmasını istiyorsa, kendi akra- balarına, anne ve babasına iyilik ve ihsanda bu- lunsun. Kim böyle yaparsa Allah Te-alâ, ölüm 1- Bihar'ul-Envar, c.6, s.170 15
          zorluklarını onun için kolaylaştırır ve hayatında asla fakir olmaz.\"1 Nakledildiğine göre Resulullah (s.a.a) vefat etmek üze- re olan bir gencin yanına gelip, ona; \"La ilâhe il-lellah söyle.\" diye buyurdu. Fakat gencin dili tutuldu ve söyleyemedi. Haz- ret ne kadar tekrarladıysa da o bir türlü bunu söyleyemedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) gencin başı ucunda duran kadına, \"Bu gencin annesi var mıdır?\" diye sordu? Kadın; \"Evet, ben onun annesiyim.\" dedi. Resulullah (s.a.a); \"Sen ona karşı öfkeli misin?\" dedi. Kadın; \"Evet, altı yıldır ki, onunla konuşmamışım.\" dedi. Resulullah (s.a.a); \"Ondan razı ol.\" dedi. Bunun üzerine kadın; \"Senin razı olmanla yüce Allah ondan razı ve hoşnut olsun.\" dedi. Kadının, oğlundan razı olduğunu gösteren bu sözü söy- lemesiyle gencin dili açıldı. Resulullah (s.a.a) ona, \"La ilâhe illellah söyle.\" diye bu- yurdu. Genç de, \"La ilâhe illellah\" dedi. Ardından Resulullah (s.a.a) gence, \"Ne görüyorsun?\" di- ye sordu. Genç, \"Siyah kıyafetli, kirli, kötü kokulu ve çirkin elbiseli bir adamın benim yanıma gelip boğazımdan tuttu- ğunu görüyorum.\" dedi. Resulullah (s.a.a) gence, şu sözleri demesini istedi: \"Ya men yegbel'ul-yesîr ve ye'fû an'il-kesîr, igbel minni'l-yesîr ve'fu enni'l-kesîr. İnneke ent'el-gafûr'ur-rahîm.\" 2 Genç bu sözleri tekrarladıktan sonra, Resulullah (s.a.a) ona; \"Bak, şimdi ne görüyorsun?\" diye sordu. \"Beyaz ve gü- zel yüzlü, güzel kokulu ve temiz elbiseli birisi benim yanıma geldi, o siyah adam sırtını dönüp gitmek üzere.\" dedi. Resulullah (s.a.a) aynı cümleleri tekrarlamasını istedi; o da tekrarladı. Sonra Resulullah (s.a.a); \"Şimdi ne görüyor- 1- Bihar'ul-Envar, c.74, s.66 2- [Anlamı: Ey az ibadet ve ameli kabul eden ve çok günahtan ge- çen! Benden az itaatimi kabul et ve çok günahlarımı bağışla. Şüphesiz sen çok bağışlayan ve merhametlisin.] 16
          sun?\" diye sordu. O da; \"Artık siyah adamı görmüyorum, o beyaz yüzlü kişi benim yanımdadır.\" dedi ve vefat etti.1 Yazar der ki: Ey Azizim! Bu hadis hakkında iyice düşün, anneye karşı gelmenin kötü sonuçlarına ve bıraktığı etkilere bir bak! Bu genç, ashaptan olmasına ve rahmet Peygambe- rinin onun ziyaretine gelerek şahadet kelimesini (La ilâhe illellah) ona telkin etmesine rağmen, o kelimeyi söyleyeme- di. Ama annesi ondan razı olur olmaz dili açılıp o kelimeyi söyleyebildi. [2- Müminlere Yardım] Bu hususta İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle bir hadis nakledilmiştir: \"Kim mümin kardeşine kışlık veya yazlık bir elbise giydirirse, yüce Allah cennet elbiselerin- den ona giydirir, ölüm sarhoşluğunu onun için kolaylaştırır, kabrini de genişletir.\"2 Resulullah'tan (s.a.a) da şöyle nakledilmiştir: \"Kim mümin kardeşine helva yedirirse, yüce Allah, ölümün acılığını ondan giderir.\" [3- Ölmek Üzere Olan Kimsenin Yanında Kur'ân ve Dua Okumak] Can çekişenin daha çabuk ve rahat can verebilmesi için faydalı olan şeylerden bir diğeri de onun yanında Yâsîn ve Sâffât Sureleri ile Ferec Kelimeleri'nin3 okun-masıdır.4 1- Müstedrek'ül-Vesail, c.1, s.92, bap: 29, h: 1 2- Bihar'ul-Envar, c.74, s.380 3- Ferec Kelimeleri, namazların kunutunda okunan şu duadır: \"La ilâhe illellah'ul-halim'ul-kerîm, la ilâhe illellah'ul-aliyy'ul-azîm, subhanellahi Rabb'is-semavat'is-seb'i ve Rabb'il-arazîn'es-seb', vema fîhinne vema beyne-hunne ve Rabb'il-arş'il-azîm, ve'l-hamdu lillahi Rabbi'il-âlemîn.\" (Müellif) 4- Bihar'ul-Envar, c.81, s.238-240 17
          [4- Recep Ayında Tutulan Oruç] Şeyh Saduk İmam Cafer Sadık'ın (a.s) şöyle buyurdu- ğunu nakleder: \"Kim Recep ayının sonuncu gününü oruç tu- tarsa, yüce Allah onu ölüm sarhoşluğunun şid- detinden, ölümden sonraki korkudan ve kabir azabından güvende kılar.\"1 Recep ayının yirmi dört gününü oruç tutmak hakkında birçok sevap nakledilmiştir. Örneğin: Ölüm meleği (Azrail) güzel bir elbise ve cennet şarabından (dolu) bir kadehle bir genç şeklinde onun ruhunu almak için yanında belirir olur ve ölüm sarhoşluğunun kolaylaşması için o içeceği ona içi- rir. [5- Recep Ayında Kılınan Namaz] Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: \"Kim Recep ayının yedinci gecesinde dört re- kât namaz kılar ve her rekâtta bir defa Fatiha, üç defa İhlâs, Felak ve Nâs Surelerini okur ve namazı bitirdikten sonra da on defa salâvat ge- tirir ve on defa da tesbihat-i er-baayı2 okursa, Hak Tealâ kendi arşının gölgesinde ona yer ve- rir; ramazan ayının orucunu tutanın sevabı ka- dar ona sevap verir; bu namazı kılıp bitirene ka- dar melekler ona mağfiret dilerler; [ayrıca yüce Allah onun] can vermesini kolaylaştırır, kabir azabını hafifletir ve o kendi yerini cennette görmedikçe dünyadan ayrılmaz; Hak Tealâ da onu büyük korkudan (kıyamet gününün korkusundan) güvende kılar.\" [6- Nakledilen Dua ve Zikri Okumak] Şeyh Kef'âmî, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurdu- ğunu rivayet etmiştir: 1- Bihar'ul-Envar, c.97, s.33 2- \"Subhanellahi ve'l-hamdu lillahi ve-la ilâhe illellahu vellahu ekber.\" 18
          \"Kim her gün bu duayı on defa okursa, yüce Allah onun dört bin büyük günahını bağışlar ve onu ölüm sarhoşluğundan, kabir azabından ve kıyametin yüz bin dehşetinden kur-tarır, şeytan ve ordusunun şerrinden onu korur, borcu ödenir, gam ve kederi yok olur.\" Dua ise şudur: \"A'dedtu li-kulli havlin la ilâhe illel-lah ve li-kulli hemmin ve gammin maşa-ellah ve li- kulli nimetin el-hamdu lillah ve li-kulli rehain eş-şukru lillah ve li-kulli u'cubetin subhanellah ve li-kulli zenbin esteğfirullah ve li-kulli musibetin inna lillahi ve inna ileyhi raciûn ve li-kulli zîkın hasbiyellah ve li-kulli kaza-in ve kaderin tevekkeltu elallah ve li- kulli aduvvin i'tesamtu billah ve li-kulli taatin ve ma'siyetin la havle vela kuvvete illa billah'il-aliyy'il-azîm.\"1 Yine bil ki: Şu aşağıdaki değerli zikir (dua) için yetmiş tane büyük mükâfat ve ihsanın olduğu rivayet edilmiştir; (meleklerin) ölüm vakti onu (cennetle) müjdelemeleri de o mükâfat ve ihsanlardan biridir. O zikir şudur: 1- [Anlamı: Tüm dehşet ve korkulara karşı hazırlığım, \"Lâ ilâhe illel- lah\" (Allah'tan başka ilâh olmadığı inancı); bütün gam ve kederlere karşı \"Maşaellah\" (her şeyin Allah'ın dilemesiyle gerçekleştiği inancı); bütün nimetler için \"Elhamdulillah\" (hamdın Allah'a mahsus olduğu inancı); bütün rahatlık ve bolluklar için \"eş-Şükrü lillah\" (şükrün Allah'a mahsus olduğu inancı); bütün şaşılacak ve hayret edilecek şeyler karşısında \"Subhanellah\" (Allah'ın her türlü eksiklikten yüce ve münezzeh olduğu inancı); her günah için \"Esteğfirullah\" (Allah'a tövbe ediyorum inancı); bütün musibetlere karşı \"İnna lillah ve inna ileyhi raciûn\" (hepimizin Allah için olduğumuz ve hepimizin O'ndan geldiğimiz inancı); bütün sıkıntılar için \"Hasbiyellah\" (Allah'ın bana yeterli olduğu inancı); tüm kaza ve kadere karşı \"Tevekkeltu alellah\" (Allah'a tevekkül ediyorum inancı); bütün düşmanlara karşı \"İ'te-samtu billah\" (Allah'a sığınıyorum inancı); bütün itaat ve günahlara karşı da \"Lâ havle vela kuvvete illa billah'il-Aliyy'il-Azîm\" (tüm güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük Allah'tan- dır inancı)dir.] Sefinet'ul-Bihar, c.7, s.394, \"Kabir\" maddesi. 19
          \"Ya esme'as-samiîn veya ebsar'en-nâ-zirîn veya esrae'l-hasibîn veya ahkem'el-hâkimîn.\"1 [7- Müstehap Namazlarda Zilzâl Suresini Okumak] Şeyh Kuleynî (r.a) İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu- nu rivayet eder: \"İzâ zulzilet'il arzu zilzâleha (yani Zilzâl) sure- sini okumaktan yorulmayınız. Çünkü kim müstehap namazlarında bu sureyi okursa, yüce Allah depremi ebedi olarak ona ulaştır-maz ve o, normal ölümle ölene dek zelzele, yıldırım ve dünya afetlerinden biriyle canını kaybetmez. Ö- leceği zaman, Hak Tealâ katından kerim bir me- lek ona nazil olur, onun baş ucunda oturur ve (canını almak için gelen meleğe) şöyle der: Ey ölüm meleği! Allah'ın dostuna yumuşak davran. Çünkü o, beni çok anıyordu.\"2 İkinci Durak: Haktan Sapma Anı Ölüm konağının ikinci durağı ise, ölüm anında gerçek- leşebilen adîledir... Adîle, ölüm anında haktan batıla sapmak demektir. Şöyle ki, şeytan o anda can çekişen insanın yanında hazır olur, vesvese ederek imandan çıkarmak için onu şüpheye sokar. İşte bundan dolayı dualarda bu durumdan Allah'a sığınılmıştır. [Bu Durak İçin Faydalı Olan Şeyler] [1- Adîle Duasını Okumak] Büyük İslâm âlimlerinden Fahr'ul-Muhakkikin (r.a) şöyle buyurmuştur: 1- [Anlamı: Ey en iyi duyan! Ey en iyi gören! Ey en çabuk hesaba çeken! Ey hüküm verenlerin en üstünü! 2- Bihar'ul-Envar, c.92, s.331. 20
          \"Kim bu durumdan kurtulmak istiyorsa, gö- nül rahatlığıyla imanın delillerini ve kesin delil- leriyle usul-i dini kendi kendine söz konusu etsin ve bunu ölüm anında kendisine geri çevirmesi için Hak Telâla'ya emanet etsin ve hak inançları sıraladıktan sonra şu duayı okusun: \"Allahumme ya erham'er-rahimin, in-nî kad evda'tuke yakinî haza ve sebate dinî ve ente hayru mustevdein ve kad e-mertena bi- hifz'il-vedayii, fe-ruddehu a-leyye vakte huzûr-i mevtî.\" 1 Binaenaleyh bu büyük âlimin belirttiğine göre, meş-hur Adîle Duasını okumak ve manasını kavrayıp akılda tutmak, ölüm anında haktan batıla sapma tehlikesinden esenlikle kurtulmak için faydalıdır.2 [2- Farz Namazlardan Sonra Okunan Dua] Şeyh Tusî (r.a), Muhammed b. Süleyman ed-Dey- lemî'den şöyle nakleder: \"İmam Sadık'ın (a.s) huzuruna vardım ve de- dim ki: Sizin Şiîleriniz, iman iki kısımdır diyorlar; biri yerleşik ve sabittir, diğeri ise emanet olarak verilip zail olandır. Öyleyse bana öyle bir dua öğ- ret ki, onu okuduğumda imanım kâmil olsun ve benden asla ayrılmasın. \"İmam (a.s) şöyle buyurdu: Her farz namaz- dan sonra şöyle de: \"Razîtu billahi rabben ve bi-Muham-med'in sallallahu aleyhi ve âlihi nebiy-yen ve bi'l- İslâm-i dinen ve bi'l-Kur'ân-i kitaben ve bi'l- Kâ'beti kibleten ve bi-A-liyyin veliyyen ve i- 1- [Anlamı: Allah'ım, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Kuşkusuz ben bu yakinimi ve dinimin sebatını sana emanet ettim; şüp- hesiz sen yanına emanet bırakılanların en hayırlısısın. Sen bize emanet- leri korumamızı emretmişsin, öyleyse onu ölüm anında bana geri çevir.] 2- Mefatîh'ul-Cinan, Adîle Duası 21
          mamen ve bi'l-Hasan-i ve'l-Hüseyni ve Aliyy'ibn'il-Hüseyni ve Muhammed'ibn-i Aliyyin ve Ca'fer'ib-n-i Muhammed'in ve Muse'bn-i Ca'fer'in ve Aliyy'ibn-i Musa ve Muhammedibn-i A-liyyin ve Aliyy'ibn-i Mu- hammed'in ve'l-Hasan'ibn-i Aliyyin ve'l- Huccet'ibn'il-Ha-san'i salâvatullahi aleyhim eimmeten. Allahumme innî razîtu bihim eimmeten, ferzanî lehum; inneke ala kulli şey'in kadîr.\"1 [3- Namazları Evvel Vakitte Kılmak] Bu durak için faydalı olan şeylerden biri de farz na- mazların vakitlerini gözetmek, namazları fazilet vaktinde, ezan okunur okunmaz eda etmektir. Uzun bir hadiste şöyle geçer: \"Dünyanın doğu ve batısında, ölüm meleği- nin her gece ve gündüz beş namaz vaktinde kendilerine bakmadığı bir aile yoktur. Eğer ca- nını almak istediği şahıs, namazlarını gözeten ve onları kendi vakitlerinde kılan kimselerden ise, ölüm meleği şehadeteyni2 ona telkin eder ve Allah'ın rahmetinden uzak olan İblis'i ondan uzaklaştırır.\"3 1- [Anlamı: Allah'ı Rab olarak, Muhammed'i peygamber olarak, İs- lâm'ı din olarak, Kur'ân'ı (semavî) bir kitap olarak, Kâbe'yi kıble olarak, Ali'yi veli ve imam olarak, Hasan ve Hüseyin'i, Ali b. Hüseyin'i, Muham- med b. Ali'yi, Cafer b. Muhammed'i, Musa b. Cafer'i, Ali b. Musa'yı, Mu- hammed b. Ali'yi, Ali b. Muhammed'i, Hasan b. Ali'yi ve Hüccet b. Hasan- 'ı (Allah'ın selâmı onlara olsun) birer imamlar olarak kabul ettim. Allah- 'ım, ben onlara razı oldum; öyleyse onların hürmeti için benden razı ol. Kuşkusuz sen her şeye kadirsin.] (Mefatîh'ul-Cinan, Adîle Duasından hemen sonra) 2- [Şehadeteyn; Allah'ın tek ilâh, Hz. Muhammed'in (s.a.a) de O'nun elçisi ve son Peygamber olduğuna iman etmekten ibaret olan şahadet kelimeleridir.] 3- Sefinet'ul-Bihar, c.8, s.107, \"Melek\" maddesi. 22
          [4- Günahlardan Sakınmak ve Ehlibeyt Dostlarını Sevmek] Nakledildiğine göre İmam Cafer Sadık (a.s) bir adama şöyle yazdı: \"En üstün amelle uğraşıyor iken ruhunun a- lınmasını ve böylece son amelinin de iyi olması- nı istiyorsan, Allah'ın hakkını büyük say ve O'nun nimetlerini O'na karşı günah işlemekte sarf et- mekten sakın, Allah'ın sana karşı halim dav- ranmasından mağrur olma; bizi anan ve bizi sevdiğini iddia eden kimselere ikram et; ister doğru, isterse yalan söylesinler, onlara ikram etmenin senin için bir sakıncası yoktur; çünkü sana, niyetinin yararı ulaşır; onlara ise yalanla- rının zararı dokunur.\"1 [5- Hayırlı Akıbet İçin Faydalı Olan On Bir Husus] İnsanın akıbetinin hayırlı olması ve bedbahtlıktan kurtu- lup saadete ulaşmak için faydalı olan diğer bazı şeyler de şunlardan ibarettir: 1- Sahife-i Seccadiye'nin 11. duasını (yani, \"Ya men zikruhu şerefun li'z-zakirin...\" cümlesiyle başlayan duayı) okumak. 2- el-Kâfi ve başka kitaplarda naklolan ve benim de \"el- Bakiyat'us-Salihat\" adlı kitapta \"Saatlerle İlgili Dualar\" bö- lümünden sonra naklettiğim \"Temcid Duası\"nı okumak. 3- Kamerî aylardan zilkade ayının pazar gününde kılın- ması müstehap olan namazı kılmak.2 4- Kur'ân-ı Kerim'deki; \"Rabbena la tuziğ kulûbe-na 1- Bihar'ul-Envar, c.74, s.303 2- [Pazar günü guslettikten ve abdest aldıktan sonra dört rekât namaz kılınır; her rekâtta bir defa Fatiha suresi, üç defa İhlâs suresi, bir defa Nâs suresi ve bir defa da Felak suresi okunur, namazdan sonra yetmiş defa istiğfar edilir (\"Esteğfirullahe Rabbi ve etûbu ileyh\" denir), ardından \"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah'il-aliyy'il-azîm\" denilir ve şu dua okunur: \"Ya Azizu, ya Ğaffar, iğfir lî zunûbî ve zunûbe ce-mi'il-mu'mi-nîne ve'l-mu'minat, fe-innehu lâ yeğfir'uz-zunûbe illâ ent.\"] 23
          be'de iz hedeytena ve heb lena min ledunke rah-meten inneke ent'el-vehhab.\"1 ayetini sürekli okumak. 5- Tesbihat-ı Hz. Fatıma (a.s) diye meşhur olan zikirleri sürekli söylemek. [34 defa \"Allahu Ekber\", 33 defa \"el- Hamdulillah\" ve 33 defa da \"Subhanellah\".] 6- Kaşında \"Muhammedun nebiyyullah ve Aliyyun veliyyullah\" (Muhammed Allah'ın peygamberi, Ali de Allah- 'ın velisidir.) yazılı olan akik yüzüğü parmağa takmak. 7- Her cuma günü \"Mü'minûn Suresi\"ni okumak. 8- Sabah ve akşam namazından sonra yedi defa; \"Bismillahirrahmanirrahim, la havle vela kuvvete illa billah'il-aliyy'il-azîm\" demek. 9- Recep ayının 22. gecesinde sekiz rekât namaz kıl- mak. Bu namazın her rekâtında bir defa \"Fâtiha\" ve yedi defa da \"Kâfirûn\" Sureleri okunur; namazdan sonra on defa salâvat getirilir ve on defa da mağfiret dilenir [\"Esteğfirullahe Rabbî ve etûbu ileyh\" denir]. 10- Şaban Ayındaki Namazı Kılmak. Seyyid b. Tavus, Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder: \"Kim şaban ayının altıncı gecesi dört rekât namaz kılarsa ve her rekatta bir defa Fâtiha ve elli defa da İhlâs Suresini okursa, yüce Allah onun ruhunu saadet üzere alır, kabrini genişletir ve yüzü ay gibi (parlak) olduğu hâlde kabirden dışarı çıkar (ve şöyle der Eş-hedu en la ilâhe illellah ve eşhedu enne Mu-hammeden abduhu ve resuluh. (Yani şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur ve şahadet ederim ki, Mu- hammed O'nun kulu ve elçisidir).\"2 Yazar der ki: Bu namaz, çok fazilete sahip olan Hz. A- li'nin (a.s) namazının aynısıdır. 1- [Âl-i İmrân, 8: \"Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen, en çok bağış yapansın.\"] 2- İkbal'ul-A'mal, s.690 24
          Ben burada [günahın, insanı kötü akıbete sürüklediğini konu edinen] iki hikâyeyi aktarmayı uygun görüyorum: Birinci Hikâye Tarikat şeyhlerinden biri olan Fudayl b. İyad'ın, başka öğrencilerden üstün olan bir öğrencisi vardı. Hastalanıp ölüm yatağına düştüğünde, Fudayl onun yanına geldi ve başı ucunda oturup Yâsin Suresini okumaya başladı. Öğ- renci üstadına; \"Ey üstat! Bu sureyi okuma!\" dedi. Fudayl da sureyi okumaktan vazgeçip öğrencisinden; \"La ilâhe illellah\" söylemesini istedi. Öğrenci; \"Onu da söylemek istemiyorum; ben ondan (Allah'a sığınırız) hiç hoşlanmıyorum.\" dedi ve sonra bu hâ- liyle de öldü. Fudayl bu durumdan rahatsız bir şekilde evine döndü ve bir daha dışarı çıkmadı. Bir gün rüyada onun cehenneme doğru götürüldüğünü gördü. Fudayl ona; \"Sen benim en bilgili öğrencimdin, nasıl oldu da yüce Allah irfanı senden aldı ve kötü bir sonuç üzere öldün?\" diye sordu. Öğrencisi cevabında şöyle dedi: \"Üç haslet bende olduğundan dolayı bu du- ruma düştüm: Birincisi, koğuculuk yapmak. İ- kincisi, kıskançlıkta bulunmak. Üçüncüsü, ise şarap içmek. Şöyle ki, bir hastalığım vardı, bun- dan dolayı bir tabibe başvurdum, o bana her yıl bir kadeh şarap içmemi, içmediğim takdirde iyi- leşmeyeceğimi söyledi. Ben de tabibin sözüne uyarak şarap içiyordum. İşte bende olan bu üç haslet beni bu kötü sonuca duçar etti ve bu hâl üzere öldüm.\" Yazar der ki: Bu hikâyeden sonra şu hadisi nakletmeyi de uygun görüyorum: Şeyh Kuleynî, Ebu Basir'den şöyle rivayet eder: \"Ümmü Halid-i Mabediyye (adlı bir kadın) İmam Sadık'ın (a.s) huzuruna geldi -ben de İ- mam'ın huzurunda idim- ve şöyle dedi: Sana fe- da olayım, ben bir tür karın ağrısına duçar ol- 25
          muşum. Irak doktorları, iyileşmem için kavutla birlikte içki içmemi tavsiye ettiler. Sizin hoşlan- mayacağınızı bildiğimden dolayı şu ana kadar ondan sakındım, tâ ki konuyu bizzat kendiniz- den sorayım.\" \"İmam (a.s) ona; 'Seni, içmekten alıkoyan ne idi?' diye sordu. O; 'Çünkü ben, kıyamet günü Cafer b. Muhammed (a.s) bana emir ve nehyetti diyebilmem için dinimle ilgili hususlarda sana itaat etmeyi kendime gerekli biliyorum.' dedi.\" \"İmam (a.s) bana -Ebu Basir- dönerek; 'Ey Eba Muhammed! Bu kadının sözlerini ve sorula- rını duyuyor musun?' diye buyurdu.\" \"Sonra Hazret kadına dönerek şöyle buyurdu: 'Hayır! Allah'a andolsun ki, ondan bir damla içmene bile izin veremem. Canın buraya - boğazına işaret etti- yetiştiği zaman onu içmek- ten pişman olacaksın.' Bu sözü üç defa tekrar- ladı ve kadına; 'Ne söylediğimi anladın mı?' diye buyurdu.\"1 İkinci Hikâye Şeyh Behaî (Allah kabrini nurla doldursun), Keşkül kita- bında şöyle nakleder: Çok zengin ve refah içerisinde olan bir adam hastalanıp ölüm döşeğine düştü. Can verirken şahadet kelimesini tel- kin ettiler; o, şahadet kelimesi yerine şu şiiri okumaya baş- ladı: \"Nereye kayboldu o yol yürümekten yorulan? 'Mencab'ın hamamı nerededir?' diyen kadın?\" Onun şahadet kelimesi yerine bu şiiri okumasının se- bebi ise şundan ibaretti: Bir gün iffetli ve güzel bir kadın, meşhur Mencab hamamına gitmek için evinden dışarı çıktı; ama hamamın yolunu bulamadı. Nihayet, dolaşmaktan yoruldu ve evinin önünde duran bir erkeği görüp; \"Mencab 1- Vesail'uş-Şia, c.17, s.275, az bir farkla. 26
          hamamı nerededir?\" diye sordu. O adam da kendi evine işaret edip; \"Hamam burasıdır.\" dedi. Kadın, oranın hamam olduğunu zannederek adamın e- vine girdi. Adam da hemen kapıyı kadının yüzüne kapattı ve onunla zina yapmak istedi. Zavallı kadın tuzağa düştüğünü anlayınca, ondan kurtulmak için plan kurmaya koyuldu. Zahirde kendisinin de bundan hoşlandığını açıkladı ve şun- ları ekledi: \"Vücudum kirli ve kötü kokuyor, zaten bundan dolayı da hamama gitmek istemiştim. En iyisi sen dışarı çık ve biraz güzel koku al da senin için kendimi hazırlayayım; ayrıca beraber yemek yememiz için de yiyecek bir şeyler alırsan, iyi edersin. Kendin de biraz çabuk dön ki, ben de sana vu- ruldum.\" Adam, kadının kendisine aşırı derecede meyilli olduğu- nu görünce, ona güvenip onu evde yalnız bıraktı, yemek ve ıtır almak için evden dışarı çıktı. Ancak evden dışarı çıkar çıkmaz, kadın da evden çıkıp kendisini kurtarmayı başardı. Eve döndüğünde kadını göremeyen adama ise, bu o- layda hasretten başka bir şey nasip olmadı. Ölmek üzere olan bu adam, işte ölüm anında o kadını hatırlayıp şahadet kelimesi yerine olayı anlatan şi-irini oku- yordu.1 Ey mümin kardeş! Bu hikâye üzerinde biraz düşün; a- damın bir günahı işlemek istemesinin, onu ölüm anında şahadet kelimesini ikrar etmekten nasıl alıkoyduğuna bir bak! Gerçi o, istediği günahı işleyemedi; ama kötü niyeti, ölüm anında onun şahadet kelimesini ikrar etmesini engel- ledi. Bu çeşit öykülerin sayısı oldukça çoktur. 11- Dinî vecibeleri Terk Etmemek. Bil ki: [Bazı farzları ihmal edip yerine getirmemek, insanın ölüm a-nında hak din üzere dünyadan göçmesini engeller ve sonunun kötü 1- Keşkül, Şeyh Behaî, c.1, s.232. 27
          olmasına sebep olur. Nitekim] Şeyh Ku-leynî (r.a) İmam Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder: \"Kim zekâttan bir kırat bile vermezse, ölüm vakti isterse Yahudi dininde ölebilir, isterse Hı- ristiyan dininde.\" 1 Yazar der ki: Kırat; yirmi bir dinardır. Aynı şekilde, hadislerde hacca gitme imkânı olup da hacca gitmeden ölen kimse hakkında da buna yakın ifade- ler yer almıştır.2 Nükte Rivayet edilir ki: Ariflerden biri, can vermek üzere olan birinin yanına gelir. Oradakiler ariften, o şahsa şahadet kelimesini telkin etmesini isterler; ama arif ona [şahadet kelimesi yerine] şu beyitleri telkin eder: Âlemlerin günahı benim olsa da yine Senin lütfun büyüktür (Rabbim), tutacaktır elimi Dedin âciz olursan, tutarım ben elinden Bundan âciz olamam, lütfet de gör hâlimi 1- el-Kâfi, c.3, s.507, Men'uz-Zekât babı, h: 13. 2- el-Kâfi, c.4, s.268 28

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X